- 1492 Okunma
- 3 Yorum
- 0 Beğeni
BÜYÜK ASKER VE DEVLET ADAMI İSMET İNÖNÜ
BÜYÜK ASKER VE DEVLET ADAMI İSMET İNÖNÜ
Ülkemizin kurtuluşunda unutulmaz emeği olan, Türkiye’ye demokrasiyi getiren, Kurtuluş Savaşının Atatürk’ün yanında zaferle sonuçlanmasını, Lozan Antlaşmasının gerçekleştirilmesini sağlayan, İnönü Savaşlarının muzaffer komutanı , İkinci Cumhurbaşkanımız Büyük Asker ve Devlet Adamı İsmet İnönü’yü aramızdan ayrılışının 38.yıldönümünde şükran ve minnetle anıyorum. Nur içinde yatsın,mekanı cennet olsun.
1884 yılında İzmir`de doğdu. İlk ve orta öğrenimini Sivas`ta tamamladı. Bir yıl Sivas`ta Mülkiye İdadisi`nde okuduktan sonra, 1897 yılında İstanbul`daki Mühendishane İdadisi`ne gitti. 1901`de Mühendishane-i Berri-i Hümayun`a topçu okulu giren İsmet İnönü, bu okulu 1903`te topçu teğmeni olarak bitirdi. 1906`da Erkân-ı Harbiye Mektebi`ni birincilikle bitirerek kurmay yüzbaşı rütbesiyle Edirne`deki 2. Ordu`nun 8. Alay`ında bölük komutanlığına atandı.
1908`de kolağası oldu ve 31 Mart Olayı 13 Nisan 1909 olarak bilinen ayaklanmayı Selanik`ten gelerek bastıran Hareket Ordusu`nda görev aldı.
1910-1913 yılları arasında Yemen İsyanı`nın bastırılması harekâtına katıldı. Bu ve bundan önceki görevlerinde hudut problemleri ve asilerle yapılan anlaşmalarda başarılı hizmetleri ve meslekî özellikleriyle dikkati çekti. Birinci Dünya Savaşı sırasında Kafkas Cephesi`nde Kolordu Komutanı olarak Atatürk`le birlikte çalıştı ve yıllardır süren dostlukları ile devletin geleceği hakkında ortak fikirleri gelişti. Suriye Cephesi`nde savaştı; Millî Mücadele sırasında Atatürk`ün en yakın silâh arkadaşı olarak çalıştı.
23 Nisan 1920`de açılan Türkiye Büyük Millet Meclisi`ne Edirne milletvekili olarak katılan İsmet Bey, 3 Mayıs`ta İcra Vekilleri Heyeti`nde Erkân-ı Harbiye-i Umumiye Vekili oldu.
Albay İsmet Bey, mebusluk ve bakanlık da uhdesinde kalarak Garp Cephesi Komutanlığı görevine getirildi. Kuruluş aşamasındaki düzenli ordu ile Çerkez Ethem ayaklanmasının ve iç isyanların bastırılmasında etkin rol oynadı. Ocak ve Nisan 1921`de I. ve II. İnönü savaşlarında Yunan ilerlemesini durdurdu.
İnönü zaferleri, Ulusal Ordu`ya güven duyulmasını sağladı, Ulusal Kurtuluş Hareketini yürütenlere moral ve güç verdi.
Birinci İnönü Savaşı sonunda Tuğgeneral rütbesine yükseldi.
Sakarya Meydan Savaşı ve Büyük Taarruz`dan sonra kazanılan zafer üzerine Mudanya Ateşkes toplantısında Büyük Millet Meclisi`ni temsil etti. Lozan Barış Konferansı`na Dışişleri Bakanı ve Türk heyeti başkanı olarak katıldı.
Görüşmeler sırasında Ulusumuzun çıkarlarını titizlikle savunan ve koruyan İsmet İnönü, 24 Temmuz 1923`te Türkiye Cumhuriyeti`nin bağımsızlığının ve egemenliğinin tanınmasını sağlayan Lozan Antlaşması`nı imzaladı.
Cumhuriyetin ilânından sonra 1923 -1924 yıllarında ilk hükümette Başbakan olarak görev aldı, aynı zamanda Halk Fırkası Genel Başkan Vekilliği`ni üstlendi. 1934`te Soyadı Yasası çıktığında Atatürk`ün verdiği İnönü soyadını alan İsmet Paşa, Başbakanlık görevini 1924 -1937 yılları arasında da sürdürdü.
İnönü, Atatürk devrimlerinin gerçekleştirilmesinde ve Türkiye Cumhuriyeti`nin sağlam temeller üzerine oturtulmasında Atatürk`ün en yakın çalışma arkadaşıydı.
Atatürk`ün ölümünden sonra 1938 yılında, Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından Türkiye`nin ikinci Cumhurbaşkanı olarak seçildi. Cumhurbaşkanlığı`nın yanı sıra CHP Genel Başkanlığı`na da getirildi. CHP`nin 26 Aralık 1938`de toplanan I. Olağanüstü Kurultay`ında partinin değişmez genel başkanı seçildi. Ayrıca kendisine "Milli Şef" sıfatı verildi.
İkinci Dünya Savaşı sırasında Türkiye`yi savaş felâketinin dışında tutmayı başardı. Savaştan sonra çok partili siyasî rejime geçilmesinde en büyük destek oldu.
1950 genel seçimlerinden sonra CHP iktidarı Demokrat Parti`ye bırakırken, İsmet İnönü de Cumhurbaşkanlığı`ndan ayrıldı ve 1960 yılına kadar Ana Muhalefet Partisi Genel Başkanı olarak siyasî yaşamını sürdürdü. 27 Mayıs harekâtından sonra Kurucu Meclis üyeliğine seçildi ve 10 Kasım 1961 tarihinde Başbakanlığa atandı.
1965 yılında bu görevden ayrıldıktan sonra milletvekili olarak siyasî yaşamını sürdürdü. 1972`de Parti Genel Başkanlığı ve Milletvekilliğinden istifa ederek, 25 Aralık 1973`de aramızdan ayrılana kadar Anayasa gereğince Cumhuriyet Senatosu tabiî üyeliği görevinde bulundu.
1916 yılında Mevhibe Hanım ile evlenen İsmet İnönü üç çocuk babasıydı.
SABİHA SERİN
YORUMLAR
Tek parti ve secimlerde oylar göz önünde ama sayım perde gerisinde yapılarak bu millet daha fazla uyutulamazdı ve çok partili rejime geçilmesi elleri mahküm olsada içleride rahattı nasıl olsa bu ülkede onların istemediği bir şey olmazdı. Perde gerisinden istedikleri şekilde yine hükmedeceklerdi... İsviçre'den ilk kafatası ölcüm cihazı getirtirtip kafatası ölcümü yaptırtacak kadarda Milli Şefimizdi her ne kadarda vefat ederken Ermeni alfabesini sayıkladığı söylensede...
Lozan antlaşması bana göre bir yüz karasıdır. Antlaşmaya galip sıfatı ile gittik fakat istediğimiz hiç bir amacı gerçekleştiremedik. İnönü de hatıralarında bu başarısızlığı kabul eder.
Cumhurbaşkanlığını bıraktıktan sonra önce başbakan sonrada milletvekili olarak devam etmiştir yaşamına buda bana göre koltuk sevdalısı olduğu şeklinde yorumlanabilir.
1950 de iktidarı demokrat partiye bıraktı ve genç cumhuriyette bir ilk yaşanmaya başlandı. O ilk hazmedilemedi bir türlü ve sonunda iktidarı devrettikleri insanın, Adnan Menderes'in haksız idamıyla sona erdi bu farklı gurubun iktidar serüveni. 1950 ye kadar iktidarda kalmak alışkanlık yapmıştı sanırım, farklılığı hazmedemedi söz konusu parti ve banileri