- 4133 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
İNSAN , YAŞAM, VE SEVGİ ÜZERİNE YAZILAR -1)
İNSANLIK ...
......... İnsanım ben ... Tıpki sizler gibi , tıpkı diğer tüm insanlar gibi bir insan . Düşündükçe var olduğumu hissederim . Kimim , neyim , nereden ve nasıl geldim buralara , bu dünyada var oluşumun bir anlamı var mıdır, var ise nedir? gibi sorularım vardır zaman zaman dalar giderim bu soruların yanıtlarını ararken ; geçmiş ile bu gün ve gelecek arasında başka türlü boyutlara .
......... Bazen ağlarım , bazen gülerim . Bazen , hüzünlenirim nedenli nedensizce , bazen de az ya da çok , mutlu hissederim kendimi . Ne farkımız var bir düşünün ... Her şey bence aynı aslında ... Ben de , sen de , sizler de aynıyız işte ... İnsanız sonuçta ...
......... Bir biçimde gelmişiz işte şu yalan dolan dünyaya ... Elimizde olan hiç bir şey yoktu hepimiz de biliyoruz... Ne bizlere bir soran oldu , ne de biz engel olabildik ... Çok zor şartlarda geldik işte bu dünyaya ...
......... Şimdi , yapabileceğimiz ne var acaba ... İnsan olmaktan vazgeçmek ne derece mümkün ?
Tercih hakkımız var mı ... Var ise , ne derece mümkün acaba , bir başka insan olabilmek ... Bizlere biçilmiş deli gömleğini çıkartıp , bir başka deli gömleğini giyebilecekmiyiz ? ...
YAŞAM ...
......... Yaşam nedir , sorgulamaktan bıktım ben aslında ama , yine de burada yazmalıyım , yazmalıyız işte ... Bizlerin , elimizden kolumuzdan çekip çekiştirilerek atıldığımız bir cadı kazanı değil mi aslında yaşam ?
......... Hain ellerini daima boğazımda hissetmişimdir yaşamın ... Hep , kurtuluşun yollarını aramışımdır bu yaşam denilen bozuk düzen ’ in ördüğü tel örgülerden , görünür ya da görünmez mahpus duvarlarından da ...
......... Yaşam , mahpushanesinde mahpusluğumuzdur akıl , yürek ve bedenlerimizle bütünüyle esaretlerimizin ... Kurtuluş yollarını arayıp bulmak adına , her an , ve her saniye çaba gösterilmesi gereken bir esarettir yaşam , üzerimize karabasanıyla birlikte çöker durur hem de ... Diri olmak , hissetmek , görmek çok zordur bu karabasanlarını yaşamın ... Nedendir nasıldır hiç bilemem ama, bildiğim bir tek şey var , ben yaşamın bu mahkumiyetlerini çok çok önceleri görmüş ve tanımıştım ... Ne yakışıksız, ne kabul edilemez biçimde insanları sürüklediğini görüp, hissettiğimde de , ömrümü yaşamın bu acımasız biçimde üzelerimize kurduğu tuzakları , esaretleri yenmek amacıyla tüketmeye karar vermiştim ... Bu çabanın içerisindeyim çok uzun yıllardır ... Kader denilen , o deli gömleğini giymektense , ölümdür daha şereflisi bence ...
......... Doğarken oynamaya başladığımız bir senaryo dur aslında yaşam . Malesef bizleri dünyaya getiren en yakınlarımız , canlarımız bu senaryonun başarılı birer oyuncusu yapmak için çabalar dururlar bizleri . " Dünya budur " , " hayat böyledir " , " biz neler gördük " türü söylemler işlenir sürekli alt bilincimize . Yaşamın , asla bize danışmadan , sormadan , üzerimize oynadığı tüm acı oyunlara nasıl katlanılmalıdır merakındadırlar sanki . İnsan , en azından şahsiyetli biçimde , onu bağlamaya , onu bloke etmeye çoktan hazır ve hazırlanmış yaşam oyunlarına nasıl , ne biçimde karşı çıkabilmelidir ve gerçek kişiliğini , şahsiyetini bulabilmelidir gibi bir akıl ve ruh bilinci geçirebilmiş çok az insan var malesef ...
.......... İnsanlıktan , eşitlikten , adaletten yoksun bir sistemin göbeğinde , sistemin bilgilerinin dikte edilerek , sistemi ayakta tutabilmek adına kullanılacak bireyler yetiştirmek gibi bir görev ruhu vardır sistem kurbanlarının . Ki , bu bireyler , kendileri zaten yaşam kurbanlarıdır ama, bunun bilincinde bile olamamışlıkları vardır üzerlerinde . Bu onların üzerindeki deli gömleği’dir ve o deli gömleğini , yeni yetişen nesillere aynen giydirmeye çalıştıklarının da ne yazık ki farkında bile değildirler . " susmayı " öğretirler en çok ... Günü geldiğinde " susma , sustukça sıra sana da gelecek " diye inleyen azınlıkta kalmış bir grup , bir de "susmayı iyi beceren" , edilgen , pasif , korkak , sistemin tüm akıl dışı , insanlık dışılıklarını rahatça içine sindirebilen yapıda , algı ve akıl yoksunu çoğunluklar oluşturulmuştur işte bu "YAŞAM" dediğimiz karabasanların orta yerinde ...
........... Yazımızın konusu oldukça geniş kapsamlı ve yaşamımızla iç içe olduğundan , birbirini takip eden yazılarla bu konuyu işlemeye devam etmeye çalışacağım ... Dilerim ki , tüm insanlık adına en büyük dert olan YAŞAM ve yaşama bakış , yaşamı algılayış , yaşamı sorgulayış konularında birazcık da olsa mesafe alabilelim . Üzerimize her gün özenle giydirilmeye çalışılan deli gömleklerinin farkına varabilelim ...
Şimdilik selam ve saygıyla ...
- DEVAM EDECEK-
YORUMLAR
Hiç bir şey,insanca yaşama hakkından daha değerli değildir.Ama ,insanlar değişti,yaşam değişti.
Bir insan kişisel çıkarlarından başka hiç bir şeyle ilgilenmiyorsa,toplumsal bir güzellik için hayatında hiç bir özveride bulunmamışsa,üşüyen birinin ellerinde tutmamışsa ve hep "zararsız" ve hep "yararsız" yaşamışsa,insani duyarlılığı,ahlakı ve bilinci ne kadar iyidir acaba.?
Anlam ve anlatımı ile çok güzel,içten ve derin konusu olan bir yazı okudum kaleminizden. Beğeni ve tebriklerimi bırakıyorum yazınıza.Böyle güzel bir yüreğe selam olsun.
Mert YİĞİTCAN
Selam ve saygıyla.