MEHMET AKİF’İ RAHMETLE YADEDİYORUZ.

• 24 Aralık 2011 Cumartesi 12:37:14

Bundan 75 yıl önce, 1936 yılının 27 Aralık ayında Milli Mücadele, vatan ve istiklal marşımızın şairi Mehmet Akif Ersoy’un ebediyete intikalidir. İstiklal Marşı’nın kabulünün 90. yılına denk gelen 2011 yılı “Kültür ve Turizm Bakanlığı” tarafından Mehmet Akif Ersoy yılı olarak ilan edilmişti. 63 yaşında iken rahmeti rahmana kavuşan İstiklal Marşı şairini yetmiş beş yıl sonra hâlâ rahmetle, minnetle yâd ediyoruz.

Büyük milletimizin sesi olan büyük şair Akif, cesareti, şecaati, feraseti şahsında barındıran kahraman, vatansever duygu zengini şair ve aksiyon insanı, büyük bir mütefekkir sembolüdür... O’nun mana yüklü dizeleri elden ele dolaşan bir meşale gibi nesilden nesile sönmeden devam edecektir.

Milli mücadele yılarındaki yazıları, Anadolu’yu dolaşarak; verdiği konferansları, minberlerden, kürsülerden verdiği öğütleriyle halkın mücadeleye katılmasını sağlayarak ülkemize, milletimize hizmet görevini en mükemmel ifa etmiştir. Çağımızın problemleri konusunda; “ Doğrudan doğruya Kur’andan alıp ilhamı/Asrın idrakine söyletmeliyiz İslam’ı. Yine Kur’anın ölülere değil de diriler hitap ettiği konusunda; “ İbret alınmaz her gün okunur ezber de,/Bir ibret aranmaz mı ayetlerde? /Ya okur geçeriz bir ölünün toprağına, /Ya açar bakarız nazm-ı celilin yaprağına./İnmemiştir Kur’an, bunu hakkıyla bilin,/Ne mezarlıkta okunmak ne de fal bakmak için.” Bu manidar sözlerini çok düşünmeli ve önemsemeliyiz…

Akif’in yaşadığı dönemdeki şartları, kişiliği, din ve ahlak anlayışı, edebi dili ve eğitim konusundaki düşüncelerini iyi anlamalıyız. İstiklal savaşı ruhunu, milletimizin bağımsızlık azim ve kararını en veciz sözlerle dile getiren şairimizin, öyle sadece kuru lafla anılacak bir şair olmadığı da bilinmelidir. O sadece bir şair değil; bir gönül insanı, dava insanı ve vatanseverdir. Onun idealleri, düşünce ve ruhsal yapısındaki derin görüşlülük, his ve mana âlemi yeni nesillere sadece anmalarla değil mana ruhuyla anlatılmalıdır…

Akif’in o muhteşem şiirlerinin büyülü dünyasında dolaşmak bambaşkadır. Ufkun derinliklerine daldırır, düşündürür, açlığımızı giderir, tarihimizi ve kendimizi onda buluruz. Her ne kadar "Rahmetle anılmak ebediyet budur amma/Sessiz yaşadım beni kim nereden bilecektir" dese, sessiz yaşasa da, o hep yâd edilecektir. O hiç unutulmadı, çok sevdiği milleti, vatanı onu sahiplenmiştir. Hiçbir beşeri güç onu bu milletin kalbinden ve gönlünden silemez. Akif, daima söz ve eserleriyle bu milletin gönlünde yaşayacaktır...

Her şeyden önce bir inanç ve düşünce abidesi olan Mehmet Akif Ersoy’un hakikat dolu sözlerini anlamak, günümüzde geçmişe nazaran daha da önemlidir. Milli Şairimizin hürriyet, istiklal, insanlık, birlik ve beraberlik üzerine söylediği sözleri, düşünce ve tecrübeleriyle ilgili uyarıları, şiirleri mutlaka göz önünde bulundurulmalıdır. Bunları bilhassa gençlerimizin dikkatine sunmalı, mana derinliği ve zenginliği onlarla paylaşılmalıdır…

Mehmet Akif’in eserlerinde geçmişi görecek ve geleceğe ışık tutacak birçok mesajlar yer almaktadır. Kişiliğinden, hayat hikâyesi ve eserlerinden çıkarılacak önemli dersler vardır.
Mehmet Akif Ersoy’un hayatı temiz, vakur ve sade olarak geçmiş, bilinçli bir aydın, çalışkan ve üretken bir insan olarak anılmaktadır. Dini inancı bütün olmasına rağmen taassuba karşı çıkmış, dosdoğru bir insan olmuş zulmü, zalimi, her türlü ahlaksızlığı ve ikiyüzlülüğü asla sevmemiştir...

Onun sözleri günümüzü ne kadar da tarif etmiş, “Medeniyet!” denilen maskara mahlûku görün,/Tükürün maskeli vicdanına asrın tükürün!” Diyerek medeniyeti aynı zamanda ülkeleri sömüren, insanları katleden, ikiyüzlü yüzyıl vicdanı olarak da değerlendirmiştir.
İstiklal marşımızın şairi Akif, milletimizin sinesinden yetişen, Türk kültür hayatında derin izler bırakarak tarihe mal olmuş, büyük bir münevverdir. İyi bir şair olduğu kadar vatansever bir kahraman, edebiyatçı, mütefekkir kimliği yanında hamiyetperver ve mütevazı bir hayatı olan iyi bir fikir, düşünce dava ve aksiyon insanı olduğu da bilinmelidir.

Mehmet Akif Ersoy’u vefat yıldönümünde anarken O’nun yazdığı İstiklal marşı her an gök kubbede hoş seda olarak yankılanacak, eserleri ve düşünceleri hayatımızda yer alacak, genç beyinlere ilham kaynağı olacaktır.

Milletin gönlünde unutulmaz yer eden Akif unutulmayacak, daima sevgi, saygıyla yâd edilecektir. Vefatının 75. yılında büyük İstiklal Marşı şairimizi rahmetle, minnetle yâd ediyoruz. Ruhu şad olsun…