SANATÇI VE ZANAATKARIN FARKI
Sanat ve zanaat arasında ki fark ; farkı yaşayanlara bakılınca anlaşılıyor ki sanat ; sade bir meslek veya işten öte insanın içinden gelerek,doğuştan sahip olduğu yeteneklerle ortaya koyduğu işler,eserler,ürünler…İnsanların mecburiyet dışı oluşturduğu ve sade özel bir yaratıcılıkla yaptığı eserler birer sanat ürünüdür.Sanat ürünlerini yapana sanatçı denir.Ve sanatçılar,belli bir alanda doğuştan yetenekli,yaptığı işi sadece para için değil, zevk ve yeteneklerini kullanarak insanlara hizmeti amaçlarlar.Bu bakımdan sanat ve sanatçı da yeteneklilik ve yaptığı esere duyduğu bir tutku,işinden aldığı zevk vardır.Örneğin;ressam sanatçıdır ve ortaya koyduğu eserler birer sanat üründür.Bu sanat ürünlerini yaparken sanatçı olan kişinin eseri;eseri ortaya koyduğu zaman,içinde bulunduğu hal ve yaşantısından etkilenerek biçimlenir ve yetenekleriyle değerlenir.
Zanaat ise; bir meslek,iştir.Halk tabiriyle “ekmek parası” için yapılan işler,ortaya koyulan ürünler.Zanaatı yapana da zanaatkar;yani bir iş,meslek sahibi denir.Zanaatkar sanatçıdan farklıdır.Çünkü yaptığı,ortaya koyduğu üründe,eserde doğuştan gelen bir yetenek yoktur.Sonradan öğrenerek,görerek becerebildiği eserlerdir.Ve yapmak mecburiyetindedir.Keyfi bir hali söz konusu olmamakla beraber,severek yapılan bir iş olabilir.Kişinin yaşam şartlarının gereği olarak yapılması gerekli olan işlerdir.Örneğin ; bir babanın çocuklarının,evinin geçimini sağlayabilmek için kömür ocağında çalışması,yine bir annenin aşçı olması,çocuklarımızın okuyup çeşitli imtihanlara girerek,zorlukları çekerek bir meslek sahibi olması gibi…..
Kısacası şu ki;insanlar yaşamlarının gereği olarak bir iş,çalışmak mecburiyetindedirler.Sanatçılar zanaatkarlardan biraz daha farklıdırlar.Çünkü sahip oldukları yetenekleri ortaya koyabilmişlerdir.Her ne kadar yaptıkları eserler karşılığında bazıları bir karşılık göremeseler de,sanatçının aldığı zevk sanatçı için yeterli olmakla birlikte yeteneklerini ortaya koymak ve bir şeyler yapabilmek kendisini mutlu eder.....
YORUMLAR
Evet, Zanaat, el ustalığı/becerisi isteyen işlere denir..Zanaatkâr da, çok nitelikli beceriyle zanaat yapan, yani emtia/mal üreten kişi anlamında kullanılır. Esnaf, bir sermayeyle daha çok emeğini kullanarak mal ya da hizmet üreten kişi anlamındadır. Zanaatkâr ise maddi ya da estetik ihtiyaçları karşılamak üzere mal üreten esnaf anlamına gelmektedir. BURADAN ANLAŞILIYOR Kİ, ZANAATKAR, ESNAFLIĞIN KAPSAMI İÇİNDEDİR, AMA ESNAFLIĞIN ZANAAT YAPAN, EL USTALIĞI/BECERİSİ İSTEYEN İŞLERİ YAPAN KESİMİDİR. ÖRNEĞİN BAKKAL DA ESNAFTIR, AMA ZANAATKAR DEĞİLDİR. GÜZEL İÇERİĞİ TEBRİK EDERİM.SAYGIYLA
Zanaat, insanların kolay elde edebileceği işler(meslekler ) değildir
Zanaatkâr, Allah vergisi bir aşkla yetişir elbette bunu geçimini temin etmek için, yıllarını emeğini, sevgisini, gücünü, kafasını, beynini, vel hâsıl bütün ömrünü ve mesaisini verirde zanaat unvanını alır.
Sizin bahsettiğiniz yani babadan gelen bir durum olursa ona baba mesleği, ve ne görmüşse onu yapar ve ona taklitçiler denir, zanaatkârlar taklitçi insanlardan oluşmaz
Öyle olsa her çırak mesleğini devam ettirmesi gerekir, oysaki her zanaatkârın çırakları ustasının yaptığı mesleği devam ettirmezler ettiremezler, çünkü becerisi ve yeteneği noksandır
Bir atasözü vardır (buyunuz kulağı geçer) tabiri de bu örneklere ışık tutar
Zanaatkâr; demek sanayici demek sanayicisi olmayan bir toplumda ekonomi dipte demek ekonomisi dipte olan bir toplumun yetişmiş sanayicisi olmaması demektir
Ve hâsıl zanaat her gelecek yıllara bir yenilik kazandırmak demektir ,
Ayrıca bu konuya duyarlılığınızdan dolayı kutluyor saygılarımı ve muhabbetlerimi arz ediyorum