- 1293 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
GÜL (4 blm)
ERTESİ GÜN GÜLÜN KAPISI ÇALINDI
Gül karşısında abileri ve babasını hasta bir şekilde gördü.
Kaedeşleri ,köyde ekim dikim zamanı başladı bizim işimiz gücümüz çok diyerek hemen söze girdiler....
Bak bizim kız ,babam yandı ve heryeri yara bere ,biz doktora götürdük ,doktor iyi bir bakım gerek dedi ve hastanedede yer olmadığını bizlere söyledi, bizde düşündük buna baksa baksa gül bakar dedik, ilaçlarını biz aldık eşyalarınıda ,buna sen bak burada dediler....
GÜL ,babasına baktı ve ona intizar ettiği aklına geldi..
babası çocuklarına dememişmiydi bunları yurda ver diye,gülün içi kin doluydu...
Birden aklı başına geldi ve hepsine birden ben bakamam buna dedi,
banada eller yardım ediyor sizde hiçmi düşünce yok dedi
alın götürün kiymetli karısı baksın dedi..........
SESLERİNİ DUYAN KOMŞULARIYSA ONLARA BAKIYORLARDI
Komşular gülün haline acıdılar,ayol siz ne bicim abisiniz bu kız kendine zor bakıyor , çocukları bile yarı ac, yarı tok yatıyor, kız haklı ,götürün hastanızı dediler.....
gül çok bunalmıştı ,çocukları actı temizliğe gidiyordu ,arada sırada ama çoğu insanlar acımasızdı, gelirken çocuklarını getirme diyolardı .
Çocuklarını nere bırakabilirdiki kocasının ailesi, öküz öldü, ortaklık bitti dediler.. Napacanı bilmiyodu ,çaresizdİ ,aradan iki hafta geçti, gülün kapısı çaldı..
GÜL kapıyı actı iki kadın gelmişti.
bak kızım sen bu çocuklara bakamıcan, hadi oğlanlar iyi kötü olur giderler
ama bu kız çocuğuna yazık, bunu bi tanıdık var çok zengin gel ,oraya evlatlık verelim biz çocuğu almaya geldik dediler ...........
Çocuksa beş yaşındaydı ama aklı eriyodu, gül düşündü kadınlar haklıydı ve o ailesi gibi düşünmüyodu bu kız çocuğu nede olsa kanayaklıydı ,
düşündü düşündü çaresi yoktu peki dedi.
Kızına baktı ,çocuk ağlamaya başladı, anne beni vermeeeee
ben açda dururum yanınızda yeterki beni vermeeeeee nolurrrrrrr dedi .
Gülün çocuğunun sözleri, ciğerine ok gibi batmıştı ...
Gözlerinden yaşlar akıyodu.
Kadınlar çocuğu aldılar
Gül ağlıyodu, çocuksa çığlık atıyodu anneeeeeeeeeeeee
gitmek istemiyorum, beni bırakma diyordu .
Gülün içi kan ağlıyordu birden bırakın, ben vazgeçtim diye bağırdı .
Ben kuru yersem oda yer, ben ac yatarsam oda diğerleriyle olur gider.
Kardeşlerinden ayırmam onu dedi,sarıldı evladına ..
Kadınlarda ağlıyodu bu duruma ,allah kolaylık versin kızım ,yetimlerinede ömür versin dediler ve gittiler.......
Bir kaç ay sonra
durumu iyi olan bir komşusu ,bi akşam bir kaç kişiyle güle misafirliğe geldi...
Benim evim var, bağ arasında satılık ,gel sana satayım dedi..
10 liraya verecem hemde bedava dedi ...
gül ben nerden bulurum bu parayı hacı abi dedi........
Onlarda biz toplandık düşündük, komşu olarak bi karara vardık ,eğer kabul edersen sende çocuklarında rahat edersiniz dediler .
Gül çok merak etmişti nasıl olacak bu iş dedi .
hacı başladı anlatmaya sen üç çocuğunun maaşını önceden hepsini toplat al ,dediler ..
evide dördünüzün üstüne yapalım dediler.
Mantıklıydı aslında gülün kafasınada yatmıştı .
gül olur dedi ,allah razı olsun hepinizden dedi ..
artık kira vermicekti hemen işlemlere başladı ve evi aldı ama tenhadaydı aldığı ev bağların bahçelerin arasındaydı...altı üstü dört beş komşusu vardı onlarında evleri seyrek ve aralıydı ....
GÜL evi oda oda kiraya verdi.
bi yandanda halı işliyordu ,artık biraz sıkıntılardan kurtulmuştu ...
sadece kendi dul maaşını alıyodu üç ayda bir ,oda iyi kötü yetiyordu...
Bir yandan evi idare ediyor bir yandanda,çocuklarını büyütüyordu
Babasız büyütmenin zorluğunu hayat ona çok ağır ödediyodu..
Aslında annesi sanki onun alın yazısını doğduğunda hissetmiş ,kendi gülemediği için evladının adını gül koymuştu ....
İşte analar ,babalar nice güller yetiştiriyoruz,ki onları topluma kazandırırken çok düşünüp iyi kararlar vermemiz gerekiyor..
Toplumda kimisi evladına düşemiyor, kimiside anaya babaya,
insan ömründe basamaklara tırmanırken
attığımız adımlar çok önemli ,önemliki hiç bir gülün vede güllerin canı yanmasın .......