Bir Başka Anı
1984 yazı yer İstanul mevsim yaz ay ağustos bendeniz bu garip ozamanlar lisedeyim Ankara da kışları okuyor yazları İstanbula gidiyorum ozamanlar mahalle kulturu var şimdi kalmadı bizler de bu kulturde yetiştik buyuge saygı kucuğe sevgi neyse uzatmayım mahallede bir grubumuz var başında en sevdigim kardeşim Kamil var yazları ben gidince ikinci adam oluyorum yokken haldun yerime geçiyor aramızda bir rekabet var hep ama içimizde dışa karşı değil. Mahallelerde aşağı ve yukarı gibi bölünmeler olurdu eskıden ve çocuklar gençlerde bu rekabette olurlardı hep. eh malum serde delikanlılıkta başlamış ya birde mahalledeki kızların güzelleri de bizim tarafta olunca ister istemez yukarı mahalle ile rekabet var aramızda ve en sonunda birgün bu rekabeti çözelim dedik toplandık ve bir anlaşma yaptık anlaşmada şu bir maç yapıcaz kazanırsak maçta futbol maçı bizim orda saha var orda oynanacak sahada kuyu var mahalle kuyusu onu yanında topraktan bir yer neyse maç oynanacak kazanan taraf diğer tarafın ustunlugunu ve kızlarla olana diyaloglarına karışmayacak ve saygı gösterecek anlaşam anlaşma uyulacak el sıkışıldı maç günü belli oldu .İşte şimdi anlattığım olayda o gün oldu zaten
akşam üstü iki mahalle gürültü patırtı toplandık maç oynanacak sahaya bizim takımda ben back oynuyorum kaleci haldun kamil santfor Alp var oda orta saha karşı takım bizden iri olsun biz daha hızlıyız ben pek futbol sevmiyorum aslında baskette iyiyim ama backte top geçmez adam gecer oldugumdan backte oynuyorum uzatmayım iki grup tam saatinde toplandık kızlarda orda biliyorlar tabi neden itişiliyor ah bu kızlar zaten ne gelirse başımıza onlardan geliyor bayanlar kızmasın ne yapalım erkek milleti işte ...
maça başladık ilk yarı geçti eşitlik bozulmadı ikinci yarı oldu karşı taraf geldi yuklendi ayagım kaydı düştüm yere ve topu tutamadım kamil ugrastı oda tutamadı haldunda kısa boylu biraz top az yuksekten ellerinin arasından vay anasını gol eyvah karizma sıfır bizde
uzatmayım bu hırsla orta sahadan tekrar başladık yuklendi kamil alp kamil paslaştılar tam kale onune geldi kamil atacak golu aa ne oluyor kamil yerde aa daha fenası kamilden kanlar fıskırıyor aman ne olacak hepimiz telaşlandık millet bağrısıyor kızlar ağlıyor hoş biz ağlamıyormuyuz bizde ağlıyoruz birkaç buyuk koştular ben hemen kamilin babalarının evine gittim adamcağız annesi eniştesi kımvarsa koşarak sahaya geldiler arabaya koydular kamili hastaneye ben deli gibi ağlıyorum o zaman cep filanda yok açıp sorasın tabi bekledik haber gelsin diye
bu arada annem de babama kı babamdan ankaradan yeni gelmiş izinli gitde bi bak bakalım dedi oda hastaneye gitti epey zaman sonra bir telefon geldi kamil iyi eve getiriyorlar oh bizler sevinç içindeyiz ama 2 hafta sokak yok başını taşa vurmuş kale onunda kum gidince koşmaktan bir taş kalmış meger hıç gormedik ki işte ona vurmuş ve bayılmış ee yorgunluk stres tabi biz bilmiyoruz stresi ama stres ve güneş de eklenince cocuk boyle fenalaşmış.
Kamiller ve buyuklero gece eve geç geldiler ben hemen Kamile gitmek istedim olmaz dediler sabah gidersin sabah hemen milleti topladım nekadar gul varsa bahçelerden kopardık ve kamile koştuk ama sade biz koşmadık yukarı mahallede geldi eh işte bu kötü olay bizleri birleştirdi boylece ve bundan sonrada asla mahallecek ayrılmadık .
YORUMLAR
Sevgili Emin...
Olay oldukça hoş, Bu ve benzeri anılar hepimizin dağarcığında üç aşağı beş yukarı vardır...Dolayısıyla sanırım tüm okuyacak olanlara hoş bir nostalji yaşatacaktır...
Eleştiri kısmına gelince:!- Olayı çok daha süzleyebilirdin. Fazla çalakalem yazmışın. 2- Neyse kelimesini konuşma dilinde çokça kullansak bile yazıda çok kullanmak doğru değildir. 3- Yazı ve zemin rengini değiştirirden daha iyi olur. Böyle hoş bir yazı için renk siyah-beyaz olmamalı bence.
Selam ve saygılar.
aemin
öncelikle teşekkürler
1- aslında süslemeyi düşünmedim yazıyı yazarken neden dersen sade olması ve benım bir anım olması yeterli diye düşünmüştüm yoksa mahalleyi olayın geçtiği yaz mevsimini zamanı karakterleri daha derinden anlatabilirdim ancak ozaman kısa bir yazı olmaya bilirdi ve ben okuyucuların netten okurken sıkıldıklarına inanıyorum uzun yazılar onları yoruyor diye duşunuyorum
2- zemin rengine gelince siyah gözü az yoran bir renk aslında siyah zemin beyaz yazı yerine belki hafif haki renk zemin ve beyaz yazı olabilirdi haklısın ama siyah hataları daha barizde gösterir yanı bu şekilde yazmakta biraz cesaret ister:)
3-"neyse" ye gelince gercekten cok tekrar etmişim ama bu çala kalem olsun diye yapılan bir şey değil öyle olsa zaten okuyucu ile paylaşmak istemem saygısızlık olur onlara ama bunu yazmamın sebebi okuyucunun olaya daha derin girmesini sağlamak şöyle ki konuşur gibi yazmak istedim boylece de okuyu ile benim olayım bir çizgide buluşur diye düşünmüştüm
ancak " çalakalem" ifadesi biraz agırcana olmuş gibi nedersin agabeyim İlgine ve yorumuna teşekkürler
Sevgilerimle.
Saygılarımı sunuyorum .
sami biberoğulları
Çalakalem derken sanırım meramımı anlatamadım. Yazında dikkat edersen tek bir tane nokta, virgül ya da başka noktalama işareti yok. Onu belirtmek istemiştim.
Şu haliyle daha güzel olmuş.
SElam ve saygılar.