- 604 Okunma
- 4 Yorum
- 0 Beğeni
IRAK ŞİMDİ KÖRBELA OLDU
Sudan bahaneler, uyduruk sebepler, akla ziyan karalamalar…
Başta ABD ve İngiltere olmak üzere Irak’ı işgal ettiler.
Yaktılar, yıktılar, öldürdüler, zulmettiler, aşağıladılar, ırza geçtiler, yağmaladılar, alt yapıyı tahrip ettiler, zenginlik kaynaklarını talan ettiler. Ülkeyi böldüler, parçaladılar, istedikleri düzenlemeleri yaptılar. Irak’ı hazırladıkları projeye uygun hale getirdikten sonra da şimdi askerlerini çekiyorlar. Ya da çekiliyoruz diye dünyayı bilmem kaçıncı defa kandırıyorlar.
Önce Türkiye’nin menfaatleri açısından olaya göz atalım. Elbette hunharca yakılıp, kurşunlanıp, işkence edilip, köpeklere parçalattırıp, bilmem daha türlü metodlarla katledilen ve sayısı milyonları bulmuş olan cinayetleri ülke menfaatleri açısından değerlendirip, bir nevi meşru görmek asla mümkün değildir. Bu değerlendirmelerimde bu cinayetleri ayrı tutuyorum. Bunlarla ilgili bizzat katliam yapanlarla onlara destek verenlerin sorumluluklarını tarih gelecek kuşaklara gösterecektir. Bu katliamlarlarla ilgili hesap vermesi gerekenler, Hakk yanında ve tarih önünde hesap vereceklerdir. Ben olayın bütününü Türkiye’nin menfaatleri açısından ortaya koymaya çalışacağım.
Bu işgalin ilk günlerinde dile getirilen mutlak kırmızı çizgilerimiz vardı. İktidar mensupları bunları 3 maddede özetliyordu:
1-Irak’ın toprak bütünlüğü asla bozulmamalıdır.
2-Musul-Kerkük-Süleymaniye bölgesinde, yani Türkmenlerin çoğunlukta olduğu bölgede nüfus yapısının değiştirilmeye kalkışılmasını asla tasvip etmeyiz.
3-Bir Kürt Devleti’nin kurulmasını asla kabul etmeyiz.
Bu kırmızı çizgilerden hangisi kalmıştır?
Irak’ın toprak bütünlüğü mü? Irak şu anda üç parçaya bölünmüş değil midir?
Musul-Kerkük-Süleymaniye bölgesindeki Türkmenlerin feryatlarını duymuyor musunuz? Nüfus yapısı değiştirilmekle kalınmamış, tapu kayıtlarıyla oynanmış, kendileri bugün himayesiz duruma düşmüşlerdir.
Kürt devletinin kurulmasını bırakın kabul etmeyi, iktidar yetkilileri Kürdistan’a giderek resmi ziyaret ve görüşmeler bile yapmıyorlar mı?
Diyebiliriz ki hiçbir kırmızı çizgimiz kalmamıştır.
Irak’ın işgali sırasında önümüze attıkları birkaç milyar dolarlık krediyi saymazsak, bizim bu işgalden ne menfaatimiz oldu? Bırakın menfaati, her biri savaş sebebi olarak zikredilen kırmızı çizgilerimizin yok edilmiş olması bize vurulan büyük bir darbe değil midir? İktidar yetkilileri bu işgale göz yummadılar mı? Hatta destek olmadılar mı? Koalisyon ortağıyız diye gururla dünyaya ilan etmiyorlar mıydı? Karşılığında iktidarlarının ömrünü uzatacak propagandalar haricinde ne elde edildi?
İşgalin başladığı günlerde iç politikada da, müdahale sonrası kurulacak masada yerimizi almak için, ABD ve diğer işgalci Haçlıların koalisyon ortağı olduğumuzu millete izah etmeye çalıştı iktidar yetkilileri. Ardından hava koridorlarımızı, havaalanlarımızı, limanlarımızı ve lojistik imkanlarımızı ortaya koyarak işgale maddi desteğin yanında, işgalci askerlere dua gibi manevi desteği de esirgemediler.
Peki bugün ABD askerleri geri giderken bir hesap yaptık mı, biz ne kazandık, ne kaybettik? Gördüğüm kadarıyla çok şey kaybettik, birkaç milyar dolar kredi almaktan başka bir kazancımız olmadı. Oldu diyen varsa izah bekliyoruz. Bırakın menfaati, ülkemize musallat olan eşkıyanın Irak topraklarında barınmasını bile önleyemedik. Ayrıca Siyonist İsrail’in Irak’ın parçalarından biri ya da ikisi üzerinde kuracağı kontrol sistemi ile güneyden ülkemizi kıskaca alma tehlikesi de işin başka bir yönü.
Ama asıl felaket bence bundan sonra…
ABD Irak’tan göstermelik olarak çekiliyor. Ama çekilmeden önce Irak’ı fiilen üçe böldü. Üç parça arasına öyle düşmanlık tohumları ekti ki, öyle mayınlar yerleştirdi ki, gerektiğinde uzaktan kumanda ile bunları devreye sokarak Irak’ı işgal halinden beter edecek. Nitekim ABD’nin göstermelik çekilmesinin üzerinden henüz birkaç gün geçmişken meydana gelen patlamalarla sayıları yüzleri bulan insan hayatını kaybetti, yaralandı, ocaklar söndü. Haçlılar başta petrol olmak üzere Irak’ın zenginlik kaynakları ve servetleri ile ilgili yapmış oldukları yönlendirme ile aslan payını oturdukları yerden götürecekler. Artık Irak’ta kim yönetime gelirse gelsin Siyonist ve Haçlı menfaatleri hep ön planda olacak. Sabotajlar, cinayetler, kavgalar, belalar hiç eksik olmayacak. Nerede, ne zaman, nasıl kimleri ve nereleri vuracağı belli olmayan kör bir bela gibi.
Kerbela faciasından dolayı on üç asırdır Müslümanların bağırlarını kanatan cinayetle anılan Irak ülkesi, bundan böyle “Körbela Ülkesi” olacak. Üstelik bu bela sadece Irak içinde değil, tüm Ortadoğu’ya yönelik bir tehdit olarak demoklesin kılıcı gibi üzerimizde asılı bulunacak.
Kısaca Büyük Ortadoğu Projesi ne olmasını gerektiriyorsa Irak o olacak. Uzaktan kumanda ile, işbirlikçilerin yönetimi ile…
Irak’ın tek çıkar yolu kalmıştır, o da kurulacak “İslam Birliği”nde yerini alarak ortak değer olan İslam çekirdeğinde kendine gelmek. ABD ve Haçlıların, İslam beldelerini teker teker işgal edip Büyük Ortadoğu Projesini yürürlüğe sokmakta olduğu şu durumda, zaten tek çıkar yol İslam Birliği’ni kurarak icraata başlanmasıdır. Bu da ancak D-8 çekirdeği ile mümkün olabilecektir. Halen vakit varken ve iş işten geçmemişken bu çözüm için kafa ve beden yormak gerekirken, işbirlikçilik ve başka çözüm yolları aramaya tevessül etmek, Haçlı emellerine destek vermek demek olacaktır.
Tam da Haçlı devletlerinin önde gelenlerinden Fransa’nın sözde Ermeni katliamını bahane ederek parlemantosundan geçirdiği antidemokratik, yanlı, fikir özgürlüğünü katledici ve hasmane kararı, gözlerimizi açmamızı ve ülkemizin geleceğinin Haçlılar içinde bir yerlerde olmak değil, lider olacağı bir İslam birliğinin içinde olması gerektiğini bize gösterdiği bu günlerde.
ABD Irak’tan çekilir gibi yapıyor ama, KÖRBELA’yı uzaktan kumanda etmek üzere yerine bırakarak…
Ekrem Şama
ekremsama@
YORUMLAR
Yazınızın altı dolu doluydu hocam...Özenle ve doğru tespitlerle yazılmıştı...Yorum yazan arkadaşları da okudum, her ne kadar duygusal kelamlar etmişlerse de haklı oldukları taraflar yok değil... Sizin İslam Birliğine güveninizi tam kavrayamadım, belki bu birlik hakkında eksik bilgi sahibiyimdir. Lütfeder de bir makalenizi de "islam birliği" ile ilgili yazarsanız,fadalanır ve minnettar kalırım. Saygıyla
Ortadoğu coğrafyasında herşey inadına tekerrür ettiği için geleceği daha kolay görebiliyoruz.. Suriyede neler oluyor mesela şimdi? Azınlık nusayri iktidarı çoğunluk üzerindeki katliamlarına devam etmiyor mu? Kendi milletini kurşunlayan, namlusunu kendi milletine döndüren, Irakta ABDnin yaptığını, kendi miletine bugün miliyle yapan bir vahşet yok mu? Başımızı kuma sokarsak göremeyiz.Oradaki insanlar da Irakta ABD zulmü yaşayan ıraklı müslümanlar gibi korunmayı kollanmayı haketmiyorlar mı? Saddam da zamanında öyleydi ve gıkımız çıkmıyordu.ABDnin yaptığının binbeterini Uday Kusay eliyle yine saddam kendi milletine yapıyordu ve ne yazık ki, müslüman müslümana zulüm ettiği için "sineye " çekiyorduk herhalde? Sıkıntının, müslüman coğrafyasındaki insanlara zulmedilmesi olduğuna, bu bakış açısıyla inanmak zor gibi görünüyor.ABDnin bölgeye çöreklenmesinden duyulan endişe müslümanların zulme uğramasından daha önemli addedliyormuş gibi seziliyor bu açıdan bakınca. Doğrudur , ABdnin çöreklenmesi de en az o yaşatıkları zulüm kadar önemliidir.Ama abd den önce o coğrafyalarda yaşayan insanların ve liderlerin sorumluluğu var bunda. Beşar Esad örneği önümüzde, kendi müslüman halkına zulumederken abd de adres aramak anlamsız.El oğlu fırsattan istifade eder, faydalanır. O ülkeleri de abd karıştırıyor, aslında millet memnun mutlu, esadın kaddafinin saddamoın yönetiminde barış içinde yaşıyorlardı diye düşünüyorsak bizim çok sade örneğimiz var ortada. 28 şubat sürecinde göreceli olarak çok daha hafifi zulum yaşadı ülkemiz insanları.BUna rağmen millet kendi vesayetlerini parçalamasını bilmedi mi?Milyonlarca insanı abd mi yönlendirmişti bop için? ABD müttefikliği, Nato kankalığı, bu ilişkilerin sürdürülmesinde kullanılan vesayet düzeni vb. gibi konulara, kimlerle işbirliği ile kotarıldığına ise ayrı bahis açmak lazım tabiiki. 2006dan önce muktedir olanlar kimse ona bakılmalı ülkede doğal olarak.Erbakan Çiller Yılmaz, Demirel ve diğer bütün geçmiş figüranları saymıyorum.Adres çok açık aslında.
Peki bu kadar sıkıntımız var iken bu yazıyı yazana şunu sormak isterim, şuanki AKP iktidarı ve başındaki başbakan ne yapıyor? Amerikaya hizmet ediyor neymiş efendim ARAP BAHARI, arkadaşlar kendi düşen ağlamaz, zamanında osmanlı imparatorluğunun askerlerini arkadan vuran, yemende binlerce askerimizi asit havuzlarında yakan bunlar değilmidir?Tabiki ermeni doktorlarında türkçeleri tercümeleri kasti olarak çevirerek ingilizlerin gözlerinin dönmesi sağlanmıştır...
Filistinli yaser arafat'ın dedeleri filistin topraklarını yahudilere satarak bugünkü israili kurduranlar değilmidir?
Irak'ın diktatörü saddam 11 sene iranla savaştırılmıştır, iranı zayıflatmak anlamında...
Yani araplar kendi battıkları çukurda depelenip durmaktalar ve ben ister müslüman olsun ister olmasın osmanlıyı satan hainler için kılımı kıpırdatmam...
Gerçekler tarihimizde gizlidir, bu dünyanın iki düşmanı vardır biri israil biride amerika, şimdi niyetleri bu ülkeyi bölüp parçalamak, bir taraftan bazı tarikat liderlerini beslemekte, amaçları ileriki yıllarda şeriat devletinin başına bu kafirleri getirmek...
Amerikanın kuklası olan bir iktidar yalandan israille sanki mücadele ediyormuş gibi gösterilmekte bunların hepsi psikolojik harp tekniklerinden başka birşey değildir...
Destek verilecek dışardaki tek komşumuz vardır bizim oda irandır, iran senelerdir bu iki devlete amansız savaş vermektedir, ama bizler ne yapıyoruz iranı tehlike görüyoruz TEHLİKE OLARAK AMERİKA görmektedir onların politikalarını dikte eden bir iktidar var...
Laf açılmışken tayyibi ATATÜRK veya ÖZAL gibi gösterenler var, size şunu söyleyeyimki türkiyedeki basın alalade bir vatandaşı başbakan yapsınlar onu bile size büyük gösterir sebebi aşikardır basın siyonistler ve amerikanın güdümündedir...
Türkiyenin büyük devlettir, %60 ı genç nufüstur ve kim gelirse gelsin başa biraz sağlam çalışsın biz onuda gözümüzde büyütürüz ayrıca biz türklerde abartma gibi adetimiz vardır...
Kürt sorununa gelince benim tanıdığım aklı başında hiçbir kürt toprağın ayrılmasını istememektedir yeni yapılacak anayasa ile sosyal ve kültürel haklar anayasa ile teminat altına alınırsa kürt sorunuda tarih sayfalarında kalacaktır...
Ve yorum yaparken türkiye gerçeklerine FRANSIZ kalmayınız...
Gök sel tarafından 12/23/2011 10:45:23 AM zamanında düzenlenmiştir.
Gök sel tarafından 12/23/2011 10:45:51 AM zamanında düzenlenmiştir.
Gök sel tarafından 12/23/2011 10:47:36 AM zamanında düzenlenmiştir.
ABD Kuveyt iişgaletmeden önce dünyanın batmak üzere olan devletiydi Kuveyt i işgal etti salak araplar evetsalaklar amerikanın hangi ülkeye faydası dokunduki bir heleki bir müslüman ülkesine dokunsun sonra sırada ne vardı ırak ırağa demokrasi getiriyoruzsaddam dikkatörlüğünü yıkacağız dedi gene salak araplar alkışlarla karşıladılar saddamn heykellerini yıktılar halaylar çetiler şimdine oldu keşke saddam olsaydı diyorlar sıra suriyede orasıda yakındır esat böyle davranmaya devamederse iranadişini geçiremiyor amerika sonra sıra türkiyeye gelicek siz 3 maddenin asla,ihlal edilmiyeceğinimi düşünüyordunuz kimdüşündüyse kim türkiyenin tavi ermiyeceğini düşündüyse çok özürdilerimaraaplar gibi oda salak derim ben kürdistan devleti kuruldu daha durun onlar diyecekki güney doğuyu bize verin biz sizin eyaletinizolalım bizimkiler alıklama atlıyacaklar havaiifişekler faln filan önce devletekamburolucaklar sonra rsyanın ayrılan ülkeleri gibiayrılacalar ve bizgüney doğudan olucağız sem amcaoralara ve bizimgüney doğumuza doğumua çöreklenicek sivasa kadar olan yerler türkiye olucak ben çocuklarımızaüzülüyorum