ACABA NEDEN?
[ italik
]Buğulu camların ardından buğulanan gözlerimle bakıyorum geçmiş ve gelecek hesaplarının kesiştiği her yer de kendime ait güzel ya da kötü anılar buluyorum. Bakıyorum göremiyorum görmek istediğim şeyin ne olduğunu bilmiyorum beklide. Kişilik çatışmasının açılımını ve ne ifade ettiğini şimdi yaşayarak daha iyi anlayabiliyorum.
Havanın soğukluğundan mıdır yoksa içimdeki boşluğun yarattığı fırtınanın yorulmuş bedenime dağılması mıdır bilemiyorum ama gerçekten üşüyorum. Ellerimin soğukluğunu avuçlarımın arasına aldığım bir kahve fincanıyla gidermeye çalışıyorum .Yer yüzüne dağılmış bembeyaz örtü beynimde ki en ücra noktaya hükmediyor ve anlayamadığım bir şekilde beni sakinleştiriyor.Sakinliğimin paralelinde yaşadığım şaşkınlık soğuk havanın yarattığı bir uyuşukluk olsa gerek.Ama her şeye rağmen ara sırada olsa kendime gelmeyi başarabiliyor ve içimdeki yaşam sevgisinin yaydığı ısı tepeden tırnağa beni sıcak bir rüzgarın kollarına bırakabiliyor.
Dimdik ayaktayım.Soğuk, rüzgar, fırtına hangisi yaşam sevincimi elimden alabilir.Hangisi arzularımı hiçe sayıp beni bilmediğim bir yöne savurabilir.İnsan içinde yaşattıklarının hüzünlerinin acılarının esiri olur sadece bir tek onlar yıkar ufacık bir esintiyle.
Negatif ve pozitif akımların aynı anda damarlarımda dolaştığı ilginç günlerden biri.Dakikaların dağılımında bir an ağlamaklı bir an da kahkahalarımın yankılandığı ne istediğini bilmeyen şımarık çocuklar gibiyim adeta…
Serseri mayın gibi karların aralarında gezmek mi yoksa pencereden sadece göz gezdirmekmi?
doğrudur şu anki hislerime inanın bilmiyorum.Bir bilinmezliğin dalgalarında rotasını kaybetmiş gemi gibi savruluyorum bilmediğim yarınların rüya alemine.
gülden...
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.