- 1439 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
K.Kore Ağlıyor
Kuzey Kore Demokratik Halk Cumhuriyeti devlet başkanı Kim Jong’il kalp krizi sonucu hayatını kaybetti.
Televizyonlarda izlemişizdir ağlama merasimlerini.
Masaları, mermerleri yumruklayanlar, yerlere yatanlar, sesli gürültülü, hareketli ağlaşanlar..
Bizim Anadoluda bir yakınını kaybedenlerin dizlerini dövmelerine, kendilerini kaybetmelerine alışkın olanlarımız bile Kuzey Koredeki bu tabloyu garipsemişizdir sanırım.
Neticede ülkenin en tepesindeki yönetici. Komunist Politbüronun başkanı yani. Ağlaşanların birinci dereceden yakınları değil.
Bu tablo bana Soljenistinin Gulag Takımadaları kitabını hatırlattı.
Orada da Sovyet Rusyada politbüro başkanı konuşma yaptıktan sonra, bütün salonun nasıl ayağa kalkarak dakikalarca alkışladığından bahsediyordu..
Öylesine ki, kimse alkışı ilk kesen olmaya cesaret edemiyor.
Hani sanki alkışı erken kesen, Politbüroyu, başkanını Komunist partiyi daha az seviyor damgası yiyecek gibi. Uzadıkça uzayan, bitmek bilmeyen alkış seromonisi.
Daha önce alkışı erken kesenlerin başlarına gelenlerle ilgili hikayelerin de bunda etkisi olduğu söyleniyormuş. KGB tarafından fişlenmek, mimlenmek, sahip olduğu imkanları kaybetmek, hatta çok erken alkışı bitirdiğinde ihanetle suçlanmak gibi algı o türden baskıcı totaliter rejimlerde sık görülen bir şeydi zaten.
Kuzey Koredeki bu son ağlaşma seromonisinin gerisinde de yeni ölen başkanın babasının, ki o da bundan önceki başkanlarıydı, cenazesine az ağlayanların uğradığı eziyet olduğu söyleniyor çeşitli medya kaynaklarında. Bana hiç de "hadi canım" dedirtecek bir açıklama olmadı bu, Soljenistinin anlattıklarından sonra.
Adında Demokratik, Halk Cumhuriyeti tanımlamalarını barındırmasına bakmayın Kuzey Korenin, Komunist ideolojinin insanları ne hale soktuğunun komik ve ondan da daha acı örneği bu aslında.
Robotlaştırılan insanlar, sistem dışında yaşaması, düşünmesi, fiiilde bulunması asla mümkün olmayan, devlet köleleri gibi hayatlarını sürdürüyorlar.Kendi ideolojileri dışında bir düşman da yaratılarak bu baskılarını uzun yıllar sürdürebiliyorlar.
Adı Cumhuriyet mesela ama, iktidar babadan oğula geçebiliyor? Demokratik deniliyor ama, güç sahiplerinden başkasının hiçbir demokratik hakkı elbette yok.
Diğer demokratik cumhuriyet örnekleri de pek onlardan farklı değil. Libya da örneğin Arap Halk Cumhuriyeti( Cemahiriye) idi Kaddafi zamanında. Keza Çin Halk Cumhuriyeti, İran İslam Cumhuriyeti vb.. Diğer yandan İngiltere için Birleşik Krallık, Danimarka için Danimarka Krallığı, İsveç için keza İsveç Krallığı denilmesi de beni hep düşündürmüştür.
Bu ülkeleri, isimlerini, rejimlerini mukayese etmişimdir hep ve sergilenen ikiyüzlülüklerden şaşırmışımdır.
Etiketi ne olursa olsun "İnsan" rejimlerin odağında olmuyorsa ve insanlarının mutluluğu için araç olmuyorsa pek de bir anlamı yok.
Bir İngiliz Krallık rejimiyle yönetilmekten usanıp da Kuzey Kore türü bir cumhuriyetle yönetilmek ister miydi acaba?
Biz de ülkemizde isimleriyle zıt eylemli bir çok oluşum tanımadık mı yakın geçmişimizde.?
"Barış" kelimesi mesela az mı istismar edildi "savaşarak"? İnsan Haklarına en çok ihanet edenler, adında İnsan Hakları ibaresini barındıran kuruluşlar olmadı mı?
Adı ne olursa olsun "gerçek" bir demokrasiyle taçlandırılmayan herhangi bir rejimin, insanlarını mutlu edebilmeleri düşünülebilir mi?
Kim Jong’il in bu cenaze merasimi bana komunizmin bu aykırı yüzünü ve gerçek demokrasi ihtiyacını yeniden çağrıştırdı.
Liderini samimi olarak sevenleri de vardı belki.. Düzenin çarpık baskısıyla kendilerini parçalamak durumunda kalmış olsalar bile onlar başsağlığını hak ediyorlardır bence.
Onların hatırına biz de "Işığı bol olsun " diyelim bari..
YORUMLAR
kuzey kore ve komünizmi bağdaştırmanız yanlış.komünizm babadan oğula bir saltanatı kabul etmez, etmemiştir.k. kore'de sosyalizmin izlerinden söz edilebilir ancak bu marksizmin çok çok dışındadır.komünizme eleştiri getirirken her zaman liderler kullanılıyor, siz de aynı hataya düşmüşsünüz.artık daha akıllıca yöntemlere başvurun.örneğin o isimlerin yazdığı kitapları okuyun.yoksa bu komik durumdan kurtulmanız imkansız.
Uğur Özcan tarafından 12/22/2011 6:10:11 PM zamanında düzenlenmiştir.