Kemalce mektuplar-3 /Düzenli Mahkeme-i KÜBRA dayız.
Kemalce mektuplar(03)Düzenli Mahkeme-i KÜBRA dayız.
Tarih:21 Aralık 2011 Çarşamba 10:03:56
Selam hocam
Ya Latifun Ya Latif. Arınma duası ve Ve ’terzuku men teşau bi ğayri hisab’la başlayan 5 li zikire devam ediyorum.
Ayrıca yazılarınız arasında bulunan namazla ilgili kısımları okudum.
*Tekbir bitmeden elleri kulaklardan ayırmıyoruz.
*Kıraat bittikten sonra elleri salıp tekbir getiriyoruz, sonra rükuya gidiyoruz.
*Rükûdan kalkınca secdeye gitmeden ayakta az bekleyerek yeniden tekbir getirip secdeye gidiyoruz.
*Secdeden kalkıp oturduktan sonra tekbir getirip, az bekleyip ikinci tekbiri kıpırdamadan çekip tekrar secdeye gidiyoruz.
Hocam bütün bunları uygulayınca namaz biraz daha zaman alıyor.
Tek sıkıntı cemaatle namaz kılarken oluyor. Hocalar genelde tekbiri rükuya giderken, secdeye giderken hareket halinde getiriyorlar ve tekbir ya rükûda ya da secdede bitiyor. Veya baş secdedeyken tekbire başlıyor, oturuncaya kadar sürüyor. Hocaları uyarma şansımız yok, onlara tam da uyamıyorum. Benim rükû ve secdelerim hocaları biraz geriden takip ediyor.
Sünnetleri kılarken bir sıkıntı yaşamıyorum.
Hocam sağ ayakta ene hayyün ene muhyün... Zikrini tavsiyeniz üzerine bıraktım ve gördüğüm rüyalar azaldı.
Her gece en az 2-3 rüya görüyordum şimdi bir defa veya gün aşırı rüya görmeye başladım.
İki gün önce gece rüyamda;
Harabe, dağınık ve karanlık bir eski evin içinde, mavi kâğıt ambalaj içinde iki tane ampul buldum. İyice kontrol ettim sağlam ve kullanılmamış ampullerdi.
Yine dün akşam rüyamda;
Bir fırıncının yanında işe başladım. Çok sıkıntılıydım. Hem korkuyordum hem de sıkılıyordum. Fırıncı büyük bir kazanda çok parlak ve temiz bir hamur yoğurdu... Ve bir kazan hamuru eline aldı. Bende peşine takıldım. Toprak ve çamurlu bir yoldan onu takip ederken, biraz yüksek bir tepecikte toprağın üstüne serdi. Hamur çok temiz ve beyaz görünüyordu. Ben oradan ayrıldım bilmediğim bir kasabaya geldim.
Bir sokakta dururken çok kalın kayın tomruklar yüklenmiş bir tır yanımdan geçerken tomruklardan bir tanesi yanında bulunduğum evin kenar duvarlarına çarparak dik olarak yere düştü. Tomruklar tırın üzerine çok iyi istiflenmişti. Bir tanesi benim önüme düştü. Biraz korku ve ürpertiyle uyandım.
Hocam inşallah hayırdır.
İhtilaçlarla ilgili kısımları ağır ağır anlayarak okumaya çalışıyorum.
Hocam zikirlere başlayınca insanın imtihanı da ağır mı oluyor?
Bazen nefsime hâkim olamıyorum ve hâşâ Allah a küsüyorum. Bu durum bana sıkıntılı olduğum zamanlarda genelde senede 2 defa geliyor. Neden bana yardım etmiyor diye küsüyorum, sonunda büyük pişmanlık yaşıyorum.
Yazılarınızın benim için büyük bir şans ve lütuf olduğuna inandım. İnşallah bu yolda ilerlemeye ve netice almaya çalışacağım.
Selametle kalın hocam
Tarih:21 Aralık 2011 Çarşamba 13:24:24
RE: Selam.
Allahın selamı ve rahmeti, bereketi üzerinize olsun Kemalce;
Cemaatle namaz kılarken imama harfiyen uyunuz. Ferdi namazlarınızı ise tarif edildiği üzere kılın. Namazı şefaat dilenip durduğumuz efendimizin huzurunda kılsaydık, nasıl kılardık dersin.
Namaz her hareketi ile hikmet dolu, kullara armağan mucize bir ibadet şeklidir ki, kılanı miraca çıkarır, âdemlikten insanlığa terfi ettirir. Bir yerinde hata olsa bütünlüğü kaybolur. Allah’ın cc ve meleklerin dikkate almayacağı, nefaseti, kimyası bozulmuş, fesata karmış bir nimet halini alır.
Elinizdeki bilgisayarı kullanırken yanlış bir tuşa bassanız umduğunuz dosyaya ulaşamazsınız, değil mi?
Tekbirler tam yerinde, tespihler uygun efalli yaparken ve bilinçle yapılmalı, kıraatlerimiz ihtiyaç duyduğumuz, güncel konularda olmalıdır.
Mesela;
Kadir gecesinde kadir suresinin okunması, münafıkların arasında kalıp kendimizi onlarla sürekli tartışmakla bulduğumuzda ’’kul ya eyyühel kafirun suresini,
kalbimize sürekli nefsin ve şeytanın saldırısı olduğunda yahut kararsız kaldığımızda ’ elemtere keyfe feale..’(fil) suresini okumalıyız..
Allahın varlığına birliğine dair vesveselere maruz kalanlar
’İhlâs suresini,
Dağınık, disiplinsiz ve tembel olduklarından endişe edenler, göğsü daralan üzerindeki yükün altında ezilenler ’elemneşrahleke...’suresini,
kendilerinde büyü sihir vb olduğundan yahut çok hasetlendiğini, nazara sık uğradığını zannedenler,’ ihlas, nas ve felak surelerini çok sık okumalıdırlar.
Unutmayalım ki Namaz Rabbimize Niyaz Yeridir.
Rahmete ihtiyaç duyulduğunda, rahmet ayetleri okunmalı, toplumda veya kişide hastalıklar ileri derecede olduğunda şifa ayetleri sık okunmalıdır.
Özetle namaz, her derde deva dua makamıdır.
Borç ödeme yeri değildir. İhtiyaç giderme yeridir.
Farz demek, dünya hayatı ve ahiretin kazanılması, sağlıklı ve mutlu yaşamın temel taşlarıdır. Akıllı insanlar için kılavuz şifrelerdir.
Yasaklar ise; işlendiği takdirde hayatımızı cehenneme çevirecek ’tehlike’ işaretleridir...
Allah’la kul arasında borç alacak ilişkisi değildir. Kulluk vazifesi, rahmet talep etme, ihtiyaç giderme makamıdır. Alacaklı olanlar muhtaçlardır. haşa allah ihtiyaç sahibi değildir ki bizden alacaklı olsun. O ganidir. Kullarının ne ibadetine muhtaç, ne ihanetinden zarar görücüdür. İbadet kulun muhtaçlığının icabıdır.
Cehennem O’nun sıfatıdır. Dileyen içine girip dilediği kadar misafiri olabilir. Olup duruyorlar da... Olmadı / yetmedi, her şeyi istiflerim cehennemleri bile kendilerine yetiyor.
Cenneti de onun sıfatıdır, dileyen gelir nimetlerinden hamd ve şükür içinde istifade eder. Görür ki herşey Allah’ın takdir ettiği bir ölçü (kader) dâhilinde dağıtılmaktadır.
Bu hakikatleri bilen mümin kullar gelince şükreder, gecikince sabreder ama hep zikir halindedir, şükür halindedir.
O kendisinden razıdır. İlle de cennet ehli olarak yarattığı âdem ve soyuna, merhametinden dolayı, nasıl hareket ederse yolu nereye çıkar, bildirmiş, sıfatlarının birbirini hakkıyla tanımasını dilemiştir.
Bilinmekliğin gereği olarak iki denizi birbirinden önce ayırıp, sonra da salıvermiştir.
Bu sayede acıdan tatlıyı, tatlıdan acıyı, mayhoşu yaratmış,
Ölüden diriyi, diriden ölüyü çıkararak kudretini göstermiş,
seyre dalıp hayrete düşmemizi, istisnasız kullukta bulunmamızı dilemiştir.
Yarattığı yerlere ve göklere ’isteyerek ve istemeyerek geliniz’ demiş,
Cümlesi isteyerek geldik demişlerdir. Başka şansları olmadığını görmüşler.
Kimi hemen, kimi canı yandıktan sonra(cebren) mutlaka geleceklerdir.
O Rüyada bulduğun sağlam lambalar;
Yakında şimdiye kadar kullanmadığın gönül gözünün lambalarıdır, inşaallah. Yakın zamanda yanacak ışık verip önünü aydınlatacaktır inşaallah. Yeterli arındıktan sonra, çöplüğe attığın lambalara iletişim elektriğini allah verecek. Nur görmeye başlayacaksın.
’’Allah inananların velisidir, onları karanlıklardan aydınlığa çıkarır’’
’’ O allah âlemlerin nurudur. Nur içinde nurdur.’’
’’Nurun ala nur-nur üzerinde nurdur’’
Fırıncıya yolun düşüp tepelere tırmanman ise rızık kapılarının açılmaya başladığını, işlerinin çok yakın zamanda kolaylaşacağını işaret eder, inşaallah. Yani zikirlerin duyuluyor, gereken cevapları hazırlanıyor. Yakında zahir âleme tecelli eder. Ve sana ayrılmış olarak yaratılan o rızkın hedefine ulaşmasını kimse engelleyemez. Sen o rızıktan kaçsan dahi gelir seni bulur. Sabret, dua et. Tevekkül et ama duadan sonra.
Dua;
Sadece, yolda belde aklına gelince, yarı isyan halinde, dilinin ucuyla ettiğin dilek değildir. Şu anda yaptığın gibi ciddiyetle, Divanda el pençe, ağlayarak sızlanarak, kul olduğunun farkına vararak, halini yatanına arz etmektir ki kabul edilinceye kadar düzen içinde istemektir.
Ne kadar ekmek, o kadar köfte.
Kaç kere ya rezzak dediysen torbadan o kadar rızık çıkacaktır. Bazılarına Vahhap ismiyle istemeden veren mevla bazılarının istemesini, ister. Her kulun imtihanı farklı farklıdır.
Yakın çevrenizden veya komşunuzdan bir yaşlı kişinin vefatına şahit olabilirsiniz. Takdir, öyle olursa, eceli müsemma ile ahirete intikal edecektir.
Yahut hasta bir yetişkin varsa iyileşerek yeniden ayağa kalkacaktır. En doğrusunu Allah bilir.
Zikirlere yeni başlayan insanlarda yorgunluk olur. Eskiye nazaran daha fazla tefekkürlü, bilinçli ve iyi- kötü, haramı- helali ayırmak için bir takım çabalar oluşur. Bu da alışmamış nefise ağır gelir.
Zamanla geçer.
Ayrıca allah’ iman bilinci geliştikçe ve her halimizin görülüp, işitildiğinin, kayda alındığının farkına varıldıkça, yaptığımız her hareketin ve söylediğimiz her sözün bizi doğrudan etkilediğini anlayınca, gafletten uyanan nefislerimiz korkmaya başlar.
Yanlış yapmaktan,
Namazımızı kaçırmaktan,
Gönül kırmaktan,
Dostların beklentilerini, sevdiklerimizin ihtiyaçlarını karşılayamamaktan,
En çok ta Allah’ı gücendirmekten korkmaya başlarız.
Esasında hayatı doya doya yaşamak ancak çocuklarla- gafillerin, ahmakların işidir.
Hayat;
Aklı başında olanlar için, imtihan salonunda geçirdiğimiz (bir küçücük) zaman dilimidir.
Ya geçeceğiz ya kalacağız.
Üstelik an be an mahkeme-i KÜBRA dayızdır...
Ya tevkif edilecek ya salıverileceğiz.
Ya yarın öleceğiz
Ya yüz yıl yaşayacağız.
Yarın öleceksek iman - ibadet lazım,
İhtiyarlayacak kadar yaşayacaksak mal, mülk-dost, ahbap lazım, öyle değil mi?
Hangisine ya rabbim,
Kime, neye öncelik vermeliyim.
Yardım etmezsen ben bu imtihanı başaramam.
Sen merhametlilerin en merhametlisi,
Kerim olan mevlamızsın.
Bize yardım et,
Kâfirlere karşı bizi destekle.
Şeytanın aklımı çeldirmesinden,
Nefsimin cehaletinden, yanıltmasından,
Kötü arkadaşın fitnesinden,
İnsanların ilah edindikleri her şeyden san sığınırım.
Hatalarımı bağışlamaz,
Yolumu aydınlatmazsan iyilik yapmaya zaman bulamam.
Suçlarımdan doğan cezalarımı affet ki geleceğe dair mal mülk edinmeye,
Cennet için ibadet etmeye vaktim olsun. Âmin.
Dememiz gerekmez mi?
Söyle lütfen nefsim. Doğru. Değil mi?
Bütün bunların farkına varan, az buçuk uyanan nefis çooooooooooookkkk korkar.
’’Allahtan en çok âlimler korkar’’ayet.
Bu demektir ki en az cahiller korkar.
O nedenle hikmet ilminin ilk kapsı korku kapısıdır. O’Nun; kendisi bildiği BEN ine şah damarından daha yakın olduğunu idrak edince, NEFİS’in oturuşu, kalkışı değişir... Değil kötü davranmak, kötülüğün fikrinden rahatsız olurda estağfirullahhhhhhhhhhhhhh tespihini gözyaşları içinde çekmeye başlar.
Nefsinin cüzlüğünün, yaratıcının bütünlüğünün farkına varır ürperir.
ALLAH’u EKBER. ALLAH’u EKBER. ALLAH’u EKBER.
Ben o dönemi yaşarken şu beyti mırıldanmıştım, kendimden kendime.
’hayatı sade zevk sanma yaşanacak,
O bir yüktür aynı zamanda taşınacak’
Yeniden görüşmek üzere.
Selam es selame
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.