Kısa Bir Anı Daha
Yıl 1986 o sene eylül de üniversiteye başladım. Üniversite hiç alışık olmadığım bir ortam şimdi diyeceksiniz kim alışık oluyor ki üniversiteye evet haklısınız aslında kimse alışık olmuyor ama bana bu ortam çok yabancı geldi aslında şanslı bir azınlık olan yaşadığı yerde üniversiteyi kazanan azınlıktan olmamdan dolayı çokta zorlayıcı değil üniversite hayatı beni zorlayan burdakı rahatlık aslında dersler çok zor hele ilk gün derse bir girdik tüm profesörler doçentler doktorlar toplandılar bize bir göz dağı verdiler sormayın moralimiz sıfır oldu hepimiz bu okul bitmez dedik yani okadar ama ebn bu yazıyı bunları anlatmak için yazmıyorum size. Merak ettiniz değil mi? Haha yok merakınız birazdan geçeçek emin olun evet bu yazıyı size bir kızı anlatmak için yazıyorum belkide gerçek anlamda aşık olduğum yani bilinçlice çocukça değil aşık olduğum ilk kızı yazmak için anlatıyorum.
Neyse efendim uzatmayım zor da olsa okula alışmaya başlayan ben derslerede biraz uyum sağladığımda sosyal ortamlarada takılmaya başladım tabi ki ee serde 18 yaşının çoskusuda olunca hayat hızlı geçiyor sınıfta daha doğrusu anfide liseden benden bir sınıf buyuk olup benide tanıyan bir arkadaş edindim adı ismail sessizce bir çocuk sakin yapılı benden buyuk oldugundan saygı gösteriyorum onun sayeseinde ilerde başka anılarımda da çok adını duyacağınız erdinç le arkadaş oldum biz bu üçlü sürekli sınıfın hehe yani anfinin ortalarında takılıyoruz sol yanımda da iki kız var hep bizimle yakın oturuyorlar birisi sarısın mavi gözlü orta boylu oldukça güzel bir kız hoş biz ozaman onu pek beğenmiyoruz nedense itici geliyor oda benimle aynı liseden ve birbirimizi tanıyoruz aslında ama fazla sohbetim yok benim esas ilgimi onun yanında olan ve adının figen olduğunu zorluklarla ve yaptığım incelemelerle ögrendigim esmer güzeli bir kız . Onlarla sürekli aynı ve yakın oturuyoruz bakışıyoruz ama hiç konuşamıyoruz yiğitlik bu ya cesaret edip selam bile veremiyoruz çocuklu işte .
Neyse uzatmayım bir gün gene derse girecegiz derste zor bir ders not tutulmuş biz üçümüz tartışıyoruz o esnada sarısın olan benim liseden tanıdıgım kızcağız bana sesleniyor ve notumuzdakı eksigi soyluyor fırsat buya bende hemen atlıyorum işte ortam kocum yuru diyorum kendimce ve sohbet başlıyor hoşlandıgım kız yani figen hala soğuk pek az cevap veriyor çekingen sanırım evet kesin çekingen ama içim eriyor benimde bacaklarım terliyor okadar fena bana adımı söylediğinde aklım gidiyor yani neyse bu sohbetler ve konuşmalar devam ediyor tabi bu arada aylarda geciyor belki 8 ay olmuş okul açılalı neyse bizde bir ekip gibi 3 erkek 2 kız sağa sola gidip duruyoruz sağ sol dediysem oyle okul dışı değil yani sadece kantin ve diğer derslerin anfilerine filan.
Ama ben her gün figene daha da çok tutlmaktayım ama okadar fenayım ki açılamıyorum kıza arada elleri elime değiyor fırsatını buluyorum birşey ısmarlıyorum bazen montunu çantasını taşıyorum bazen not almaya diye yanına oturuyorum filan derken baharda geliyor aylardan nisan o akşam oturup erdinçle konuşuyorum figene diyorum acılacagım aslında kafamda bir soruda var acaba figen erdinçten hoşlanıyor olabilir mi nerden çıkardın dersen bilmiyorum sadece bir his erdinç aman diyor ben o kızı sevmiyorum bence arkadaşlığımız bozulabilir sen genede istersen konuş diyor canım sıkılıyor akşam düşünüyorum bir çözüm üretemiyorum bu düşünmeler 1 haftaya yayılıyor sınavlarda yaklaşıyor kafamı toplayamadığımdan sınavlara çalışamaıyorum ve karar veriyorum ne olursa olsun bu çile bitmeli diyorum ve nisan ayının ikinci haftasında bir peşembe günü öğleden sonra figene sesleniyorum seninle konuşmam lazım figen diyorum .
Figen tamam diyor dersi kırıyoruz koridora çıkıyoruz.
Çok heyecanlıyım ellerim terden ıp ıslak boğazım kupkuru yahu ben ilk defa bir kızla konuşmuyorum ki ilk defada birinden hoşlandığımı ifade etmiyorum ki kendime kızıyorum ama tüm cesaretimle Figen diyorum ben senden hoşlanıyorum diyorum
Oh çok şükür sonunda söyledim .
Figen bana bakıyor güzel kocaman siyah gözleri büyüyor bebekleri beni yutacak sanki ellerindeki kitaplar yere düşüyor ve beklenmedik soru geliyor "Niye ben ? Neden Ben?"
Anlayamıyorum hoş halada anlamış değilim bunca yıldır çözemedim ya neyse "Çünkü diyorum çünkü seni seviyorum senden hoşlanıyorum bunları söyluyorum ama sesim titriyor nedense sanki ağlayacağım anlamıyorum nasıl bir duygu yuku bu yaşanan oysa figende ses yok eğilip defterlerini yerden alıyor bende yardım ediyorum teşekkür ediyor ve koşarak benden uzaklaşıyor.
Ben bekleyecegim cevabını diyorum ses vermiyor utangaç ve çekingen oluşuna bağlıyorum ne de olsa evet yada hayır demedi ya sabırla 2- 3 hafta bekliyorum bir gün tekrar soruyorum nbe diyorsun diyorum gene figende cevap yok içimde birşeyler kırılıyor bedne hoşlandığını biliyorum eminim ama malesef Figen asla bana evet yada hayır demiyor içim eriyerek onu unutuyorum aslında unutmuyorumda aklımın bir kenarına gömüyorum. Ee hayat devam ediyor nede olsa.
YORUMLAR
Sabahleyin,gülümseyerek kısa bir anı daha ,yazınızı beğenerek okudum.Figen ,hiç evet veya hayır diye cevap vermemiş,merakda bırakmış.Her şeyde bir hayır vardır herhalde.Anı yazıda giriş
vurucu,final öldürücü olmuş.Çok hoş anlatımla güzel bir anı yazı bütünleşmiş.Tebriklerimle.