- 891 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
MEKTUP 10
saat gece yarısına doğru ilerliyor gülüm. gecenin ağır ağır çökmeye başlayan sessizliğiyle daha da kararıyor sanki dünyam. biliyorum çöken gecenin sessizliği değil sensin algılarıma. senin sesini duyamıyor olmak geceyi sessizleştiriyor belki de.
saat gece yarısına doğru ilerliyor gülüm. şu an, yani şimdi sana dokunamıyor olmak özlememe fazlasıyla yetiyor. fazlasıyla yetiyor düşlerin tutsaklığını gönüllüce kabul etmeme. gökyüzündeki en parlak iki yıldızı gözlerinin yerine koyuyorum. ay yüzün oluyor. yıldız ve ayın aralarındaki karanlık noktaları saçların, kaşların sayıyorum. ancak, şu an, yani şimdi sesini duyamıyor olmak düşlerimin de yarım kalmasına neden oluyor. düşlerim de bile özlemin sürüyor...ah! özlemin ki sevdama bilinç, bilincime yeni anlamlar ekliyor.
birbirimize kutuplar kadar uzak, düşüncemizin hızı kadar yakınız. gerçekte ayrı değiliz belki, düşünüyor ve düşleyebiliyorsak buna ayrılık dememeliyiz. yine de şu an, yani şimdi yüzünü ellerimde duyumsayabilmek, saçlarını okşayabilmek için ne çılgınlıkları göze alabileceğimi bir bilsen...sevdamı sözcüklerle anlatamayacağımı biliyorum. işte bu bilgiyle olmadık, alışık olmadığın sözlere,davranış ve yeni uğraşlara yöneliyorum.
kim bilir? belki de kendimi kanıtlama çabası. belki de bir isyan özlemini yenmek için. kimbilir? belki de seni yitirmek kaygı ve korkusuyla sıradanlığı yenme çabası. saat gece yarısına doğru ilerliyor gülüm. evin içindeki tüm kapılar kapalı. biliyorum ki, kapılardan biri açıldığında sen gelmiş olacaksın.
mevsimi arayan göçmen kuşlarız. belki de turna. ölüm dışında ayrılmayan, öldüğünde de soylu bir şövalye gibi inzivaya çekilerek ömrünün sonuna kadar ölen sevgilisine kavuşacağı anı bekleyen turna. belki bu yüzden ikinci mektubumda “dilimde turnalar türküsü” diye yazdım. belki bu yüzden içsel bir düşünüşle çok sevdim bu türküyü. kim bilir?
yelkenli
yelkenlerim delik deşik
okyanus ortasındayım
biliyorum
bütün kıyılarda sen
uzak bütün kıyılar benden
yalnızlığımsın
umarsızlık yangınları içinde
ah...!
yokluğun ki
ölmeme engel yaşamama işkence
delik deşik yelkenlerim
insansız bir geleceği bekliyorum
sevdanın kıyısında/ yüreğimin ortasında
biliyorum
ne yöne gitsem son umutla
ulaşamama korkusu
__________31.08.2001/ Armutçuk
saat gece yarısına yaklaşıyor. yaşanmamış, yaşanamayacak denli yoğun sürdürdüğümüz sevda yolculuğumuz bir gün daha yaşlanacak, bir gün daha deneyim kazanacak, bir gün daha büyüyecek, bir gün daha ayrılığın uzaklaşmak olduğunu kanıtlayacak. sıradanlığı aşmamız için yaşamamız gereken bir gün daha başlayacak. bütün saatler bizim kavuşmamızın şerefine çalacak birazdan. birazdan sesin, yüzün, saçların, gözlerin, ellerin değecek bedenime.
birazdan ay ve yıldızlar çıkacak sen olmaktan. birazdan yanyana kanat çırpan turnalar gibi geçeceğiz gecenin ovalarını. ardımızda bizi ağlatmış olan özlemler, uzaklaşmalar, ve beklemenin ağır soğukluğuyla düşeceğiz yanyana. saatler bizi haber verecek birazdan. dünyamızı ısıtan ve ışıtan madenciler gibi özlemlerimizden çıkardığımız coşkularla yakacağız geceyi, geceleri.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.