Umudunu kaybetmiş olanın başka kaybedecek bir şeyi yoktur. -- boise kötümser yalnız tüneli görür, iyimser tünelin sonundaki ışığı görür, gerçekçi tünelle birlikte ışığı ve de gelecek treni görür.-- j. harris
sadikozen
sadikozen
@sadikozen
VİP ÜYE

VATANDAŞ İNÖNÜ

20 Aralık 2011 Salı
Yorum

VATANDAŞ İNÖNÜ

1

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

705

Okunma

VATANDAŞ İNÖNÜ

VATANDAŞ İNÖNÜ
Dr. Sadık Özen

Büyük Devlet Adamı İsmet İnönü 25 Aralık 1973 günü saat 16.05’ te aramızdan ayrılmıştı. O gün; Türk Milleti O’nu büyük bir hüzünle uğurladı ve sevgisini ebedi olarak yaşatmak üzere içine gömdü.

İsmet İnönü; 1945 yılında, kendi eliyle kurduğu demokrasi ve buna bağlı çok partili yaşama geçişin gereği olarak, eşi-benzeri bir daha görülemeyen demokratik bir seçimle, 14 Mayıs 1950 günü, 12 yıla yakın süredir başında olduğu CHP iktidarını DP’ye ve aynı süredir yürüttüğü Cumhurbaşkanlığı görevini de Celal Bayar’a devretmişti.

Aslında bu, demokratik halk ihtilali niteliğinde büyük bir siyasi gelişimdi ve mimarı da Büyük Devlet Adamı İsmet İnönü’ ydü. Bu suretle, Gazi Mustafa kemal Atatürk’ün; çok istediği, ama gerçekleştirmek için uygun zamanı bulamadığı ve ne yazık ki ömrünün de yetmediği "Demokratikleşme İlkesi" hayata geçirilmiş oluyordu.

O günleri çok net bir şekilde anımsıyorum. Bir taraftan aşırı taraftarları, bir taraftan da bazı kötü niyetli muhailifleri tarafından, TSK ile olan yakınlığı da dikkate alınarak; "İnönü iktidarı devretmez" yorumları yapılırken, bir taraftan da kazanılan zaferin hazımsızlığı ve sarhoşluğu içinde İnönü’ye hakaretler yağdırılıyor ve aşağılanmaya çalışılıyordu. Oysa İsmet İnönü, tüm demokrasi tarihine geçecek önemli bir görev ifa etmişti ve kendisini hiç tereddüde kaptırmadan, zafer kazananları kutlayarak makamını onlara bıraktı.

Bütün bu durumların takdirle karşılanması gerekirken; İnönü’ye karşı iftira kampanyaları yürütüldü ve o kadar ileri gidildi ki; "I. İnönü Savaşı’nda İnönü çıplak bir ata binerek kaçtı" iddiasında bulunan şerefsiz müfteriler ve İnönü adını tarih kitaplarından çıkaran yeni iktidarın yağcıları sözde ve sahte tarihçiler bile oldu.

İşte o günlerde, Hürriyet Gazetesi’nin Sahibi ve Başyazarı Rahmetli Sedat Simavi, Hürriyet Gzetesi’nde, "VATANDAŞ İNÖNÜ" başlığı altındaki yazısında şu görüşünü dile getirmişti. "O’nun üzerindeki bütün sıfatları kaldırabilirsiniz, ama ondan alamayacağınız çok değerli bir sıfatı var: Vatandaş İnönü. O bundan böyle Vatandaş İnönü olarak yaşamına devam edecektir. Bir gün, bu Vatandaş İnönü’’nün değerini burun direkleriniz sızlarken anlayacaksınız."

Rahmetli Simavi meğer ne kadar da haklıymış; aradan geçen bunca yıldan sonra, bazı nankörler hariç, Türk Milleti, bu büyük insanı, sadece ölüm yıldönümlerinde değil, sahip olduğu ulusal egemenlik ve demokrasi ortamı içinde, sadece burunlarının direği sızlayarak değil, aynı zamanda gözleri yaşararak anıyor. İşte ben onlardan biriyim. Bu büyük insanın doyamadığım sevgisini büyük bir iftiharla içimde yaşatıyorum. Ve bu duygularımı ölünceye kadar sürdüreceğim.

İsmet İnönü, siyaset dünyasında en çok ihanete uğramış insanlardan biri olmalıdır.Yaşadığı dönem bir tarafa, öldükten sonra bile ülkede yaşanan her türlü olumsuzluk; insafsızca, O’nun sırtına yüklenmeğe çalışılmıştır ve hala da çalışılmaktadır.
Kurtuluş Savaşımızda gösterdiği kahramanlıklar, Lozan Konferansı’nda gösterdiği üstün başarı, Cumhuriyetimizn kuruluşuna olan katkıları ve Ülkemizi İkinci Dünya Savaşı’nın dışında tutması gibi son derecede önemli olaylar, ne yazık ki, kasıtlı olarak gözardı edilmektedir. Bu arada, İkinci Dünya Savaşımıza girmeyişimiz için "Milletin erkekliğini öldürdü" gibi saçma sapan görüşler bile ileri sürülmüştür.
Geçen son yıl içindeyse; bir siyasi parti, yaptığı propoganda çalışmalarının aşağı yukarı tümünü İsmet İnönü’ yü kötüleme üzerine inşa etmiştir. Maalesef bu durum, sahip olduğumuz din ve ahlak kurallarına ters düşmüştür. Geleneklerimize ve ailemizden ve din büyüklerimizden öğrendiklerimize göre "Ölenin arkasından konuşulmaz." Bizler işte bu terbiye içinde yetiştik.

Bu dünyada suç işlemiş olanlar, cezalarını ahirette ödeyeceklerdir. Bütün insanlar ellerinde amel defterleri ile Yüce Allah’ın huzuruna çıkacaklardır. Sorgulamak, cezalandırmak veya mükafatlandırmak Yüce Allah’ a mahsustur.
İsmet İnönü, en çok 1960 İhtilali’ nden sonra Rahmetli Adnan Menderes ve arkadaşlarının idamlarından ötürü suçlanmaktadır. Oysa İnönü, bu infazları durdurabilmek için elinden gelen bütün çabasını göstermiştir. Bu konuda, Devlet Başkanı Cemal Gürsel’ e bir mektup yazdığı bilinmektedir. İsteyenler bu mektup metnini internet aracılığıyla ele geçirip okuyabilirler.

Bazılarının İsmet İnönü’ye harşı duygukları husumet; adeta kin ve intikam duygularına dönüşmüş bulunuyor. Belli bir kesim, bazı sözde yazar ve tarihçilerin de katkılarıyla, uydurdukları yalanlar ve attıkları iftiralarla, özellikle gençlerimizin beyinlerini yıkamaya ve bu suretle kendilerini siyaseten daha güçlü kılmaya çalışmaktadırlar.
Atılan iftiralarla, Rahmetli İnönü’nün (eğer varsa ki sanmıyorum) günahları dökülmektedir. Kaldı ki bu büyük insan; vatanseverliğinin gereklerini yerine getirmiş, ülke birliğinin, ülkenin toprak bütünlüğünün ve binbir emekle, şehitlerimizin canı ve kanı pahasına kurulmuş Cumhuriyetimizin korunması için çaba göstermiş ve üzerine düşen görevleri yerine getirmiştir.

Konu derinlemesine araştırıldığında şu gerçekle karşılaşılmaktadır: Kıskançlık. Kurtuluş Savaşı günlerinden başlayarak; Gazi Mustafa Kemal Atatürk, Batı Cephesi Komutanlığı da dahil en önemli görevleri İsmet İnönü’ye vermiş, Lozan Konferansı’ na Başmurahhas olarak onu atamış, tam altı defa onu Başbakan yapmıştır. Büyük Atatürk, çektiği telgrafla İsmet Paşa’yı "Milletin makus talihini yenen adam" olarak tavsif etmiş, O’nu Türk Milleti ve bütün dünya halkları önünde ödüllendirmiştir.

İşte bütün bunlar İsmet İnönü’ nün kıskanılma sebepleridir. İnönü’yü çekemeyenler, sürekli olarak, Atatürk’ le İnönü’nün aralarını açabilmek için büyük çaba göstermişler, ama bu konuda istediklerini tam olarak elde edememişlerdir.

Ölümünden bir süre önce, İnönü; Atatürk’ e yazdığı bir mektupta "Paşam sizi çok özledim, izin verirseniz ziyaretinize gelmek istriyorum" diye yazıyor. Büyük Atatürk’ün bu mektuba verdiği yanıt, münafıkların bütün gayretlerini boşa çıkarır mahiyettedir.. Büyük Atatürk’ün cevabi mektubundaki; "İsmet, beni özlediğini yazıyorsun, ya ben seni !. Şu anda sana bu mektubu haremimden yazıyorum ve ağlıyorum" tarzındaki içtenlikli sözleri İnönü’ye karşı nasıl dostane duygular taşıdığının çok belirgin bir ifadesi olmalıdır.

Bu mektuplar, bu büyük iki devlet adamının aralarını açabilmek için büyük çabalar gösterenlerin suratlarına atılmış bir tokat niteliğindedir.

Büyük Atatürk’ün en yakın silah ve mefkure arkadaşı, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin "İkinci Adam"ı Türk Aile Kurumunun örnek bir Aile Reisi, Bitlis Eşrafı Kürümoğlu Ailesi’nden olup Malatya’ya yerleşen Temelli Ailesi’nin değerli mensubu, 1884 İzmir doğumlu, Hacı Mustafa Reşit Bey’in oğlu, Selanikli Cevriye Hanım’dan doğma, dünyanın en değerli First Lady’ si Mevhibe Hanımefendi’nin sevgili ve vefakar eşleri, Ömer, Erdal, Özden’in biricik babaları, Gülsüm Bilgehan, Hayri ve Ergen’in dedeleri; içi insan ve vatan sevgisiyle dolu, mütevazi, ağırbaşlı, istikrarlı, sanata ve sanatçıya değer veren, dürüstlükten hiç ayrılmamış, büyük asker, büyük devlet adamı ve büyük diplomat VATANDAŞ İNÖNÜ’ nün ölüm yıldönümlerinde, önlerinde en derin saygılarla eğiliyorum.

Bu büyük insanı sağlığında tanımak, yakınında bulunabilmek, elini öpmek, birlikte fotoğraf çektirme mutluluğuna erişmek ve evlerinde kahvelerini içmiş olmak benim en büyük onur kaynağımdır. İkinci babam olarak, O’ na olan bağlılığım, sevgim ve saygım ölünceye kadar sürecektir. Sonsuz sevgilerim ve tanrıdan rahmet dileklerimle...
MÜSTERİH OL VE RAHAT UYU PAŞAM !..TÜRK MİLLETİ SENİ ASLA UNUTMAYACAKTIR...

20 Aralık 2011 Antalya

www.sadikozen.com
www.edebiyatdefreri.com
www.antalyabugun.com

Paylaş
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Vatandaş inönü Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Vatandaş inönü yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
VATANDAŞ İNÖNÜ yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Gökhan Çoban
Gökhan Çoban, @gokhancoban
21.12.2011 00:14:06
Yazıyı ancak buraya kadar okuyabildim.. Büyük Devlet Adamı İsmet İnönü...
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.