- 434 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
bir çaycının seyir defteri...(3)
...caniplerin evindeyken hatırladıklarıma devamla..bahçenin ortağı olan evlerin birinin benden bir kaç yaş büyük olan erdem isminde bir kişiyle çarşıya çıkmıştık.evden ilk defa uzaklaşıyordum ve yerleri tanımıyordum..trafiğin yoğun olduğu bir yerde erdem bana paran varmı diye sordu ki paranın ne olduğunu bilmiyordum ki ona ne olduğunu sordum..cevabı ’o zaman sen eve git’dedikten sonra koşarak uzaklaşmak oldu..parayla,tarihini hatırlamadığım o gün aşina oldum..tanımadığım bir yerdeyim ve ne tepki vereceğimi bilemediğimden çöküp ağlamaya başladım..yeşil elbiseli asker gördüğümde dikkat çekmemek için susuyordum çünkü saddamın askerleri çocukları zehirlermiş diye korkuyordum..
mavi elbiseli şapkasında renkli bayrak olan biri geldi ve niçin ağladığımı sordu..kendimce evimi kaybettiğimi anlattım..polis olduğunu sonradan öğrendiğim o şahıs beni karakola götürdü..gezmeyi bildiğim halde beni kucağında götürmüştü oraya..meyve suyu getirdi dışardan ve duvarda astıkları kuru ekmekleri önüme koydular..bardağa meyve suyunu döküp ekmekleri batırıp batırıp yiyordum..poşet epey yarıya inmişti ki annemlerin sesini duydum..
vakit akşam olmuştu ve tokat yiye yiye eve gelişim de o günün cabası olmuştu..yediğim dayağı babama şikayet etmiştim ki olan biteni öğrenince ondanda bir tokatım nasib olmuştur..
erdemle o günden sonra hiç karşılaşmadım..
bir dahaki sefere devamla...