Ne çaresizliklerden ne başarılar elde ettiğimizi unutmayalım.

Üreten, çalışan ve başaran bir TÜRKİYE için uyanma zamanıdır.
Yaşar hocam yüreğinize sağlık dediğiniz gibi uyanma zamanı selam ve saygılarımla

Milletimizin potansiyeli dünyaya dudak uçuklattıracak kadar büyüktür.Ancak yanlış sevk ve idare milletimizin bu potansiyelini yok ediyor.Bunun için yönetimi ehline verebilmek için kınayanın kınamasından alay edenin alay etmesinden korkmadan sonuna kadar mücadele edersek o zaman iradesini icraya kadir muhteşem Türkiyeye layık olabiliriz.Kaleminize sağlık Efendim.

Maalesef millet olaraktan çok vurdum duymaz bir milletiz bize değmeyen yılan bin yıl yaşasın misali fakat unutulmamalıki bir gün o yılan bizide sokar. Öyle sözüm ona kara çelenkle yuhalamakla, kınamakla olmaz . herkes birlik beraberlik olmalı yahudilerin ürettiği hiç birşeyi almamak lazım diyorum: ben almıyorum fakat başkaları alırken yaya kalıyorum. Neden bizler beceriksizmiyiz azmı maharetliyiz yoksa elimiz ayağımızmı tutmuyor, arızalımıyız;
bir arızayı kabul ederim oda akıldan özürlü olmayı. gerisi tembelliktendir vurdum duymaz daymazlıktır.

Benim yurdumun insanı çok beceriklidir, akıllıdır, elimize kimselerin Hansı Mariası su dökemez. Bizlerin gaflet uykusundan uyanmamız lazım. Yoksa çoooook kötü uyandırırlar Allah muhafaza .
Benim ülkemin erkekleri fos değildir güçlüdür, dahada akılıdır, merttir, öyle hemen yıkılan korkan değil gözünü budaktan esirgemiyendir.
Benim ülkemin kadınları dahada güzeldir, narin naif yüreklidir, bir okadarda cesur Yüreklidir, icabında kara fatma olur cephelerde koşturan, ekmekte yapar, yemekte yapar, inşaattada çalışır, eli iğneli ipliklidir, libasda diker, tarladada çalışır ğüneş altında, çocukta yapar kariyerde yapar, erkeğiyle omuz omuza verirde, sevince çoşar, aşılmaz sanılan dağları bile aşar. bizler yeterki isteyelim şu gaflet uykusundan uyanalım yeter artık.
Benim tarlalalarım varken boş duruyorda buğdayı dışardan alıyorsam, kendi mahsülümün tohumunu üretmeyipte dışarının tohumuna muhtaç kalıyorsam, her şeyi yapmaya muktedirken yaptırılmıyorsam işte ben bunlara baş kaldırırım. Yüreğinize sağlık kardeşim Allah razı olsun sizden siz gibilerden. Selamlar Saygılar Allaha emanet olunuz...




emine erdem tarafından 6/15/2012 3:36:45 PM zamanında düzenlenmiştir.

Bizim milletimizde bir şeylere özenme, hayran olma ve en önemlisi de yapılanların unutulması ,gibi vasıflar var. Bir kulağımızdan girer diğer kulağımızdan çıkar sözler. Hele de duymak istemiyorsak üç maymun oyunu tam bizim için biçilmiş kaftandır sayın yazarım . Güzel bir mesajdı saygı ve selamlarımla efendim.

Üç-beş gün, bağırdık çağırdık, devlet olarakta bir güzel kınadık, bi zaman sonra yumuşayıverdik.
İktidarımız özür ve tazminat derdinde.Bumudur onurlu devlet duruşu, bumudur İslami duruş. Okyanus ötesinden hocası, bu yoculuk yanlıştı dedi, ortalık sütliman oluverdi. İyiki özür dilemediler. İyiki diyorum, çünkü bu iş çok ucuza kapatılacaktı. Şehit kanı hiç para ile tartılırmı. Tazminat talep ediyormuş. Hayırdır efendi, şehitler tazminat içinmi can verdi. Mevla'm bunlara akıl fikir versin.

Boykot meselesine gelince. Ben şahsen sıkı bir boykotçuyum. Kirli gezerim ama yahudi sabunu kullanmam. Ama gel gör ki, avam çok duyarsız bu konuda. Bakıyorum sözüm ona müslüman geçiniyor ama tükettiği birçok şey yahudi malı. Bu boykot işi merkezden yapılmadığı müddetçe tutmaz.

Bizim bir diğer kanayan yaramız ise, ürettiğimiz ürünü markalaştıramamak. Bugün yahudinin her ürettiği marka. Bizim marka ürünümüz ise bir elin parmaklarını geçermi bilmem. Ayrıca reklama da çok ağırlık veriyorlar. Reklamlara bir bakın çoğu onların mallarının reklamı. Bizim millet neyin reklamı daha çok dönüyorsa gidip onu alıyor. Özellikle de çocuklara hitap eden şeyler.

Duyarlı yüreğinize sağlık.
Bilinçli tplum olma dileğiyle,
Selamlar...

Kınamak acziyetin göstergesi değil mi zaten. Kınadıklarımız, hiç bir şey yapabilmeye muktedir olamadıklarımızdır. Halbuki ne kadar çok şey yapabiliriz. Özür bekleyeceğimize özür dilemeye zorlayabilir, birilerinden bir şeyler yapmasını bekleyeceğimize kendimiz bir şeyler yapabiliriz.

Tembel, vurdumduymaz, bananeci ve sorumsuz tutumumuzla hiç bir işte muvaffak olamayız. Her işte aktif rol almayı öğrenemediğimiz sürece yapabildiğimiz şikayetnameden başka bir şey olamaz. Bilgiye, eğitime, teknolojiye, bilime gerekli önemi vermeden ileri ülkeler seviyesine yükselemeyiz.

Bilgisiz, eğitimsiz, bilinçsiz bir toplum olmada ısrarcı kaldığımız sürece sömürülmeye hazır bir potansiyel olarak kalırız. Devletler gücünü milletinin bilgi, eğitim ve bilinç seviyesinden alır. Her konuda ağlanan, sızlanan, çaresizlik içerisinde debelenen bir anlayışla ne sözümüzü dinletebilir, ne derdimize bir çare bulabiliriz.

Sözü dinlenen uluslar, kendisiyle çekişmeyi bırakmış, ulusunun refahı ve çıkarları için savaş veren uluslardır. Birbirimize dahi sözümüzü dinletemeden başkalarına söz geçirebilmemiz mümkün mü? Daha birbirimizle, geçmişimizle kavgamız bitmeden başkalarına güç gösterisi yapabilir miyiz? Bugüne kadar hangi görüş sokağa düşmekle, slogan atmakla kabul görmüş ki.

Önce kendimizle barışık olmayı, birbirimizle kavga etmeyi bırakıp, ulusumuzu nasıl yükseltebileceğimiz, nasıl güçlü olabileceğimiz konusunda kafa yormalı ve adımlar atabilmeliyiz. Eğitimli, bilgili ve bilinçli toplumlar, bilimde ve teknolojide de ileridedir. Sesimizin gürlüğü kendimize güvenle mümkündür.

Yazınızı tebrik eder sevgiler sunarım.