- 1158 Okunma
- 7 Yorum
- 0 Beğeni
SIZI
Şimdi kış gelmiştir,bizim illere.Senin bembeyaz örtülü nurani hayalini gözyaşlarımla beraber akıtıyorum yüreğime.Tarhana çorbasını pişirmişsin yine.Bakır sahana doldurup sofraya getirirken ellerin titriyor."Yavrum da severdi"diye geçiriyorsun içinden.Gözyaşlarınla yağmuru ıslatıyorsun pencere kenarında.Karlı dağlara takılıyor yine bakışların.Belli ki,koca dağları aşıp gelmemi,içindeki hasret ateşini söndürmemi bekliyorsun.Oyy...Bende seni özledim anne...
Hani camları sarsarak uğuldayan,kulaklarını tırmalayan rüzgar var ya...Kulak ver bu sese anne.Yüreğine nakışla bu iniltiyi.Rüzgar değil,fırtına değil,uğultu değildir bu...
Bataklığa savrulmamak için çırpınan,tutunacak bir dal,çalacak bir kapı arayışı içinde olan, bir neslin iniltisidir,ah u efganıdır bu...
Varsın ayrılığın paslı hançeri ta ciğerime saplansın anne...Dert değil bana..İsterim ki bedenimden damla damla sızan taze kanlar bir iz bıraksın ardımda.Kilometre taşları olsun bunlar,yüreğimden damlayan; ki yetişen nesil bu izleri takip etsin.Gam yemem,canım bu yola feda olsun.Kanımın son damlasına kadar gideyim de...Elbet orda sancağı teslim alacak birilerini bulurum anne....