KEMALİZM-2
Ekonomi dünyanın en kolay işidir; onun için de herkes tarafından bilinir.
Ekonomiyi, öyle grafiklerle, formüllerle filan karmakarışık hale getirmeni hiç gereği yoktur. Ekonomide her şey para ile ölçülür; yani, ekonomi eşittir para… Paran bolsa ekonomin kalkınır.
Para dünyanın en kolay elde edilen maddesidir; biraz kağıdın, biraz byan, bir de matbaa makinen varsa istemeyeceğin kadar para yaratırsın.
Devlet bu şekilde para basma hakkını kendisi kullanır. Buna SENYORAJ hakkı denilir ve bu hak devletin en önemli gelir kaynağını oluşturur.
KEMALİST EKONOMİ MODELİ
Kemalist Ekonomi Modeli, bilinen bir sistem olarak ortada durmaktadır ve her ekonomik modelden yararlanarak kurulan bir “KARMA EKONOMİ MODELİ” olup, halkçı, devletçi, tam bağımsızlıkçı, insan merkezli değerlerle çözüm üretmektedir.
>Kemalist Ekonomik Model, antiemperyalisttir…
Bu mücadelenin tek bir nedeni bulunmaktadır: “Ekonomik Egemenlik” kaygısı... Diğer ülkelerle Gümrük Birliği, Avrupa Birliği, IMF, Dünya Bankası gibi ilişkiler ülke bağımsızlığını bir takım bağımlılıklara mahkûm ederek zayıflatan ilişkilerdir. Bu ilişkilerden uzak durmak için; antiemperyalist karakterli olmalı, yani ;
1.)Gümrük Birliği’nden çıkılmalı.
2.)Avrupa Birliği üyelik başvurusunu geri çekmeli. Halk, Avrupa Birliği kapısında Kemalist Devrimini yitirmekte, devletsiz kalmakta, eyaletlere ve cemaatlere bölünmekte ve ulusal ekonomisini çökertmektedir.
3.) IMF ve Dünya Bankasının direktifleri yönündeki politikalara son vermelidir ve bunların verdiği reçeteler yırtılıp çöp sepetine atılmalıdır. ABD ve AB, Türkiye’nin karşılarında bir güç olarak yer almasını istememekte ve IMF ve Dünya Bankası kanalıyla Türkiye’ye kendilerine muhtaç kalmasını sağlayacak emperyalist politikalar uygulatmaktadırlar.
4.) Türkiye, Güvenlik Sistemini geliştirerek antiemperyalist politikalarını savunma sanayii ile desteklemelidir. Emperyalist güçler işgalci ve sömürgecidir. Güvenlikleri zayıf ülkeleri işgal ederek ve parçalayarak sömürürler. Onların bu politikalarına güçlü bir savunma ile direnilir. Türkiye buna paralel olarak NATO gibi emperyalist güçlerle işbirliklerine son vermelidir…
>Kemalist Ekonomi Modeli tam bağımsız bir modeldir…
Kemalist Ekonomi Modelinin temelini “Tam Bağımsızlık” ilkesi oluşturur. Tam Bağımsızlık siyasi ve ekonomik egemenlik ile gerçekleşir. Genel olarak, ekonomik özgürlüğü olmayanın siyasi bağımsızlığı da olmaz. Ekonomik egemenlik ilkesini kısaca şöyle formüle edebiliriz: Kalkınmanın iç ve dış finansmanının borçlanarak değil de, öz kaynaklarla sağlanması...
>Serbest kambiyo sistemine son verilir, ülkeye döviz girişi çıkışı kontrol altına alınır.
>Borsa yeniden yapılandırılır, ülke kaynaklarını yurt dışına çıkarmakta kullanılması önlenir.
>Yurt içinde TL. dışında para kullanılması yasaklanır.
>Yurt içine sermaye ihracı yasaklanır. (gerçekleşmiş hiçbir işletmenin yabancılara yatışına izin verilmeyerek, yabancıların deniz, hava, kara taşımacılığı yapmaları engellenerek, maden aramalarına ve çıkarmalarına izin verilmeyerek, yozlaştırmayı ve azınlık etkinliğini -ruhban okulları gibi- arttırmaya yönelik okul açmaları yasaklanarak, misyonerlik faaliyetlerine yönelik hiçbir mesleği icra etmelerine izin verilmeyerek).
>KİT’lerin finansmanına kaynak ayrılarak her biri verimli kılınmalıdır.
>Devlet yabancı sermaye yerine, öz kaynakları kullanarak, KOBİ’lere dış rekabet karşısında destek olmalı, başta kapanmak üzeri olan fabrikalarımızla birlikte ulusal sanayimiz desteklenmelidir.
>Devlet öz kaynakları kullanarak emek yoğun yatırımlar yapmalı ve herkese iş imkânları verilmelidir.
>Devlet, yabancı ilaç tekellerinin insan sağlığını tehdit eden politikalarına karşı önlem almalıdır. Ulusal ilaç sanayimiz öz kaynaklarımız ile korunmalı ve desteklenmelidir.
>Kemalist Ekonomi Modeli halkçı/devletçidir…
Bunun ışığında, Halkçılık, devletin tüm kurumlarıyla halkın medeniyeti en üst düzeyde yaşamasını sağlamakla sorumlu olmasıdır.
Devletçilik, halkın elbirliği ile devleti kalkındırmak konusunda teker teker tam sorumlu olmasıdır Kemalist ekonomide halk devleti, devlet halkı bu şekilde tamamlamakla mükelleftir.
>Kemalist Ekonomi Modelinde doğal kaynaklar millidir...
>Özelleştirmelere son verilmeli, stratejik kurumlarımızdan başlayarak, özelleştirilenler kamulaştırılmalıdır. Yabancıların elinde bulunan doğal kaynaklar ve işletmeler kamulaştırılarak soyguncuların halktan ve devletten çaldıkları kaynaklar kamuya yeniden kazandırılmalıdır.
Vatan soyguncularının ve vatan hainlerinin, (Nerden Buldun yasası çıkartılarak,) sahipliğini belgelendiremedikleri varlıkları ellerinden alınmalıdır.
Böylece geri alınan ve mevcut bulunan tüm kamusal varlıklar halka mal edilmelidir. Örneğin, gıda sektöründeki kurumlar/kuruluşlar, bulundukları yerin tarım kooperatiflerine devredilmelidir.
>Ulusal kaynaklarımızın emperyalistler tarafından talan edilmesi önlenmelidir.
>Kemalist Ekonomik Model, modern teknoloji kullanır…
>Kuruluş döneminde Türkiye kademe kademe sürdürdüğü yoğunlaşmalarla teknolojisini geliştirerek uçak imal edip satabilir bir duruma getirilmiş bir ülke iken bugün tarım ve yeraltı zenginlikleri bile sömürülen bir ülke haline geriletilmiştir. Bu duruma tabii ki, Kuruluş aşamasından sonraki liberal politikalar ve talihsizlikler (basiretsiz/yeteneksiz, işbirlikçi yönetimlerin de katkısıyla) sebep olmuştur.
>Emperyalist amaçlı olmama kaydıyla, üretime dayalı yabancı yatırımlar için engelleme olmayacaktır...
Son dönemdeki kötü şartlardan doğan aciliyet karşısında:
>Halkın ve devletin kaynakları birleştirilerek acil ihtiyaçlar için gerekli yatırımlarda kullanılmalıdır.
>İç borçların anapara ve faiz ödemeleri ertelenmeli, 10 yıl vadeli ödeme planı yapılmalıdır ve tefecilere aktarılan bu kaynaklar acil ihtiyaçlar için gerekli yatırımda kullanılmalıdır.
>Hortumcuların çaldıklarına çıkartılacak bir nereden buldun yasası ile sorgusuz sualsiz el konulmalı ve nereden bulduğunu açıklayamayan ve aklayamayanlardan el konulan kaynaklar, acil ihtiyaçlar için gerekli yatırımda kullanılmalıdır.
YORUMLAR
Düş ve hayal gibi tam destek verdiğim Atatürk'çü bir yönetim nasıl yönetir, olmuş .Gerçi siz Kemalist ekonomi modeli demişsiniz. İkisi bir nasılsa.Nerde o günler diyorum . Milli gelirlerimiz
geri gelmiş , alanlar, çalanlar ,talancılar aldıklarını geri vermişler, ilerlemeye halkıyla, halkını
düşünerek ilerleyen bir Türkiye.. Öyle dimdik , başı sömürücülerce eğilemeyen ,diğer ülkelere
de örnek bir ülke.. Politikacılar, yöneticiler diliyorum gittikleri yolun yanlışlığını bir an önce kavrar
lar da ,ülkemiz de insanımız da derin bir soluk alır . Doğruları yazanları , söyleyenleri de bir an
önce içeri tıkmaktan , inşaallah vazgeçerler.
doğru saptamalarınızı, düşüncelerinizi, tebrik ediyorum ..
Selâm ve saygılarımla..
Kemnur
glenay
gidilecek kimse yok. Allah milletimizin yardımcısı olsun.
Paraya pula tamah etmeyen yurdunu , milletini düşünen biri veya birileri
gerek.
Selâmlar..
tam bir gazeteci gibisiniz..
makale köşe yazılarınız harika olurdu..
bilgilerinizi bizlerle paylaşmanız..
çok güzel..
emeğinize sağlık..
selamlar..
Kemnur
Aga...
Söyleyecek söz bulamıyorum...Ekonomiye pek de aklım basmaz ama en azından AB. IMF, ABD gibi kapılarda avuç açmak bir vatandaş olarak benim de onuruma dokunmaktadır. İyi de bu bahsetiğin model niçin uygulanmamaktadır? Yani şunu soruyorum halk diliyle: Eğer yağ, un ve şeker varsa niçin yapmıyoruz helvayı? Eksik olan malzemeler mi? Helvayı yapacak olan aşçı mı? Helvayı yapacağımız ocak mı? yoksa birileri mi bizim helva yapmamızıa mani...Eğer helvayı yapmamıza mani olan birileri varsa onu nasıl berteraf edeceğiz?...Yoksa elimizde sadece ve sadece bir helva tarifi var ama başka hiç bir şeyimiz yok mu?
Selam ve saygılarımla.
Kemnur
ABİM GENE BEN :-)
YİNE DİYORUM BEN SİYASETİ DE EKONOMİYİDE SİSTEMLERİDE SEVMİYORUM.
BEN VATAN BAYRAK MİLLET DEDİM FAŞİST OLDUM
EŞİTLİK ÖZGÜRLÜK BAĞIMSIZLIK DEDİM KOMİNİST OLDUM
HER GÜN HABERLERDE ÇIKAN OLAYLARI DEDİM BOŞ VER YAV DEDİLER
BEN MAGAZİN DEDİM HERKES BENİM SOHBETİME ORTAK OLDU..
BEN MAGAZİNİ DE SEVMEM TV İZLEMSİNİ DE....
BEN ANLAMAM HİÇ BİRİNDEN......
Kemnur
ama lal etmişler dilini sevmediklerin...SEVGİ VE Saygıyla