- 589 Okunma
- 7 Yorum
- 0 Beğeni
...
Kirlenmek güzeldir diyor ya bir reklamda... Kirlenmemiş hiç bir şey temizlenmez zaten...
Düştük hayat denen bataklığın içine biz şimdiki çocuklar gibi apartman dairelerinde dört duvar arasında büyümedik... Sokağın her türlü eğlencesini bilirdik... Çamurda oynarken kimse engel olmadı, böyle hijyenik ortamlarda değildi hani... Kirlettiğimiz pantalonları elleriyle yıkardı annelerimiz... Otomatik makinalarda değil...
O zamanlar kar beyaz yağardı, karbonmoniksitli gri kar yağmazdı... Üşürdük, parmak uçlarımız donardı, sobada donmuş parmaklarımızı ısıtırken nasıl bir sızı geçerdi damarlarımızdan hatırlar mısınız?
Ve o sobanın külünde patates közlerdik nasıl bir lezzetti öyle...?
Özledim çocukluğumun masum ve çamurlu günlerini... Tenekelere ip bağlar ne gürültü yapardık sokaklarda... Yaşlı amcalar peşimize düşerdi, kaçmanın zevkine varırdık... Kaçıp kovalanmaktı en büyük heyacanlarımız...
Bu günlerde havada asılı kalmış gibi hissediyorum kendimi... Omomatiklerle yıkanmış, ışıltılı beyazlaşmış hatta yumuşatıcısı içinde detarjanlarda yıkamışlar beni bir ipe asmışlar kurudum hala ipten almadılar... Asılı olduğum yerde kirleniyorum şimdi...
Canımın içi dediki az önce "ölmek istiyor ölemiyorsun, yaşamak zaten imkansız bu dünyada"
Farkındayım, farkında olmanın ağırlığındayım... akşam olsun uyuyalım, sabah olsun uyanalım... Öyle geçiştiriyoruz bu alaalede günleri işte... Yıpranma tazminatımız zaten yok... Faizle alacaklar yaşanmışlığın bedelini bizden... Ne yaşadık? Yanımız kar kaldı... MI?
Şu reankarnasyon denen şeye takıldım... Aslı var mıdır bilmiyorum ama bu dünyayı fazla tanıyor gibi olmak tuhaf geliyor hani... "Daha önce yaşamıştım ben bu anı..." dejavu de ne dersen de... Beynin oyunu de... Aman sende... Herşeyin açıklaması var mı ki? Gelmişim beğenmemişim, gene gelmişim, beğenmemişim, bir daha gelmişim bıkmışım bu dünyadan... Geldiğim her zamanı aynı mı bunun? Bir kumandası yok mu beğenmediğimiz sahneyi ileri alamıyor muyuz?
Vasata bağlandım... Yaşar ne yaşar, ne yaşamaz gibi... İki uçta gidip geliyor gibiyim... Mutluluk oynuyorum... Kime sorsam aynı şeyi söylüyor, demek ki tuhaf olan yalnız ben değilim, üzerimize tuhaflık bombası atmış olabilir bu emperyalist Amerika... Kafalarımız karışık... Bizde bilmiyoruz ne olup, ne olmadığını...
Bazı küçük insanların küçük hesaplarını görüyorum işte o zaman çok eğleniyorum... Zatialileri çözmüşler dünyanın bütün sorularını... Herşeyleride var, havalarını atıyorlar... Allah daha çok versin... Kimin neye ihtiyacı varsa, hatta kimin duası neyse ona iki katını... Küçük insanlarda olmasa insan kendisini büyütmek için çabalamazdı... Zaten herşeyin birden fazla manası var bu dünyada... Bir kere gayret ettimi görüyorsun... Üç boyutlu görüntüler alıyorsun... Sahnenin heyecanı artıyor...
Kafası karışmış insan profili çiziyorum... Aslında çok karışık değil istesem hepsini bir kenara iter bende dünya gailesinde, vur patlasın, çal oynasın yapabilirim... Hatta Green kart başvurusu yapıp emperyalist Amerika’ya vatandaşlık başvurusu yaparım... Mülteci olurum yeni dünya da, özgürlükler ülkesi Amerika’da holivutvari yaşantılara akarım... Akar mıyım, Paris Hilton’dan ders alırım olmazsa canım...
Gecenin yarısı geyiğe sardım biliyorum aslında buda bir terapi yöntemi... Doktorum tavsiye etti... İyi geliyor valla hepinize tavsiye ederim, kafanın içindeki gereksiz ayrıntıları boşatmadıkça bazı şeyleri hatırlamakta zorluk çekiyorum... Böyle fazla dosyaları geri dönüşüm kutusuna postalayınca hard diskimde fazladan yer açılıyor... İşte açıldı biraz...
Hayatı ne anlatır... Şuan bilmiyorum... Zaten bu yıl bununla ilgilenmeyi düşünmüyorum... Hayatı ne anlatırsa anlatsın... Anlayan olursa birileri banada anlatsın...
Dünyanın bir yanını ateşe vermişler geri kalan zevk-ü sefasında... Böyle bir gezegende hayat, Filipinlerde başka, Malezya’da başka, İran’da başka, Pakistan’da başka... Dünya nüfusu 7 milyara koşarken milyarlarca insanın hayatı birbirinden başka...
Bazılarımız kirletirken bazılarımız temizlemeye çalışıyor işte... Ama kirtlenme oranı temizlenme oranından fazla olunca yetişmiyor... Hızla ve inatla birbirimize çamur bulaştırıyoruz... Gün gelir okyanusun serin sularında arınırız kimbilir?
Hayatınız anlamını bulsun...
YORUMLAR
Hayatı ne anlatır... Şuan bilmiyorum... Zaten bu yıl bununla ilgilenmeyi düşünmüyorum... Hayatı ne anlatırsa anlatsın... Anlayan olursa birileri banada anlatsın...
.................................................................................
Hayat;
'Tecrübe' güdümlü başlığını taşıyan,yenilen kazıklar ekstresidir,
Cebimde ki kimin eliyse,biraz zahmet ordan çeksin felsefesidir,
Dünya kimin etrafında döner ana temalı,bilinmezlik ideolojisidir,
Kimi zaman,karşı cinste yoğunluğu değişen,insan anatomisidir,
Şahısların kafalarında oluşturdukları örnek kişilik olma teorisidir,
Üzüme bakarak kararanın,körle yatan şaşı kalkar'a endeksidir,
Saygının ardı sıra gelen sevginin,yüreklere iliştirilen resmidir,
Aşkın,boş bulduğu heryere ''seni seviyorum'' u çizdirmesidir,
Hayat güzel ibaresinin;kimi zaman doğrusu,kimi zaman tersidir,
Herşeyin ötesinde,unutmamamız gereken,yaradılışın gayesidir.
yazdıklarınız ne kadarda doğru şeyler bi an çocukluğuma döndürdünüz beni ne kadar da çok özledik o günleri ama artık hiç bişeyin tadı tuzu kalmadı ağzımızda saman tadı hayatı yaşamak için yaşıyoruz sanki bi tadı yok artık çocuklarımız için endişeleniyorum ben daha çok çamura düşmenin ne demek olduğunu bilemicekler ve en önemlisi düşünce betona dizleri kanayacak bizler toprağa düşerdik kalkar gene zıplar gene düşerdikte fazla canımız yanmazdı ama şimdi toprak yokki heryer beton düşünce çok canları yanıcak çokkk :(((