- 1476 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
DRAMALI MOLLA MUSTAFA.(6)
Molla Mustafanın belleğine kazınan unutamadığı bir tablo,1911 yılının kış aylarının başlangıcında,Mahmatlıda yaşanmıştı...Avusturyalı üç tütün ithalatçısı için,Rodopların emsalsiz zirvesinde av partisi düzenlenmişti...Av köpeği Yel ile birlikte,çok özel yetişmiş bir gurup köpek bu partide görev yapmıştı...Yorucu günün akşamına doğru,konuklar oldukça keyifli bir şekilde beldeye dönüyorlardı..Misafirlerin her biri,çoğunluğu domuz olan,ikişer hatta üçer;katırlara yüklü avın arkasında şarkı söyleyerek ilerliyorlardı...Molla Mustafanın o saate kadar hiçbir avladığı av yoktu...Bir noktada arkadaşlarından ayrıldı..Uzaklardan görünen bir karaca sürüsüne doğru yöneldi...Hatta guruptan ileri yaşlarda bir erkeği gözüne kestirdi..Bir müddet sonra,seyrek ağaçlarla çevrili bir mıntıkada avıyla göz,göze geldiler...Hayvanın gözlerindeki mahsumiyet oldukça etkileyici idi..Geri bile dönmeyi düşündü..Ama meslekdaşlarının diline düşmekten çekiniyordu...Beş dakika geçmedi,Rodopların zirvesinde bir kaç el silah sesi yankılandı.......Karaca süratle yere çakılıyordu.Yardımcıları boş katırlardan birine yüklüyorlardı hayvanı...Fakat o av çok büyük bir delhiz açıyordu Molla Mustafanın ruh dünyasında..Sanki bu olaydan sonra çok büyük hadiselerin olacağını düşlüyor...Tetiği o gün neden çektiğini,mahsun bakışlı hayvanı neden avladığını hep sorguluyordu.Karaca bir türlü çıkmıyordu hayatından,çıkartamıyordu onu ruh derinliklerinden..Sanki karaca ile bütünleşmişti Molla Mustafa...
Sabri:Sabreden,sabırlı..Neye mi?1912 den bakınca; nelere,nelere...Koca vatan toprakları
elden gitti..Güzelim yurtlarından, hukuki sürgün .Ekonomik gücü büyük ölçüde yitirmek..
Daha neler,neler..Olanları içe sindirememek;kimileri gibi yurt dışına gitmemek.Sabretmek.
1934 yılının sonlarında Soyadı Kanunu çıkıyor..Eski ünvanların kullanılması yasa ile, yasaklanıyordu.İşte Molla Mustafa seneler önce yaşadığı o acıklı olayla bütünleşmek istercesine CEYLAN soyadını alıyordu resmi makamlardan...Ama isminin sonuna bir ilave yaparak.O günden sonra Mustafa Sabri Ceylan oluyordu...
Genç bir tüccarın, düşlerinden,çocuklarını en iyi okullarda eğitimlerini sağlamak, torunları ile hedefine ulaşıyordu.İki torununu yeni ismi ile,Galatasaray Lisesine,ikisinide Kabataş Lisesine yatılı olarak kendi elleri ile kayıtlarını yaptırıyor..Galata Sarayı Mektebi Sultanisi bahçesinde adımlarını atarken;çok, çok uzaklara bakarak; bütün benliğini kaplayan düşünce yumağı ile;gözlerinden dökülen iki damla yaşın,iç dünyasında ne gibi fırtınaları kopardığını kimsecikler bilemiyordu..
Gelinleriyle,iki erkek evladını toplumun en üst noktalarında,saygıdeğer ve itibarlı birer şahsiyet olarak bırakırken,kızları ve damatlarıyla da iftihar ediyordu..
Kendisi göremese de iki torunu tıp tahsillerini Fransada tamamlayıp,çok başarılı iki hekim oluyor..Hatta biri 1965 Millet Vekili Genel Seçimlerinde Parlementoda,Paşanın Partisinden Samsun Milletvekili olarak görev yapıyordu.İktisat okuyup Bankacılık yapanlar,mühendislik tahsili görenler,Türkiyenin en değerli Üniversitelerinde yaptıkları eğitimle onun hayallerini biraz da olsa gerçeğe dönüştürüyorlardı..Ama hiç biri ticarette,onun yakaladığı seviyeleri yakalıyamıyorlardı..
Drama-Kavala-Mahmatlı da ki Molla Mustafaya ulaşamıyorlardı...
Cumhuriyetin;tarih boyunca bu milletin en büyük kazancı olduğunu...Ama bedelinin çok ama çok ağır ödendiğini belirtiyor,sohbetlerinde çocuklarına...Lozan da İsmet Paşaya Batı Trakya konusunda oldukça kırgın olduğunu söylüyor;2.Dünya Savaşında ileri büyük baskılara karşın,Türkiyeyi savaşa sokmayışın da ki liderliğini takdirle karşılıyordu..Genç Türkiye Cumhuriyetinin demokrasi ile çok önemli ufuklara açılacağını belirtiyor...O günleri göremeden 1945 yazında İstanbulda bir büyük hastahanede vefat ediyordu..Cenazesi bu şirin Karadeniz kasabasında ikinci eşi Hafize Hanımın yanında defnediliyordu.
Bir torunu:’ Paşanın demokrasiye geçme noktasında ki çabasını bir görebilseydi,yaşasaydı o günleri dedem,onu affederek gözlerini yumardı dünyaya’sözünü sohbetlerinde söylüyordu...
Drama Türküsü zevkle dinlediği ezgilerdendi..
Torunlarından biri yaptığı araştırma ile, Batı Trakya da ki köyleri MAHMATLI dan yola çıkarak Molla Mustafa ,nın atalarının bulundukları köye 1530 yılında yedi aile olarak yerleştirildiklerini,Oğuz Türklerinin Yıldız Hanın oğlu Kızık Beyin ahfadı olan MAHMATLI OYMAĞINDAN olduğunu belgelemiştir..İlk eşi Sıdıka Hanımın da Pomak Müslümanlarından olduğu bir gerçektir..Yani Anadolu,Rumeli; Yiğidin Harman Olduğu Yer..
İyilik meleği bu insan için söylenecek son söz...Nur içinde yatsın duası olmalıdır...
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.