- 4841 Okunma
- 11 Yorum
- 1 Beğeni
ABUZİTTİN ! AYIP ETTİN
Halk bunu istiyor, halk şunu istiyor.
Halk isti-yormuş.
Halkın sözü ne zamandan beri bu kadar kale alınır oldu.
Halkın özgür iradesi yok ki, halk kaybetti özgür iradesini, köleleşti, halk istemeyi bilmez, siz tepesinden aşağı dökersiniz, onlar kapışır ve alır – çiğnemeden yutar.
Benim halkım…
Benim halkım neylerse doğru eyler…
Şak-şak-şak..
Şak şak şak şak…
Hürr-raaaaaaaaaa…..
Siz istediğiniz programları dayarsınız, onlar ku-zu kuzu izler. Kimse çıkıp da halka; ’’farkında mısı-nız’’?
Yozlaşıyoruz-cahilleşiyoruz,
Tembelleşiyoruz-duyarsızlaşıyoruz,
Kültürümüzü yitiriyoruz,
Satılıyoruz – köleleşiyoruz,
Kabalaşıyoruz – dönekleşiyoruz,
uyanın ey ahali uyanın, dümbelekleşiyoruz, diyor mu?
Öyle ya, biz uysalızdır, hep itaat ederiz.
Aşk olsun, bugüne kadar neyi ekrana çıkardınız da izlemedik. Siz bize ne verseniz onu izleriz. Siz istediğiniz programı yayından kaldırdığınızda, ya da k...nın keyfine göre filmden ayrılıp giden artistin yerine yenisini dayadığınız da, bize mi sordunuz.
Şimdiye kadar ne yaptınız da, itiraz ettik. Ne dayattınız da alışmadık.
Bizim sorgulamama gibi bir hastalığımız var. Bize ne aşılarsanız onu ister, ona alışırız, bunun far-kında bile değilizdir. Yıllar yılı saçmalıklarınızı dayattınız, aşıladınız, hangisine itirazımız oldu. Her birine sarıldık, yeni hünerlerinizi sokuşturursunuz yine isteriz, yine kapılır gideriz. Moda şu dersiniz, biz onu giyeriz. Marketleri ithal inekler doldurur, islami usullere göre kesilmiştir dersiniz, biz yerliyi iter ithal ineklerle möööö.leşiriz.
OLMAZ EFENDİM OLMAZ diyecek ağız yok ki bizde. Var da ayran budalası gibi hep açıktır, hep salyalıdır. Ağzımız yutmaya, ardımız s..maya yarar.
“Bir takım godoşların izlediği veya izlemek istediği programı tüm halka dayatamazsın”, diyerek direnen-ler var mı? Toplumsal değerlerimizi tüketiyorlar. Bizi tüketiyorlar.
Uçkur programlarındaki bunakların kavgası, tecavüzcü coşkunların zokası, Saba Tümer’in kahkaha-sı, sanatçı bozuntularına yapılan kamera şakası, ana kızın aynı erkeği kapışması, kızların erkekleri sarhoş edip yatağa atması, hovarda kocanın dostuna aldığı pırlantası, kokanaların mücevher kasası, Sıla’nın tokası.
Yemekteyiz programının yüzü yırtıkları, bana her şey yakışırın pırtıkları, bugün ne giysem’in tırtık-ları, biri bizi gözetliyorum fıttırıkları.
Leyla’nın yolunası saçları, Necla’nın kalkık kaş-ları, boynuzlanan babanın gözyaşları, fakir kızların zengin sevgilisi, liseli kızların gayrimeşru bebesi, düşük yapanı gebesi, ağa karılarının havası, havasını söndüren kuması, Feriha’nın kolyesi, Fatmagül’ün kilodu, Güllü’nün şapkası, Mualla’nın silikonlu kal-çası, Angelina Jolie’nin çantası.
Matmazelin sütyeninin kopçası, Asena’nın İbo’ dan kurtulma çabası, Gülben Ergenin zayıflama çorbası, Bülent Ersoy’un bilmem kaçıncı kocası, Behlül han-gisinin azmanı, Seda Sayan’ın estetik uzmanı, Hülya Avşar’ın sarkık göbeği, hangi soytarı, hangi filmin dümbeleği, Hilal cebeci’inin göğüsleri kimin yastığı, kimin kimi nerede, kiminle bastığı, memleketim sorunlarından daha önemli sanırım.
Sanatçıyım diye geçinen kendini bilmezler,
Yaşlılık sendromuna giren botokslu -silikonlu güzel-ler, her saniyesi alkış ve gülme efektli iğrenç sitcom(!) diziler ,“yetenek sizsiniz”, “bana her şey yakışır” vb..yarışmalarda jüri olduğu için ona buna çemkiren rezil karartılar, Kadın programı adı altında yapılan ’uçkur açılımı’ salyaları. Televole kültürünün kültürsüzlüğünde boğuyorlar medeniyetimizi, iğrenç-leştiriyorlar paylaştığımız çağı.
Halkı uyutup ülkenin ebesiyle ilişkiye girmek isteyenlerin yarattığı popüler kültüre hangimiz hayır dedik ve sokaklara döküldük. Hangimiz, varlığımızı kemiren, bizi aşağılayan, onurumuzu ve geleceğimizi ayaklar altına seren, medeni milletler arasında itibarımızı beş paralık eden bu zillete isyan ettik. Hangimiz. Hangimiz, ben insanım, insanlık savaşımı vermek zorundayım deyip yola çıktık.
Hayır dedik mi, demedik. Baba-oğul, ana-kız , bacı kardaş omuzlaştık mı, eksikleri gördük mü, gös-terdik mi. Dışkısını örten kedi kadar olamadık, pisliğimizin üstüne toprak bile atmaya gerek duymadık.
Ayna tutmak gerek yüzlere, “işte bu sensin” demek. Oysa medya denen yavşak, uzun zamandır aynayı bizim kaba etimize tutuyor. Sadece kaba etimizi biz olarak gösteriyor. Neden kaba et, çünkü kabadır, rahatını ister, yaya yaya oturur üstüne ve de bilmem kimin kucağına. Kendi pisliğiyle barışıktır. Bundan dolayı biraz da küstahtır. Biz hep beraber kaba etten ibaret olduğumuza inanmış gibiyiz.
Elle gelen düğün bayram.
Hüürrraaa.
Harala hurala.
Harala hurala..
Zaten önemli olan inandırılmaktı.
Baş yok-kıç var, göz yok-söz var, kulak yok-tele kulak var, kalb yok-kalp var, algı yok-salgı var…
-O ne ula Abuzittin ?
-Halk bunu istiyir Şuküfe!
-Abuzittin Allah belanı vermesin, al da onu tövbe tövbe
Başka bir numara bilmez misin sen.
Müsadenizle
YORUMLAR
Beni bak Musade beni...
Senin kafanı kuma gömerin..(bir zamanların arabistan çöllerinde hemcislerinin olduğu gibi...hem de diri diri...Neden mi?
Benim koyun gibi halkımın gözünü kulağını tırmalama...Uyandırma gaflet uykusundan..ben onları uyutmak için 100 yıllık,bin yıllık planlarla,koyun kavalı ile ne ninnilerle uyuttum bana sor...
ne yani "Aynştayın" atomu parçaladı bomba yaptı elime verdi diye onu kullanıpta "savaş suçlusu" mu olayım. Hem japonyaya atom atıldı da ne oldu sanki...Bak dimdik ayaktalar...Lüften benim bombalarımı deşifre etme..Ben bu kültür bombasını kullanmam gerek..(Kapitalist-Emperyalist-faşist dayılarımın talimatı.)
Artık kanlı savaşlar bitti..benim kalemim var,yazarım var,medyam var,arapların anane ve geleneklerini " DİN" diye yutturmam gerek...ayıpları,günahları,töreleri,mahalle baskılarını,muhterem hatiplerimin elinden alıp,milletin kör ettiğim gözüne üç boyutlu gözlüğü vermeye çalışma..
Sana ne benim TV filimlerimden,istediğim filmi yaparım (senaryo Mıgırdıç Şellefyan amcamdan,karşı gelemem.)
Beni bak beni Musade...Bak sana emicelerimin özgeçmişini cv yapayım da gör de tanı.....
Sen benim "Hı men" olduğumu unuttun galiba...Güç bende.."Masonların aşkına".......
Kuzenimin "Dünyanın Cendermesi" olduğunu bilmeyon mu gız...İstediğim ülkeyi bar/ış/a....istediğim ülkeyİ Dem/Ok/r/ASİYE ...götürürüm...
Gız Musade...ben üç kıtadaki osmanlıya,gosgoca rusyaya ne öz/gürlükler verdim bilmiyon mu...
Hem sana noluyo ya...ben somaliye baskın mı yapıyom ya..Somalinin yeraltı zenginliklerine el atacak kadar şer/efsiz miyim bennnnn...Somalideki hangi çocuğun eline nükle/er oyuncak verdim...Ben ortadoğuya sulh getirecem işlerime karışma,burnunu sokma tamam mı?
Ben bunları yapmazsam,
MADURUM DA MADUR....
müsadenizle:)
aziz nesini haklı çıkaran bir harita çizmişsiniz,ve bencede haklısınız.sırf o yüzden tv izlememeye çalışıyorum.ama biz' medeni' milletlerden 400 yıl gerideyiz:) matbaa girmedi ya normaldir
birde emperyal güçler medyayı çok iyi kullanıp tüm dünyayı illizyone edebiliyor malesef
yazınız güzeldi beğendim kutlarım
ÖZÜMÜZE SALDIRDILAR
Çok çaba harcıyorlar çok…
Öz benliklerimizin değişmesi için.
Çünkü öze bağlıydı sözlerin, erdemlerin değişmesi.
Özünü kaybeden, sözünü de, us ve erdemini de kaybederdi.
Acılar, matemler olmalıydı hep,
Egemenin yaptığı hesaba göre;
Gerekiyorsa mazlumlar da vurulmalıydı!
Cesaretler kırılmalı, dirençler çamaşırlar gibi burulmalıydı.
Aşk, sevgi, sevinmek neydi ki onlar için,
Ne işlerine yarardı sıcacık sevgiler, sıradan insanların?
Nelerine yetmezdi egemeninkini seyretmek ve de;
Toprak damlar altında ölüm sessizliğine bürünmek.
Uyumasaydık! aklımızı da bindirmeseydik bir salaş gemiye,
Sürekli hayıflanmasaydık malsız, mülksüz oluşumuza,
Yaşam ve ölüm denen gerçeğin var olduğunu düşünerek,
Sürekli ağlamasaydık kayıplarımızın ve ölenlerin arkasından.
Her canlıya lazım olan dünya nimetlerinin,
Bize de lazım olduğunu anlayıp öğrenseydik kararınca,
Sorgulasaydık, tadını her taamın hak ve kuralınca
Bir lokma bir hırkaya talimleri reddetseydik;
Hakkımız olana belirleyip, onu ısrarla isteseydik,
Derme çatma, tek odalı toprak damlarda
Ne zaman geleceği belli olmayan,
Bir ışık,bir rüzgar, uzanacak bir eli beklemezdik.
Bir de bakarsın, ana - baba, kardeş, eş – dost,
Bitirmişler zamanı, defteri kapatıp gitmişler,
Her şeyin zamanında yapılması gerekirken
Yitirdiğin onca zaman sonunda;
Uyansan neye yarar ki, seni uyuşturan uykulardan,
Egemenin küheylan atı, Üsküdar’ı çoktan geçmiş!
İstediğin kadar sayıkla, düşün dur ah - vahlar la,
Geçip giden zamanı ve de kaybedilen her şeyi
Bir daha kazanamaz, asla eline geçiremezsin
Bu ölümcül kahır yüklü atalet’ten
Güneş, ay, bütün yıldızlar, ışıklarını esirgerler!
Hiç kimseye kusur bulma, aklın gereği yapılmadığından
Artık çaresizsin ve de tek başınasın,
Sendeki kahredici dinamizmi seferber etmeden
Asla kurtulamazsın bu kahrolası viranelikten.
KEMAL POLAT
Söylenmesi gereken herşeyi ustalıkla, yetkinlikle, söyleyip yazmışsınız. Şiirimin de nayıf bir yorum katkısı olması dileklerimle kutluyor, taktir ve tebriklerimi sunuyorum, cesur yürekli dost şairim size. K.P.
sevgili müsade hanım bende size katılıyorum . Sanki kimse hiçbir şeyin farkında değil gibi
şimdi hele televizyonlarda öyle programlar yapılıyor ki giyim kuşam üstüne olan özellikle .
Allah allah diyorum , her derdimiz bitmiş ne neye uymuş uymamış saçmalıkları. Üstüne Saba Tümer'in kahkahaları. İşsizlik yok, ekonomimiz düzenli , siyasi durumlar gayet güzel gibi
bayağı bir gülüp eğleniyoruz. bu kadar mı rahatız, bu kadar mı duyarsız?..Bizi uyutuyorlar..
Eskiden güzel bir şarkı vardı sanıyorum melike demirağ söylerdi. Bu uyumakla ilgili güzel bir
şarkıydı..
Sizi tebrik ediyorum , sevgilerimle..
yazınız çokgüzel ve gerçekpopülerkültürpopülerinsan doğurur yani bir anda kendini gösteren ve sonra yokolan insanlarımızda öyle bir an gözüküyoorlar ve silikleşiyorlar medya görmek ve göstermek istediklerini halkaizletir iletir çünkimedya gözdür kimin gözüyseogözgörürgörmekistediği gibi tembelleşiyoruz yozlaşıyoruz falan flan yozlaşma salaklaşma senin elinde karşı koy önce birey olarak karşı koymalıyki arkadan yavaş yavaş kitleler gelsin izleme tek kanallı değil televizyonlar belgesel izle spor izle müzikizle dinle haber kanalları var onları izle hiç bir şey yoksa kapat kitap oku çuvaldız hocam