3 K +1E
Hiçbir varlık insanoğlu kadar öğrenmeye muhtaç değildir. Onun içindir ki “Beşikten mezara kadar” öğrenmeye açık olmamız gerektiği atasözü haline gelmiştir.Öğrenelim de neyi öğrenelim? İşte bu öğrenme tercihinde akıl ve iz’ an rol oynamaktadır.Uzun araştırmalar ve tecrübeler, bize şöyle bir idrak kazandırmaktadır. Bir insanın varlığını pozitif olarak hissettirip iz bırakanlardan olabilmesi için 3K +1E formülünü yaşamına tatbik etmelidir.
Birincisi (K-1) : Kafayı bilgiyle donatacak.Yaratılış itibariyle dünyaya ve ahrette bakan yönüyle hayatını verimli sürdürebilmesi için ne tür bilgiler gerekiyorsa tabi ki kafayı onunla donatmak gerek.Dünyası için yeteneklerine uygun bir meslek ya da ilgi alanına girecek tarzda bir ihtisas alanı veya bir zanaat/ sanat vs. Ayrıca ruhunu doyuracak , insan olarak toplumda yaşayacak ,yaratanının emirlerini doğru dürüst yerine getirmek için gerekli ilmihal bilgisine sahip olmak , insani değerine değer katmak için gerekli olan yol ve yöntemleri bilmek ve muhafaza etmek için gerekli bilgilerle kafayı taçlandırmak…
İkincisi (k-2) :Kalp ,ki insanın insan olma özelliğinin en önemli kaynağıdır.onu, insan sevgisi ile “yaratılanı severim yaratandan ötürü “yaklaşımıyla okşamak ,mesaj etmek ve ona keyif yaşatmak.
Örneğin;İnsanlığın gereği Sıla-i Rahim ‘de bulunmak,Anne babalarımıza karşı görevlerimizi yerine getirmek , çocuklarımızla yakından ilgilenmek , eşine teşekkür ve taktirde bulunarak mutlu ve yaşanabilir bir aile ortamını hazırlamak ,bu münasebetle kalbi mutmain edip hayattan zevk almasını bilmek Allah’ı zikir ederek kalbe huzur kazandırmak varlığını his ederek mana aleminde yücelmek.
Üçüncüsü (k-3) : k-1’den elde ettiğimiz bilgileri fiziki yeteneklerimizle birleştirerek helal lokma ile karnımızı doyurmak ,kalbi ve kafayı daha fonksiyonlu hale getirmek için takatimize alt yapı hazırlamak ,Boşuna dememişler “Allah insanı açlıkla terbiye etmesin” Ancak bu demek değil ki “Üzümü ye bağını sorma” mantığıyla karnımızı doyurmaya çalışacağız.Helal daire, midemizi doyurmaya da,ruhumuzu neşelendirmeye kafidir.
Dördüncüsü(1E):Evlenmedir.Neslin devamı için lazım olan psiko-sosyal-(?) bir olay, aşk, sevgi ve hayatın bam başka bir yüzü, bir o kadar da sorumluluk isteyen bir hadise…..Daha önce astığım bir yazımda 1E’’yi HAYAT ve EVLİLİK başlığı altında ele almıştık.
Neacıdır ki 8-10 yıldır bu milletin gençliği" hamuda kaldırılmış" malesef bir kesim gençliğimiz 1E YERİNE CİNSEL ARZUYU TATMİN ETME YOLLARI OLARAK 1C ve" nerede karnın doyarsa orası memleketindir" diyerek K-3’’ü düşünüyor. en önenlisi olan K-1 ve k-2 ihtiyacı ikinci plana atılıyor ama kendimize gelmek üzereyiz hayatın böyle gidemeyeceğine inanmaya başladık bile bize ne deseler desinler artık kendimize gelmeliyiz zaten.vesselam
3K+1E Formülünü kullanma, hayata uygulama konusunda okuyucularıma başarılar dilerim.
Eyüphan KAYA
YORUMLAR
Bu gibi bir yazıya yorum yapılmamasına inanamıyorum. Kahvedeki insandan üniversitedeki profösöre kadar herkes eleştirir eğitim sistemimizi, ama kimse yeni öneriler ortaya atmaz... Burada exani arkadaşımız son derece güzel çözümler üretmiş.Tebrik ve teşekkür ediyorum.
Fakat ben tüm yazınız boyunca vurucu şlk cümlenize takıldım kaldım:
"Hiçbir varlık insanoğlu kadar öğrenmeye muhtaç değildir."
hiç bu açıdan düşünmemiştim. Tek başına bu bile evrim aldanmacasının devrilk bir yönünü daha gösterir.Evet sadece insanlar birbirlerini eğitiyorlar ve böylece bir yaşam kuruyorlar.En çok bizim öğrenmeye ihtiyacımız var.
Çalışmalarınızın devamını diliyorum,
saygılarımla