- 2886 Okunma
- 4 Yorum
- 1 Beğeni
BU SENE
O’nunla aynı mahallede yaşıyorduk.Evlerimiz birbirine çok yakındı.Memet...
Evet adı Mehmet idi,ama biz ona hep Memet derdik.En yakın arkadaşı da bendim nedense.Orta okulu beraber okumuştuk,fakat farklı sınıflardaydık.Teneffüslerde,okula giderken,okuldan eve dönerken,ders dışı saatlerde hep Memetle beraberdik.O mükemmel derecede futbol oynar,özellikle de çok güzel çalım atardı.Aşkolsun O’nun ayağından top alabilene...Çocukluğumuzun ilk yıllarında,evlerimizin ara sokaklarında çok sayıda boş arsa vardı.Sokaklarda ise sadece tek tük yerleştirilmiş sokak lambaları bulunurdu.Memetle bazen patlamış bir plastik topu tel yardımıyla diker,inmesin diye de içine kumaş parçaları yerleştirirdik.Bazen onu da bulamaz,evlerden yürüttüğümüz yün ya da kumaş toplarını getirir,onlarla top oynardık. Bazen de vaşington bir portakalla...Memet bazen saatlerce top sektirir ve sıra bir türlü bize gelmek bilmezdi.Müziplik yapmaya başlardık...Ya laf atar,ya şaka yapar...Bir şekilde dikkatini dağıtmaya çalışırdık.Memet ter içinde kalır ve sırtını bize dönmeye çalışırdı.Bu arsalarda gece yarılarına kadar top oynadığımızı şimdi acıyla,tebessümle anımsıyorum.
O’nun hiç yalan söylediğine şahit olmamıştım.
Seksenli yılların ihtilal olaylarını beraber yaşamaıştık.Beraber dayak yemiştik "Kemikkıran" komserden.Asla uzun saçla dolaşamaz,üç dört kişi bir arada yürüyemezdik.Bazı mahalleler bizlere yasaktı,sanki kurtarılmış mahalleler ve sokaklar vardı Antakya’da.
Memet lise son sınıfa geçtiğimizde matematiğe aşırı bir merak sarmıştı.Bana sık sık "Mevlüt,gel yanıma,sana çok zor bir matematik sorusunu çözeceğim" derdi,ve de çözerdi de....Bense hep ona hayran hayran bakar ve tasdik ederdim.Bravoydu,nasıl bu kadar zor ve uzun matematik sorularını çözebiliyordu ki..Üniversite sınavı iki aşamalıydı:Öğrenci seçme sınavı ve öğrenci yerleştirme sınavı.Evet o sene Memet de benim gibi birinci sınavı kazanmıştı.Fakat ikinci sınav başarısız olmuştu.Memet bir sonraki sene için çok erkenden başlamıştı hazırlıklara.Beni ne zaman görse:"Mevlüt ..."der ve matematik sorularını bir bir çözmeye başlardı.Babası bir karo atölyesinde çalışıyordu Memedin.Bizim gibi fakir ailelerdi.Üniversiteye hazırlık için ne Memedin ve ne de bizim dersaneye gidecek ya da özel ders alacak durumumuz vardı.Kendi başımızın çaresine bakmalıydık...
Dediğim gibi Memet çok güzel futbol oynardı ve de çok güzel çalım atardı rakiplerine.Ben ise iyi bir kaleciydim.Memetle sohbetlerimiz hep ileride iyi bir futbolcu olmak veya Matematikten tüm soruları doğru yaparak çok iyi bir üniversite kazanmaktı.Memedin hayalleri çok büyüktü.Ben bir sene sonra Erzurum Atatürk Üniversitesi Eğitim Fakültesi Fizik Öğretmenliği bölümünü kazanarak gitmiştim,ama zavallı Memet,ümidini bir sonraki seneye bırkmıştı.
Tatillerde eve döndüğüm zaman Memet büyük bir heyecanla,ismimi bağırarak ,çok iyi hazırlık yaptığını,inşallah bu sene kazanacağını söylüyordu.Hep cebinde bir kurşun kalem ve bir de buruşmuş bir kaç kağıt parçası vardı Memedin.Haytalı satıyordu Memet...Ailesine yardımcı olmaya çalışıyordu.Kardeşi İdris o sene elektrik ve elektronik mühendisliğini kazanarak gitmişti.Memet kardeşiyle gurur duyuyorduBana saatlerce bu sene çok iyi çalıştığını,bilmediği sadece birkaç konu kaldığını,onları bitirince kesinlikle iyi bir okul kazanacağını söylüyordu...Memet ümidini artık yitirmişti...Kendini kandırıyordu da kabullenmek istemiyordu sanki...
Ben okulumdan ne zaman eve gelsem,Memet,hep uzaktan bağırır,elleriyle bana selam verirdi."Mevlüt bu sene,kesin bu sene kazanacağım derdi.Kardeşiyle gurur duyduğunu,beni tebrik ettiğini,haytalı sattığını,ailesine yardımcı olduğunu,onları çok sevdiğini,....anlatıyordu.Memet çok heyecanlıydı,Memet umudunu yitirmişti...Memet mutsuzdu...Memet yıkılmıştı ve çok kilo almaya başlamıştı sanki...
Ben okulumu bitirmiş ve öğretmenliğe başlamıştım...Antakya’ya her gelişimde ,mahalleye her uğradığımda,O sanki beni bekler gibi hep arkamdan seslenir,beni durdurur ve "Bu sene Mevlüt...Bu sene çok iyi çalıştım,artık kesinlikle kazanacağım."derdi.Memet çok kilo alıyordu,çok sıkıntılıydı,çok üzgündü ve de karamsar...
Aradan on onbeş sene geçmişti.Ben evlenmiş ve beş çocuk sahibi,kardeşi İdris ise çok iyi bir gelir getiren bir işe başlamıştı.Memet çok rahatsızdı,çok.Çok kilo almıştı,zor nefes alıp veriyordu,çok zor..Ve yine ne zaman o mahalleye gitsem arkamdan Memedin sesini duyardım:"Bu sene Mevlüt be sene...."
Artık O’nu o kadar kilo almış ve ümitsiz görmek bana da acı vermeye başlamıştı.Hep beni durdurur,ahiretten,cennetten,meleklerden bahsetmeye başlamıştı.
Memet rahatsızdı,doktorlar kalp büyümesi teşhisi koymuşlardı...
Artık Memet çalışamıyor,sadece bahçe kapısının avlusundan sokağa bakıp duruyor ve zorlukla nefes alıp veriyordu.Yine bir gün beni yakalamış,uzun uzun "Bu sene Mevlüt..."diye anlatmaya başlamıştı.Sesi titriyor,göğsü hızla kalkıp iniyordu...İyileşeceğini,yine haytalı satacağını,para kazanacağını,iyi bir okula devam edeceğini...Sonra ahiretten,cennetten ve meleklerden...Ama beni hep takdir ettiğini,kardeşiyle de gurur duyduğunu...
Aradan bir sene geçmişti...Yine annemi ziyarete gitmiştim o mahallede...Memet arkamdan seslenmemişti...Olamazdı...O niçin yoktu ve niçin bana seslenmemişti ki?
Annemin ellerini öper öpmez acı gerçeği kulağıma fısıldamıştı...
Şimdi kulaklarımda hep o ses :"Bu sene Mevlüt,bu sene..."
YORUMLAR
"Bu sene... Geçen sefer olmadı bu sene....!"
İnsanoğlu hayal ettiği müddetçe yaşar diyor koca şair Yahya Kemal. Memet de öyle... Yüreğindeki umudu her sene kökleşen o koca yürekli.... Mekanın cennet olsun. Senin bu dunyadan geçişini anlatan dostun var olsun.
Dünya bildiğin dünya değil Memet. Her şey değişti. Sokaklarımız daha aydınlık yüreklerimiz daha karanlık arkadaslarımız cok dostlarımız yok artık...
Dünya kıyamete yürüyor Memet... Ne umut ne sevinç ne heves yok artık...
Sen öldün doğdun sonsuza... Biz her gün duyduğumuz katliamlarla zulümlerle kan ağlıyoruz.. Kaç kez ölüyoruz... Ölmekten...
....
Selam olsun dostu ve vefayı nakkas gibi işleyen kaleme... Saygılarımla.
Mevlüt GÖZDE
Selam ve saygılarımla...
hayellerimizi hep bu seneye diyerek erteliyoruz..oysa yarınlar geç olabilir bildiyimiz halde kendi.kendimizi kandırır bir hale düştük...ve güzel.aynı zamanda insanın yüregini burkup aglatan yazınızı tebrik ederim hocam....arkadaşınız mehmet.ede mekanı cennet olsun diyorum......selam lar gül diyarından...not..bu yazınızı daha önce birkaç defa okumuştm..yorum bugüne nasip oldu
Mevlüt GÖZDE
Şimdi bana bu yazıyı tekrar okuttunuz ve ağlattınız beni...Eski bir yaramı deştiniz adeta...Yine de teşekkürler...Beğenmenize ve lütfedip okumanıza sevindim...
Evet,umutlarımızı ertelemeye devam ediyoruz bazen...
Allah her şeyin hayırlısını versin...
Memede de Allah rahmet etsin.İyi bir insandı,canım benim.Nur içinde yatsın inşallah...
Saygılarımla...
Anılar insanda derin iz bırakıyorlar...
Sayın yazarım güzel duygular size ve eserlerinize çok yakışıyor...
Tebriklerimle, şen ve esen kalınız...
Saygı ve sevgimle...
Mevlüt GÖZDE
SELAM VE SAYGILARIMLA