- 3955 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
LEYLA ÇOLPAN'A YAZILAN MEKTUPTA KISAS
LEYLA ÇOLPAN’A YAZILAN MEKTUPTA KISAS
Kısas’ta kim kimdir elbette ki bilirim. Ama 1981’den önce...
Sitede okuduğun yazı 2002 baharında oraya 21 yıl sonra geldiğimde "Şah Muhammet’i Anma va Aşure Günü"nüde yaptığım konuşmanın metnidir.
"Anıya Benzer" anı-deneme notlarımı kitaba dönüştürdüm ve basıldığında Kısas’ın oldukça yer aldığı görülecek.
Bir sonra 2003 Aralık ayında kızım Gül ile geldim Kısas’a. Almanya’da yüksek lisans yaparken konusu Kısas Sulama Birliği idi. 205’de yine kızım ve eşim ile geldik. O yıldan buyana gidemedim. Aslın bu sonbaharda gitmek amacındaydım, rahatsızlanınca gidemedim.
Urfa’dan çıkmak aslında kurtulmaktır. Oraya bağımlı kalmak sanki koşul gibi. Bazıları Urfa dışına çıktıklarında yaşayamayacaklarını sanıyorlardı. İşte Halil elveren, Veli Aykut yıllardır Ankara’dalar ve daha iyi durumdalar aslında. Sen de Gaziantep’te kalmakla değişik bir yer seçmişsin ve iyi de etmişsin. Değişiklik her zaman iyidir.
Gaziantep’ten Urfa’ya giderken geçiyorum o kadar. Oysa 1972’den 1981’e kadar hep uğrak yerimdi. Ali dayı vardı elbistanlı, ona çok uğrardım. Konfeksiyoncuydu, yıllar önce rahmetlik oldu. Özgürler... Oğlu Ali bilmem aynı işi sürdürüyor mu? Özgür soyadları... Kardeşi İsmail gazetecilik yapıyordu. Askerliğini de Malatya’da yapmıştı.
Nakı’nın kahvesi vardı, adını "Çınarlıgöl Kıraathanesi" koymuş ve tabelasını da ben yazmıştım. Şimdi park olan meydana yağmur yağınca pis sular birikirdi o zamanlar.
Birçok yerde vardı bu birikmeler. Belediyelik olunca bazı şeyler değişmiş.
O zamanlar proje yapardık kendimizce: Kısas’ı orta yerden doğu-batı ve kuzey-güney doğrultusunda artı (+) biçiminde yarmak ve cadde açmak... Orta yerdeki tümsekliği yok edip imar planı yapmak... Aslında çok projelerim vardı ama bunların uygulanması da zaman istiyordu.
1979 yılında yaz dönemi köyde okul çağındaki çocukaların sayımını yapmıştım. Okula gelen 300’ün üzerinde öğrenci vardı (İlkokul+ortaokul). Bu sayımda 300’den çok okula gelmeyen çocuk belirlemiştim. Bunların tamamı da kız çocuklarıydı. Bu belge olarak okulun kayıtlarındaydı. Aradan 30 yıl geçmiş, bilmem hala kız çocuğunu okula göndermeyenler var mı? Kısas, çevredeki Arap ve Kürt halklarının bazı geleneklerinin etkisinde kalmış... Ama Harran’da aykırı bir yer Kısas... Sesi hala duyulan...
Bremler’in büyük ya da küçük aile olması önemli değil. Oraya gelen elekçileri bile benim dostumdu. Geldiklerinde daha çok Bekteşgilin evinin arkasına, yani lojmanın karşısına konarlardı. Gider çay içer, tütün saar, sohbet ederdik. Kısas’a zaman zaman ozanlar gelirdi, onlarla birarada olurudk. Mahrumi, Devrani, Kul Mamoş anımsadıklarım...
Aslına bakarsan Kısas’tan sonraki kuşakta benimle iletişim kuran pek az kişi var. Çünkü beni tanımıyorlar. Aslında 12 Eylül sonrası kuşağına Kısas’ı en iyi biçimde anlatacağımı düünüyorum. Çünkü gençliğimin en verimli döneminde enerjimi Kısas için harcadım. Kısas’ı iyi tanıyorum. Kısaslılar anlatmaya-tanıtmaya kalksa kendi köyleri olduğ için tarafsız bir anlatım olacağını düşünemiyorum. Dışarıdan biri olarak ben bunu iyi bir biimde dile getireceğimi düşünüyorum. Zaten "Anıya Benzer" kitap çalışmamda bu var...
18 Kasım 2009
Süleyman ÖZEROL
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.