- 3879 Okunma
- 27 Yorum
- 0 Beğeni
Neden Büyüdük
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
Eskiden ağaca tırmanırdık, yakar top oynardık, ip atlardık. Oğlanlar çember çevirirdi, kızların bebekleri bezdendi.Komşuda pişen, bizede düşerdi, bizde pişen, komşuya.Takvim arkaları okunurdu, ajans dinlenir, televizyon olan evlerde toplanılırdı. Soba yakılır, merdiven çıkılır, yönetici seçilmezdi, aidat ödenmezdi.Üzgün toprakların çocukları annelerimiz biraz fazlaca gülseler ellerinin tersiyle gözlerini siler, of çok güldük, ağlayacağız derlerdi. Keşke bizler de onlar gibi gülebilsek şimdi...
Eskiden, ne büyük ne çocuk yaşımızda, en büyük aşkı yaşıyoruz sanırdık.Teneffüs olsa da yine öyle baksa. Tadı doyumsuz bakışmaların keyfi. Okul çıkışlarında ’şşş bak seninki gelmiş’ kolumuza yediğimiz fısıltılı çimdikler. İçinde bir kaç dizenin yazılı olduğu kağıt parçalarıyla iletişim. Kendimizi tanımaya çalışırken, aşkı öğrenmeye çalışmak. Defterimizin, kitabımızın kimi boş yerlerine onun ve kendi ismimizi yazıp bir kalp resmiyle o isimleri birleştirmek...
Aşk bu muydu ?
Belki en gerçek aşklar onlardı.
Bu aşkların tadını daha sonra başka aşklarda yaşadık mı?
Şimdi
Büyük balığın küçük balığı yuttuğu, bir kovalamaca, bir yarış.Tüm mavi duygular unutulmuş. Hırslar,nefret ve tüm kabus duygularla yoğrulmuş, bakışları lanetli, dostları kurnaz gördüğümüz bir devirdeyiz.
Şimdi herkes yorgun
Ve tek başına
Şimdi
Gülen yok...
Aşklar, küçüklü büyüklü makinelerde oynalınan, bir iki günlük, bilemedin bir kaç aylık bir oyun. İstediğin an görebileceğin özlemin, hasretin olmadığı, çabuk sonlanan
Bir stand-up
Bir komedi!!!
Sonuç
Sonuç mu..?
Baksak ya aynaya!
İçimizdeki boşluğun yansımasına..
Bu nostaljik duygular nereden aklına geldi derseniz. Durakta minübüs bekliyordum.Yaşlı bir amca ve yaşlı bir teyze konuşuyorlardı..Daha doğrusu, yaşlı amca konuşuyordu, yaşlı teyze gözleri derinlere dalmış dinliyor ve kafasını sallıyordu.
Yaşlı amca bastonunu yere vura vura ’Biz peksimet yerdik üzerine sürülecek yağ nedir bilmezdik. Şimdi açız diyorlar. Kimse aç değil, biz açtık, biz peksimet yerdik’ diyordu.
Minübüse binerken son sözlerini duydum ve o bastonun betonda çıkardığı sesi..
’ Devlette açtı, millette açtı, tarlamızdan iki teneke buğday çıkarsa bir tenekeyi İnönüye verirdik.Askerimize verirdik. Şimdi kimse aç değil’
Kimse aç değil...
Ah amcam! aç değiliz ama ya mutluluk, ya sevgi, paylaşma ve birlik , beraberlik...
çekil rüzgar önümden
serinliğinde bir huzur olsada
çarpma kanatlarını yanağıma
diyeceklerim hep boğazımda
yollar, caddeler, evler
ah bu şehirler hep hazan
kaç kadın kaç
kimseye
saati sormadan...
YORUMLAR
Herkesin geçmişi vardır;ama herkesin hâtırası yoktur ne yazık ki.
Çoğu insan hatırladıklarıyla var olur,yaşamaya tutunur.Senin ne kadar hatırladığındır
burada önemli olan.Benim hatırladıklarım, senin hatırladıklarının yanında kabuğunu
çoktan kırdığı anları yaşıyoruz belki de.Bilemiyorum.
Mutluluk nerede saklı?
Mutluluk saklandıysa,mutsuzluk nereye saklandı,göreniniz var mı?
İkisi de kayıp,birisi ayıp.Ayıp olan biraz da ‘kayıp olduğuna göre hangisine inanacağız,
hangisine sığınacağız.
Cemal Süreya’nın deyimiyle: ‘’herkes mutlu olmak ister, mutsuzluğa ne dersin?
Mutsuzlukla mutlu olanlar da yok değil. Nasıl oluyor bu diye sormayın,oluyor işte.
Bende bilmiyorum ama öyle.
Ya da mutluluğun resmini yapabilir misin diye ressama sorarlar. Ressam: yapmasına
yaparım da anlayabilir misin,onu bilmiyorum’ der.
Tuhaf; her şey çok tuhaf…
çöldeki kelebek
demişsin
ben de çok değerli bir arkadaşım gibi diyorum ki
huzur hangi cehennemde
Çoğu gezegene göre bir flaş çakımı kadar kısa bir zamana sığan
insan ömrü tuhaflıklarla dolu..
Seviyorum Tuhaflıkları Harun
çöldeki kelebek
Çok teşekkürler
ozgurluk
çöldeki kelebek
yattığı yer cennet olsun..(
Sevgilerimle
çöldeki kelebek
Yorum cevapları silinmiyor mu((
Anne ve ölüm bir yorumda yan yanaydı elim ayağım karıştı((
Yanlış kutucuk oldu(
Özür ve teşekkürlerimle
glenay
Selâmlar..
Arzu Altınçiçek
teşekkürler, tüm ışığa yürüyen anneler cennete varsın.
rahmetle.
çöldeki kelebek
Tüm ışığa yürüyen anneler cennete varsın..:(((
Büyüdükçe öğrendiğim tek şey var, tebessümüm buruk da olsa eskiyi hatırladıkça daha mutlu olduğum.
Çok güzel zamanlara götürdün beni, her şeyden önemlisi o zamanlarda annem vardı :(
satırlarında kırmızı ayakkabılarımla dolaştım ve belki pembe elbiseli bebeğimi bulurum diye tüm harfleri kaldırıp baktım.
anımsattıkların için teşekkürler.
çöldeki kelebek
başınız saolsun
size yazdığımı zannederken başka bir arkadaşın mesajın kutucuğuymuş meğerse..
Annem Allah uzun ömür versin sağ ama yokluğunu düşününce
kötü oluyorum(((
Sevgilerimle
hey gidi be
güzel vurgulayıcı
can yakan:)
tebrikler kutladım
Sahi!
Neden büyüdük...
Yoksa içimizin boşluğuna çarpan duvara mı berdel oldu göğümüz...
sevgimle...
çöldeki kelebek
gökyüzü
ahhh rengi..
Sevgimle
eyvallah, geçmiş güzeldi
benim de en son hatırladığım şeyler...
yazı hakkında şunu söylim;
o kadar çekici anlatımı varki
ve içerik bütünlüğü
okumayı sevmeyen biri bile
zıplar okur ve sevmeye başladığı milat olur...
ve geçmişten örnekler verip
günümüzde eleştirmene
küçük şiir buklelriyle
farkındalık koymanda
çok hoştu...
geçmişin beni ilgilendirmiyo
bundan sonra favori üye listemdesin:)
sevgili yazar,
saygılarımmm
çöldeki kelebek
bundan sonra favori üye listemdesin:)
Teşekkürler
Neden büyüdük.Yazıyı okunca Başlığı kınamak geldi içimden.Biz Küçülmüşüz sadece büyümeyi unutmuşuz bunu fark ettirdi yazınız.Bir mahalle büyüyünce şehir olur.Biz bireyselliğe doğru küçülmüşüz.Amca keşke bastonu Kafamıza vursaydı. Diyerek ,samimiyet kokan yazınızı selamlıyorum elinize sağlık.
çöldeki kelebek
Büyüdükçe bozulmamak için tüm savaş..
Efendim ! Haberiniz var mı bilmiyorum !.. Sayfanıza , eğilip bir bakar mısınız Allah aşkına ?..
Kaleminiz , harf yerine hep inci düşürmüş ...
Ne kendinize kızın , ne de kaleminizi suçlayın !.. Kişi sarraf olunca , yükü cevher olurmuş...
Biter diye de korkmayın lütfen !.. Gönlün hududu , ucu bucağı yokmuş ki bitsin !.. Öyle der eskilerimiz malûmu ihsanınız ...
En kalbi tebriklerimle birlikte , saygılarımı da bırakıyorum nazenin sayfanıza ...
çöldeki kelebek
Teşekkür ederim
Ve her gün öğünümüze düşürdüğümüz o saydam yalnızlığın resmi.
Kırılmışlıklarımızın hazin iskelesinde tamir vakti
Çoğul düşünüşlerimizin korkularla betimlenen sureti
Ve iç çekişlerimizin kendi yoksulluğuna kaynayan kemiği...
Tebrikler...
çöldeki kelebek
Teşekkürlerimle
Çok güzel yazılmış yazıyı ve yazarını yürekten kutluyorum.
Nerede benim çocukluğum, nerede eski mahallem, nerede babannemin masalları...
Çok özlüyorum çok...Sevgilerimle...
çöldeki kelebek
Sevgilerimle
yakan top ,çember çevirmek,bez bebekler...
Ajans,komşu,inönü...yetmedi
birde inönüyü anlatan bir dede, durakta...
Biz ölmüşüz dedim kendi kendime ahretten yazışıyoz...maffettin bizi sayın yazar, kınıyorum...
çöldeki kelebek
Ne diyorsunuz siz!!!
helvamız bile yendi...
savrulmalar
çöldeki kelebek
PİŞ PİŞ PİŞ PİŞ...
Onuda uyutuyorlar yahu..
netsek...
savrulmalar
Bugün o yaşlı amcanın söylediklerini, yarın, dünün çocukları söyleyecekler belki de.
"Bizim zamanımızda öylemiydi diye!" Çünkü tarih tekerrürden ibaret. Gelişim oldukça, yitirilen değerlerde o derece çok oluyor galba. O yüzden de yarına özlem hep kalıyor içimizde...
Sevgiler,
çöldeki kelebek
bu kelime aklıma geldi..
Teşekkür ederim Sevgili Billur
eskiler..
eski insanlar..
eski hayatlar...
değişen sadece biz insanlarız...
her şey okadar çok doğallığını ve samimiyetini yitirdi ki...,
şimdilerde ne acı veriyor değil mi?
sevgili dostum..
güzel paylaşımınızı sevgiyle kucaklıyorum...
yüreğinize sağlık..
selamlar..
çöldeki kelebek
samimiyetini yitirttik
bize alkışlar..
Bu yazdığım sadece uyarıdır
karamsarlık değil
biraz samimiyet!!!
hep aşkın ve sevdanın kutsallıgı ve önemi anlatıldı bize bazende leyla ve mecnun hikayeleri, bazen, türkiyemin ihsani ile güllüşahı vardı o anlatılırdı, ve aşkı ve sevmeyi erişilmezbir dag, ihaneti ve terk etmeyi ise ölüm olarak ögrendik (aşkın içinde her şey var ) şimdi ne olduk diyen varmı acaba!
çok güzel ve muhteşem bir konu işlemişsiniz kutlarım sizi ellerinize saglık
Mazi sırtımızda demirden bir semer...
Atılmaz, taşıması güç. Güzel günler olsa da içinde mazi hep hüzünlendirir insanı...
Sevdiğim bir yazardan etkileyici bir deneme yazısı okudum.
Her cümlesine katılıyorum.
Sevgiler.
Aynur Engindeniz tarafından 12/16/2011 9:22:17 AM zamanında düzenlenmiştir.
çöldeki kelebek
sona yaklaşırken
MAZİ
hep hüzünlendiriir insanı..
Teşekkür ederim değerli yazarım
Yazı,yazınız ve hayat,hele içinde üç ses varsa:duduk,dilsiz kaval ve tulum...
Bunları okudum,okudum da "anlamaya" çalıştım.
Bence mutluluk için,beklenti "katsayısını" düşürmek gerek.Ancak tek bir yolu,yordamı yok ki "ilaç niyetine"yazılıp,alınsa...
çöldeki kelebek
gün dilsiz bir kaval gibi öttürdü kendi düdüdüğünü
Teşekkür ederim
çöldeki kelebek
siyah önlüğümüz
boynumuzda kokulu silgimiz vardı
sonra biraz daha büyüdük
sinemaya gitmek olaydı
sevgilimiz sokağın köşesinde beklerdi biz biraz önden yürür mahalleden uzaklaşınca yanyana gelinirdi.
sigara içmemiz büyüklerimizin en büyük korkusuydu
şimdi ben oğlumla karşılıklı sigara içiyorum çünkü daha büyük korkularım var onun adına.
off Davi uzar gider bu yorum
sus de)))
Davidoff
SUSSS + MA :))
çöldeki kelebek
ah ne büyük olaydı telefonla konuşmak))
çöldeki kelebek
nerelere gitti bir bilsen Davi)))
Davidoff
Sizin mahalleniz zenginmiş.
Biz ancak bakkal Süleyman Amcadan telefon edebilirdik. Bizi arayan biri de olursa Süleyman Amcamıza haber verirdi.
Süleyman ismi sakın aklına, "Öyle Bir Geçer Zaman ki" Dizisindeki Süleyman tipini getirmesin. Ufacık, tefecikdi bizim Süleyman Amca... Ama ne iyi adamdı.
Bi telefon etmeye giderdik, elimize hemen kare bisküvi sıkıştırırdı.
Şimdi hem telefonlar hevlerde, hemde bisküviler paketlerde...off.
Davidoff
Bu çayın keyfi, denizin kokusu, martılarla birleşince illaki güneş kıskanıp araya giriveriyor... Yazdıklarımı okuyamıyorım şu deniz kenarında kusura bakmasın :(
çöldeki kelebek
bir hayat ki dünya hem yap hem boz..
hem bozduk
hem bozulduk..
Davidoff
Bende bi küçük altın alıp geliyim ya :)
çöldeki kelebek
sevgi ve selamlarımla
Kesinlikle çok içten yazılmış ve çok mu çok doğru hüzünlü geçmişe özlem dolu bir yazı.Ben de hep düşünürüm bunu ; neden büyüdük ki sanki...
Elleriniz dert görmesin ve lütfen paylaşmaya devam.SAYGILAR benden.
çöldeki kelebek
mavi zamanları yakalamış son nesil çocuklardanım
şimdi naftalin kokusu içindeki eskiyi arıyoruz...
Teşekkür ederim
Şiir Cadısı
YAZIYI OKUYUP BİTİRİR BİTİRMEZ MAUS GİTTİ ON PUANI TUŞLADI...DEMEK Kİ ÇOK BEĞENMİŞ YAZIYI...Ben zaten hep beğeniyorum bu yazar kardeşimin yazılarını...SAYGIYLA
Cuma 02:35...DEĞERLİ YAZARIMI, GÜNE DÜŞMEYİ HAKEDEN YAZISI NEDENİYLE TEBRİK EDERİM...
.
kemnur tarafından 12/16/2011 2:40:26 AM zamanında düzenlenmiştir.
çöldeki kelebek
Maus bile maus nedir bilmediğimiz zamanları özlemiş.)
Büyümeyen de aynı düşünüyor Sevgili Nilgün ARIKAN , büyümeyende..
Büyülü dizelerini kutlarım öncelikle. Sonrasında ise; o dediklerini yaşayamamış olan küçükler de bilmek istiyor, Zaman neden büyüyor, ben daha küçüğüm.
Ağır yükler yüklüyor hayat, bencilliğin, aşkların sahteliğinin kol gezdiği bir devir.
Zaman neden büyüyor, neden büyüklerimiz bizlere böyle bir dünya armağan ediyor diyesim geliyor.
Ben büyümedim, zaman beni olduğumdan da daha büyük gösteriyor.
Geçenlerde otobüste gelirken bir yaşlı çift'in birbirine bakışını gördüm, ve yakınlarında olduğum için yaşlı teyzemin sanki dedeye bir kolum değse, senin o kolunu kırarım tarzında kıskançlı bakışını gördüm. Kızamadım ki, imrendim...
Şimdi ben büyümedim... Büyüyenlerde de gerçek aşk'ı, sevgiyi tattım. Neden " ..........". Buradaki boşluğu ne doldurur. Zaman mı?
çöldeki kelebek
Ağır yükler yüklüyor hayat, bencilliğin, aşkların sahteliğinin kol gezdiği bir devir.
Ben büyümedim, zaman beni olduğumdan da daha büyük gösteriyor
Sevgili Meltem yorumunu okuduğumda yutkunamadım...
Cevap veremiyorum
seninle beraber ben de bir cevap istiyorum
bize cevap versinler
Neden zaman büyüdükçe duygular küçülüyor????
destina*mltm
Bence bu bilinse o zaman gerçekten 'insan' görürdük etrafımızda değil mi?
Üç beş kuruşa satılan bedenler kasap muamelesi yapmazdı ve de insanlar para verip kasaptan et almazlardı değil mi? ( kötü bir örnek oldu ancak bunlar gerçekler.)
Sevgi et-kasap-koyun üçlemesinde sıkışmazdı belki de...
/*/*/*/*/*/****
Zaman büyüdükçe duygular küçülüyor?? NEDEN??
Çok haklısınız sevgili Nilgün, herkes kendince haklı...
Çok sevenin canı da çok yanıyor, sevilmeyenin canı da...
konuyu aldım nerelere götürdüm. İnsan dolu dolu olunca konuşacak konu çok oluyor...
Sevgiler. Tekrardan kutlarım..
İmrenerek okudum yazınızı...
Hani keşke doyumsuz bakışların olduğu zamanlara erebilseymişim...
Saygılar.
çekil rüzgar önümden
serinliğinde bir huzur olsada
çarpma kanatlarını yanağıma
diyeceklerim hep boğazımda
Sorulara cevap bulursan haberdar et yitirdiklerimi bende istiyorum geri ...
kalemine yüreğine sağlık..:)
çöldeki kelebek
dÜŞünmek bile yasak!
Dizileri izleyelim biz.
Teşekkürler