- 3751 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
BİZİM HİKAYEMİZ,,
Hayatın bana sunduğu herşeye alıştım,pes ettim.
Bırakıp gittiklerinede eyvallah,geride bıraktıklarına da..
Biliyorum;sonunda kazanan hayat oluyor,kaybeden ben.
Bize düşen,
İstesek de istemesek de zorlansak, darlansak da, incinsek, kırılsak da,inat adip adına kararlılık desek de sonucu eyvallah oluyor,unutmak oluyor ve ya alışmak."Alışmış kudurmuştan beterdir derler" ya...!!
Tam benlik bir değim kim söylemiş bilmiyorum ama,
Ne kadar döğru bir deyimmiş,, değerli okuyucularım..
En iyisi sevmemeyi unutmak oluyor ve öğrenmemek oluyor yeniden.Bir kere daha can yakacak sa bu hayat değermi bir gönlün yeniden şempanzesi olmaya onun için, Değermi onun için her türlü şarlatanlığı yapıp ama yüreği içten içe sızlayan bir palyaço rölü oynamaya.Siz siz olun; aslında içiniz kan ağlarken,birini hayata bağlayabilmek onu topluma ve kendisine kazandırarbilmek sevginin saygının ne kadar pahalı mücevherat olduğunu anlatabilmek adına yalakalık yapıp palyaço rolünü sakın oynamayın..tersinide yapmayın üzerine düşmeyin,yalvarıp yakarmayın,bırakın ne hali var ise görsün,,,
Sonunda acı çeken üzülen siz olmak istemiyorsanız eğer..! ve bir ömür o her neyse her kimse onu kaybeden siz olursunuz.onun umuruna bile gelmezsiniz..o çoktan gitmiştir aslında sizden.ruhu bedeninden yüreğinden önce terketmiştir sizi..insanlığını ise kendi gideceği yere kadar eşlik ettiği yerde yüzündeki maskesi ile birlikte düşürüp bırakmıştır zaten...kendisi o noktadan geriye döndüğünde..bırakın o kazandığını sansın,,yenilgi kaybetmek onurdur böyle aciz kulların yaptıklarının yapacaklarının yanında...
İşte o anda farkedersinizki;
Hayat tatsız tuzsuz bir yemeğe benziyor ama:Sevmeyi yeniden denemediğiniz sürece,kalbiniz sızlamıyor yanmıyor eskisi gibi.Unutulmayan sa silinmeyen se geçmişinizin izleri hafızanızda da yer alansa o karanlık bir gölge izi sadece...
Bir şeylerin yarım olduğunu,yüreğinizin eskisi gibi yeni bir şevkle atmadığını biliyorsunuz istesenizde de eskisi gibi tam olamıyorsunuz.Zaten imkanda yok sebepse yüreği kapatmıyor yamalık..! Kan gitmiyor yeterince ana damarın bir kısmı tıkanık.
Ben;
İlk defa bu acıyı hissettiğim de çocuktum.Koyunlarımı otlatıyordum dağ başlarında.İşte ta o zamanlar deli bir sevda düşmüştü gönlüme.Bir çiçeğin bitmek tükenmek bilmeyen aşkı, ta o günlerde yenik düşürmüştü beni hayata.Aşkın kendisi zaten tüm damarlarımızdaki kanı çekip emen bir dert ken,ben daha kötüsünü yaptım.Canımdan daha çok sevdim.Bin kat arttı çektiğim yürek sancısı.
Yıllar yılı yitik gizemli bir sevdayı aramaktan,cesaret edemedim yeniden başka bir çiçeği sevmeye.
Nereden bilebilirdimki;
Zihnimi bulandıran bir esrar gibi dumanının ciğerlerimi dolduracağını.! "Esrar" ın tadını hiç tatmadım ama bir gün o sevdanın TİRYAKİ si olacağımı ta o günlerden biliyordum.Bunu hesap kitap etmiştim de lakin acısını kaldıramayacağımı niye göz ardı etmiştim ki,yıllar sonra bile aptallığıma yanıyorum, doymuyorum...
Benimkisi Bile bile dalmaktı acının tam göbeğine.
Gözlerimi kapatmıştım bütün dünyaya körü körüne..!
Zaman zaman sonra anladımki;aşık olunan çok da önemli değilmiş.bizzat aşkın kendisiymiş aşık olduğum.Duymadığın görmediğin dokunmadığın,belkide bunları hiç ummadığın bir zamanda aşkı bulmak nasıl bir şeydir değerli okuyucularım.!
Gelin ben size dilimin döndüğünce hasbel kader izah edeyim,bir zamanlar "at gözlüğü ile baktığım bir aşk penceresinden"
""Allah insanın ilk önce eşşeğini alıyor""".! ondan sonrada arattırıyor değim yerin de ise.Bir okadarda aklını alıyor,sonra sevdiğini sandığı, o her neyse adı,daha sonrada sağlığını,sonra yüreğini.en sonda canını.!
Benim dilimi canımdan önce aldı yüce rabbim,demekki içecek suyumuz soluyacak havamız varmış kalan bir nebze ömürde.Şükürler olsun gecenin ve gündüzün sahibine...
Daha tarif etmedim ki aşkı,az sabredin sevgili okuyucularım.
Başınızı bir an ellerinizin arasına alın;
Varın düşünün adı aşk olan bir tarifi ve kendi kendinize sorun şimdi,,
Yapacağım bir aşk tarifi mi? yoksa hiç bir midenin kabul edemiyeceği bir yemek tarifi mi.?
Şimdi hiç bir midenin kaldıramıyacağı şey neymiş gelin aşağıdaki parağraflardaki satır aralarında ve nokta ile virgüllerde arayalım beraberce;
Adı bende saklı kalsın demiyecem; O hayat işte,hayat....
O gün bu gün aklımda aşktan sevdadan dostluktan bir kucak dolusu kaçış var.Terkedilmişlik var aldatılmışlık var kandırılmışlık var kısacası "zavallık var" zavallık...!
Şu satırları altını çizerek okuyun;
O masum bakışlı çiçek isimli,o güldüğün de gözlerinin içi gülen, bakanın yüzünde güller açtıran o duygusuz, samimiyetsiz, hissiz duygusuz merhametsizin tekiymiş.. meğerse hayat diye ipine tutunduğum şey...
Hayattan kastım buydu işte,adı Hayat olan okuyucularımdan helallık dileniyorum.Beni affetsinler.Başka şekilde ifade edemediğim için bu ismi kullandım.
Allah düşmanımı düşürmesin böylelerinin eline diline yüreğine.!
Düşürdüğünde ben gibi taparcasına seven kulları acizliği ile bırakıyor birbirine...!
Ve; hala ben salak şey duruyorum aşkın tam göbeğinde,
Bu aşk değil değerli okurlarım;en azından adı aşk gerisi ruhu değil.
Ben tarifini yaparken ortaya ucube bir şey çıktı biliyorum sizin gibi bende farkındayım,
Aslında hiç bir aklın ve mantığın alamayacağı tadı tuzu olmayan bir yemek tarifi yaptım sadece anlayana.
İşte onu bulduğum da biliyordum ya ondan kaçacaktım,ya o gidecekti.Ben kaçamadım,yapamadım,kıyamadım,,,ama o gitti..Hemde öyle bir gidiştiki...her sözü bir küçümseme,her hareketi ve tavrı kan kokuyordu Hayatın..!
EY..! hayat bir gün sıra sanada gelecek unutma...!
Allah’a bir kez daha şükretmenin ne kadar değerli olduğunu anladım o gün.o sahneyi bana yaşatan hayatın...Başımı kaldırmadım yüzüne bakamadım,,,bakarsam kıyamazdım dayanamazdım.Ağlardım o masum sandığım yüzüne hayatın..! ve sadece yüreğim değil..ruhum bedenim etim tenim kemiğim tırnağım olmuştu darmadağın...!!
Aslında tüm bu yaşadıklarımız benim "kader" diye anlattığım..bir hayat sahnesi günde binlercesi tekrar edilen.Ve;yine hayat kazandı ben yine kaybettim.Hayat sahneyi kurmuş oyun oynanıyor biz aciz kullarsa baş aktörleri bile değiliz sadece.Ama bir rol vermiş biçilmiş bize hiç bir zaman bu oyunda rolümüz neydi anlamadık gitti yıllarca.
O nu bulmak ne kadar güzelse,onu kaybetmek de o kadar güzel..! Evet evet yanlış yazmadım.Çünkü;içinde o var..? şaşırmayın değerli okuyucularım sevgili vefakâr dostlarım,,
İçinde o varken bir şey nasıl kötü olabilirki..! sizcede öyle değilmidir sevgili okuyucularım.herkesin içinde "o" su olan biri vardır bir yerlerde elbet. sizcede sevgili değilmidir adı hayatın..?
Bir gün sizin yazdıklarınızıda; için de "o" dediğiniz kişi denk gelip okur belki,,
Bende diyorumki
"O"da;
Belki bir gün bu yazdıklarımı okuyan bir okuyucum olur kim bilir.Ama "O" na yazıldığını bilmeden.
Bir yere bir işaret bir iz koyayım dedim benden,düşündüm bir cümle ama yazacak bir şey bırakmamış ki bende..! Beni hatırlayacağı ne bir yazı var ne bir resim,ne o yılların o tertemiz sevgimi onun yaptıklarına karşılık ifade edebileceğim bir tek kelime bulamadım beni hatırlatsın diye ona okuduğunda..!
Ne tuhaf kemdimi ne sevgimi tarif edebilecek bir şey bulamadım yine...!
O zaman içimdeki ben, beni nasıl tarif edebilirki,anlatacak tek bir ifade bulamaz ken sevgimi..!
İşte;ben beni tarif edemedim diye yazdım bu cümleyi."O" bir gün denk gelirse ve okuduğunda bilirim yüreği burkulur ve o an anlar ki bunu ben yazdım....
HİKAYE BİZİM HİKAYEMİZ...
Ve;"O" gitti ya elde kalan yok...
Ben yine aynı benim,sevdası Onurlu, anlı açık tertemiz..En son bıraktığın yerde duruyorum yine...AYRILDIĞIMIZ YERDE BİR GÜL BULACAK "O" giderse ayrıldığımız yerde,
Ve "O" na bir sitemli söz yazarak satırlarımı sonluyorum,,
Unutmasın diye,
En son bıraktığın yerde ara beni bulucaksın,ben hep orda olacağım senin yokluklarında..!
"""Kâinatı sevgi üstüne kurmuşsa yüce mevla "oku" emrinden de önce,neden birbirimizi sevmeyelim..vakit geç olmadki.."""
Sevgiyle kalın,,
Kenan TİRYAKİ
14 Aralık 2011