BENİM DEDEM DERYA DENİZ 4

• 14 Aralık 2011 Çarşamba 14:01:58

Günlerden yine çok güzel bir gündü. Ilık esen rüzgar, misgibi kokan toprak, pırıl pırıl parlayan dağların arasından yükselen güneş...
Köyümüzü kıvrım kvrım dolayan yolun başında beliren gök mavisi gözlü, ak sakallı, nur yüzlü dedem... Derya gibi geniş yürekli, heybetli, uzun boyl, yaşlılığınında etkisiyle hafif öne doğru eğik elinde uydurma bastonuyla hızlıca bize doğru ilerliyordu. (çok uzun ve hızlı adımlar atardı.) Onu görmek bana çok ayrı bir heyecan katardı. Çok sevinirdi.
-Ana bak dedem...diyerek hızlıca ona doğru koştum. Ellerine yapıştım. ılık rüzgar buruşmuş ve kocaman ellerini sanki biraz üşütmüştü. Yanağımı sevdi başımı okşadı.
Anamda yaklaşmıştı.
- Hadi baba bize gidelim dedi.
-Tamam kızım hadi.
Kırmızı demir kapılı, duvar örgülü evimizin avlusundan içeri girdik.
Biraz sohbet muhabbet hal ve hatır faslından sonra Dedem yine benim onu can kulağıyla dinlediğimin farkındaydı. Tekrar sözü çocuk yetştirmenin önemine getirdi. Büyük küçük demeyin, bu küçük anlamaz demeyin onlar anlarlar derdi .
Bazı konularda çocukların fikrinin sorulması gerektiğinide anlatırdı. Bir konu hakkında karar verirken bir gencin, bir yaşlınn birde çocuğun fikrinin önemine değinirdi. Eskiden çok değerli bir zat’ın çocuklara olan sohbetinide anlatmıştı. Çocuklar ne anlar? sözüne "Şimdi heybesine koyar zamanı gelince kullanır" cevabını vermişti.
Bende çok meraklı, heyecanlı çok soru soran bir çocuktum.Dedem beni çok severdi.
Belkide soru sorma şeklim onu mutlu ediyordu.Mesela ona yine birgün şöyle bir soru sormuştum. Helal ve haramın ölçüsü ne? Attığı gürsesli tok kahkahası hala kulaklarımda.
Ben Rizeli’yim bizim memleketimizde en çok çay tarlaları bulunur. Sorumun cevabı da örnek tarlalardaki kurumuş çay yapraklarından geldi. Dedem;
- Yoldan geçerken istemeyerekde olsa rüzgarın etkisiyle boğazına kaçan çay yaprağı bile haram... dedi.
-A.... peki bunda benim suçum ne? dedim.
-Çünkü bize ait olmayan bir yaprak.
- O zaman ne yapmalı ?
- Elimizin işaret parmağını boğazımıza sokup o yaprağı çıkartmalı dedi.
Hım....anladım dede.
- Seni çok seviyorum. Yerinde huzurla uyu dede...

Saliye ŞAHİN