Ötelediğimsin Benim.
Çok kırıldım çok,
Oysa ne güzel yerleştirmiştim seni yüreğime. Yıllar sonra beklediğimden gelen bir mektup gibiydin . Düşlerimde yer eden ve asla gerçek olmayan sevgilimdin sen benim. Var olduğunu bilmekti huzur veren, uzak çok uzak yerde de olsan, yüreciğmdeydin hemen şuracıkta, sol tarafımda ve hep sağ elimin altındaydın.. Hüzünlerimi seni düşünerek yenmeye çalıştım, kaygılarımı hep senli anlarımın düşlerinde erittim. seni ben kendimce sevdim ve seni yüreğimde hep biriktirdim...
Gittin, gidiverdin Yok yere, evet hiç yok yere. Demek ki seni ben , bende çogaltırken sende beni tüketmişim. Sana " seni çok seviyorum derken" sen beni sevmemeyi öğrenmişsin, bilmedim, bilemedim. Çünkü gözüm kör, kulağım sağır ve dilim lal olmuş bu sevginden de ben sendeki değişikliği göremedim, duyamadım ve algılayamadım..
Yazık oldu bunca yüreğmdeki sevgiye, bunca çoğalmış olan özleme, yazık oldu bana, demek istedim. Ama ne dilim nede kalemim yazdı. Yazık değil di, güzeldi, hoştu, her anı senli olan o geçen zamanın anlamı büyüktü ve özeldi.. Bu değerden sen değerliydin ve ondan senli geçen hiç birşeye yazık olmadı.
Gitsende benden kızıp, yıkıp, döküp ve köprüleri yakıp, Ben bendeki seni azat etmeyeceğim ve seni hep sinemde esir tutacağım... senin sevdan, benim yüreğimde hep . Senli aşkımı bu gün ben Yüreğime gömdüm. Çok güzel bir anıt mezar yaptım gönlüme, ve sana her sabah yürekten selamlar yollayarak, arkandan fatihalar okuyarak başlayacağım sensiz bir yeni güne..
Ben böyleyim işte.. Ya sen sen napacaksın acaba?.. Yeni bir yürekte barınabilecekmisin, yoksa seni zelzelede mi kaybedecek başka bir aşk depreminde Ruhun..?_
Git ve hep Git artık sen Ötelediğimsin benim..
YORUMLAR
Naz Hanım,
Kalp kapısının , bir kapıcısı olsa da, bar fedaisi gibi ,daha içeri almadan insanları , şöyle bir inceleyip, bazılarını sokmasa , ne güzel olur değil mi? Ben de Ankaralıyım, İç Cebeci'den. İstanbul çöplüğüne saplanıp kaldım. Ama, sık sık Ankara'ya geliyor ve şehrin gelişmesine hayran oluyorum.
Elinize sağlık , çok duygusal bir yazıydı. Saygılarımla.
inci*
Demek ki seni ben , bende çogaltırken sende beni tüketmişim.
baştan bunu görebilsek..
geri kalan cümleleri yazarmıydık acaba?
bilinmez?
sevgilerimle.
inci*
Gitmuş ve hep kaybeden olmuş, öyle sanıyorum....Güzel ve hüzünlü bir yazıydı, okuyanı etkiliyor...Kaleminizi saygıyla kutluyorum...Selamlarımla...
inci*
bu ne bu nasıl bir duygudur bu nasıl bir aşk gidenin arkasından sesleniş değil feryattır ve sonunda kabullenmek çok amaçok güzel tebrik ediyorum hemde milyonkere
inci*
ERAY ÖZGÖR SARIKAYA
Gençlik aşkı ve hayâl kırıklığı.. Yaşadıkça kapanmayan yaradır daima.
Hangimizin yok ki öyle yaraları.
Güzel kaleme alınmış, başarılı bir yazı. Tebrikler.
inci*
Güzel bir sesleniş...Umarım mesaj yerine ulaşır...Bir yerde ufak bir fazlalık var o kadar :
''çok uzak yerde de olsan da'',...''Çok uzak yerde olsan da'' sanırım daha hoş olacak.
Selam ve sevgilerimle.
inci*
nesir diyerek okumaya başlamıştım ama okadar güzel yazılmış ki
şiir ancak bu kadar güzel olabilirdi...hayran hayran okudum.
fatihayı okumasamıydınız diye bir iç geçirdim.git demesi kolay nasılsa bir hece,
aslında aşk ta bir hece,alın içinden çıkılmaz iki tek heceli...söylemesi kolayda
katlanması çok zor...sayın yüksel önaçan formülü bulmuş. ama yaşlı teyzeler
unutmuş olabilirler diye düşündüm.hoş ben aşkın tarifini bile anlayamadım...
anlasaydım:
Ey Aşk Sen Necisin
Ya hasta edersin, yahut ta deli.
Sana tutulanın kalkmıyor eli.
Çözemedim nedir aşkın bedeli? ..
Ey aşk sen necisin, in misin, cin mi? ..
Düşmanmısın yoksa akgüvercin mi? ..
Kimini çarparsın, yamultur korsun.
Kiminin gözünde kopkoyu morsun,
Nekadar ağırsın, nekadar zorsun! ..
Ey aşk sen necisin, in misin, cin mi? ..
Düşmanmısın yoksa akgüvercin mi? ..
Mecnûnu çöllerde gözden edensin.
Ferhatı dağlarda özden edensin,
Keremi, Aslı yla sözden edensin.
Ey aşk sen necisin, in misin, cin mi? ..
Düşmanmısın yoksa akgüvercin mi? ..
Geldinmi sen başa, akıl çıkıyor!
Akılsız kafalar candan bıkıyor.
Aşkın ateşi ne canlar yakıyor,
Ey aşk sen necisin, in misin, cin mi? ..
Düşmanmısın yoksa akgüvercin mi? ..
Antalya-2008
Halil Şakir Taşçıoğlu
diye sorarmıydım? sevda yüklü, duygu sağanağındaki yazınız beni sırılsıklam etti.
şimdi klimanın karşısında kurumaya çalışıyorum.bu kadar etkili yazmayın lütfen
bizleri de düşünün lütfen...gönülden takdirlerimi, tebriklerimi sunuyorum.
bitimsiz saygılar....HŞT
inci*
inci*
Aşk üzerine bunca şiir, güfte, yazı yazılıp besteler yapılınca, merak edip bu aşk denilen duyguyu, yaşlı teyzelere sorayım istedim.
Farklı farklı cevaplar aldım. Varın yöresini siz belirleyin:
"- Get öte vetsiz!"
"- Aşk mı? Aşık kemiğinin gısaltılmışı mı?.. Bilemedim."
"- Gözü kör derler onun için; kör olduğuna beni bulamadı."
"- Gomşumun gızu için derler, aşuk olmuş deyu. Hastaluk mudur?"
"- Beden arzularının kılıfıdır. Bedenler doydu mu aşk denilen bu kılıf çıkaar, gider."
"- Dün gapının önünde oniki-onüç yaşlarında bi gız çocuu, SEMA AŞKIMI ÇALDI, diye aalıyordu. Anası da, AALAMA GIZIM, BEN SANA GENE ALIRIM, diyodu. Çocukların oynaşdığı yeni çıkan bi şey olmalı.”
“- A be bizim ‘Ülya aşka tutulmuştur. Karabasan ya da virem gibi bir ‘astalık ulmalıdır. Ne yiir, ne içermiş. ‘Astalıktır aru adam, ‘astalık.. Vir bi onnun da bakayım falcaazına. Ulmayasın sen de ‘asta.”
“- Şişirmesini bilene iyi şişen sakızdır. Ama sonunda patlar ya da ağızda çürür çiğneye çiğneye.”
“- BOŞ GONUŞMAYI NANCA SEVİSİZ!..”
inci*
Yüzümde tebessümle okudum.. Bazı yöreleri çıkarttımda hepsinde başarılı olamadım sanırım.
Süperdi yüreğine sağlık.Çok kolay olmasa gerek severken sevdiğine GİT demek. Ve aslında dilimiz GİT desede kalbimiz KAL der her zaman.