- 3797 Okunma
- 8 Yorum
- 0 Beğeni
SEN BENİ GÖMMEDEN BEN SENİ GÖMDÜM
İnsanoğlunun hiç itirazsız, sorgusuz-sualsiz kabullendiği tek olay ölüm...
Telefondaki ses ’’Kardeşim, benim için çok önemlisin, kanal D’yi aç, “Doktorum programını izle ne olur’’ diyordu. Televizyonu açar açmaz gördüm ki, sigarayı bırakmakla ilgili…
25 yıldır günde bir paket sigara içen ben, nerede sigarayı bırakmakla ilgili bir ses duysam kulağımı tıkardım, başımı sallar geçerdim... Onsuz bir yaşam düşünemezdim, hatta ölümü bile…
Bir defasında cami imamına sormuştum ’’Hocam, öldükten sonra da sigara içebilecek miyim?’’ diye. Öylesine çok bağlılıktı benimkisi.
Nasıl bağlı olmam ki...
Dünyada en çok sevdiklerimin dudaklarında gördüm onu...
Önce, benim için dünyanın en güçlü adamında. kartonla alır, çekmeceye sıralardı, sonra tek tek oradan alıp Türk kahvesiyle nasılda tüttürürdü... Büyüklüğün ve gücün sırrı bu sanırdım. Canım babam, hayata gözlerini kapadığında sigarası ve bir fincan kahvesi yarım kalmıştı.
Yıllar önce en çok sevdiğim öğretmenimin parmakları arasında nasıl da güzel dans ettiğini gördüm. Her ne kadar öğretmenimiz deneyle sigaranın zararlarını anlatsa da çocuk beynimle ’’Zararlı olsa kendi içer mi hiç ?’’ derdim.
Sigara alışkanlığımın nedeni bunlar değil tabi ki...
Nasıl bir birlikteliktir ki bu ?
En hüzünlü, kederli zamanlarımda dudaklarımdaydı. Annemi-babamı birlikte toprağa gömdük. Birlikte meydan okuduk öfke duyduklarıma.
Özlem gözyaşımı hep onun üzerine akıttım. Beni hiç yalınız bırakmadı, günün 24 saati yanı başımdaydı. Bakkaldan ekmek almayı unutur; fakat asla onu almayı unutmazdım.
Sigarayı çok sevmemin nedenini de yükleyiverdim annemin yorgun omuzlarına... Rahmetli annem, sigara yaktığım bir gün anlattı; Dokuz çocuktan yalnızca bana hamileyken, hamileliği süresince canı hep sigara çekmiş. Babamdan ister, yakar ve keyifle içermiş.
Nereden çıktı şimdi, telefondaki bu etkileyici ses ?
Beni çok seven Emine Ablam, onu mu kıracaktım izleyivereyim şu programı ne olacak ki dedim.
Ne kadar saçma gelir benim için, kola yapıştırılan bantlar, sigara bıraktırma ilaçları vs.vs
Her şey bir yana da insan beyninde yok etmeli diye düşünmüşümdür hep. Onun için uzmanın sözleri dikkatimi çekmeye başladı. Can kulağı ile dinler oldum. Dinlerken sözleri beni derin düşüncelere itti.
Başkaları gibi küçümsemiyordu sigara içenleri, nikotin bağımlılığının zararlarını bir bir dile getirdi ve buna bağımlı olanların neden dolayı kurtulamadıkları sözleri dile getirip bu sözleri öyle bir çürüttü ki, söz öğütme makinesi var sandım karşımda.
Bir ara sigaraya bağımlı olmama şaşırdım. Hani ben özgürdüm (!) Özgür ruhlu bir insan nasıl bağımlı olurdu ? Hem de hiç faydası olmayan, hatta zararlı olan bir maddeye(!)
Bir ara yine telefonum çaldı, Emine Ablam, belli ki kontrol ediyordu programı izliyor muyum diye. Böyle düşününce hemen televizyonu kapatıp bir sigara içmek geçti içimden. O an anladım ki, yasaklar ve dayatmalar ile bağımlılıklara son verilemez!
Neyse, açtım telefonu ’’ İzlemeye devam ediyorsun değil mi ? Bak kardeşim, seni çok seviyorum ki, onun için arıyorum, değilse bana ne der geçerdim. Hatta enişten boşuna arıyorsun gibi baktı yüzüme. İnşallah bu vesile ile bırakırsın da bana da bir şiir yazarsın’’ deyince, gülerek izlemeye devam ettiğimi, değişikliklerden ona haber vereceğimi söyleyip kapattım telefonu. Ablam bu denli üzerinde durduğuna göre ortada ciddi bir sorun var demektir.
Duman halinde içimize aldığımız nikotinin, sıvı olarak alır almaz hemen öleceğimiz ve bu nikotini gören bütün canlıların bundan uzaklaşırken bizim medet ummamız ne tuhaftı...
Doktoru can kulağı ile dinliyorum, sanırım çok sigara içeni dinlemiş olmalı ki, beni anlatıyordu her bir sözü... Her içilen sigaranın ondan sonra içilecek sigaraya davetiye çıkarması ve bu isteğin asla son bulmayacağı… Koskoca bir boşluğu aslında onun doldurduğunu sanıp oysa o boşluğu onun meydana getirdiğini nasıl da güzel cümlelerle anlatıyordu.
Stresi ortadan kaldırdığını sandığımız, oysa bir sigara yakmanın ikinci bir stresi yaşattığını idrak etmek... Kısacası tamamen mantığa hitabeden bir yöntem bu…
Son olarak da mutlaka ’’Son sigara töreni’’ yapmamızı ve her ne olursa olsun bunun son sigara olduğuna dair söz vermemizi söyledi uzmanımız.
Sonra, düşündüm de, insanoğlunun boyun eğdiği tek olay ölümdü. Ve ben son sigarama cenaze töreni düzenlemeliydim.
Ne çok sevdiklerimizi gömdük o toprağa ve alıştık yokluklarına, hem de bize zarar vermeyenlerin yokluğuna...
Ve son sigaramı içip, izmaritini bahçeme gömdüm 9 aralık cuma günü, saat 10.30’da. Bu, tarihe geçecek bir gün benim için.
Üç saat sonra ablamı arayıp durumdan haberdar ettim. Ne çok sevindi canım ablam...
Beşinci saatte dudaklarım ve dilim uyuştu. Uzmanımızın anlattığına göre biliyordum ki, 72 saat sonrası fiziken nikotinin yokluğuna alışacaktım.
İçimde oluşan o boşluğu hissedince, yine uzmanımızın sözleri yankılandı kulaklarımda. Kendi kendime ’’ Boşluğu sen oluşturdun, senden kurtulduğum an boşluk diye bir şey olmayacak hayatımda!’’ dedim.
İkide bir sıcacık odadan dışarı çıkmamda gerekmeyecekti artık.
Teşekkürler efendim, izlediğim televizyon kanalına, uzmanımıza ve bütün emeği geçenlere. Teşekkürler beni benden daha çok düşünen Canım Ablam Emine’ye...
Alışkanlık bu ya, tam bu yazıyı yazacağım sırada, sigaramı aradı gözlerim. Çünkü şiir ve yazılarımı yazarken, tuvalime fırçamı dokundururken, kitabımı okurken, ilk işim ağzıma sigaramı almak olurdu... Bu kez ağzımda sigaram olmadan yazıyordum.
Kendi kendime ’’O öldü, dün gömdük ya toprağa törenle, ölüler geri gelmez ki...’’
Allah rahmet eylesin, gidişi olsun da gelişi olmasın inşallah...
’’Sigarayı bırakmak’’ bu deyim kadar sahte ve yalancı bir deyim görmedim hayatımda. O vefalı dost asla bırakılmaz. Ya öldürür ya da ölür.
O sizi öldürmeden siz onu öldürün...
Nilgün KURT/GÜMÜLDÜR
YORUMLAR
Bu sayfaya Emine Uysal ablamın size olan sevgisini öğrenince geldim. Ona bu duyguları yaşatan Nilgün Kurtu bende tanımak istedim.
Şimdilik temel atıldı, dilerim güzel yaılarınızda yaşam bulurum.
Çok sevindim siğarayı bırakmanıza.
Okul dönemim de yaşadığım bir anı belirdi aklımda. Sınıf farkı atfedilen bir okulda başladım ilk olkula. Orada zengin çocuklar ve fakir çocuklar tanıdım.
Birgün herkes ebeveyninin lükslerini anlatıyor, çocuk aklımız işte benim annem de siğara içiyor demiştim.:)
Şimdi düşününce, bir garip oldum.
İnsan diyorsunuz özgürse bağımlılıklarından nasl kurtulamaz. Herkese gerçek özgürlükler.
Sevgiyle kalın.
Ne istiyorsunuz bu küçük sevimli şeylerden, ondan ala can mı var. dostlarım bana sırtını döndüğünde yanımda o oluyor, kötü bir rüya ile uyandığımda yine o... bence fazla haksızlık ediyoruz... bilirsiniz çok narin ve kırılgandırlar..
mahfuz düzgün tarafından 1/7/2014 12:11:12 PM zamanında düzenlenmiştir.
Emine UYSAL (EMİNE45)
çok narinlerse hadi öldürelim o zaman, sen de kendine yeni dostlar edin. kitap gibi...
O sizi öldürmeden siz onu öldürün...
Çok değerli arkadaşım Nilgün, öncelikle böyle bir karar aldığın için seni kutluyorum. Sonra da bu güzel yazıyı kaleme alıp bütün arkadaşlarınla paylaştığın için tekrar kutluyorum. Bu deyimi ben de çok tuttum.
Sigara bırakılmaz, öldürülür. Çünkü bırakılan bir şeyi tekrar ele alma ihtimalimiz olabilir. eğer ölürse, nasıl ki ölenlerimiz geri gelmiyorsa, sigara da gelmemeli! Ölenler gibi... Öldürülmezse, eninde sonunda o sizi öldürecek, o sizi öldürmeden siz onu öldürün. Tıpkı Nilgün gibi...
Tekrar kutlar güzel yüreğinden öperim. Ayrıca açamadığın sayfana da bir an önce ulaşmanı dilerim.
sevgiler...
Nilgün Kurt
bende yeni bıraktım.....resim ve yazı birbirine çok örtüşmüş hocam saygılar
Nilgün Kurt
nilgün arkadaşım bende sigarayı 2.5 ay önce öldürdüm bana sağlıkaçsından sıkıntı veriyordu ve çocuklarım beni sevenler bırakmamı itiyordu hastaneye gittim tedavi oluyorum tedavim devam ediyor sigarayla aynı şeyleri bende yaşadım resim yaparken yazarken çizerken okurken iş yaparken uykusuz gecelerimde kedrimde dost sohbetlerimde çayımın kahvein yanında her yerde her zaman27 yıl çok güzelilişkimiz oldu ben onu hiçüzmedim amao beni üzmeye başlamıştı sigarayı gömdüğüm zaman sigara içenlerin çok pis koktuğunu öğrendim ve çoclarımdan arkadaşlaırımda özür diledim beni böyle pis kokuma katlandıkları için ve o halimle bile beni sevip sarıldıkları içinse teşekkür ettim sabah mutfakta kahvaltımı ednce veya yemekten sonra her zaman sigarayı koyduğum yere elim gidiyor ağızmın içi yara oldu dudaklarım yara oldu diş etlerim yara oldu dişlerim hapse yaptı eklemlerim ağrıda ama dayan geçicek kafanda bitirmisin aklından çıkıcakmı benim daha çıkmadı bana diyorlar aklına geliyormu 27 yıllıkbirliktelik hemen unutulurmu unutulursa o sigaraya ihanet olur evim mis gibi kokuyor ben mis gibi kokuyorum sesim düzelmeye başladı tenim düzelmeye başladı arkadaşlar söylüyor geceleri rahat uyuyorum yani fark 2.5 ayda başladı sabret inat et ölüler geri gelmez vebenim sigaraya yazdığım şiirmimi okumanı isterim adı oynaşığım mutlaka oku sana sigara bırakmanda cesaretli güçlü inatçı omanı dilerim Allah birdaha bize başlatmasın kolay gelsin
Nilgün Kurt
sevgiyle, sigarasız bir dünya dileğimle...