- 3126 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
ALO İFTAR HATTI!..
Ramazan ayının günlerinin birinde ve bir akşam vakti sırtım televizyona dönük otururken kulağıma çalınan müjdeli bir haberlerle anında yüzümü döndüm ve gözümü dört açtım sesin geldiği ekran denen cama doğru.
Beyaz şık bir minibüs. Çevresinde ’alo iftar hattı’ ve aşağıdaki telefon numarası ile birlikte özel yapılmış şapkalarda Evet! yazısı bulunan gençler minibüse özel ambalajlı paketler taşıyıp durmaktalar atom karınca misali.
İçinde bulunduğumuz mübarek ramazan ayında Esenler Belediyesi’nin vatandaşın ayağına kadar götürdüğü ’iftar paketi’ hizmetiyle bir taşla iki kuş vurduklarını görünce. Uçan kuşa bile borç taktıklarını çok daha iyi anlamakla kalmadığım gibi yerden göğe kadar hak verdim! Hatta, sonunda bunu da yaptılar. Helal olsun şu belediyelere vallahi! bile dedim yüksek sesle.
Her ne kadar özellikle resmi kurumlar başta olmak üzere bir çay ikramını dahi kabul etmemeye çalışan biri olsam da. Rabbimin katından nur yağan böylesine bolluklu bereketli bir ülkede benim bu denli kenarda köşede kalmış olmam depresyona girmeme ve toplumdışı bir varlık olduğum kompleksine kapılmama neden olduğunu da itiraf etmeliyim her zamanki içtenliğimle.
İşte bak, eline bedavadan bir fırsat geçti. Bırak elini, ayağına kadar geldi. Bunu da kullanmasını beceremezsen timsahlara yem yap kendini artık salak Tülin dedim hayıfla!
Gerçi“ Esenler ler nire. Kadıköy nire. diye düşünsem de bir ara…
Kadıköy muhalefetin kalesi konumunda. Bu kaleyi fethetmeye çalışmak istemezler mi içten içe. diyerek sarıldım telefona o anda hemen.
- Alo! 440 11 26 mı?
-Alo! İftar hattı. Buyurun…
-Aa, bu ne hız. Sizin bu hızınızın yanında Hızır Acil bile yaya kalır. Son numarayı çevirmemiştim henüz. Bizim telefon çook eski model de…
-Aman efendim. Ne demek!..
Eski telefonları yenileme hizmeti” ni de yine bizim belediye başlatacak Allah’ın izniyle. Siz yüreğinizi ferah tutun.
-Peki bu hizmetin koşulları neler olacak?
-Şimdilik tam olarak bilinmemekle birlikte, telefonunuzun gerçekten eski olması ve çevirmesini bilmeniz yeterli olacak sanırım. Biz her şeyi Allah rızası için yapmaktayız. Halkımızın memnuniyeti bizim için en büyük ödüldür. İslam’da zorlama, zora koşma yoktur.
-İftar mönüsünde neler vardır cancağızım?
-Neler yok ki anacağızım...Sıcağından tatlısına kadar tam 5 kap…
-Ala...
-Düğün çorbası...
-Yerinde bir seçim. Halkımıza akla gelebilecek her bir şey bedavaydı sayenizde nicedir.
Şimdi buna bir de, her kim olursa olsun. Kaç kişi olursa olsun. Zengin-yoksul ayırmaksızın isteyen her eve anında aş-ekmek hizmeti başlattınız. Bu durumda insan düğün-bayram etmez de ne eder! Gayrisi nankörlük olmaz mı. Düğünü şimdi yaparız. Önümüz bayram nasıl olsa...
-Orman Kebabı...
-Ay! İstemem!..İçindeki canlılarla birlikte yakılan, talan edilen ormanları hatırlattı bana.
Bir de hani şu acıklı ‘ormancı’ türküsünü...
Müzeyyen Senar çok güzel okumuştu neme lazım.
-Kadınbudu köfte...
-Nee! Kadınların en iştah kabartan bölgelerini mönüye koymakla erkeklerin oruçlarını mundar edip, günaha girdiğinizin farkında değimlisiniz!?
İmam bayıldı, vezir parmağı ne güne duruyor…
Hem bunlar zamanın anlam ve ehemmiyetine daha uygun düşmez miydi…
-Çoban salata…
-Bakın hele yediğiniz şu halta! Şimdi bütün Çobanlar “Yoksulluğumuzu yüzümüze vuruyorlar” diye protestoya başlayıp “Yoksulluğa HAYIR!” demezler mi sanıyorsunuz..,
-Kemal Paşa tatlısı…
-Ne diyorsun sen! Bu tatlı sizin oralara ne zaman, nasıl düştü! Şaşırdım doğrusu.
Bunun patenti yıllardır farklı bölgelerin elinde değilmiydi…
Şimdi de Tatlıcıları mı birleriyle karşı karşıya getireceksiniz!
Siz bunu tez elden Sarığı Burma tatlısıyla yer değiştirin…
Yoksa sizi ben bile kurtaramam!..
]
YORUMLAR
TÜLİN ÖZTUNÇ
Selamlar..
osman aksoy
Alo iftar sizin yüreğinizi nasıl sızlatıyorsa
Benim yüreğimide öyle sızlatıyor bu yüzden
Ankara demet evlerde defalarca iftar çadırlarına
gidip o insanlarla iftarı paylaşmak beni çok
duygulandırdı.
Ve o an yüreğim huzurla dopdoluydu
o anımı anlatamam
Selamlar Osman AKSOY
TÜLİN ÖZTUNÇ
Bakın bakalım hiç bir şeyciğiniz kalıyor mu!..
Selamlar