- 2705 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
sadece HİKAYE:)
Etraf o kadar sessizdi ki.
Huzurlu sakin bir tepedeydi kadın, önünde uzanan sonsuz gibi görünen denize doğru baktı.
Masmaviydi tertemiz kucağına dalsam mı diye düşündü. Ne güzel olurdu uyurum huzur içinde kaybolup giderim....
Denize doğru baktı yeniden Karadeniz ne güzelsin bu gün dedi sakinsin adın gibi kapkara değilsin.
Kadın hep silmek istediği yok olmasını haykırdığı sessizce içindeki yangınlarını, yaralarını başladı yine düşünmeye neden dedi, ben haketmiş miydim tüm yaşadıklarımı, benim suçum muydu ?..
Doğmadan hisseder miydi insan yaşayacaklarını ?
O hissetmişti buna çok içten inanıyordu daha doğmadan hissetmişti. Hiç istemediği halde bu hayatı boyunca böyle olmuştu kuvvetliydi hisleri önsezileri ilahi bir vergiydi belkide ama kötüydü, kadın için doğmadan yaşlanmak insanların düşündüklerini ya da düşüneceklerini anlamak canını yakmıştı.
Sade bir insan olmayı nasıl da çok istemişti. Umarsız olmayı çok ince düşünmeden yıpranmadan .
Dışardan hep uzak soğuk görünürdü, insanlara karşı korumak için kendini ama yapamazdı az yakınlık gösterilince çıkardı içindeki sıcaklık kabul etmediği sevgi, sevmek neydi sevebilmek söylemesi bile zor gelirdi ona sevgi ekilmemişti ki yüreğine nerden bilebilirdi insan bilmediği bir şeyi öğrenmesi hele bu sevgiyse güvenmek zordu hemde çok zor.
Yinede güvenmeye çalışarak, kötülükleri yok saymayı ne çok istedim,şüpheci iç sesimden kurtulmayı.
"Kısacası güvenmeye güvenmeyi öğrenmeyi."
DAĞÇİÇEĞİ...
YORUMLAR
Bazen insan hayata 1-0 yenık başlar canım. Kımıleri şanslı doğar, kimileri şanssız. Tabii bu hayata hangi pencereden baktığına bağlı. Bizmiyiz şanssız doğan? yoksa onlar mı şanslı sayılan?Hayatın gerçek yuzuyla, acıda olsa burun buruna olmak, duyarsız bir yaşamdan dah ıyıdır diye düşüyorum. Yoksa o kadın şimdi bu sözleri nasıl yazabılır di. Öpüyorum duyarlı yureğini.
Sevgimle