- 2364 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
GÖNÜL SEVGİ VE HOŞ GÖRÜYLE HAYAT BULUR!
Hoşgörü, sevgi timsali, Hak aşığı Mevlana’yı 738.vuslat yıldönümüyle anıyoruz.
Gönlü, Allah aşkı ile dolmuş ilim ve marifet timsali olan Mevlana düşünce ve eserleriyle ruhlara, gönüllere nüfuz ederek oralarda derinlik oluşturan, Anadolu kültürüne ahenk, bizim hayata bakışımıza zenginlik kazandıran manevi değerlerimizdendir. Rahmetle, minnetle anıyoruz…
Yaşama anlam ve boyut katmak, bakış açımızı değiştirmek, karşımızdakinin yerine kendimizi koyabilmek, şahıs ve olayları akıl ve kalp süzgecinden geçirmekle olur.
Hayatlarını düzene koymak isteyenler, önce kişiliklerini terbiyeden geçirme gereğini anlamaları gerekir. Olumsuz birçok davranışın sebebi sevgiden yoksun, yeterince hoşgörülü olamamaktır. Evde, trafikte, sokakta, okulda, işyerinde, kısaca insanın olduğu her yerde şayet hoşgörü ve sevgi yoksa orada bencillik, anlaşmazlık, güvensizlik, tartışma, kavga olumsuzluk adına her şeyi görebilmek mümkündür.
Hoşgörülü olmak, her şeye sevgiyle bakabilmek sağlıklı insan hayatının ve davranışının özüdür. Beşeri münasebetlerin de temelidir. Hayatta sevginiz, hoşgörünüz yoksa çok şeyiniz yok demektir... Toplumsal bunalımların, kavga ve çatışma ortamlarının doğuş sebebi sevgi ve hoşgörü eksikliğidir. Bunun en doğru tedavi yolu ise hoşgörüyle sevgiyi aramak, yaşamak, uygulamaktır…
Sevginiz olmadıktan, sevgi açlığı yaşadıktan sonra daha çok paranız olsa, daha üstün olsanız, daha çok malınız, mülkünüz, eviniz, arabanız olsa ne olur? Hayatta önemli olan; gönül kapımızı sevgilere açık tutmak, mutluluk penceresinden bakmak, herkese kucak açmak, çok sevinçler yaşayarak sevgiyi, hoşgörüyü paylaşmak, sevilmiş olmak değil midir?
“Gece yol almadan şafağa ulaşılamaz” Nefsi terbiye etmeden güzelliklere ulaşamayız. Mühim olan, nelere kıymet verdiğimizdir. Her şeyi ona göre duyar, hisseder ve görürüz. Hepimiz huzurlu olmak, içimizde var olan ilahi ruhun bilgeliğini hissetmek için sevmemiz, hoş görmemiz, dinlememiz yeterlidir.
Güveni, inancı, samimiyeti, sevgiyi, umudu çoğaltalım ki, hayatı hak ederek mutlu bir şekilde paylaşalım. Bizleri başkalarından farklı kılan güzel taraflarımızı çoğaltalım ki, güzelliklerle karşılaşalım, güzellikleri yaşayalım.
Türk kültür hayatında derin izler bırakarak tarihe mal olmuş bu yüce zatı rahmetle anarken güzelliklerini birlikte yaşamayı, paylaşmayı diliyorum
Mevlâna Oğluna der ki ;
“Bahaeddin! Eğer daima cennette olmak istersen, herkesle dost ol, hiç kimsenin kinini yüreğinde tutma! Fazla bir şey isteme ve hiç kimseden de fazla olma! Merhem ve mum gibi ol! İğne gibi olma! Eğer hiç kimseden sana fenalık gelmesini istemezsen, fena söyleyici! Fena öğretici! Fena düşünceli olma! Çünkü bir adamı dostlukla anarsan, daima sevinç içinde olursun. İşte o sevinç cennetin ta kendisidir.
Eğer bir kimseyi düşmanlıkla anarsan, daima üzüntü içinde olursun. İşte bu gam da cehennemin ta kendisidir.
Düşmanını sevmek, düşmanının da seni sevmesini istersen, kırk gün onun hayrını ve iyiliğini söyle, o düşman senin dostun olur; Çünkü gönülden dile yol olduğu gibi, dilden de gönüle yol vardır. Ben insanların ayıplarını gören gözlerimi kör ettim. Sen de onlara benim gibi iyi gözle bak.
Hoşgörü, sevgi, gönül üstatları Mevlana, Yunus Emre, Hacı Bektaşi Veli gibiler, insanları hoşgörüye davet etmişler ve yaşadıkları dönemde Anadolu’yu bir hoşgörü ve sevgi cennetine çevirmişlerdi. Bu gün bunları yeniden yaşamaya daha çok ihtiyacımız var.
Önemli bir hediye olduğu bilinerek hayat, mana derinliğinde yaşanmalı! Mutluluğumuz için kendimizden başka sorumlu yoktur! Yaratandan dolayı herkesi, her şeyi sevmeli ve affetmeliyiz. Sevgi, hoşgörü insan olmaktır, insan ruhu taşımaktır…
Nefsimizi ve karşımızdakinin nefsini incitecek her türlü hatayı, yanlışlığı hoş görmeye unutmaya ve yeniden kucaklaşmaya hazır mıyız?
Yazımızı hoşgörü ustalarının öğüdü ile bitirelim:
“Yıktığın varsa yapacaksın. Ağlattığın varsa güldüreceksin. Döktüğün varsa dolduracaksın.
Çıplakları giydirecek, açları doyuracak. Az halkı çok edeceksin.”
Sevgi ve hoşgörülü hayat huzurdur, mutluluktur, umuttur...
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.