Şeytan Kalesi- Ardahan Öyküleri 245

• 10 Aralık 2011 Cumartesi 21:56:14

Şeytan Kalesi...
Kaleyi kim yaptı diye şakalaşırken. Minibüsümüz yola su aktı. Harkta akar yolalır’a teşbihte hata olmaz su, pardon, minibüsümüz akın akın ak’tediyordu.
Yol güzergah’a...
Güzergah Yolaca...
Yol güzergahca ... yolboyunca yolboylunca!
CAN KURBAN ÇILDIR’A EDEP ERKAN ORDADI.
Şehrin girişte tak’a yazılıydı Aşık Şenlik’in menşur deyişi.
Tamam şimdi buldum.
Şeytan Kaleyi: Romalılar yapmıştıdılar. Tak onlardan kalıt.
Yok! Hayır, tak şimdinin tak’ıdır: Beş sene, altı sene... on sene...
Çıldır’ı gezmemiştim.
Bir sefer ne işse gece karanlığında gidip dönmüştük. O; ise senelerin altında kalmış canı çıkmış. İMAGE’lerin biçare İMAGE’leridir!
Almanı Attım Harala

" Almanı Attım Harala
Galdı Sarala Sarala
Dağlarda Döndüm Marala
Aytirme Köynek Sarı Cepken
Gelin Haralısan
Özü Göyçek Sözü Göyçek
Dağlar Maralısan
Yârın Bağında Üzüm Eskeri
Bağın Dalından Hezin Ses Gelir
Sağol Gel Varol Gel
Bize Mihmân Ol Gel
Sağol Gel Bala Varol Gel
Bize Mihmân Ol Gel
Gelin Gidek Bizim Bağa
Hele Çıkak Bir Budağa
Vuruldum Bir Gül Yanağa

Aytirme Köynek Sarı Cepken
Gelin Haralısan
Özü Göyçek Sözü Göyçek
Dağlar Maralısan
Yârım Eyvanda Bezeyir Halı
Yârın Üzünde Halı Var Halı
Sağol Gel Varol Gel
Bize Mihmân Ol Gel
Sağol Gel Bala Varol Gel
Bize Mihmân Ol Gel "

Eyvanı yoralamış kızak ve zankalar. Aha ki ben Çıldır Gölüne nayilim.
Eyvan nedir?
- Pot kırmayak gubuş?
Kars Garajı bizim evin penceresile sayfası açılmış Tarkovsky sekantları gibiydi: Sanat Kitapları Rafaellonun resimleri bir sekantta çevirilir filmlerinde.
Kars Garajına camdan perdeyi aralı açardık. Ardahan ekran olurdu.
Garaja, köy, mahalle, Posof, Çıldır, Göle, Damal, Hanak çoş etmiş gelmişti.
Ve neden bu böyleydi?
Tek ulaşım mekanı Kars Garajıydı.
El mahkum, ayak gardiyan.
Burası buydu ve herkeş buradan intikal ederdi. Ben gözlemlerin en kralını burada yaptım. Hazreti Allah hakkı için!
Derdin alem!
Meltek uç’a uç’a Çıldır Gölüne daldı. Dalamadı buz kaplamıştı. Buzu kıracak değildi.
Az’dan az...
Çok’tan çok...
Meltek’i kataklayan Uşaklar.
Buzu kıracaklar...
Meltek mavi buz’a; kahverenkli bir çıta enli, karış’ım boyundaydı... maydı.
İki takım oynaşıyor. Buz: Çıldır gölü buzu olmaynan!
Cırılır, kırılır.
Meltek... diye bir nida uşakların ağzından avazım havaya.
MELTEK,
EŞİM TEK,
ÜÇ’TE MELEK,
AHIR KELEK,
DI BI DI DELEK!
Meltek’i oyun başlamazdan evveli kim çok saydırır. Oyunu o başlatır.
Çıldır Gölünde boş space yoktu. Sezen Aksu klip çekiyordu, kırmızı esbap geymiş, pus bile görünmesini engelleyemiyordu. Gözümüze göründüğü kızıl renkti.
Meltek’i havai saydırdı. El küreğiyle havaya ebe savurdu.
Meltek kanatsız kuş.
Bir seda! Bak! Böyle dedi:
- İnsan kanatlı kuş olaydı. Hudutlar olamazdı.
Meltek göğde inmezlikliğin fel’ini araştırdı. Ne’çoldu indi.
Havadan düşürdü takım’ın gayretsiz uşakları onlar oyunu kaybetti.
Hem-i vallahi, hem-i billahi...
Bir kuş göğde diyesiydi:
- Meltek! Hoşgeldin!
Meltek’te:
- Hoşgünün olsun dedi.
Kime dedi neye dedi.
Bilemedik.
yemincek!..


yalçıner yılmaz
12-12-2011
ardahan