- 1597 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Nikah Masası
NİKAH MASASI
Yazan : Battal Karslıoğlu
Bir nikah dairesi önde bir masa ve yanında şeker masası
Sibel somurtmuş oturuyor arasıra saatine bakıyor
Sefer ise mutlu eli cebinde voltalar atıyor köşede bir piyanist var sürekli önündeki org ile uğraşıyor
Sefer kendi kendine söylenmekte
Birinci Perde
SEFER: Ufff aha şincik çatlayacak galbim ha böylem güm güm vuruyor,yav ne gadar heyecanlı oluyormuş damat olmak,insanın içi gıpırdıyor canım.içimden böyle gelebekler gibi ney uçmak geliyor,yav maşallah sizde ne gözel böyle hanım hanımcık oturuyorsunuz,gelin dediğin öyle çok ferah rahat olmaz zaten,hem ne demişler hem ağlarım hem giderim,hehe… sizde öylemi siniz ?
SİBEL: Efendim, nasıl mıyım ?
SEFER: Çok gözelsiniz hehe… yerini buldun mu iltifatı yapıştıracan
SİBEL: Allah aşkına ne diyorsunuz
SEFER: İltifat diyom, garı gısmına bol miktarda iltifat etmek ilazım gerek.Mesela şuan size bir iltifatımı agtarmag istiyorum bide fon müzik neyim ney gelse,bahın şincik iltifatımı şiir şeklinde size agtarıyorum, İnek damından daha güzel gokar gohun,sen yok isen nidem ben yohum,misafir gelse evde yohum,çok sagol ben yimiyecem togum…Hanim böyle siz olmasanız gahır olurum anamında şey ettim bu şiirimi
SİBEL: Hıı öyledir muhtemelen
SEFER: Nasıldır muhteremim… bahın bahın şincik bir iltifat edecem size,bana bir daha çarpılacahsınız.
SİBEL: Niye siz cin misiniz ?
SEFER: Hahaha yoh canım cin oldukda adam mı çarpacaz,o bahımdan dimedim canım,duygu ve gönül bahımından çarpılacaksınız anamında şey ettim, bana olan aşkınızın cirosu tavan yapacak,adrenaliniz yükselecek,bu arada adrenalinde enerjik bir biçim oluyor yani. Bahın ohuyorum efem. O güzel gözlerin niye doluyor hözün, gel senle yiyelim, bir salkım üzüm,ağlamasın iki gözün, makyajsız bile çok gözel senin yözün… Yav hakkattan, romantik bir aşk edebiyatının son tür örneklerinden oldu. Kendimle gurur hissediyom, sizde hissediyonuz mu ?
SİBEL: Sizinle tanıştığımdan ve bu masada oturduğumdan beri hislerimi kaybetmek üzere olduğum için, bir şey hissetmedim, malum hissimi boşa harcamak istemem.
SEFER: Ya öyle oluyor yani, peki aşk dozunuzu arttırdı mı bu şiirim
SİBEL: Ne demezsiniz aşk dozumu dumana kattınız
SEFER: Yav ne gadar şakacısınız,ona tozu dumana gattı derler doz demek miktar gibim bir şey demek
SİBEL : Ne kadar da kültürlüsünüz,kelimeleri açıklamalarıyla izah ediyorsunuz,bakın en az sizin kadar akıllıyım
SEFER: Tabi canım tabi zaten ben şahsen aptal bir gadınla kati suretle evlenmezdim,siz evlenirmiydiniz,aptal bir erkekle meselam
SİBEL: Evlenmezdim
SEFER: Hade canım şaka yapıyorsunuz
SİBEL: Ne ?
SEFER: Yok yok ben şaka yapıyorum
SİBEL: Bir şey söylesem yapar mısınız
SEFER. Siz emredin hemen yapayım
SİBEL: Şaka ; yapmayın
SEFER: Tamam siz istiyosanız madem….(es) Konya ovasından hışım ile geçer iken yağız yağız,sana varmam dime gız, yüreğimde nohut danesince irin olur yanarım inan cız bız !
SİBEL: Ve şiir de söylemeyin!
SEFER: Tamam ohumayız öyleyse. Bu şiir ohuma olayında yeteri gadar aşkla dolu olduğunuz için mi şiir ohuma dediniz
SİBEL: Hayır yeteri kadar sıkıldığım için yazma dedim
SEFER: Demek sıgıldınız.. nikah merasimi heyecanı canım işte, o zaman size bir fıgra anatayım hı
SİBEL: Hayır !
SEFER: Fıgra da istemiyonuz e ne istiyonuz canım
SİBEL: Ay bir şey istemiyorum
SEFER: O zaman…
SİBEL: Susalım mı
SEFER: O zaman susalım (yerine oturur kağıt kalem çıkartır) sayın çok gıymetli anacığım bu mektubu şuan size nikah masasının cilalı yüzeyinin üzerinden yazıyom öncelikle selam eder,ellerinizden öperim,babamı gardeşlerimi ve sevgili goyunumuzu ineğimizide çog özledim,sarı gız hala kırlarda ot yiyormu,şuan bu megtubu yazar iken ağlayasım geliyor, gözlerim şıpır şıpır damlıyor,bu arada size bir müjdem var ben evleniyorum…
SİBEL: Bir şey daha söylesem yaparmısınız
SEFER: Bu defa duruma bağlı, belkim yaparım
SİBEL: Mektup yazmanın sırası değil yazmayın
SEFER: Ne yapayım memuru beklerken sıkılıyom,bu ağzına tükürdümün memuru da gelmedi bir türlü yav. Evet anacım size bir müj…
SİBEL: Bende sıkılıyorum ama, hem mektuptan, hem sizden hem şiirlerinizden, ay yeter ama ya.
SEFER: Malum gelin olmanın verdiği heyecan insanda stres yapıyor, tamam gülüm madem sıhılıyon…
SİBEL: Bana gülüm deme !
SEFER: Tabiî ki bir bitkiden daha alımlı ve zarifsiniz ama ben iltifat şey ettim, o yüzden şey ettim
SİBEL: İltifat da yapmayın, hiçbir şey yapmayın canım, susun ve sadece bekleyin
(Sibel kalkar ve yanda ki şeker masasına geçer oturur,somurtmaya devam. Sefer kalkar hala org la uğraşan piyaniste gider )
SEFER: Heyecan yaptı heyecan, yoksa öyle gocasına bağıracak bir kadın deyil, haddine mi canım benim gibi bir gonyalı yiğide bağırmak,yeni gelin ya o yüzden hani,yoksa bana aşık dır bu,biz bunla yolda çarpıştık, bir çarpıştık,çarpışır çarpışmaz durdu ve şöyle bir gözlerime bahtı,sonra bana evlenme teklif etti,bana çarpıldı çarpıldı, yav şöyle bir baksana bana kadınlara karşı cezp edici deelmiyim,yav gonuşsana piyanocu abim
PİYANİST: (bön bön dinler) Pardon hangi şarkıyı istemiştiniz ?
SEFER: Yok şarkı istemedim,kadınlara karşı olan cazibem den bahsediyordum
PİYANİST: Pardon hangi şarkıyı istemiştiniz…
SEFER: Yok dedim ya şarkı falan istemedim, hadi gönlünden goptuysa bikilogram gonya havası yapıver şarkı olmuşken memleket havası olsun deelmi
PİYANİST: Pardon hangi şarkıyı…
SEFER: Gonya havası olsun dedik ya
PİYANİST: Pardon …hangi… Konya …Ankara havası olmaz mıydı?
SEFER. Olabilrde , olmamasında fayda var, gerçi gonyaya yakın ama sen yine ordan bir gonya havası yapıver
PİYANİST:Peki sarayım mı yoksa burada mı yiyeceksiniz
SEFER: Ne sarması ne yemesi
PİYANİST: Espiri yaptım ayol (şuh bir gülüş)
SEFER: Sus! Espiri yapmışmış, sen kokoreççi ile frekansları karıştırdın herhal
PİYANİST: Pardon o hangi şarkıydı
SEFER: Zıkkımın kökü şarkısıydı (bu arada bir yerde Sibel yerine geçer)
PİYANİST: Biraz mırıldanırsanz notasını çıkarabilirim
SEFER: Yav neyin notasını çıkaracaksın piyanocu abim, ne acaipsin, zıkkımın kökünün notasıda mı olurmuş
PİYANİST: Aaa sözleri çok ilginçmiş peki melodisi nasıl?
SEFER: Ulan melodiletme beni, yani delirtme beni
PİYANİST: Hüzünlü bir şarkı olsa gerek
SEFER: Piyanocu abim senden bir şey istesem yapar mısın?
PİYANİST: Pardon hangi şarkıyı istediğinize bağlı belki yaparım
SEFER: Sus yahu neolur sus
PİYANİST: Pardon hangi şarkıyı…. Hehe şaka yaptım ayol
SEFER: Tövbe yarabbi şu mesut ve bahtiyar günümde bana garezi mi var bu adamın yahu gerçekten çok acaip bir adam yav ne dersen de….
PİYANİST: Pardon hangi şarkıyı istemiştiniz…
SEFER: Diyor.
SİBEL: Lütfen gelin yerinize oturun artık, birazdan tören başlar
SEFER: Aman efendim amanda aman, sizin gibi zerafet taşkını bir garının aman hanımefendinin davetini nasıl gabul etmem Yav düşünüyorum da geçekten çok hızlı oldu diyorum, yanim çok güzel oldu aslında, ama hani birden bire tanışıp hemencik evlenince böyle hızlı gibim oldu, ama güzel oldu süper süper, ben şahsen bu konuda hiç tereddüt olmuyorum, evlenmek konusunda yani
SİBEL: Of ya Nuray nerde kaldın gel hadi ya
SEFER: Gelir canım sabırsızlanmayın, ha bahın ne diyordum Selma hanım…
SİBEL: Sibel !
SEFER: Ha şey Sibel, pot gırdık iyimi, aslında sonuna hanım eklemek hiçde fena olmaz hani. Sibel hanım, hanımcığım Sibel
SİBEL: Sibel hanım manım neyse ne işte niye bu kadar uzatıyorsunuz
SEFER: Diksantiromu genişletiyom efem
SİBEL: Diksantiro mu diksiyon olmasın o dediğiniz
SEFER: Neyse ne canım, bahın ben diyodum ki ne diyodum ben yahu,ne diyodum yav
SİBEL: Diksantironuz geniş olduğu için mi geveliyorsunuz
SEFER: Ne?
SİBEL: Ge-ve-le-me-yin
SEFER: Ne ?
SİBEL: Boş verin ne diyordunuz
SEFER: Ne bilim ben canım ne diyodum. Ha ha diyodum ki sahiden biz evleniyok deelmi
SİBEL: Bumu yani diyeceğiniz şey, e kör müsünüz evleniyorsunuz işte
SEFER: Sadece ben mi evleniyorum beraber olmuyor mu yani, şu kör müsün lafına gelince körüm ben aşk körüyüm bakın gözümü aşk bürümüş görmüyorum
SİBEL: Hadi Nuray gel artık
SEFER: Bu Nuray şahit olacak deel mi
SİBEL: Evet şahit olacak
SEFER: Ne gerek var canım şahide zabıt mı tutacaklar hehe şaka yapıyom canım bazen böyle espirptüelliğim tutuyor işte. Yav Sibel hanım siz niye nikahımıza kimseyi çağırtmıyonuz,ne anamı çağırdık ne babamı sizde kimseyi çağırmadınız, ne bir akrabanız ne ananız ne babanız
SİBEL: Öyle olması gerekiyordu da ondan
SEFER: Neyse canım nikah dan sonra gideriz
SİBEL: Nereye ?
SEFER: E gonyaya anamla babam gelinlerini görmek isterler, valla gitmesek çok ayıp olur ha, gideriz gonyaya ellerini öperiz hatırları galmasın
SİBEL: Ben gidemem Konya ya filan
SEFER: Nasıl gitmeyiz canım, gitmek gerek gitmek, babam ilk başta beklim biraz gızacak emme anam nasıl sevinecek. Kör olmuyasıcanın oğlu nerden buldun bu şehir gızını der, bende aney aney avuhat o dirim, oda avuhat da neymişkine inek sağamı,tarlaya tapana gider mi diye sorar, e malum vasıflı gelin arıyolar.
SİBEL: Ne inek sağması ne tarlası ya ben gidemem Konya ya falan
SEFER: Sonra da sizinkilere gideriz canım, onlarda damatlarını merah ederler hem, bende müstahbel gayınvalidemi gayın babamı görmüş olurum öyle deelmi Semiha hanım
SİBEL: Sibel…Sibel…bakın bu dediklerinizin hiç biri olmayacak, ne ben sizin ailenizi göreceğim, nede siz benim ailemi tamam mı
SEFER: Yav bahın işin bu gısmını hiç çözemedim,bu eş dost ana baba akraba niye yok.
SİBEL: Biz seninle paldır küldür evleniyoruz haber veripte insanları şoka mı sokalım,öff hem çok soru soruyorsun
SEFER: E ben hayatı sorgulayan bir gonyalıyım (es) off bu Nuray da nerde galdı canım
SİBEL: Tabi Nuray da şaşırdı, böyle arayıp pat diye şahit ol dedik kıza, şaşırır tabi
SEFER: Yav biliyor musunuz bizim akrabalarda çok şaşıracak,lan sefer nittin lan daha düne gadar bekardın böyük şehre gittin adam mı oldun , avukat kız mı aldın lan, diyecekler,yanim halen ben bilem şaşkınım, çarpışalı aman tanışalı daha dört gün oldu, ve…ve…evleniyoruz, Allah’ım bu nasıl aşk !
SİBEL: Ne aşkı ya siz artık susar mısınız Saffet bey
SEFER: Sefer !
SİBEL: Saffet, Sefer yada bir başkası ne fark eder ki
SEFER: Nasıl fark etmez, bir Gonyalı her zaman her yerde fark edilir
SİBEL: Biliyor musunuz Saffet, Sefer her neyseniz çok boş konuşuyorsunuz , çok gevezesiniz
SEFER: Yok geveze değilimdir, aslında çok ciddi bir Anadolu erkeğiyim dir, ben gadını döverim de severim de, hele bu gece bir siftah edelim, beni daha yahından tanıyacanız
SİBEL: Ne siftahı be bakkal dükkanı mı açıyoruz
SEFER: Evlilik müessesi açıyoruz Safiye hanım
SİBEL: Sibel !...
SEFER: Ha şey Sibel , müessesei evlilik. Nasıl gulağa hoş geliyür deel mi. Yav sizde iyicene gerildiniz,şöyle gevşeyin biraz canım, ne öyle gerdeğe yeni giren gelin gibi,ama doğru canım siz zaten gerdeğe girecek bir gelin siniz şuan, demek ki gerilmeniz de bir sagınca yok gerilebilirsiniz
SİBEL: Teşekkür ederim ben almayım, ben yeterince gerginim zaten
SEFER: Çok da şakacı garıymış, aman gadınmışsınız, yav Sibelciğim seninle çarpıştığımız da sen öfkeli öfkeli geliyordun, görürsün sen görürsün diyodun , kime görürsün sen diyodun ki
SİBEL: Gözleri görmeyen körün tekine…
SEFER: Demek gözleri görmeyen birine diyodun ha, iyide niye görürsün sen deyip duruyodun ki, sen göz doktoru deelsin ki, sen avukatsın, Eee sonra gördü mü o kör
SİBEL: Görmedi hayvan !
SEFER: Demek ki yanılmışsın
SİBEL: Yanılmış mıyım
SEFER: Yanılmış sın tabi, görürsün diyodun bak görmemiş, peki niye görmedi o hayvan
SİBEL: Ona hayvan deme
SEFER. E sen diyon ya canım
SİBEL: Ben derim, hayvan işte hem de hayvan oğlu hayvan
SEFER: Bah böyle gonuşma işte sen nasıl gonuşuyorsun öyle safiye
SİBEL: Of ya Sibel Sibel !
SEFER: Biz birbirimize sevdalandık dan sonra isimlerin ne önemi var Semiha !
SİBEL: Aahh başlasın artık ya
SEFER: Evet başlasın artık canım, memur bey nerde ne biçim nikah dairesi burası gerçi daha çok dikdörtgen gibim
SİBEL: Sizce ben ımm ben güzel bir kadın mıyım?
SEFER: Valla benim salyalarımı ahıtacak gadar güzelsiniz
SİBEL: Peki madem güzelim, o zaman bir erkek neden bana evlenme teklif etmez hı
SEFER: Malum hayat şartları olabülü
SİBEL: Geç onları geç başka
SEFER: Yav ne öyle öss soruları gibim soruyon, sana evlenme teklif etmeyen hıyardır, hem çok şükür benim öyle sorunlarım yok garılar bana evlenme teklif ediyür(
SİBEL: (kızdı) Bir bana karı deme, iki ben sana evlenme teklif etmedim,yolda çarpıştığımız da öyle olması gerektiği için evlenelim mi diye sordum, sende ağzını açıp kulaklarına şınav çektirerek hee dedin
SEFER: Bilakis ben durumu metanetle garşıladım
SİBEL: O yüzden mi caddenin ortasında Konya havası oynuyordunuz, bu nasıl metanetmiş öf her neyse,oldu bir kere, biz intikamımıza bakalım
SEFER: Kan davası mı
SİBEL: Ne kan davası ya ne saçmalıyorsunuz yine ben boşanma davalarına bakarım
SEFER: Yok intikam ney gonuştunuz da
SİBEL: Lütfen …susalım ve görelim neler olacak !
SEFER: Basit canım, nikah memurcusu gelecek, nikahımızı gıyacak, sonrada gece olunca da…anlarsınız hani
SİBEL: Anladığım bir şey yok, çok çok dengesiz konuşuyorsunuz
SEFER: Olur mu canım dengesiz, bilhassa tabiatın dengesi bu, evlenen garı goca ikilisi gerdek denilen o muhteşem geceye gark olurlar,
SİBEL: Düş yakamdan ne olur, düş bir yerlerden öl
SEFER Şimdi efem gerdek gecesi şöyle oluyor anlatayım…
(bu sırada telaşlı bir girişle Nuray girer, piyanistin yanında durur, Sibel koşar,sarılır,e Nuray şaşkın)
NURAY: (piyaniste) Merhabalar
PİYANİST: Pardon hangi şarkıyı istemiştiniz
NURAY: Nasıl ?
PİYANİST: Melodisini biraz mırıldanırsanız…
NURAY: Yok ben şahit olacağım heralde, şarkı istemedim
PİYANİST: Pardon o hangi şarkıydı
NURAY: Ne hangi şarkıydı
PİYANİST: Melodisi bu mu
NURAY: Hayır ben şahit…
PİYANİST: Peki o hangi şarkıydı
NURAY: Ay şarkı markı yok
PİYANİST: A sözleri çok ilginçmiş peki melodisi
NURAY: Melodisi yok yani şarkı yok , ya ben sadece merhaba dedim
PİYANİST: Pardon o hangi şarkıydı…
NURAY: Ay kasıtlı mı yapıyorsunuz, ne şarkısı ya, hadi Sibel biz geçelim şöyle (masaya doğru giderler)
SİBEL: Nuray ben evleniyorum bak ben evleniyorum
NURAY: İnanmıyorum ama görüyorum
SİBEL: Bende inanmıyorum, ama bu olayı ben yaşıyorum
NURAY: Bir dakika Sibel ağlama artık,gel oturalım şöyle,anlat ne bu acele,ne evliliği bu
SİBEL: Bak ben şu tuhaf adamla evleniyorum
NURAY: Ay çatlatırsın insanı,görüyorum evlendiğini de, niye evleniyorsun ki, annenlerin haberi var mı
SİBEL: Yook
NURAY: Oh ne ala beni de yarım saat önce arıyor,ben evleniyorum gel nikah şahidim ol diyorsun, of be deli kız, peki tanıyor musun bari bu evlendiğin adamı
SİBEL: Hayır tanımıyorum, ama evleniyorum
NURAY: Ya iyide niye evleniyorsun, tanımadığın biriyle, hem Kenan’a n’oldu, sen Kenan’ı sevmiyor muydun ki
SİBEL: Bana Kenan deme, Allah’ın sümsük,utangaç salağı n’olcak
NURAY: N’oldu kavga mı ettiniz
SİBEL: Hayır bitirdik, artık Kenan yok, bak ben şu tuhaf adamla evleniyorum
( bu sırada diğer masanın yanında olan sefer ağlamakta olan Sibel in yanına gelir, Nuray tuhaf bakıyor)
SEFER: Kınayı getir aney, parmağın batır aney….Merhaba
NURAY: Merhaba
SEFER: Pardon hangi şarkıyı istemiştiniz…ne gadar şakacıyım deelmi ,ben Sefer, Gonya nın yiğit ve yağız delikanlısı Sefer Gonyalıoğlu, bütün bayilerde hehehe, yav ne gadar espiritüellik adamım ben ya. Yaklaşık dört gündür bu şehirde ikamet etmekdeyim ,doğal olarak işsizim ama mutluyum çünküm Safiyeyle evleniyom
SİBEL,NURAY: Sibel…!
SEFER: He ya işte Sibel ,yav bende içimden nasıl geliyorsa öyle isim tagıveriyom, (elini uzatır) e hadi
NURAY: Ne hadisi
SEFER: Bize mutluluklar dilemeyeceniz mi
NURAY: Mutluluklar
SEFER: Bakıyomda hiç bi içtenlik, bi samimiyet, bi iyi niyet yok biraz içten olun çok soğuksunuz canım,öyle guru guru merhaba olurmuymuş,
NURAY: Ne diyeyim kalkıp boynunuza mı sarılayım,biraz müsaade eder misiniz Sibel’le konuşacağız biraz
SEFER: Tamam canım malum düğün ortamı yeni gelin gızlar heyecanlı olurlar,siz yatıştırın safiyemi
NURAY: Sibel!
SEFER: Beklim ben öyle istiyom sanane, Sibel çok Avrupai oluyor hem emme Safiye bizim köyün formatına daha uygun hem ikisi de s harfiyle başlıyor (söylenerek piyaniste gider, sessiz oyun)
NURAY: Yani aferin Sibel bula bula bunu mu buldun,ne yapacağız şimdi birazdan evleneceksin
SİBEL: (ağlamaklı ve çocukça) Eveeet
NURAY: Ve ben de şahidin olacağım
SİBEL: Eveeet
NURAY: Peki bu adamla gerçekten evlenmeyi istiyor musun?
SİBEL: Hayııır
NURAY: Sahi mi
SİBEL: Eveeet
NURAY: Ah sana ne diyeyim ben Sibel ,nerden buldun da ne yaptında birden bire evlenmeye karar verdin,hayır anlamadığımda aşık olduğun bir adam varken niye başkasıyla evlendiğin,ne iş yapar bu adam
SİBEL: Bilmiyorum
NURAY: Neyin nesi olduğunu da bilmiyorsun tabi
SİBEL: Eveeet
NURAY: Peki ne olacak şimdi Kenan ne diyecek bu işe
(bu sıra da piyanistin yanında ki sefer)
SEFER: Hah tamamdır böyle olcak işte, hazırmıyız piyanist abim, Maystrooo
PİYANİST: (şarkı) Nikah masasına oturdun işte….
SİBEL: Nuray sustur şunları ay delireceğim şimdi sinirden
NURAY: Keees !
SEFER: Maystrooo !
PİYANİST: Nikah masasına oturdun işte….
NURAY: Keees!
SEFER: Maystrooo !
PİYANİST: Nikah masasına oturdun işte…
SİBEL: Kesiiinn (susarlar)
SEFER: Tamam niye bağırıyorsun gülüm
SİBEL NURAY: Gülüm deme
SEFER: Tabiî ki bir bitkiden daha alımlı ve zarifsin emme
SİBEL: Kes! Başlama yine
SEFER: Sitres işte canım tamam sustuk bende sustum piyanocu abim de sustu hatta önce kestik sonra sustuk deel mi piyanocu abim
PİYANİST: Pardon hangi şarkıyı istemiştiniz ?
SEFER: Tövbe yarabbi, kök kök,zıkkımın kökünün kökü şarkısını istemiştim sakın bana melodisini sorma
NURAY: Of Sibel of kimlerle muhatap ediyorsun kendini, şu aklına mukayyet olamadın yani
SİBEL: Ne yapayım çok öfkelendim
NURAY: Neye kime öfkelendin
SİBEL: O iki lafı bir araya getirip bir türlü evlenme teklifi yapamayan sümsüğe
NURAY: Kenan’a mı ?
SİBEL: Evet Kenan’a
NURAY: Kenan’a öfkelendin diye sende tutup bu adamla evleniyorsun öylemi, sen öfkelenince hep böylemi yapacaksın,
SİBEL: Ne yapacağım
NURAY: Yani her öfkelendiğinde tutup evlenecek misin
SİBEL: Gerekirse evet
NURAY: Peki sadece sana evlenme teklif etmiyor diye mi öfkelendin Kenan a
SİBEL: Ya Nuray ben evlenilmeyecek kadar çirkin bir kız mıyım
NURAY: Tabiî ki hayır Sibel, sen güzel bir kız sın, üstelik avukat sın iyi bir de işin var
SİBEL: O zaman ben niye Kenan’la evlenemiyorum da bu tuhaf adamla evleniyorum
NURAY: E onu sana sormak lazım
SİBEL: Ne demek ya bana sormak lazım, bütün bunlar benim suçum mu
NURAY: Şu an evlenmek üzere olan sensin kimse zorla evlendirmiyor seni,Allah aşkına nerden buldun bu adamı
SİBEL: Yolda kazayla çarpıştık,
NURAY: Ve adamı buraya getirdin öylemi, niye peki
SİBEL: Ona gününü göstereceğim, beni nasıl bir hiç uğruna kaybettiğini anlayacak
NURAY: Yani sırf inat öylemi
SİBEL: O zaman oda erkek gibi gelsin ve benimle evlenir misin desin
NURAY: Yok Sibel yok sen hiç iyi değilsin
SİBEL: İyi değilim çünkü…
NURAY: Evleniyorsun…
SİBEL: Eveeet
NURAY: Hem de bu acaip ve tuhaf adamla
SİBEL: Eveeet
NURAY: Yol yakınken vazgeç Sibel hala gidebiliriz buradan
SİBEL: Ya intikamım ne olacak, ben o sümsükten intikam almadan şuradan şuraya gitmem
NURAY: Sibel sen delirmişsin
SİBEL: Eveeet
NURAY: Ağlama Sibel kendi düşen ağlamaz
SİBEL: Sende şimdi böyle söylüyorsun öylemi, öyle olsun Nuray sen imzanı at ve git bir yabancı gibi
NURAY: E ne yapayım Sibel vazgeç diyorum intikam diyorsun, senin suçun diyorum darılıyorsun
SİBEL: Onun hiç mi suçu yok
NURAY : Anlamıyorum tek sorun Kenan’ın sana evlenme teklif etmemesi mi
SİBEL: O kadar hadi yaptım gözüne baktım yok bir türlü o iki kelimeyi söyleyemiyor
NURAY: Belki heyecan falan yapmıştır, yarın birgün söylerdi elbet
SİBEL: Seven bir erkek böyle yapmaz, kesin bir başkası var ,o yüzden evlenme teklif edemiyor
NURAY: Ah tabi şimdide kıskançlık, peki Kenan’ın haberi var mı bu nikahtan
SİBEL: Birazdan görürsün haberi var mı yok mu
(ve yine sefer başlıyor)
SEFER: Maystrooo !
PİYANİST: Nikahına beni çağır sevgilim…
NURAY SİBEL: Keess ! ( susar)
SEFER: Yav çoh güzel oluyor yav hoşuma gitti, hani teybin play düğmesine basar gibi, maystrooo diyorsun (şarkı) ve başlıyor, anam sus abim ya vallaha çoh kötü bahıyorlar sus gözünü seveyim, keess keess yok olmuyor kesmiyor yahu, sayın çok gıymetli Nuray hanımcığım şu ikinci sınıf Zeki Müren garekterine kes dermisiniz, kesmiyorda
NURAY: Kesiiin (susar)
SEFER: Çok teşehhür iderim
NURAY: Ah Sibel hani kına gecesi yapacaktık, oynayacaktık
SİBEL: Evet tabi ya iyi fikir, şu nikah bitsin kına gecesi de yapacağız, oynayacağız da, çatır çatır çatlayacak o eşek derdinden meyhanelere postu serecek
NURAY: Ve sen intikamını almış olacaksın öylemi
SİBEL: Eveeet
NURAY: Ve mutlu olacaksın
SİBEL: Hayııır
NURAY: E o zaman
SİBEL: Ona gününü göstermiş olacağım
NURAY: Delisin sen
SİBEL: Eveeet
(hafif içkili dağınık elinde çanta ve cübbesiyle nikah memuru (KENAN )girer)
KENAN: (piyaniste) Merhaba
PİYANİST: Pardon hangi şarkıyı istemiştiniz
KENAN: Şimdi bir şey söyleyeceğim, melodisini soracaksın
PİYANİST: Melodisini biraz mırıldanırsanız…
( Kenan umursamaz masaya doğru gider,Nuray şaşkındır, Sibel sakin ve mutlu görünmeye çalışır,sefer ise gayet kasıntı ve mutlu )
KENAN: Merhabalar, bu mutlu gününüzü kutlarım
SEFER: Yav memurcum beyciğim nerdesiniz, gözümüz yollarda galdı valla
KENAN: Geldik işte, toplayabilirsiniz gözünüzü yollardan
SEFER: Oh oh oh ne gadar şahacı memura düştük,insanın heyecanını alıp götürüyor yanim
KENAN: Bence size memurun daniskası denk geldi
SEFER: Bak gene şaha yaptı hehehe…
NURAY: Ke ke Kenan sen Sibel’in nikahını mı…
SİBEL: Evet Nuraycığım memur bey,benim nikahımı kıyacak, öyle değil mi Seferciğim
SEFER: Evet Safiyeciğim
DİĞERLERİ: Sibel !
SEFER: Yav heyecan heyecan, memur gelince çoh fena galbim küt küt oldu o yüzden safiye demişim, neyse şu resmi nikahı yapalım hemen,malum resmiyet Sibel hanımcığım için çoh önemli
KENAN: Bilmez miyim resmiyet ve bürokrasi bir avukat için oldukça önemlidir, duygu his bunların ne önemi var ki
SEFER: Olur mu canım duygu his olmasaydı biz burada olabülür müydük ( sarılmak ister)
KENAN: Dokunma… ! şey yani ciddiyeti bozmayalım
SİBEL: Hayır canım hiçte bile sarılabilirsiniz, birazdan evlenmiş olacağız zaten
KENAN: Bakıyorum da çifte kumrular gibisiniz, tabi evlenen sizsiniz kıyan benim
SEFER: Yohsa siz mi evlenecektiniz
KENAN: Ben mi asla!
SEFER: Bah gene şaha yaptı
NURAY: Bence şaka yapmışa benzemiyor
KENAN: Bakıyorum da hisleriniz bayağı kuvvetliymiş
NURAY: Sizin kadar kör değilim o kadar
KENAN: Ha ha ben miymişim kör, görmek istemeyen kördür
SEFER: Yav ne güzel herkes bi alem , bi şaha yapıyor
KENAN: Siz de gülmeyin artık canım
SEFER: Yav memurcum gelişiniz beni çocuklar gibi sevindirik etti o yüzden hani
SİBEL: Bir başkasının gülmesi sizi niye rahatsız ediyor ki işnizi yapın siz
KENAN: Ben rahatsız falan olmuyorum,burası resmi bir daire, siz daha iyi bilirsiniz avukat hanım
SEFER: Yav memurcum Sibel hanımın avuhat olduğunu nerden biliyonuz kine
KENAN: Yüzüne bakınca bir boşanma avukatı olduğunu hemen anlıyorsunuz,böyle kadınlar kendilerini hemen belli ederler
SİBEL: Af buyurun nasıl kadınlar ?
KENAN: Duygusuz hissiz, sadist …
SEFER: İlahi memurcum gene gittin espirini yaptın hay çok yaşa emi
KENAN: Neyse başlayalım, bir an önce bitsin bu işkence
SEFER: Bah gene şaha…yapmadı herhal, yav niye işkence olsun,belki siz mesai saatinde oldunuz için size zor geliyor ola bülür, emme biz sevinçten uçuyoruz
NURAY: Aman sefer bey uçmayın sonra sizin yerinize memur beyi damat yaparız
SİBEL: Hayatta
KENAN: Olmaz !
SEFER: İlahi Nuray hanım heç olacah iş mi
NURAY: Niye olmasın
SİBEL: Nuray lütfen
SEFER: Nikah memuru damat olursa nikahını kim gıyacak ki
NURAY: Bu şehirde bir sürü nikah memuru var, (aralarda Kenan çantasın da ki içkiyi yudumluyor )
SEFER: Olabilir ama olmamasında fayda var, neyse canım uzun etmeyelim hadi kıyın nikahımızı nikah memuru
PİYANİST: (şarkı) Durdur bu nikahı nikah memuru….
SEFER: Ne ? yav senin ağzından çıkanı kulağın duyuyor mu
PİYANİST: Durdur bu nikahı nikah memuru
SEFER: Ulan o piyanona söyle yanlış notaya tahakkuk ediyor
PİYANİST: Pardon ..o ..ne biçim şarkıydı
SEFER: O…biçim bir şarkıydı
PİYANİST: Peki ya melodisi
SEFER: Kıy bu nikahı nikah memuru….
PİYANİST: Aa sözleri çok ilginçmiş peki ya melodisi
SEFER : Tamam, tamam kes,evet memur bey başlayalım
KENAN: Her şey yalanmış her şey hikaye evlilik aşk mutluluk her şey yalan,ah ah bütün dünya kıymet bilmez kadınlarla dolu
NURAY: Çok eminsin
KENAN: Nasıl?
NURAY: Kıymet bilmez kadınlar konusunda yani
KENAN: Pardon ne diyorsun ya, hem sen niye buradasın eğlenmek için mi
NURAY: Şahit
KENAN: Yalancı şahit
NURAY: Niye yalancı olacakmış ki
KENAN: Bütün kadınlar yalancıdır da ondan
NURAY: Tabi,tabi erkekler doğrucu Davut değil mi
SİBEL: Sana katılıyorum Nuray
KENAN: Evet ben de katılıyorum ama gülmekten katılıyorum
NURAY: Bu hiç komik değil
KENAN. Sahi mi burada olanlar komik ama
SEFER: Evlilik ciddi bir müessesedir,niye komik olsun canım
KENAN: Peki sen, senin ne işin var burada hı
SEFER: Hayda, bu belediyenin memuru da bir tuhaf yahu,ben damadım, ben var damat olmak damat
SİBEL: Şiştiniz mi beyefendi
KENAN: Sizde mutlumu sunuz hanımefendi
SİBEL: Gayet mutluyum
KENAN: Dilerim bu sahte mutluluğunuz bir ömür sürer
SİBEL: E muhtemelen öyle olacak
KENAN: Ve bir gün kenar mahallenin birinde bir anne olacaksın, çocukların olacak, akşam kocan eve döndüğünde ona tebessüm edeceksin ve gece olduktan sonra… hiç vicdanın sızlamayacak mı ha
SEFER: Yav vicdanı niye sızlasın, öyle olması lazım zaten, gece olunca da…
HERKES: Sen sus !
SEFER: Doğru gece olunca dan sonrasını gonuşmayalım, burası resmi daire, sonra bir gün süreyle gapatılma cezası falan alırız
KENAN: Hah dostluk muş sevgiymiş aşk dediğin karşına çıkan ilk hıyarla evlenene kadarmış, adam sandım sevdim seni,şimdi bana kaybolan yıllarımı verseler (ara sıra içki aldığı için sarhoşluk dozu artıyor)
PİYANİST: Aa ben bu şarkıyı biliyorum dilerseniz okuya bilirim
KENAN: Şu kara bahtımı da okuya bilir misin
PİYANİST: Ben müneccim miyim efendim
NURAY: Hayret değişik bir cümle kurdu
SEFER: Gelişme var gelişme
KENAN: Bakmayın siz ona istese daha çok cümle kurabilir,öyle değil mi piyanist şantör Cihat Sefalıses
PİYANİST: Pardon…hangi…ayy şaka yaptım ayol, kesinlikle öyle
SEFER: Neyse neyse hadin başlıyalım artıh memur bey
NURAY: Ya sen niye acele ediyorsun ki, bu memur bey için o kadar kolay değil heralde
SEFER: Nasıl kolay değil memurun işi bu canım, yogsam ilk vazifeniz mi
KENAN: Böyle bir şeyi ilk defa yapıyorum
SEFER: Olsun her şeyin bir ilki vardır
KENAN: Bakın…
SEFER: Gonyalıoğlu, Sefer gonyalıoğlu
KENAN: Evet Sefer bey eminmisiniz,hanımefendi avukat,yani boşanma davalarına bakıyor
SEFER: Eee
KENAN: Yani sizi boşaya bilir
SEFER: Yok canım terzi kendi söküğünü dikemez miş
SİBEL: Doğru doğru, terzi kendi söküğünü dikemiyor, beyefendi de nikah memuru ama nedense bir türlü evlenemiyor
SEFER: Allah Allah memur beyi tanıyor musun ki
SİBEL: Pek sayılmaz, utangaç, sümsük diye duymuştum
SEFER: Sahiden öyle gibi, bahsana yuvarlak yuvarlak bakıyor
KENAN: Nasıl baktığımdan size ne saffet bey
SEFER: Sefer !
KENAN: Her neyse Ahmet Saffet Sefer ne fark eder ki sonuçta orada oturuyorsun işte, öyle değil mi Sibel hanım
SİBEL: Tabiî ki fark eder seferle ben çok mutluyuz
KENAN: Yok yok bu kadınlarda merhamet aramayacaksın,seviyorum derler, yüzüne gülerler sonra tutup bir başkasıyla evlenirler
SEFER: Kadınına göre değişir, mesela benim safiyem melek gibidir hayatta öyle şey yapmaz değil mi safiye
DİĞERLERİ: Sibel !
SEFER: He ya Sibel’di unuttuk bah yine
NURAY: Kadınlar hakkında böyle konuşmayın Kenan bey
KENAN: Pardon nasıl konuşmayayım
NURAY: Öyle merhametsiz işte çekip giderler falan
KENAN: Bakıyorum da yine feministliğiniz tuttu Nuray hanım
SEFER: Sizde mi tanıyorsunuz memurcumu Nuray hanım
NURAY: Pek sayılmaz pipirik mipirik diye duymuştum
KENAN: Sen niye vejeteryanlarla beraber olup eyleme gitmiyorsun ki
NURAY: Çünkü bu özel günde Sibel’in şahidi olacağım,zavallı Kenan bey
KENAN: Sen sadece bu oyuna alet olacaksın
NURAY: Hayır ben gerçekten de şahidim zavallı ve mağdur Kenan bey
KENAN: Hepiniz aynısınız
NURAY: Nasılmışız merak ettim doğrusu
KENAN: Hiçbir şeye değer vermeyen, sevgiyi anlamayan ve bulduğu ilk erkekle evlenen
NURAY: Hiçbir şey sebebsiz değildir
KENAN: Evet sebebsiz değildir ama anlamı da mı yoktur
NURAY: Şu an anlamsız mı sizce
KENAN: Ah tabi bu an benim hayatımın en anlamlı günü
SEFER: O zaman günün anlam ve önemini belirten gonuşmayı yapmak istiyom
NURAY: Öff oturur musun lütfen
SEFER: Yav Nuraycığım sende bir memur beyimle bir benimle takışıyorsun, hey ahbap senin derdin ne ha
KENAN: Boşver Sefer kardeş bütün kadınların derdi aynıdır,dertlerinin ne olduğunu bilmemek
SİBEL: Lütfen bu kadar yeter , kadınları anlamıyorsunuz ama hep konuşuyorsunuz , kıyın artık şu nikahı
KENAN: Yani bu kadar arzuluyorsunuz evliliği, tamam kıyacağım nikahı mutlu olacaksınız kıyacağım
SİBEL: Mutlu olacağımdan şüpheniz olmasın
KENAN: Şüphem yok zaten
SEFER: Bu nikahtan başka her şeyi gonuşuyorsunuz, hadi memur bey az laf çok iş
KENAN : Bana bakın Konya ovasının yalnız ahmağı benimle öyle emri vaki konuşmayın kıymam nikahı
SİBEL: Ne demek kıymam, sizin işiniz bu paşa paşa kıyacaksınız
KENAN: Kıymazsam ne olurmuş
SİBEL: Sizi şikayet ederim
KENAN: Beklenir sizden, yaparsınız siz, kötü kalpli Rapunzel
SEFER: Sibel !
KENAN: Biliyoruz Sibel olduğunu ben misal verdim sadece
NURAY: Pardon ama burada bir tezat var, Rapunzel iyi yürekli, uzun saçları olan esmer bir kızdı
KENAN: Belki modaya uyarladı kendini, saçlarını kestirmiş olamaz mı
NURAY: Olamaz o zaman masalın büyüsü bozulur
SEFER: Valla bizim köyde bir büyücü vardı her büyüyü bozardı
SİBEL: Ay büyü bozmayla, büyücüyle ne alakası var şimdi
SEFER: Büyü bozmayla alakalı gonuşuyorlar ya sultanım
SİBEL: Bana sultanım deme
SEFER: Gerçi sultandan çok rahmetli Lady Diana ya benziyorsunuz ama…
SİBEL: Lütfen başlamayın gene
NURAY: Hala aklım almıyor Sibel’i nasıl Rapunzele benzetirsin, o olsa olsa Polyana olur, bak şu trajik haline
KENAN: Sende kırmızı başlıklı kızsın değilmi
NURAY: Hiçte bile ben Sindirella yım
KENAN: O zaman dikkat ette gece 12 den önce eve yetiş
SEFER: Acele etmeyin canım gece 12 ye daha çok var
NURAY: Öff…
SEFER: Bu memur sizinde canınızı sıktı deel mi? yav Sibel ciğim bula bula bu memuru mu buldun,memlekette başka memur mu yoktu
SİBEL: Evet bunu buldum, inadına buldum ve şimdi bu memur,kendi elleriyle nikahımızı kıyacak,öyle değil mi memur bey
KENAN: Haklısınız kıyacağım nikahı, kendime de kıyacağım anasını satayım
SEFER: Yohsa siz hala kıymadınız mı, bide nikah memurusunuz
KENAN: Kıyamam kıyamam kıysaydım çoktan kıyardım sana
SEFER: Yav ne kadar içli söylüyorsunuz
KENAN: Kıyıyorum ulan kıyıyorum işte…ama yok kıyamam ki
SEFER: Neden yahu
SİBEL: Sahi mi, niye kıyamazmış sınız
NURAY: Neden?
KENAN: Çünkü…
SİBEL: Çünkü…
KENAN: Çünkü...burada bir şahit eksik, iki şahit olması gerek
SEFER: O da sorun mu canım irica idelim piyanist abiye geliversin iki dakika, olurmu piyanist abim
PİYANİST: Pardon hangi şarkıyı istemiştiniz demiyorum…olabilir diyorum
SEFER: Bak bak Nuray hanım iyice konuşmayı söktü ha bu
NURAY: Bana niye söylüyorsunuz canım, bana ne
SEFER: Yav canım sizde burnunuzdan gıl aldırmıyonuz
NURAY: Ne ? benim burnumda kıl mı var yani, kıl herif, hem sana ne benim burnumda ki kıldan
SEFER: Özür şey ederim, ben deyim gullandım deyim yerindeyse
KENAN: Bunda bu kadar çemkirecek ne var canım, herkesin burnun da kıl olabilir yani
NURAY: Olmaz efendim, temizlik ve bakım diye bir şey var
KENAN: Sefer bey de deyim kullandı yani deyim yerindeyse,bu kadar kızmayın canım
SEFER: Ama Nuray hanım haklı, temizlik ve bahım diye bir şey var,siz her şeye zıplamayın bikerem memurcum
KENAN: Hayda ! ben seni savunuyorum sen gene feministlerin çete başını bana savunuyorsun
SEFER: Bir erkek kibar ve anlayışı olmalı, deel mi Nuray hanım (sarılmak ister)
NURAY: Dokunmaaa!
SEFER: Ne bağırıyon lan, böörmesene
NURAY: Lan mı böğürmek mi…aayyy
SEFER: Sus len sus ! çarparım haaa !
KENAN: Sefer’ciğim hani kibarlık anlayış ha
SEFER: Garı milletine gerektirdiği yerde müdahale edeceksin, deel mi garıcım (sarılır)
KENAN NURAY: O senin karın değil
SEFER: Ama olacak !
SİBEL: Ben senin karın değilim
SEFER: Ama olacaksın
DĞERLERİ: Eveeet
NURAY: Sibel henüz vakit var dönebilirsin
KENAN: Doğru söylüyor
SEFER: Nerde dönebilirmişiz, siz ne diyorsunuz yahu
NURAY: Hadi Sibel
SİBEL: Daha çok başını taşlara vuracak o , oh ! canıma değsin
SEFER: Sen bunları memur beye mi söylüyorsun
SİBEL: Hayır hayvanın tekine
SEFER: İyi o zaman çoh şükür aramızda hayvan yok
KENAN: Demek hayvanın teki ha, kıyıyorum lan nikahı
SEFER: Aha memur bey fena gaza geldi, yürü be Kenan kim tutar seni !
NURAY: Aşk !
SEFER: Beni de otobüs tutar hehehe bah bah espiriye bah
KENAN: (içer) Toparlanın, şimdi size bir tartışmadan sonra, çekip giden bir kadının bıraktığı hassasiyetle dolu yüreğimle soruyorum. evlenmek için kurumumuza müracaat ettiniz, etmez olaydınız
SEFER: Yav niye etmez olaydık
KENAN: E susun işte kıyıyoruz nikahı, siz Nusret kızı Sibel Güler Sefer denilen bu gonyalı aman Konyalıoğluyla evlenmeyi….
NURAY: Bence istemiyor…
KENAN: Sahi mi istemiyor
SEFER: Yav size ne siz onun avuhatımı sınız, ama doğru sizde avuhattınız
SİBEL: Nuray lütfen
KENAN: Eminsin yani istemiyor
SİBEL: Nuray…
NURAY: İnsan psikolojisi hakkında ihtisasım var, istemiyor diyorsam istemiyor
KENAN: Ya Nuray var ya sen benim en iyim arkadaşım sın ha
SEFER: Amma yalandın memurcum
SEFER: Her ikinizde vazifenizin dışında işler yapıyorsunuz
NURAY: Ama sende duygularının dışında hareket ediyorsun
SEFER: Yav ne oluyor ya nikah mı gıyıyoruz burada yohsam tiyatro mu oynuyoruz, bir şey anadıysam arap olayım
SİBEL: Kararımdan asla vazgeçmeyeceğim,ben duygularımla hareket ediyorum
KENAN NURAY: Ama niye ?
SEFER: Yav ne demek niye
SİBEL: İki kelimeyi bir araya getiremeyen salaklara inat intikam alıyorum
KENAN: Ya niye iki kelimeyi bir araya getiremiyormuş
SEFER: Sen niye üstüne aldın şimdi salak lafını
DİĞERLERİ: Kes sesini !
KENAN: Evet niye iki kelimeyi bir araya getiremiyormuş
SİBEL: Bunu ona sormak lazım
KENAN: E sor o zaman
SİBEL: Geçti…
KENAN: Ne geçti
SİBEL: Zııt eren köy
SEFER: Yihhu çak (el çakarlar)
NURAY: Ay Sibel pes yani sana inanmıyorum
SEFER: Şaka yapıyorsun ha ha ha
NURAY: Senin gibi bayat sözler yapmıyorum ama…
SEFER: Yoksa sen hazır mı yiyorsun (güler) nasıl ama
NURAY: Ay Sibel şu adama bir şeyler söyle
SİBEL: Bir şey (sefer güler çak yaparlar)
KENAN: Senin böyle bir kadın olduğunu bilseydim
SİBEL: Bilseydin kendine az yağlı bir İskender mi söylerdin (gülerler)
SEFER: Şov yapıyon ya garıcım haydi bastır Sibel haydi bastır
KENAN: Buna daha fazla tahammülüm yok, karıcığım diyor ya, bitireceğim bu işi kıyıyorum nikahı, siz Nusret kızı Sibel Güler, bu densiz ve dengesiz adamla evlenmeyi kabul …ediyor…
NURAY: İddia ediyorum bence istemiyor
SEFER: Sen git altına et (kimse gülmez soğuk espiri)
NURAY: Siz haddinizi aştınız artık terbiyesiz….zottirik
DİĞERLERİ: Ne !
NURAY: Bilmem aklıma geldi öyle
KENAN: Sahi mi Nuray istemiyor mu
SEFER: Yav istemese ne işi var burada
NURAY: Hala anlamıyor musun burada ne işi olduğunu, intikam almak istiyor onun derdi başka
SİBEL: Nuray lütfen hiç bir şeye karışma, biz kararımızı verdik evleneceğiz değil mi seferciğim
KENAN: Neyin kararını verdin ha neyin kararını verdin sen bir inada kurban veriyorsun
SEFER: Adak mı adamıştınız
KENAN: Ne adağı be ! şu aptalca paronayaklığın yüzünden saçma sapan kararlar veriyorsun
SİBEL: Benim gördüğüm gerçekler paronayaklık mı oldu şimdi, sen yalnızca kendin temize çekiyorsun
KENAN: Yalnızca müsvette olanlar kendilerini temize çekerler
SİBEL: Ha şunu bileydin
KENAN: Ah bir de sen ne yaptığını bileydin
SİBEL: Ben ne yaptığımı biliyorum, bir genç kız gibi evleniyorum
KENAN: Hayır sen sadece inatçı bir keçi gibi inat ediyorsun
SEFER: Bidakka yav memurla Sibel niye tartışıyor,
DİĞERLERİ: Sen sus !
SİBEL: Ben istediğimi yaparım
KENAN: Hayır efendim yapamazsın
SİBEL: Ya niyeymiş o
KENAN: Bir sürü şeyin hatırı var tamam mı, yeterince sabredemiyorsun
SİBEL: Ben yeterince sabrettim bekledim, ama yok beyefendinin keyfi gelecekte bir şeyler olacak
KENAN: Sen böyle bir şeyi söylemeyi kolay mı sanıyorsun
SİBEL: Zor muydu
KENAN: Hayır belki ama insan heyecanlanıyor
SİBEL: Ama kadınlar bu sözleri duymak isterler, kadınlar duygusaldır, alt tarafı iki kelimeydi
KENAN: O alt tarafı iki kelime olan sözü söylemedik diye bir kadın böyle intikam alır mı
SİBEL: Sevgilerinin karşılığı yoksa alırlar
SEFER: Ya bir Dakka ya telegol proğramına döndük ya
DİĞERLERİ: Sen sus !
KENAN: Demek sevgilerinin karşılığı yok ha ,kim demiş yok diye
SİBEL: Ya inanmıyorum tam bir senedir berabersin ve sevdiğin erkek sana evlenme teklif etmiyor, bir kadının korkuları vardır bana niye evlenme teklif etmiyor diye şüpheleri vardır
KENAN: Hayır efendim belki maddi durumunu düzeltip ondan sonra evlenecekti, böyle düşünüyordu
SİBEL: Hangi beyinle düşünüyordur
KENAN: İnsan sevince yüreğiyle düşünür
NURAY: Vay be lafa bak !
DİĞERLERİ: Sen sus !
SİBEL: E artık bir zahmet düşünüversin şu yürek
KENAN: Öyle kolay mı buna yürek gerek
SİBEL: Sende yok mu
KENAN: Var
SİBEL : Nerde
KENAN: Sen sen çok ön yargılısın
SİBEL: Ön yargılıyım ha, bu kararı kolay verdiğimi mi sanıyorsun
KENAN: Zor veya kolay böyle olması gerekmezdi
SİBEL: Bunu belki de sen istemişsindir
KENAN: Ya bir erkek sevdiği kadının başkasıyla evlenmesini niye istesin ki
SİBEL: Hah sevdiği kadınmış sevdiği de şüpheli
KENAN: Vallahi billahi şüpheli değil
SEFER: Ne !
DİĞERLERİ: Sen sus !
IŞIKLAR SÖNER
BİRİNCİ PERDE SONU
İKİNCİ PERDE
(Masanın üzerinde şişe Kenan içiyor, Nuray ve Sibel somurtmuş, sefer piyanistin yanında)
SEFER: (şarkı) Ne olur söyleyin sevenler bana, ayrılmak kanun mu aşk kitabında…
PİYANİST: Pardon o hangi şarkıydı
SEFER: Yahu söylüyoz ya işte
PİYANİST: Peki…
SEFER: Melodisi ! melodisini soruyon deelmi, bak şöyle “ne olur söyleyin sevenler bana…
PİYANİST: Ayrılmak kanun mu aşk kitabında…
SEFER: Hah işte aferin oluyor oluyor (şarkı devam ederken) ben ne kör talihli adammışım yahu, hem talihim körmüş hem gözlerim, şuan ağlamamak için gendimi sıkıyom bak ııh ııh henüz nikahım gıyılmak üzereyken aldatıldım hemide nikah memuruyla aldatıldım, allahım bana revamıydı bana bu, hı revamıydı safiye
DİĞERLERİ: Sibel !
SEFER: Selma, safiye,Sibel ne fark ederki off ulan off
KENAN: Sen mi aldatıldın ha, senin sevdiğin kadın seninle tartıştıktan sonra karşısına çıkan ilk dallamayla nikah masasına
oturdu mu ha
SEFER: (türk filmi karakteri tiplemesi ile) Haayıırr
KENAN: Onunla kurduğun pembe hayallere öküzün biri işedi mi ha
SEFER: Hayıırr
KENAN: Sen olsaydın onunla aşkını ağaçlara yazacağın yerde evlilik cüzdanına onun ismini bir hıyarla beraber yazar mıydın ha
SEFER: (haayıırr diyecekken) Hıyar sensin be nikahsız memur
NURAY: Ay ay espiriye bak kırıldım kırıldım
SEFER: Kafadan mı kırıldınız avuhat feminist idealist Nuray hanım
NURAY: Lafı nerenizden anladığınıza bağlı
SİBEL: Ay kesin artık şu saçmalığı, biri içki içiyor, biri şarkı söylüyor, Nuray sende bunlara uyuyorsun
NURAY: Ay ne yapayım Sibel öyle enterasan bir durum ki eğleniyorum biraz
SİBEL: Aşk olsun Nuray bu zor günümde bana destek ol diye çağırdım seni senin yaptığına bak
KENAN: (yarı sarhoş) Eee ne olacak eğlenecek tabi komedinin daniskasını oynuyoruz burada
SEFER: (oda sarhoş) Biz burada ciddi bir iş yapıyoduk emme burası birden agora meyhanesine döndü
KENAN: Yok canım heralde senin kafan döndü, burası evlendirme dairesi insanlar buraya gerçekten evlenmeye geliyor
SİBEL: Sefer beyle biz buraya gerçekten evlenmeye geldik
SEFER: Sahi mi diyonuz Sibel cim yani beni aldatmıyonuzmu
SİBEL: Öf sizi niye aldatayım ki
SEFER: İhtiras, entrika, yalan, Dallas ve ikiz tepeler
NURAY: Evet işte araştırmacıların dedikleri doğru, köyde büyüyen bu tip insanlar çekirdek ve pembe diziler arasında
beyinsel travma yaşıyorlar
SEFER: Beyinsel deel Nuray hanımım duygusal duygusal
KENAN: Daha dört gündür tanıdığın bir kadına nasıl bir duygu besleye bilirsin ki onu ne kadar sevebilirsin ki
SEFER: En azından Ceyarın aşhından daha fazla severim
KENAN: Allah bilir sen şimdi çöllere de düşersin
SİBEL: Düşer tabi
SEFER: Düşerim tabi
SİBEL: Hiç yani bu hayatta ne aşklar var
NURAY: A hadi yapma Sibelcim Leyla ile Mecnun devri çoktan geçti
SİBEL: Aşkın devri olmaz Nuraycım aşk! Evrenseldir
SEFER: Braavoo aşk evren.. öyledir işte
KENAN: Nasıldır nasıldır
SEFER: Sibel hanımım izah etti öyledir işte
KENAN: Sana bir şey söyleyim mi bu hanım dediğin kadın aşktan pek anlamıyor galiba
SEFER: Yoh ya niye anamasın sen çokmu anıyon daha bir nikahın bilem yok
KENAN: Sana ne be benim nikahımdan
SEFER: O zaman sana ne benim garımdan deelmii garıcım
KENAN: Ne ! karıcığım mı (yakasına sarılır) ulan senin…
SİBEL: Vahşi ne olacak bırak kocamı
NURAY: Ne ?
KENAN: Kocam mı Sibel var ya ben senin (yakasına sarılır)
SEFER: Vahşi ne olacak bırak karıcığımı
NURAY: Ne?
KENAN: Aaah karım mı ulan senin (yakasına sarılır)
SİBEL: Medeniyetsiz herif bırak kocamı
NURAY: Ne ?
KENAN: Kocam mı ne kocası beee !
SEFER: Medeniyetsiz herif bıraksana karımı
KENAN: Ne karısı lan ne karısı sen ona nasıl karım dersin
SEFER: Aha böyle Karıcığımmm
KENAN: (kafaya şişeyi diker) Diyemessin
SİBEL: Niye diyemezmiş o benim kocam
KENAN: Nah kocan ! ben size imzayı attırdım mı ha evlilik cüzdanınızı verdim mi ha
SEFER: E artık ver o zaman şiit alo versene şu cüzdanı yav
NURAY: Verme Kenan verme yok öyle üç kuruşa beş köfte, ayy nasıl konuşuyorum ben öyle aaa
SİBEL: Of Nuray sana ne oluyor ya
NURAY: Başım dönüyor, gözlerim kararıyor sıkıldım !
SEFER: Tekmeliyor mu (güler ve sibelle çak yapar)
KENAN: Vay be Sibel hanım bayağı espirili bir inek yavrusu bulmuş sence cinsi nedir Nuraycığım
NURAY: Takriben öküz olabilir (gülerler, Kenanla çak yaparlar)
SİBEL: Sizde takriben sarhoş olabilirsiniz şişenin dibini gördünüzde
SEFER: Acaba ne görmüş ?
KENAN: Valla iki vakte kadar sana bir kısmet var ama pek cinsini seçemedim (gülerler Nurayla çak yaparlar)
SEFER: Az sonra hemcinsini seçemeyeceksin ona göre ha
KENAN: O zaman kendine dikkat et (gülerler Nurayla çak)
SİBEL: Aşk olsun Nuray sana hiç yakışıyor mu buna uyup böyle şeyler yapıyorsun
NURAY: Güzele ne yakışmaz ayol ( Kenan güler ve çak)
SİBEL: Of Nuray valla kokusundan sarhoş oldun
KENAN: Şuan senden daha ayıktır eminim
SİBEL: Ve senden de… hem sen neden gidip şarapçılarla düşüp kalkıp sokaklarda zıbarmıyorsun
KENAN: Sen niye benimle bir yuva kurup…
SİBEL: Sen niye biraz cesur olup…
SEFER: Sen niye nikahımızı kıyıp bizi yollamıyon
NURAY: Sen niye…ıımm şey sen niye konuşuyorsun ya
SEFER: E biz burada bal gabağımıyız canım
KENAN: Tam
NURAY: Üstüne bastın (gülerler ve çak)
SİBEL: Artık bu kadarı fazla ama
KENAN: Pardon ne kadarı
SİBEL: Bu kadarı işte
SEFER: Sultanım ne kadarı
SİBEL: Bana sultanım deme demiştim
SEFER. Tabiî ki bir sultandan çok leydi diana ya benziyorsun….
SİBEL: Gene başlama ya…
KENAN: Bakıyorum da şimdiden kavgaya başladılar hadi oğlum Sefer bir kadının sana bağırmasına asla izin verme
hadi göster bize anadolunun yiğit ve yağız delikanlısını
SEFER: Karı gısmı erkeğine bağırırmıymış saçı uzun aklı kısa seni
NURAY: (öfkeli bir yudum içer) Ne demek karı kısmı falan ne öyle kısım kısım ayırıyorsunuz demokrasi var eşitlik var
saçı uzunsa aklıda uzundur
KENAN: E tabi dilide
NURAY: Teessüf ederim Kenan, kadınlara dili uzunda diyemezsin
SİBEL: İşte erkekler böyledir Nuraycığım ( içer) bu yağızmıdır camışmıdır neden bununla evlendiğimi sanıyorsun
KENAN: Aha sana camış dedi
SEFER: İltifat etmiş canım
KENAN: Camış be camış dedi
SEFER: Ne ! bana bak karı şimdi senin saçlarından tuttuğum gibi…
NURAY: Ne yaparmışsın ha döver misin yoksa
SEFER: (içer) Sen garı ile koca arasına girmesene
KENAN: Evet sen git mahkeme salonuna gir, konferansa gir
NURAY: Sana iyilik yaramıyor Kenan
KENAN: Rejimdeyim, iyilik hazımsızlık yapıyor
SİBEL: Aman kabızlık yapmasında
KENAN: Yapmaz merak etme
SİBEL: Niye merak edecekmişim canım banane senden
NURAY: Artık bu tantanaya bir son verelim her şeyi normale döndürelim
SEFER: Ne demek canım normale döndürelim her şey normal zaten ama bidakka anormal olan bu piyanocu deelmi
PİYANİST: Pardon hangi şarkıyı istemiştiniz (Nuray susun diye müdahele edecekken)
SEFER: (Nuraya) Sus len sus çarparım ha
SİBEL NURAY: Aaa
SEFER: Maystroo !
PİYANİST: (Şarkı)
NURAY: Ay kesin be
KENAN: Damardan takılsaydı bari
SEFER: Yav şu piyanocuya hasta oluyom be hele bir evleneyim eve bitane alacam bunlardan
NURAY: Şuna bak ya eve alacakmış şu evlendiğin adama bak Sibel abuk subuk un önde gideni
SEFER: Bak Nuraycım aile dostumuzsun diye bişey demiyom yoksa aksi taktirde
NURAY: Ne yaparsın lan ha ne yaparsın şiddet mi uygularsın
SEFER: Ne uygulaması ben direkt olarak döverim
NURAY: Özgür ve demokratik bir ülkede bunu nasıl yaparsın haü
SEFER: Aha böyle ( Nurayın üstüne giderken Kenan tutar Nuray ve Sibel kaçar)
KENAN: Ya dur durduk yere elini feminist bir kadına bulama otur sakin ol iki laf edelim be
Of ulan of dünya dediğin delikanlı olsaydı yuvarlak olmazdı
SEFER: Yanılıyorsun Kenan memur bey dünya elips değilmidir
KENAN: Kapat lan şu vanaları
SEFER: Ne vanası
KENAN: Eee zeka fışkırıyor senden o yüzden dedim hani kapat şu vanaları diye
SEFER: Ayıptır söylemesi ben ilkokul üçten terkim daha fazla bilgiyi bünyem gabul etmedi doktorların dediğine göre bende
doğuştan bir bilgi akımı varmış e bu akım doldu doldu ilkokul üçte taştı bende üçüncü sınıfta bıraktım okulu
KENAN: E tabi canım o kadar bilgiyi nerene sığdıracaksın ben şahsen sığdıramazdım niye çünkü kafamda başka şeyler var Saffet kardeş
SEFER: Sefer !
KENAN: Saffet Sefer her neyse işte evleniyor be
SİBEL: Memur bey görevi başında içki içiyor suç işliyor
KENAN: Şimdi senin nikahını kıysam bu suç olmayacak mı ha
SEFER: Niye suç olsun canım bu insanlık ve memurluk görevidir
NURAY: Şuan eminim evlenmek için bekleyen bir sürü çift sırada bekliyordur
KENAN: Beklesinler işlerine bak ben bekliyorum gıkım bile çıkmıyor
SEFER: Ya sen neyi bekliyon memurcum bey sahi sen bizim nikahımızı niye kıymıyon ki
KENAN: Bak şimdi tersime konuşupta bozma muhabbetimizi bırak şimdi nikahı falan
SEFER: Yav nasıl bırakayım hadi bir fırt daha çekte attır şu imzayı mutluluğum söz konusu burada
KENAN: Ne mutluluğu be ne mutluluğu benim hayatım dağıldı ihanet mermisi yüreğimi dağladı
SİBEL: Hayırdır Kenan kazık yemiş gibi bir halin var
KENAN: Seninde bir halt yiyormuş gibi bir halin var biz sevdik kızım dibine köküne kadar sevdik
SEFER: Ah aahh bak içlendim şimdi
KENAN: Sana ne oluyor be
SEFER: Öyle deme memur Kenan sonuna kadar sevdik deyince aklıma birden bizim köydeki yavuklum Cavidan geldi
hadi çekelim yav şerefe anasını satayım şerefe Cavidan bizim köyün Jennıfır Lopeziydi çeşmeye her su doldurmaya gidişinde hasılat rekorları kırardı şerefsizim hanim şöyle şerın stom gibi etli butlu bir kızdı akşam üstü inek sağışını izlerdim bir alımlı inek sağardı ki sorma…
SİBEL: Of ya siz böyle içecek misiniz yoksa nikahı kıyacak mıyız
SEFER: Sus bak Cavidanı üzerine kuma getiririm
NURAY: Hangi devirdeyiz be bu zamanda kuma mı kaldı
KENAN: Sen sus kalk bize meze hazırla… Demek Cavidanı sevmiştin ha
SEFER: Ah ah ne demezsin yanıp tutuş duydum onun için
KENAN: Ah ah benimki de sarı saçlı orta boyluydu, mahkeme salonlarında podyumda yürür gibi yürürdü
SEFER: İçim yanıyor içim içim cızır cızır yanıyor bir gün bahçede pırasa yoluyor tabi ben çaktırmadan onu gözetliyom
yav bir pırasa yoluşu vardı o pırasa yoluyordu ben saçımı başımı yoluyordum bir ara saçlarını bir savurdu hani glodya şifır bilem halt etmiş e senin sevdiğin kız nerde şincik
KENAN: Evleniyor be
SEFER.: Evleniyor mu yapma yav çok üzüldüm bah
KENAN: Hem de öküzün biriyle
SEFER: Yapma yav
KENAN: Ulan nikahını da be kıyıyorum iyimi
SEFER. Hadi ya ne koymuştur ama
KENAN: Kahroluyorum lan kahroluyorum… ben seni unutmak için sevmedim dara dara dat…
(bu sıra bir köşede Sbel ve Nuray)
NURAY: Bak ortalığı ne hale getirdin biri sevdiğin adam öteki ona inat yapmak için kullandığın salak ikisi bir arada
SİBEL: Onu sevmiyorum artık
NURAY: Bana bak Sibel sen Kenanı seviyorsun hala aşıksın ona
SİBEL: Hiçte bile şeytanlar aşık olsun ona
NURAY: O zaman hadi olsun bitsin nikah evlen o adamla
SİBEL: Evleneceğim ama baksana sarhoş oldular
NURAY: Al Seferi’ni git başka bir belediyeye müracaat et ve evlen hadi
SİBEL: Neden olmasın yaparım tabi (kalkar)
NURAY: Sibel ne yapıyorsun ya her şeyin inat sahiden bunu istiyor musun ki ha
SİBEL: Haayıır
NURAY: Sen bu adamla yapamazsın Sibel bu kişi yanlış kişi
SİBEL: Eveeet
NURAY: Ya şunun tipine bak bu seçim doğru mu
SİBEL: Haayıır
NURAY: Ya sen pazardan domates bile seçemezsin
SİBEL: Eeveet
IŞIKLAR SÖNER
(ışıklar yandığında sefer ve Kenan masada sarhoş Sibel ve Nuray yan masada sarhoş)
SEFER: Kahrolsun Cavidan gibi pırasa yolarken kalça şov yapanlar
KENAN: (alkış) Bravo bravo
NURAY: Gözü kör olsun pırasa yolarken cavidanı gözetleyenlerin
SİBEL: (alkış) Bravo bravo
PİYANİST: Akortları bozulsun pardon hangi şarkıyı istemiştiniz deyip de piyaniste hangi şarkıyı istediğini söylemeyenlerin
HERKES: (kısa es ve) Bravo bravo
KENAN: Bu dünyada evlenme teklifini hep erkekler yapsın diyen zihniyete son
SİBEL: Evlenme teklifi yapmayan erkeklerin topuna kibrit suyu
SEFER: Niye cavidanı gözetleyenlerin gözü kör olcakmış lan avukat feminist garı sen Cavidanın avukatımısın
NURAY: Avukatıyım ulan onunda avukatı olacağım beş kuruşta para almayacağım
SEFER: Niye gözetlemeyecekmişiz Cavidan köyün güncel bir kızıdır pek ala asenadan esintiler sunabilir, köyün gençleri de bakabilir
NURAY: Bakamazlar efendim
SEFER: Laila da bakıyorlar ya o zaman medeniyet oluyor yani deelmi
NURAY: Medeniyet senin babandır ulan (Sibel tuhaf bakar) Ne yapayım aklıma bir şey gelmedi bende salladım
PİYANİST: Yaşasın “pardon hangi şarkıyı istemiştiniz diye soran piyaniste falan şarkıyı istedim” diye soranlar
HERKES: Bravo bravo
KENAN: Erkek severse sonuna kadar sever değil mi lan Sefer
SEFER: Sonuna kadar da laf mı memurcum sonunun da sonuna kadar
NURAY: O yüzden aldatsa da mübahtır öyle mi
SİBEL: Sevgisini doğru düzgün söyleyemeyenlerin sevgisi kurur be
KENAN: Sen benim sevgi ırmaklarımı kuruttun bile be bende inanç kalmadı
SİBEL: Benim de sana tahammülüm kalmadı insan sevince her şeyi yapmalı
KENAN: Biz yapmadık mı
SİBEL: Ne yaptın ha
KENAN: Bir keresinde öpmek istedim öptürmedin
SEFER: Yav ne oluyor be kim kimi öptü Sibel bana ihanet ediyon he vay seni Cavidan kılıklı
NURAY: Lan zurna ötüp durma sen
SEFER: Şuna bak bir de modern kadın olacak şu laflara bak
PİYANİST: Kahrolsun pardon hangi şarkıyı istemiştiniz deyip de melodisini sormayan piyanist
HERKES: ( kısa es ve ) Bravo bravo
(o sırada dışardan sesler duyulur sahnedekiler kulak kesilir)
LETAFET: Yeter lan bu ne iki saat oldu tık yok be ne bitmez tükenmez nikahmış bu
GÖREVLİ: Hanımefendi lütfen sesinizi yükseltmeden konuşun
LETAFET: Yerim hanımefendini be misafirler bile siz bizimle dalgamı geçiyorsunuz deyip arazi oldular
DÜNDAR: Hayatım biraz sakin olsan bir olay çıkmasa
LETAFET: Çıkacak lan olay çıkacak, çünkü ben zıvanadan çıktım
GÖREVLİ: Hanım efendi bağırmayın lütfen ama
LETAFET: Sen benim gibi saatlerce kapıda bekletilseydin o zaman görürdüm kibar hallerini bağırırım ben
DÜNDAR: Ama hayatım bayan görevini yapıyor
LETAFET: Lan sen ne davar adamsın be sanki nikah başkasının nikahı bu nikah bizim oğlum kalkıp giden misafirler bizim şahitler bizim sen hala sakin ol makin ol kükre lan biraz
DÜNDAR: Kyaavv ne kadar komiğim değilmi hayatım
LETAFET: Bak bir de dalga geçiyor Dündar bak çakacağım ha
DÜNDAR: Relax hayatım relax
LETAFET: Gene sen yoga mı yapıyorsun lan öyle
DÜNDAR: Hani ben biraz daha sakin olalım diye hani o yüzden
LETAFET: Lan delirtme lan beni çabuk içeri giriyoruz, bir erkek olarak hesap soracaksın, lan delir biraz öfkelen
DÜNDAR: Ama sıkınıyorum sıkınıyorum olmuyor
GÖREVLİ: Hanımefendi şu anda içeri alamayız sizi
DÜNDAR: A bak hayatım içeri giremezmişiz, hadi gel biz gidip kafeteryada çay içelim
LETAFET: Dündar bırak kolumu ne kafeteryası lan burada niye bekletiliyoruz onun hesabını soracağım
DÜNDAR: A hadi ama aşkım görevli hanım olmaz dedi ama hadi canikom üzme beni
LETAFET: Dündar öyle ağzını yayarak vıcık vıcık konuşma lan benimle
(görevli içeri girer)
GÖREVLİ: Aaa Allah’ım bu ne Kenan bey ne oluyor nasıl yani içkiler filan
KENAN: Aldırma sen Tuğçecim ımm şeey aramızda kalsın sevgili çiftimiz alkolikmişte nikahlarının böyle bir ortamda kıyılmasını istediler e bizde talebe göre hizmet anlayışıyla hareket ettiğimizden öyle oldu işte ya
GÖREVLİ: E vet anlıyorum yani anlıyorum gibi
KENAN: İçeride ne oluyor Tuğçecim
(içerden ses geliyor)
DÜNDAR: (ağzını yayarak) Ama aşkım
LETAFET: Dündar fitil etme lan beni yayma şu ağzını adam gibi konuş
(sahne)
GÖREVLİ: Evet bende size onu bildirecektim içerde evlenmek isteyen bir çift var iki saattir bu nikah niye bitmedi diye isyan ediyorlar
SEFER: Bu içerde ki garı deli valla adamı yer ha
GÖREVLİ: Erkek sakin de…
(içerden ses geliyor)
LETAFET: Dündar hayatını kaydırırım lan senin boğarım lan seni
DÜNDAR : Ama hadi üzme beni (yayvan)
(sahne)
GÖREVLİ: Kadın biraz deli gibi…erkekte şey gibi
KENAN: Ne gibi
GÖREVLİ: Yumooşş
NURAY: Terbiyesizleştiniz yine
SEFER: Şiit (içeriyi dinleyin diyor)
(içerden ses geliyor)
DÜNDAR: Ama sevgilim öfkeyle kalkan zararla stamp yapar yani
LETAFET: Dündar sen fena kaşındın lan (çat tokat)
(sahnedekiler aynı anda irkilir)
LETAFET: (sert bir girişle içeri girer) Gel hadi gel körolasıca
DÜNDAR: (eliyle yanağını tutarak) Merhabalar
PİYANİST: Pardon hangi şarkıyı istemiştiniz
(letafet eli belinde millete bakar, görevli elindeki kağıtları bırakır çıkar)
KENAN: Ne ?
LETAFET: Oh ne ala mualla
SEFER: Mualla değil Kenan Bende Sefer Sefer Konyalıoğlu yağız ve yiğit delikanlı tavsiye ederim kocanıza binayen
LETAFET: Sen git anana tavsiye et babana binayen
SEFER: Pardon hangi şarkıyı istemiştiniz ihik ihik ihik
LETAFET: Kesin lan
DÜNDAR: Karım kesin dedi
LETAFET: Lan Dündar biz nikah dairesi diye hasonun meyhanesine mi düştük bu ne böyle içkiler miçkiler
KENAN: Ne…ne oldu yani ne bu şiddet bu celal
LETAFET: Ne odlusu var mı lan iki saattir sizin keyfiniz gelecekte nikah kıyılacak diye bekliyoruz
KENAN: Parayla değil hanımefendi sırayla
LETAFET: Ulan bak şimdi sıraya dizerim sizi
SİBEL: Ne biçim konuşmalar bunlar lanlı lunlu birde hanım olacaksınız
LETAFET: Sen sus şehir tangosu
SEFER: (adı şehir tangosu değil anlamında) Sibel….!
LETAFET: Sen o nikah memuru olacak kablumbağasın değil mi
KENAN: Evet yani hayır
LETAFET: Evet mi hayır mı
KENAN: Evet nikah memuruyum, ama kablumbağa olmayı kabul etmiyorum
DÜNDAR: Evet dediniz kaybettiniz ha ha ha
KENAN: Evet kaybettim aşkımı kaybettim
NURAY: (sarhoş güler çak yapmak ister) Ha ha çak !
SİBEL: Bu espiri değil Nuray
NURAY: Beynimin süzgeçinden öyle geçti herhalde
SİBEL: Sen sarhoşsun Nuray
NURAY: Meyhaneci sarhoşum bu gece….
LETAFET: Eee kesin lan
DÜNDAR: Karım kesin dedi
NURAY: Papağana bak papağana
SEFER: (letafete) Sen benim karım olacak garıya nasıl bağırırsın
NURAY: (lafa giriyor) Sahi bu kimin nikahı
LETAFET: (Sefere) Bana bak lan tarla faresi tafra yapma alırım dalağını
SEFER: Anam, anam nasılda ağrıyordu bir zahmet alıversen sen doktor musun haha ha (çak)
LETAFET: Doktor değilim de çok sinirliyim
SEFER: Tüh be yazık el alem doktor oluyor avukat oluyor sen tutmuşsun sinirli olmuşsun
DÜNDAR: Hayatım bunlar bizimle dalga mı geçiyor acaba
SEFER: (dalga geçiyor taklitle) Yayvan yayvan konuşma Dündar ha ha ha (çak)
DÜNDAR : Yayvan sizsiniz rica ederim
NURAY: Efendim altına mı edersin
LETAFET: Cıvıyın bakalım nereye kadar cıvıyacaksınız
SİBEL: Su katıp iyice karıştırana kadar (gülerler çak)
DÜNDAR: Aşkım bunlar benimle alay ediyorlar salaklar ne olacak
SEFER: Salak senin…(letafetle gözgöze gelir korkar letafet sigara yakmıştır) karın olabilirde olmayabilirde he he
DÜNDAR: Hayatım bize salak dediler, Allah Letafete söylüycem
LETAFET: Dedilerse sende hesabını sor lan biraz erkek ol be
KENAN: Değil mi ya
SEFER: Göster bakayım pipini evladım
KENAN: Sen sünnet oldun mu hı ucundan azıcık yerine kökünden tamamen mi yoksa (gülerler çak)
DÜNDAR: A Letafet bak şimdi ağlayacağım ha
KENAN: Ingaa ıngaa (gülerler çak)
NURAY: Aa tüh emziğide evde unutmuşum (gülerler çak)
DÜNDAR: Aşk olsun Letafet gözünün önünde kocanın yüksek standartlarını düşürüyorlar sen sus pus dinliyorsun
LETAFET: Lan Dündar yedin lan ciğerimi ver o zaman ağızlarının payını
DÜNDAR: Peki tamam bir laf sana iki laf ona bir laf sana (millet gülmekten kırılıyor) e hayatım hala gülüyorlar
LETAFET: Gülerler tabi dangalak nasıl pay vermek o öyle… susun lan develer yerim lan hepinizi
SEFER: Yav bunlar elbiseleri de ters giymişler, baksanız ya kadının üzerinde gelinlik var buda damatlık giymiş
KENAN: Sahi ben sizin nikahınızı kıyacaktım kıyayım mı ha nikahınızı hı kıyayım mı (alaycı)
NURAY: Yarım kiloda kuşbaşı kıyıver Kenan (gülmeler devam)
( Letafet deliriyor)
DÜNDAR: Eyvah şimdi çok kötü şeyler olacak, relax hayatım relax
SEFER : Ne lan karının orasına burasına dokunmuş gibi yapıyon dokunmuyon elle lan elle tırsma oğlum blendax Letafet blendax
neydi o Nuray hanımım
NURAY: Relax relax
SEFER: Ha evet relax tı deelmi relax Letafet relax (diye gülerlerken Letafet bütün öfkesiyle Sefere kafa atar)
IŞIKLAR SÖNER
IŞIKLAR YANAR (Letafet ve Dündar masada diğerleri öbür masada )
LETAFET: Bir berber bir berbere ne demiş lan
KENAN: (ürkek) Imm gel seninle beraber berberistanda berberci dükkanı açalım demiş
LETAFET: Hastir lan tıraşa zam geldi çık bir onluk daha demiş
DÜNDAR: Haha hayatım ağzına sağlık (çak)
LETAFET: Peki trişkadan triko dükkanı olur mu
SİBEL: Bilmem sizce olur mu
LETAFET: Lan bir de kadın olacaksın olur tabi şöyle soğanlı üstünü de kırmızı biber ekeceksin ne gider be
DÜNDAR: Çok yaşa aşkım çok
LETAFET: Bırak lan geyiği de bir soru da sen sor aklıma bir şey gelmiyor
DÜNDAR: Peki ımm şeey Alinin on lirası var Ayşe’nin de yedi lirası babaları ikisine de paylaşsınlar siye dört lira veriyor,
ikisinin toplam parası ne kadardır
SEFER: Ben
KENAN: Ben
NURAY: Örtmenim ne olur
DÜNDAR: Sen söyle Sefer
SEFER: Ali’nin 18 Ayşe’nin 3 lirası oluyor
DİĞERLERİ: Hayda!
LETAFET: Otur yerine sıfır peki üç kuruşa beş köfte olur mu
NURAY: Olur niye olmasın biraz elletirsen olur
DİĞERLERİ: Ne !
NURAY: İçimde ki hayvanı dışarı saldım
SİBEL: Nuray sen neler söylüyorsun böyle
LETAFET: Şimdi onun beyin hücreleri mefta oldu boş verin ona…Evet çocuklar şimdi dersimiz müzik, sen zırtapoz Osman…
SEFER: Ben mi teessüf ederim adım Sefer yiğit Sefer
LETAFET: Her neysen lan işte git şuraya da iki döktür bakalım keyfimiz yerine gelsin nikah olacağı yok bari oynayalım biraz
SEFER: Allah’ım bir evlenelim dedik başımıza neler geldi yarabbi bu işkence bitsin artık (çaresiz orgun yanına) Kurban olayım piyanocu abey hangi şarkıyı istemiştiniz deyipte oyalama beni bu karı ikimizi de keser valla
PİYANİST: Pardon hangi…şarkı…ah evet sizi anlıyorum
(oyun havası çalar, Sefer isteksiz oynuyor Nuraysa oturduğu yerden masaya çıkıp oynamaya başlar masadan indirirler)
SİBEL: (çıkış) Aa yeter be (kafaya içkiyi diker) ihtilal başlatıyorum isyan çıkarıyorum
KENAN: Letafet çok yaşa
SİBEL: Korkak !
NURAY: Korkak papucu yarım çık dışarıya oynayalım
KENAN: Korkakmış sonra kadın kessin hepimizi
SİBEL: (sefer hala oynuyor ya) Ay sende gel buraya öff yeter aa daraldım (içki)
SEFER: Geliyorum sarışınım sana aşığım
KENAN: Bir daha ona aşığım dersen
SEFER: Naparsın oğlum naparsın
NURAY: Sen bizim mahalleden geçersin
LETAFET: Ulan bunların hepsi kırık be
DÜNDAR: Kırk küp kırkının da kulpu kırık küp ha ha
SİBEL: A yeter ama ya kıyalım şu nikahı artık
LETAFET: Bizde nikah kıydırmaya geldik ama size tosladık hala anlamadım burada neler oluyor lan nikah memur
KENAN: Buyurun efendim
LETAFET: Anlat bakalım burada neler oluyor
SİBEL: (lafa girer) Bir şey olduğu yok gördüğünüz gibi nikah merasimi var
LETAFET: Ne nikah ama…içkiler miçkiler
SEFER: Beklim biz böyle istiyoz sanane
LETAFET: Senin kaşıntın daha gitmedi herhalde
SİBEL: Bütün planlarım alt üst oldu zaten
LETAFET: Ne planıymış bu süs bebeği, bu hıyarcı başıyla evlilik planı mı
KENAN: Bununla mı asla…!
SEFER: Ey memur son entrikalarını da oyna
NURAY: Oyna yarim oyna ikimiz bir boyda…
LETAFET: Fazla asılırsan içkiye böyle yamulursun işte
DÜNDAR: He he he çak hayatım
LETAFET: Her şeye çak yapma lan şimdi ben sana bir çakarım
KENAN: Bir de ben çakarım…sus çocuğum büyükler konuşurken çocuklar lafa girmez he he çak alım mı de sem
SİBEL: Öf kıyılsın artık şu nikah
KENAN: Kıymıyorum işte
SEFER: Seni aşalık Ceyar gılıklı
LETAFET: Sus lan yer elması
DÜNDAR: He he he
LETAFET: Lan memur gel lan buraya
KENAN: Öpeyim o mübarek elinizi
LETAFET: Bırak zevzekliği otur yanıma şöyle bir şey anladıysam Kandıralı olmayım zaten oralıda değilim ya neyse…şimdi bir tane damat var,bir de gelin bu sarhoşta şahit birde bu lavanta çiçeği var( piyanist) e sende memursun ama herkes herkesi tanıyor bir haşırlık bir neşirlik ne lan bu tiyatromu lan bu
NURAY: Bakın durum aynen şöyle gelişti anlatayım
SİBEL: Sen anlatamazsın sarhoşsun çünkü
LETAFET: Sarhoşun mektubu okunmazda ben okurum anlat bakalım
NURAY: Şimdi Kenan’la Sibel birbirine aşık
SEFER: Ağzınla iç şu zıkkımı nereden çıkardın yav
LETAFET: Kenan dediğin şu armut çürüğümü (sefer’e)
NURAY: Hayır canım Kenan bu yanın da oturan
LETAFET: İyide bu memur değil mi?
NURAY: Memur ama hem de aşık damatta bu armut çürüğü
SEFER: Sussana cimcimie avukat
LETAFET: Nikah memuru, geline aşık...! sen harbi Leyla olmuşsun iyi mi
SEFER: Nuray !
LETAFET: Biliyoruz lan Nuray olduğunu Leyla’yı misal verdik,ee
SİBEL: Gerisi sizi alakadar etmez.
LETAFET: Bal gibi alakadar eder,peki bunlar aşıksa bu hıyar niye damat olmuş yani şimdi Sibel Kenan’ımı bununla düdüklüyor,
yoksa bunu Kenan’lamı
NURAY: (esner) Bilmemi parayı veren düdüğü çalar üffff
SİBEL: Kimseyi kimseyle düdüklemiyorum aman yani aldatmıyorum tamam mı
LETAFET: Biz hayatı sözlükten öğrenmedik kızım demek gelin hanım nikah memuruna aşık
KENAN: Sahi hala aşık mısın Sibel
SEFER: Yav memur ağzınla iç şunu o bana aşık
SİBEL: Kime aşık olduğuma ben karar veririm
LETAFET: (Nuray’a) şimdi bana bak bu sarı kız buna mı aşık
NURAY: Yes
SEFER: Kes dedim kes
LETAFET: Ama bununla evleniyor nasıl oyun lan bu kim yazdı lan bu oyunu
KENAN: Neyse Letafet hanımcığım ben kıyayım da sizin nikahınızı siz gidin iki dakikada kıyarım
LETAFET: Baştan yapacaktın onu geçti anam geçti hem ne şahit kaldı ne davetliler
NURAY: Aa olur mu canım ben şahidim gözlerimle gördüm
SEFER: Ya siz fena açıldınız Nuray hanım
NURAY: (kalkar) Yaşasın insan haklarını hayvanlardan sorumlu tutup kadın kolları ımmm şey maço erkeklerin topuna kibrit suyu, yaşasın karıştırdım galba ımmm ,şey..
KENAN: Tamam Nuray cığım otur sakin ol.
LETAFET: Üflesem yıkılacak
SEFER: Üfff (Nuray küt oturur)
LETAFET: Peki senin derdin ne de bununla evleniyorsun ha ?
SEFER: Niye canım görmüş beğenmiş kız
SİBEL: Ya ben evlenilmeyecek kadar çirkin bir kız mıyım?
LETAFET: Valla seferin salyalarını akıtacak kadar güzelsin
SEFER: İyide bu benim repliğimdi
LETAFET: İdare et lan hem sen gel bakayım şöyle korkma lan kafa atmayacağım
SEFER: Demek buraya kadarmış Nuray hanımın hakkını helal et Sibel’im aşkım sarışınım gel sana bir sarılayım
sen de hakkını helal et (Sibel sarılmaz)
LETAFET: Bak koçum görünen o ki bu cici kız memura aşık sen ufaktan al voltanı
SEFER: Sen neler söylüyorsun Letafetim hanımım bana nasıl sarıldı görmedin mi?
LETAFET: O memura gıcıklık diye yapıyor da ondan hadi hadi naş
SEFER: (çaresiz) Yav biraz daha kalayım letafet hanımım ya (ağlar)
LETAFET: Ufak yürü toz kaldırma
SEFER: (Gidiyor yarı yolda) Yav etme eyleme letafet iki dakika evlenip öyle gitseydik (ağlar)
LETAFET: Hadi neyse gel durumu açıklayana kadar kal bakayım
SİBEL: (Aniden coşar) bundan sonra bu erkek milletine gülmek haram olsun heyyyyyyt (kabadayıca) olsun mu Letafet abla
LETAFET: Ne haramı be zehir zıkkım olsun
SEFER: Aha coştu
NURAY: (o da kalkıp Letafetin yanına giderken) yieeeeeyt evrensel toplumda kütlesel ve kavimsel yozlaşmanın ımm eyyyyyty çevre kirliliğine son ımm şey
LETAFET: Bırak zırvayı da hadi gel sen de geç yürü lan sen de o tarafa
(şimdi erkekler bir tarafa kadınlar bir tarafa)
KENAN: Demek şimdi ayrı gayrı olduk
SEFER: Ayrılık kolay değil onu gel de bana sor
DÜNDAR: Merhabalar erkekler olarak bu tarafta bulunuyoruz herhalde
SEFER: Herhalde mi?
KENAN : Kesinlikle
KIZLAR : Erkeklerde yanar hemde nasıl yanar (piyanist el çırpıyor)
ERKEKLER : Kızlar kızlar gelekmi yanağınızdan öpek mi?
LETAFET : Eyyyt biçerim lan sizi ne öpmesi lan
NURAY : ( dudağını uzatır gözlerini kapar ) hadi bekliyorum
LETAFET : Oooo su koyuvermek yok
DÜNDAR : E ben bir gidip bakayım şuna
LETAFET : Otur lan yerine
SEFER : Piyanist gel lan buraya
PİYANİST : Pardon hangi…hemen geliyorum
LETAFET : Bu tarafa anam bu tarafa ( gülerler çak )
KENAN : Bu tarafa piyanist ciğim bize doğru
PİYANİST : Hangi tarafa geçsem acaba ?
SEFER : Ulan sen erkeksin be !
LETAFET : Emin misiniz ? ( gülerler çak )
KENAN : Vallahi erkek
SİBEL : Ay şaka yapıyorsun ( gülerler çak )
DÜNDAR : Görüyor musun hayatım aynı erkek gibi duruyor
LETAFET : Sahi mi göster evladım pi… yok be ayıp olur bunu bir kadın olarak söyleyemem…
SEFER : Bir önceki replikte ben söylemiştim ama
LETAFET : Sen erkeksin ayıp olmaz söylersin
KENAN : Emin misin ?
SEFER : Ya memur Kenan espriyi yanlış yaptın onların lehine söyledin beni rencik mencik ettin
DÜNDAR : Rencide demek istediniz herhalde
SİBEL : Sizde her şeyi biliyorsunuz bakıyorum da ( piyanist ortada bir onlara bakıyor bir onlara )
DÜNDAR : Ben yurt dışında okudum
KENAN : Ben yurt içinde okudum
SEFER : Ben sınıf içinde okuyor gibi yaptım
PİYANİST : Bende ortada kaldım
SİBEL : İyi işte piyanonun başında sıkılmışsındır değişiklik olur biraz
SEFER : Bence Sibelciğim haklı
KENAN : O haklı değil hiçbir konuda haklı olamaz
NURAY: Erkekler böyle işte bir kadın için birbirine düşüyor
SİBEL: O kadın benim Nuray gurur duymalısın
NURAY : Duyamam duyan yerlerim ağrıyor (güler çak yapmaya çalışır )
SİBEL : Ay Nuray hangi taraftasın
NURAY : Ay iyice şaşırdım bir öyle bir böyle olunca
DÜNDAR : Ya Letafet ne oluyoruz aşkım hadi kalk gidelim evimize
LETAFET : Koş git bakalım ben evde miyim
DÜNDAR : Hemen hayatım ( çıkar )
NURAY : Ay ne salak resmen eve gitti insan önce bir telefon eder
LETAFET : Sen bu fıkrayı biliyor muydun
NURAY: Yo içimden geldi önce telefon etmesi daha mantıklı
SEFER: Orijinal salak canım ha ha
SİBEL: Orijinal ayı ! Nuray’a salak diyemezsin
SEFER: Orijinali morijinali Konya otobüs terminali
KENAN: Ne şimdi bu ne alaka yani
SEFER: Kafiye uydurdum da
LETAFET: Ben şimdi sana bir uydurursam…
KENAN-SEFER: Ne !..
NURAY: Uyduramazsan uydururlar gülüm
KENAN-SEFER: Ne !..
SİBEL: Zıırrtt erenkööy
SEFER: Nasıl oluyor yani ya
KENAN: (kızmış) Ankara’dan kalktı tren…..
SEFER: (kolundan çeker) Yav memurcum sonu küfürlü ayıp olur yav
KENAN: Ne bileyim Sibel’den böyle sözler duyunca kendimi kaybettim bir an
SEFER: (es) Ben diyorum antartika…
KENAN: (kolundan çeker) Ya ne yapıyorsun ya bunun da sonu küfürle bitiyor
SEFER: Yav ne bileyim memurcum bende kendimi kaybettim bir an
LETAFET: E yeter be kesin traşı bu mevzuya burada parmak atıyorum bu mevzuu sardı beni birden alakam çoğaldı
toplanın lan hepiniz bu tarafa
(bu sırada Dündar gelir)
DÜNDAR: Hayatım evin her tarafına baktım ama yoksun
LETAFET: (millet kıkırdayacakken)Sakın bir şey demeyin lan kocama salak malak idare edicez artık
(herkes tek sıra halinde izleyiciye karşı oturur Letafet ortadadır yanında Kenan)
LETAFET: (Kenan’a) Sigara
KENAN: Yok almayayım
LETAFET: Hap ekzasi
KENAN: Yok sağolun kalsın
LETAFET: Kokain
KENAN: Yok canım daha neler
LETAFET: Damardan alırsın şırınga
HERKES: Oha !
LETAFET. Oha sizin babanızdır lan teklif var ısrar yok şimdi Sibelciğim sen bu adama aşıksan bu Sefer hıyarı ne olacak
SEFER: Hıyar dediğiniz tarlada yetişir demi efem ihik ihik
SİBEL: Ben Kenan’a aşık falan değilim tamam mı
SEFER: Duydunuz Letafet hanımım Sibel’im benim üstüme gül goklamaz
SİBEL: Evet benim kalbim Sefer için çarpıyor
KENAN: Var mıydı
SİBEL: Ne var mıydı
KENAN: Kalbin var mıydı senin kalpsiz vefasız
SİBEL: Asıl senin kalbin yok sadakatsiz
KENAN: Doğru benim sadakatsiz başkasıyla evlenen de benim
SİBEL: Senden nefret ediyorum Kenan
NURAY: Palavra palavra
LETAFET: Bu sarhoş feminist doğru söylüyor palavra anasını satayım hiçte nefret etmişe benzemiyorsun yol yakınken dön kızım bu çam yarmasıyla mizacınız uymaz sizin
SEFER: Yav bana ne yüklenip duruyon ki Letafet abla hem sevgilimi ayartıp Kenan’a veriyon hem bana çam yarması diyon ühü ühü
LETAFET: Sus ağlama büyük bir yanlışlığı düzeltiyoruz burada… bak vicdansız Sibel , Kenan kardeş aşkından ne hallere düşmüş nikah salonunu meyhaneye çevirmiş sanki terk edilmiş virane olmuş
NURAY: Zalim Sibel sende bu büyüde yalan….
LETAFET: E peki o zaman sen ne istiyorsun söyle bakayım
SİBEL. Ben doğruluk istiyorum kedi gibi evlenme teklifi bekliyorum ama yok beyefendide tık yok demekki başka bir kadın var
KENAN: O senin paranoyaklığın
SİBEL: Hiçte bile
LETAFET: Yok be kızım bunu başka bir kadına sarkacağı falan yok baksana şuna şaşı maymun gibi
KENAN: O kadar da değil Letafet hanım yani başka bir kadın neden olmasın
SİBEL: Hepiniz aynısınız
NURAY: Nişan al
SİBEL: (Kenan’a tükürür)
NURAY: Ateş
LETAFET: E bırakın birbirinizle dalaşmayı be
NURAY: Mahkemeye aşkımı delil olarak sunuyorum hık ! ihik ihik çak
DÜNDAR: (nuray’ı cidiye alır) Efendim ?
NURAY: Pardon hangi şarkıyı şey ettiniz hık !
LETAFET: Bak bir daha söylüyorum sen bu Kenan’ı seviyorsun
SİBEL: Ben Kenan’ı ….
KENAN: Evet Kenan’ı
SİBEL: Ben Kenan’ı sevmiyorum
DİĞERLERİ: A
SİBEL: O düzenbazın teki
DİĞERLERİ: Aa
SİBEL: Seni gidi Kolombiyalı kılıklı teneke kafalı ahmak
DİĞERLERİ: Aaa
SEFER: Ooh canıma değsin aldınız mı
SİBEL: Ay sus be seni de sevmiyorum
SEFER: (eline şişeyi alır) Döndüm kıbleye doğru açtım ellerimi…
LETAFET: Otur lan yerine
SEFER: Gördün mü Letafet ne yaptığını Sibel’im ıkına pıkına vazgeçti benden oysa bir oğlumuz bir kızımız bir de ineğimiz olacaktı yani ineği satın alacaktık ıngaa ıngaa
LETAFET. Ağlama lan ben seni evereceğim
SEFER: Ne sahi mi Letafet ablam kiminle hı kiminle (sarılmak ister)
DÜNDAR: Dokun ma lan karıma hıır nasıl karıcığım gelişme var mı
LETAFET: Aferin adam olacaksın ….Yani şimdi sen ciddi ciddi Kenan’ı sevmiyor musun
SİBEL: İlla ki sevmek zorun damıyım ya
LETAFET: Sabahtan beri yalan sıkıyorsun be sen bu Kenan’a aşık değilsen bende Letafet değilim
SEFER: Yani ben şimdi aldatıldım mı Letafet ablam
LETAFET: Sen bu oyuna alet oldun aldatılmadın
SEFER: Bana ne bana ne ben Sibeli isterim
LETAFET: Lan oğlum ben sana inek sağanını tarlaya gidenini alırım..dur lan sana Cavidan’ı alayım
SEFER: Sen nereden biliyorsun Cavidan’ı
LETAFET: Senaryo da yazıyor herhalde bizde okuduk ezberledik eh madem Sibel kimseyi sevmiyor bu oyunda burada biter hadi yürüyün gidiyoruz
KENAN: Durun bir yere gitmiyoruz Bu olay bugün bitecek
SİBEL: Bitti Kenan biz ayrıldık unuttun mu
KENAN: Perişanım şimdi mutlu oldun mu
SİBEL: Evet oldum öyle mutlu oldum ki canım yanıyor
LETAFET: E başlayacağım şimdi babanızın şarap çanağına hadi barışın lan
SİBEL: Ben onu sildim defterden
SEFER: Bak Letafet teyze Sibel Kenan’ı silmiş onunla evleneyim mi
LETAFET: E kes lan ne teyzesi sana cavidan’ı alacağız dedik ya
SEFER: Sahi mi Letafet hala
LETAFET: Ne halası lan …söz alacağız işte e hadi kalıyor muyuz gidiyor muyuz
SİBEL: Ben gidiyorum (biraz gider)
KENAN: Hiçbir yere gitmiyorsun Sibeel !
SİBEL: Niye bağırıyorsun arkamdan ha hadi yüzüme söyle
KENAN: Sibel dedim kötü bir şey demedim ki
NURAY: Versinler versinler sevenleri sevdiğine versinler…. hık
KENAN: Peki tamam beni sevmiyorsun beni defterden sildin beni sevmediğini gözlerimin içine bakıp bir daha söylesene
SİBEL: Beni rahat bırak Kenan ben söyleyeceğimi söyledim
KENAN: (yüksek sesle) Bana gurur yapma Sibel söyle hadi Kenan seni sevmiyorum de
SİBEL: (gözlerine bakar biraz sessizlik) Kenan seni…
SİBEL: Kenan seni….( yumuşak bir sesle) seni seviyorum (alkış ıslık v.s)
KENAN: Benimle evlenir misin avukat hanım
SİBEL: Eveeet (alkış ıslık)
NURAY: Sayın hakimim müvekkilimin dinlenmesini talep ediyorum hik ! (gülerler)
LETAFET: Yürüyün lan hadi gidiyoruz
(bu sırada dakikalardır ortada bekleyen piyanist şaşkınca)
PİYANİST: Şey pardon bir şey sorabilir miyim herkes gidiyor peki ben ne olacağım
HERKES: Pardon hangi şarkıyı istemiştiniz…..
PERDE
SON
Battal KARSLIOĞLU 2005*
Bütün hakları Battal Karslıoğluna aittir sahnelemek için haver verilmesi yeterlidir
0535 209 38 44
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.