davet uğruna..

• 9 Aralık 2011 Cuma 20:56:34

hissetmek geldiğini sevdiğinin,
hissi muazzamdır
tarif et deseler,lisan sönük kalır
nisanlar ayaz...
avdet etti der ruhun,işte davete avdet etti..
icabet icab etmişti oda avdet eyledi..
bıkkınlığın sıkıntın dağılır terennümünde bile..
o yokken gece bakar gözlerin
şahikalar duyar kulakların
ellerinin mekânıdır boşlukların..
gelir o beklediğin hatrına veya sathına
gözlerin güneşe bakar
kulaklarına musikiler aşina gelir
ellerin ısınır en ayaz anlarda bile..
çünkü yakışmaz onun varlığıyla ümitsiz vakaları,
terennüm etmek,teşbih etmek ve kondurmak..
bu gelen yardir ey alemi ağyar
dersin ve
o sana gelmişse sende ona gidersin...
hatta gelmemiş olsa bile gidersin
ya kalpten gidersin yada yerinden yurdundan..

usuller çeşit çeşit kısım kısım
kureyşi,talik,farisi,osmani
vesaire vesaire...
ab-bas bakamaz zahire
yolcudur abbas bağlasan durmaz..

biraz saçmalamak iyidir yokluk zamanlarında,
saç baş yolmaktan iyidir en azından..
yoksa eğer
dağılır aklın
kabuslar üzerine gelir, akın akın..
çağlamak ister gönül ırmağın
ama,
kabullenmek zoraki olur sakin sakin...

ama ayrı zamanın ufkundada olsa
mekanlar bıçak gibi ayırmışsa da
eti kemiğinden..
hasretler atmosfer olmuşsa da duman duman
aklına avdet etmesi yeter de artar bile
artar artmasına ya
artan hasretler oldumu
tutkular kabında boğulur..

ama yinede gelmiştir..
başa gelmiştir
gelmemişse
birşey gelmistir başa..

yapılan her şey
güncel ve düncel olan her şey
yaşamsal ve ölümsel olan ne varsa
hepsi davetler ve icabetler içindir..
avdet ederse davet edilen
kutsanır icabet ve varedilen..