DÜŞLERDE ÖLÜM
DÜŞLERDE ÖLÜM
Varoluşumu anlamlı kılan herşeyden vazgeçmek;
Bedenimin sıcaKlığında kusursuzca yaşam mücadelesi vermekten daha öte birşeydi.
Yorgun bedenim çıkmaz sokakların ışığında bir gölgeden farksızdı.
Yanıbaşımda duran, sukunete bürünmüş gecenin sessizliğinde,
düşüncelerim buz tutmuşçasına ilerlememek için direnirken
ısrarcı tavrımla bu müdahaleye izin vermiyordum.
Karanlığa doğru güven içinde ilerlerken onun mahzeninde dolaşmaya karar vermiştim.
Onun ayrıcalıklı yalnızlığında doyuma ulaşmaya çalışmak; beni de ayrıcalıklı kılarmıydı?
Onun ucu bucağı belli olmayan gücü beni teselli edebilirmiydi?
Ona sığınmama izin verirmiydi?
Onun sarhoşluğunda huzur bulmaya çalışmak elimi kolumu bağlıyordu.
sığ duvarlar arasında sıkışmış kalmışken çaremi onun çaresizliğinde bulabilirmiydim ?
Amaçsızca sürüklenişin ne demek olduğunu hissetmekti onu tanımak.
Kayalara çarpan dalgalar misali acımasız mıydı ?
Beni incitirmiydi acaba?
Soluk almak güçleştiğinde benim için kapısını aralarmıydı?
Her yanımı saran hiçlik duygusu ona erişebilme imkanı sağlayabilirmiydi?
Zaman, benim ve onun etrafında dönüyordu adeta.
Belki de zamanın en büyük düşmanıydım.
Belki de zamanı omuzlarımdan atıp silkelenmek istiyordum.
Karanlığın ardında zamanın yüzüne özlem duyarmıydım ?
Belki de kim bilir...
Zamanın önünde eğilen,
Zamanın kutsallığı altında yollarına devam etmek isteyenler vardı düşüncelerimde
Kimler mi?
Benim için anı, zaman için düş olan; zamanın sahte dostları...
O anda bir umut belirir insanın içinde
Elbette ki o an benim için umut ; hiçliğin getireceği huzurun kalp atışlarının simgesiydi.
O an geldiğinde ufka doğru bakıp hissettiklerimin gerçekliğine şahit olmak ve
avuçlarıma süzülemeyen veda gözyaşlarım anlamların anlamsızlığıydı.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.