Dünya Notları-1
Anneniz bebek sahibi olabileceğini kanıtlamak istiyor kendisine.İyi ki doğuyorsunuz!Plasentanızın yokluğunu aratmıyor bir süre size.(Daha sonraki zamanlarda yırtılan kızlık zarı gibi deliniyor koruyucu olan her şey.)
Bireysel çıplaklığınızda bireysel yaşamınızı sürmelisiniz.Bir başınıza düşecek,bir başınıza sevişecek,bir başınıza ağlayacak ve bir başınıza öleceksiniz.
Ana rahminden düştüğünüz andan itibaren yalnızsınız.
İsmi ve cismi doğumundan önce çizilenlerdenseniz hayat boyu "nefes almak" fiilini her türlü zamana çekimleyebilirsiniz.(Başka bir eylem sürdürmeniz olanaksız bu durumda.Ezbere hayatınızı takdir ediyorum (!).)
Nerede değilseniz mutlu olacağınız yerin orası olduğuna inanıyorsunuz.Bilindik mutsuzluk, bilinmezliği "mutluluk" olarak ismettiriyor size.
Gidip görmediğiniz yerleri,yiyip içmediğiniz şeyleri,dokunup konuşmadığınız insanları çözemediğiniz soruların doğru şıkkı sanıyorsunuz.(Yanlışlar doğru götürmez korkmayın!Ne kadar yanlış yaptığımı da önemsemiyorum bu yüzden. "Kalemleri bırakın!"sesini duyana kadar ne kadar çok soruyla sevişirse gözüm o kadar bilgi üretirim.)
Hatalar kısır değildir.
Dibe vurmaktan korkup yükseğe tırmanmıyorsunuz.Yükseklerden uçanları göremeyecek kadar aşağılarda kalınca da yalnız kalma korkusuyla "normal" kalıplara döküyorsunuz "sıradanlaşan" hayatlarınızı.Alçı şeklini almış kişiliğiniz risk almaya elverişli değil.Küçük bir çocuğun gücü bile yetebilir muazzam bir şekilde korunan şeklinizi.
Katı olmadım ben.İlla somutlaşacaksam da sıvı oldum.Buharlaştım yükseldim.Tekrar yoğunlaştım ,diplere indim.Kendimi döktüğüm her yerin şeklini aldım.Çıktığımda ise eski halimi geri çaldım.
Özgürlük yapınızda vardır.Dışarıdan biri ne alır ne de verir.
Aşk...Onun hala var olduğuna önce kendinizi inandırırsınız,sonra,eğer bulabilirseniz ikiz beyninizi,bir başkasını kandırırsınız.Birlikte ördüğünüz saray görünümlü hapishanede birkaç mutlu ay geçirirsiniz.Deprem içten gelir ve sağlam(!) konutunuzun altından çıktığınızda boşanma kağıdınız sırtınıza yapıştırılmış olur.
Aylarca içilmiş sert viskinin tadı ve sıcaklığı sizi yıllarca kusturmaya yetebilir.Kokusu bile baş döndürücü etki yaratacaktır bünyenizde.Bir süre baş ağrısı çekmemeye karar verirsiniz.Tövbe eden inançsızlar haline gelinir yolun sonunda.
Ne Aragon olup şiir yazabilirsiniz ne de Triolet ruhundan şiirler yazdırabilirsiniz.
Hayatta ya at koşturan Hektor olursunuz ya da atların sürüklediği Hektor.
Sanırım hayatta hemen herkes "en az bir kere" yaptığı hatayı karbon kağıdıyla çizdi bir öteki günün başlangıcına.
Gerçekten çok azımız biliyoruz yanlıştan doğruya varılacağını.
Sinem Sal