- 1824 Okunma
- 10 Yorum
- 0 Beğeni
ACİLDE ÜÇ SAAT
Almanya’daki gurbetçilerden emekli olanların çoğu, çoğu değil, hemen hemen hepsinin ağzında bir lâf var: “Türkiye’de yaşayacağım ama buranın hastanelerinde iyi bakım var.”
Üç senedir arayıp da ancak bulabildiğimiz kiralık bahçemize gittiğimizde karım aniden hastalandı. İshal ve kusma.
Hastaneye, Rosenkranhaus’a, acil servise götürdüm. Numaratör, 4 numarayı verdi elime. 4 dakika bekledikten sonra hasta kabule girdik. ‘Anan adı-baban adı’ sormadılar ama bilgisayarla bir 5 dakika dertleşti memur bey. Ve 10 Erou aldıktan sonra bizi bekleme odasına gönderdi.
Oturduk, oturduk.
Karımda öğürtü, arkasından kusma. Ne gelen var, ne bakan. Birikmiş mecmualara bakıyorum. Dış ülkelerden haberler var peşi peşine. İtalya’da bir adam 5 çocuğunu ve 2. karısını öldürmüş. İspanya’daki patlamada rol üstlenenlerle ilgili fotolu tahminler. Türkiye’de Uzanlar’ın görkemli yaşamından kesitler ve Cem Uzan’ın sinirle sıkılmış yumruklarını yansıtan fotosuyla, yatları yansıtılmış..
Cebimdeki numaratöre baktım. 12.21’ yazıyor saatinde. Otomobili de paralı otoparka bırakmıştım. Normal günler saati 1 Erou, Cumartesi-Pazar 75 cent.. İyi, bugün Pazar ya, 25 cent kârımız (!) var.
Saat 13.17’.
Karım oracığa istifra etti. Kimse yok. Kayınımın eşi tuvaletten kâğıt getirip, yerleri sildi.
Ve başım ağrıyor...
Saat 13.28’.
Bir hastabakıcıyla doktor geldi. Karımı yandaki odaya götürürken hasta bakıcı soruyor: “Scpreht Deutscht İhre Frau?”* Haspa, yabancı olduğumuzu Önaçan soyadından anlamış olmalı.
Beraber bir başka odaya gidiyoruz. Karım, o bilinen yataklardan birisine uzatılıyor. Kan almışlar ve tahlil sonucunu bekliyoruz.
Saat 15.04’.
Hemen karşı, röntgen odası. Bir hastabakıcı, bir hastayı getirip, röntgen odasının önüne bırakıp gitti. Hasta, kendinde değil; hani biz deriz ya, ‘zekarette..’ Hastanın iğne izleriyle dolu çürümüş kolunda yine bir iğne sokulu ve verilmekte olan serum, kesilmiş. Karım, üşüdüğünü söylüyor, ben yağmurluğunu dizlerine örtüyorum.
Sol taraftaki koridor girişinde ‘Ambula’ yazılı bir tabela var. Gelinimize soruyorum anlamını, düşünüyor ve mahcup olmamak için kafadan atıyor: “Ambula denilen yeri gösteriyor,” diyor. İyi bir açıklama(?!).
Ve dişim ağrıyor...
Saat 15.09’.
Röntgen çekecek görevli geliyor. Hastanın bana ait olup-olmadığını soruyor, “Hayır,” diyorum. Azrail’i bekleyen adamı içeri çekiyor.
Karım, üşüdüğünü söylerken, doktorlar ve hastabakıcılar, dipteki bir odaya pasta, çiçek (o gün anneler günü ya,) götürüyorlar; bazıları ağızlarının içini yalaya yalaya dışarı çıkıp, içeri giriyorlar.
Saat 15.21’.
Tam 3 saattir burada olduğumuzu bildikçe, sinirleniyorum. ‘Ambula’ yazan plakete yaklaşıyorum. Görüyorum ki, ‘nz’ harfleri düşmüş. Ben de tırnağımla sondaki harfi çıkarmaya çalışıyorum, en azından Türkçe bir anlamı olacak; çıkmıyor. Karımın odasına girip, “Türkiye’deki hastanelerde bakım olmadığını söyleyenlere ne diyeyim, kalk; ben sana evde kocakarı ilacı yapıp, iyileştireceğim!” diyorum ve çıkışa yöneliyoruz.
Karım, hem ‘Hasta kabul’dekilere, hem acilde bekleyenlere sağlıklarına dokunacak üç-beş lâf söylüyor.
Elimdeki otopark markayı makinesine atıyorum ve 2.25 Erou yazıyor. Parayı otomota atarken 75 cent kârlı olduğumuzu düşünüyorum ve çıkıyoruz.
Ve kuşum ağrıyor...
Türkiye’ye dönüp de hastalerimizdeki düzeni görünce, gerçekten döndüğüme çook memnun oldum.
Bielefeld, 09.05.04
---------------------------------------------------------------------------------------------
* Karınız Almanca konuşabiliyor mu?
YORUMLAR
Bu yazıyı ben yazmış olsa idim...Gerici,tutucu seni gidi medeniyet düşmanı diye üzerime çullanırlardı:))) bu sitedeki okumuş-yazmış takımını kastetmiyorum tabiki..genel anlamda söylüyorum...sizin gibi Avrupa ile Türkiye farkını bilen birinin itirafı çok hoştu...hani "Alamancılar vardı eskiden (şimdi fark kapandı bu isimde unutuldu) orada en ağır işlerde çalışır Türkiye'ye geldiklerinde tüylü fotr şapka örterlerdi ya:))))) Hocam selamlar farklı ve güzeldi yazınız...
Yükselenyıldız
O ne ne düzen, o ne renk uyuşumu ve o ne personeldi...
Avrupa'da çok hastane gördüm, öylesini görmedim.
Yurdum mükemmel olmuş. Yoluyla da beliyle de...
Bu duruma getirenlere teşekkürler.
Sağlık alanında Türkiye çağı geçti diyebilirim.
Çünkü dışarıda tanıdıklardan duyuyorum, Türkiye hastahanelerine gelme ve Türkiye'de tedavi olma isteği çoğalmış yabancılarda.
Sağlık bakanımız gerçekten başarılı oldu ve hâlâ devam ediyor devrimlerine.
Birini öldürsen de hakkını vermek lazım. Doğruya doğru ama.
Teşekkürler paylaşım için, selam ile
Yükselenyıldız
O ne ne düzen, o ne renk uyuşumu ve o ne personeldi...
Avrupa'da çok hastane gördüm, öylesini görmedim.
Yurdum mükemmel olmuş. Yoluyla da beliyle de...
Bu duruma getirenlere teşekkürler.
Hastanelerin calisma sartlarini tamamen avrupa sartlarina getirmis olsalar, memleketimizdeki hizmet kalitesini ne kadar da farkli olurdu.Bu gun gercekten isine cok emek veren, hayatini meslegine adamis bir yigin doktor var.Maddiyattan cok manevi duygularla calisan tum saglik calisanlarinin, umarim sizin gibi takdir edenleri bol olur.Bu arada devletimizin saglik politikalarinda son yillarda hastalara verdigi haklari ve hizmet kalitesini, o hizmeti veren doktor ve saglik calisanlarina da ayni oranda verecegini umut ediyorum.Bir daha boyle zor zamanlar yasamamanizi dilerim.Saygilarimla...
nuray telli tarafından 12/8/2011 3:42:47 PM zamanında düzenlenmiştir.
nuray telli tarafından 12/8/2011 3:44:21 PM zamanında düzenlenmiştir.
Yükselenyıldız
O ne ne düzen, o ne renk uyuşumu ve o ne personeldi...
Avrupa'da çok hastane gördüm, öylesini görmedim.
Yurdum mükemmel olmuş. Yoluyla da beliyle de...
Bu duruma getirenlere teşekkürler.
ah europa ahh europa :))))) iki gün aç kalsalar 3. gün birbirlerini yemeye kalkarlar, onlarda medeniyetin sadece m(oney) si kalmış o da batmak üzere :)))))
neyse geçmiş olsun......
Yükselenyıldız
O ne ne düzen, o ne renk uyuşumu ve o ne personeldi...
Avrupa'da çok hastane gördüm, öylesini görmedim.
Yurdum mükemmel olmuş. Yoluyla da beliyle de...
Bu duruma getirenlere teşekkürler.
Allah kimseyi hastanaye düşürmesin ne burada ne yabancı bir ülkede. Ben de üç yıl önceydi
burada devlet hastanesine gitmiştim.Başım dönüyordu. Geceyarısı kardeşimi çağırdım. Arabalarıy
la beni acile götürdüler.Ben orada soğuk koltuklarda başım ,gözüm döngün otururken bir kadına
içerde kap masajı yapılıyor, hayata döndürmeye çalışılıyordu.Acılı ekleyişlerden sonra bağrışmalar feryat figanlar başladı. Kadın ölmüştü.Bir iki dakika geçmeden beni aldılar içeriye.Az
önce ölen kadının muşambası yıkanmış ıslak muayene yerine. Doktor geldi, ben derdimi anlatma-
ya çalışıyorum hiç dinlememiş ki bana bir iğne yaptı.Ağrı kesiciymiş.Benim ağrıyan bir tarafım yok-
tu. Sadece ertesi gün nöroloğa gitmemi söyledi.Boğazım kuruyordu durmadan, yeğenime bana hemen su bulmasını söyledim .Çok kötüydüm.İyileşmeye gelmiş daha beter olmuştum.Bana su ye-
yetiştiremediler. Bu kez fazla su içmekten tuvalet ihtiyacım geldi.Tuvatte neredeyse ölüyordum .
Zor girip çıktım , kardeşimin yardımıyla.Uzun koridordan artık dışarıya çıkmak için yürüyoruz ben
halsiz kardeşimin kolunda yürürken Beni muayene eden doktoru gördüm, açık bir kapıdan bana:
" Ağrınız geçti mi " demez mi? Beynimden vurulmuşa döndüm . İçimden küfürlerin bini bir para.Be-
nim önümden bir hastayı öteki tarafa gönderdiniz . Az daha beni de gönderiyordunuz diye dal-
mak isterdim odaya .Halim yoktu ..
İşte belki hepsi böyle değildir ama bizimkilerde böyle. insan canın zerre kadar önemi yok gözlerinde.keşke evimden hiç kımıldamasaydım dedirttiler.
Yazınız bilgilendiriciydi , tebrik ve saygımla..
"
Yükselenyıldız
Bilmiyorum ama ben gerçekten çok beğeniyorum şimdi hastanelerimizi ve personelini.
Hocam...
Bu mesajı inşallah anlaması gereken her kes anlar. Özellikle de '' Avrupa'da demokrasi var, insanlara değer veriliyor, Avrupa şöyle, Avrupa böyle'' diyerek iki de bir karşımıza Avrupa'dan ne kadar fersah fersah uzak yabani bir hayat yaşadığımızı ileri sürenler...
Çok teşekkürler.
Selam ve saygılarımla.
Yükselenyıldız
O ne ne düzen, o ne renk uyuşumu ve o ne personeldi...
Avrupa'da çok hastane gördüm, öylesini görmedim.
Yurdum mükemmel olmuş. Yoluyla da beliyle de...
Bu duruma getirenlere teşekkürler.
Demek ki her şey öyle güllük gülistanlık değilmiş oralarda!
Bir de şu Sağlık Bakanlığın yabancı doktor alma mevzusuna el atarsanız, fikirlerinizden yararlanalım efendim..
Hürmetle her daim...
Yükselenyıldız
Tercümanı bile olsa hastayla anlaşamaz.
"- Yağarımda ağrı var."
"- Ötürek ulmuşum."
Yükselenyıldız
Ama moral bozuldukça gidip görmekte yarar var.
İçinde bulunduğumuz sağlıklı duruma şükretmek için. Neler neler ne dertlerle uğraşıyorlar.