- 675 Okunma
- 4 Yorum
- 0 Beğeni
PUSLU YAĞMUR
Amanosların başında bir ağustos sıcağındayken Çukurova, Akdeniz tarafından bir öfke tufanı gibi kalkar bir puslu rüzgar.Kayalıkları yalar yutar.Ağaçları sarar, aşağıdaki dallar griye çalan sislere bürünürken bir tutam yeşil kalır gökyüzüne uzanan. Çam uğultuları, kuş seselerini bastırmaya başlayacakken koca dağlar bir anda sevince boğulur ve başlar puslu yağmur. Gökyüzünü görmez gözler sadece puslu yağmurlara bakar.
Puslu yağmur ıslatır...Amanoslar ıslanırken, ahşap evlerin pencereleri bir bir kapanır.Balkonlardan içeriye taşınır günlük gündelik işler.Puslu yağmur sarınca dağları herşey başkalaşır.Önce habercisi sisler gelir aşağıdan yavaşça sokulur aralara.Ağaçların arasına, evlerin arasına, insanların arasına, çocukların arasına, yoncaların arasına...Ardından çam uğultuları başlar puslu rüzgarlarla gelen. Ve yağmur. Ve beklenen an. Çatılara düşen ilk damlalar nağmelerin tamburdan ilk dökülmesi gibi tıp tıp der başlarlar musikiye.Kimini alır götürür kilometrelerce ötedeki sevdiğinin yanına o musiki. Kiminin bir heyecan tufanı salınır puslu yağmur iyice sarınca onu.Kimi ıslanmak ister,kimi o musiki de uyumak. Ama herkes bambaşka limanlara, koylara çekilir, başkalaşır,puslu yağmur başlayınca. Çam ağaçlarının bir kısmı koyu kahverengiye dönmüş ıslak gövdeleriyle dimdik dururken, bir kısmı ise hala nasiplenmek derdindedir pusluyağmurdan.
Amanoslar nasıl başkalaşırsa yağmurlar yağınca insan da öyle başkalaşıyor yağmur yüklü bulutlarla bezendiğinde.Kaçmak sığınmak istese de bir duldaya sisler bürüdü mü yüreciğini ıslanmaktan başka çaremi kalır.Sonra ıslanmak hoşuna gider çam ağçları gibi .
Adını dahi bilmediğim bir dağın eteğinde yağmurlar yağıyor şehre.Ama bir bakıyorum ben yağmurlara yağıyorum ,yağmurlar da bana. Amanoslara gidiyorum hayalen daha da ıslanıyor yağmurlar...
YORUMLAR
Yağmurlar bereket, duayla gelen mükafatın bereketi, o güzel duygularına çok güzel anlatmışsınız yüreğinize sağlık ,Bogazın kıyısından slm