YORUMLAR
Gayet güzel, kıvamında bir öykü. Finali ise hem bir son, hem de geçiş niteliğinde. Bu serinin öykülerinde dikkatimi çeken bir şey var: Öykünün ortası civarlarında bir burgu var ve anlatılanlar yatak değiştiriyor. Burada ise o burgu olmamış. Anlatının tamamı babanın kişiliği, dünya görüşü ve bunların evlat üzerindeki etkisi üzerinde yoğunlaşmış. Bence iyi de olmuş. Ellerinize sağlık. Saygılarımla.
Kemnur
İlhan Kemal
Çok güzeldi . şimdilerde babanızın konuştuğu o imamlar çoğaldı. Ya da saklı gizli söylediklerini alenen göğüslerini açarak söylüyorlar. Resim konusuna gelince , benim çocuklarımla yaptığımız
ya da onlara nasıl yapmaları gerektiğini öğretmemi anımsadım .Kızım resim yapmayı ilerletti. Ne
yazık ki istediği resimle ilgili bölüme giremedi.
sizi sevgi ve saygılarımla tebrik ediyorum..
Kemnur
çok güzeldi..
tebrik ederim..
babanız harika bir insanmış..
elinize sağlık..
selamlar..
Kemnur
Değerli ağabey'im ...anlıtım şeklin ve anlatıkların takdire şayan işler...Hele hele memleketimin belli kesimlerinin cahilliğini anlatan bu yazılar çok ama çok önemli ...körü körüne sevmek,sövmek ne kadar geçer akçedir bu canım memlekette...Halbu ki sevdiğni de,sövdüğünü de bilerek yapacaksın...Kimselere ezillmeyeceksin...Bu meyanda yazılmşı yazınızı ve sizi tekrar tebrik ediyor selamlarımı sunuyorum.
Kemnur
Önce Şu ayılardan olan imam efendinin söyledikleriyle başlamak istiyorum. Malesef ki bu zamanda öylesi söylentiler dahada yayğınlaştı. Birde içkici Sarhoştu hepi ilave ettiler... O türden olanlara seslenmak istedim; Ne kadar olumsuzluklar varsa Yükleyin hiç önemli değil, önemli olan bir milletin kurtuluşuna liderlik edip, o milletin bağımsızlığın da başrolde olması yeter ve artar bile demek istedim ve de Diyorum. Öyle ki tek bir doğrusu bütün Yanlıişlarını götürüyor.. Resim işine gelince Merak ettim, acaba resim yapmayı sürdürdünüz mü? :))
Selam ve saygılarımla Kemal bey.
Kemnur
Kemnur
Kemal Kardeşim.
Yanlış hatırlamıyorsam ve yanlış cümlelerle ifade etmiyorsam Keşenlı Ali Destanı adlı eserde geçiyordu şöyle bir cümle: '' İnsanoğlu bir garip yaratık. Putunu kendi yapar, yine kendi tapar ''
İnsanımız maalesef putperestlikten kurtulamıyor...Atatürk bile buna dikkat çekmiş ve etrafındaki yağcı, şakşakçılara '' Bir gün ben ölürsem bu millet arkamdan eğer etrafında bir sürü putperest olmasaydı vatana millete daha çok faydalı işler yapacaktı diyecektir '' demiştir.
Atatürk'ü, yakasına taktığı bir rozet, arabasının camına yerleştirdiği bir imza, parasındaki bir resimden ibaret sananlar bir çeşit putperest....Hiç hak etmedikleri halde Osmanlı Padişahlarından Hazret , Ulu, Yüce diye bahsedenler bir başka çeşit putperest...Evliya türbelerinden medet umanlar bir çeşit putperest, Anıtkabir'i ağlama duvarı sananlar bir başka çeşit putperest....Kısacası öncelikle putperestlikten kurtarmak lazım bu ülke insanını...
Kemnur
İlhan Kemal
sami biberoğulları
Günümüzün din konusundaki tartışmalarına ne kadar benziyor değil mi.. Asırlardı çözemediğmiz mesele bu işte...