ŞİİRDE DURUŞ
Şiirde akıcılık olmalı. Sürükleyiciliğini aşılamalı susamış dudaklara.
Hayran bırakmalı dünyasını geceye. Geceye hece hece düşmeli.
Dokunmalı sözcüklere derinden. Parmak basmalı duyarsızlığa.
Dize getirmeli perde çekilmiş gerçekleri.
Doğruları kendi süzgecinden geçirmeli.
Şiir duyarlığını kıta kıta sergilemeli...
Şiirde anlatımlar yalın durmalı. Billur ses gibi çıkmalı ezgisi.
Okuyanı başka diyarlara götürmeli. Okuru şaşırtmalı.
Okura edebi lezzet sunmalı.
Misafirini sarsmalı. Gözlere söz dansı yapmalı şiir dediğimiz...
Şiirde yürek kendini hissetirmeli. Derdi olanı kendine getirmeli.
Ağlayanı mutlu etmeyi bilmeli.
Sevinci uçurmalı güvercin kanadında.
Barışı konuşmalı hece hece.
Evrensele yerelden seslenmeli şiirdeki etkili hitap...
Ve şiirde gizemli bir hava esintisi esmeli.
Ara sıra siyaha beyaz giydirmeli.
Ara sıra renksiz durmalı öylesine.
Ara sıra kırmızıyı maviyi aynı sayfada buluşturmalı.
Bahara göre renk arz etmeli muhataplarına.
Şiir dediğin zamanı geldiğinde şairini de öldürmekten çekinmemeli...
..............................
Mehmet Selim ÇİÇEK
5 Aralık 2011,,,18.59
Gelibolu
YORUMLAR
öncelikle kutluyorum
söylemlerinizin büyük bir kısmına katılmamak mümkün değil
ancak
" Ara sıra siyaha beyaz giydirmeli.
Ara sıra renksiz durmalı öylesine.
Bahara göre renk arz etmeli muhataplarına" söylemler ruhuma sıcaklık vermedi/vermiyor.
benim dostum yanlıştır demem mümkün değil çünkü buna algılama yetim yetersiz kalmış olabilir..
değerli kardeşime dostuma saygl sevgl