- 447 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
sıcağı sıcağına- ardahan öyküleri- 243
OLURSA DAİM OLSUN !
" Olursa daim olsun.
Bunlarda unutulmasın.
Soğuk, ahirinde de buz-oğuk.
Hangi merak? Hani, sorulmak!
Üşünmek. Asra bedel ve zamanaşrı.
Daire içre; Olmak.
Bulunmak, daha, son defa.
Olursa buna dair olsun."
Sinurta, Urta’ydı mı? Meredis? Konduraul? Karakale? Zurzuna? Zerebük? Kenarbel veya? Meyram? Karzağa! Beyrahatun? Ölçeğe yakın hangisiydi? Çayistan: Terekeme Çayistan? Yerli Çayistan? Purut muydu? Suhara mı?.. Kenardere idi?
Karzağa çok yakınıydı eye, o!.. Başköy mü?
Köy adlarını hüdeleyip döküyoruz. Elin oğlu LATERAL düşünme diye icat, icat etmiş. Edward De Bono bunu bulmuş imiş.
Düpdüz düşünme, hepimizin Aristocu mantıkla düşünmemiz... kapıyı açınca kapı açılır. Bunu LİNEAR mantık diyede denen Aristocu düşünmede akla uygun mantıklı ve genelgeçer evrensel düşünme kabiliyle kabulederiz.
Gapı; Kapıyı açınca açılır. Bu standart düşünmede böyleyken Lateral düşünmede bunun aksi vede bambaşka olabilir?
Eğitimde; öğrencilerin yaratıcı ve sanatsal düşünmeleri gelişimi için zihin açıcı çalışmalarda uçuk, kaçık... Lateral düşünme tasarımları Amerika’da yapılmaktadır.
Reklamlar da: sanatta:
Benjamin Button filminde, Benjamin Button Yaşlılıktan geriye doğru gençliğe çocukluğuna gerisin geri dönüyordu. Ha işte o gibi, onun gibi!
" Sağ elimde kalem tutuyorum sol elimde neyi tutmuyorum?"
Ardahan soğuk ve soğuk yüzünden gelişemiyor.
Soruya lateral düşünmeyle cevap:
SOĞUK HAVAYI SICAK HAVAYLA DEĞİŞTİRECEKSİN!
Lateral düşünmekten realist düşünmeğe doğru.
Havayı nasıl ısıtacaksınız?
Merkezi ısıtmayla mı?
Barajları artırarak, etkiyle mi?
Türkçe ve İngilizce lisanların değerlendirilişi, diye bir sorun olsa.
Lateral illiyet yaratacak bir sav öne atarız mı? Ne diyen ağzın yiyem!
Atarız, atarız niye na’ulmuş ki?
Biz’im... eşlerimiz dirgen dırmık’ta araba yükliyerde!.. Bize navulmuş?
De haydi el’en dil’en guvvet ’Gada Can!’
" Ne desem demeğine. İleri atıldım. İddia ettim. Sene mi kalmıştı ay oğul. Ne işin var: İngilizce’yle Türkçenin değerlendirilişinde antropolojik illiyetine merbut olabilecek kelimeler..."
" Ola baba Mal Meydan’a dağ yarılmış dağdan bir dağ parçası girmedi mi?
Mal Meydan’a alıcılar gelmişti: Oksford’dan Stanford’dan, Yale’den, Helavan’dan, Pikrop’tan Galoköyden... Canbazlar Cincorop’a kunç’u Mal Meydan’ın durer ya ordan seğirterek Rüsum kağıt’ın kesildiği nizamiyeye sürek sürdü geldiler.
Ne dediler ne demedilerse:
UNDER! dedi kısır inek getürmüş satıcılar. Hayır satıcıların dıbılğa eline verdiği çocukları, nökerleri hğizmekarları:
Under the table! This is under the table."
Andır’a kalan...
Andıra kalsın!..
ANDIR!
ANDIR!
ANDIR!
" Under: İngilizcede alt’ta altında yer zamiri edatıdır. Ardahan’daysa Andır kelşimesi ses olarak UNDER’e benzemekle ötesinde benzemektedir. Mahiyet te aynı mı? Ses çağrışımı olur canım. diyen olacaktır tabiyetle. Mahiyette: Evet bir içeriğin iki dal’ı sanarsın ki! Nasıl?
The book is under the table İngilizce cümle: Çeviriği: Kitap masanın altındadır. Under, altında’yı gösteriyor iken. Ardahanlı ANDIR kelimesini: Altta kal, altında kal, alt’a kal! Şeklinde kullanarak yorumu biz okuyucuya bırakarak sahneden ayrılalım.
Helelik...
Hele hele hele canım!
Hele hele hele de ninnayiii!
Yalçıner Yılmaz
5-12-2011
Ardahan
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.