- 900 Okunma
- 7 Yorum
- 0 Beğeni
Kısır Döngü
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
Bu girdaba, Bıyıklı Amcam* ne demiş olabilirdi diye arıyor arıyor bulamıyorum.
Zamanının insanını sürüye benzetmiş olmasından başka ne demiş olabilir! yılanı ve kartalı dışında hiçbir şeyi olmayan deli.
Okumak/okumamak; okumamak için hiçbir sebep bulamıyorum, okumak işlevinin kültürle ilişkili olduğunu tahmin ediyorum sadece. Okumak bize ne kazandırır sorusu sürekli karşımıza çıkan sorunsal galiba. Bunun bir nedeni olmalı! “Kartalı düşün” diyor amcam…
Kanatlılardan yola çıkmalıyım evet; okumayan insan için benzetme olsa olsa kümes-kanatlıları olabilir (tavuk, ördek ve benim gibi kazlardan oluşur), eti ve yumurtasından yararlanılır…
İnsanlık hala kendine karşı dürüst değil, ikiyüzlülüğümüz bundandır ve bununla yüzleşmeye korkarız, veya farkında değilizdir tüm yeteneklerimiz, sezgilerimiz körelmiştir. Okumak bizi kendimizle yüzleşmeye iter diye düşünüyorum. Okumak/okumamak kavramı burada devreye girer tam da; kendinle yüzleşmek acı verir ve buna hazır mıdır insan? Acı çektirmeden yüzleştirecek yazar nerde? „iyi ki gözlerim miyoplaştı da yazılan pislikleri okuyamıyorum“ diyen Bıyıklının gülümsediğini görür gibi oldum…
Okur/yazar
Yazmak için de sebep bulamıyorum; okur ne yazılsa okuyorsa, yazar ne istenirse onu mu yazar, yazar ne yazar, niye yazar!...kanatlılardan uçabilenlere mi benzer, uçup uçup gagası üstüne çakılanlara mı benzer (bülbülü var, güvercini var, benim gibi kargaları da var ayrıca)?
Yazmak bir yetenek olmalı, tıpkı şarkı söylemek gibi, resim yapmak gibi…iyi de bunun yazara ne faydası olacak sorunsalı başlıyor. Bıyıklının; kuş ikizinin (ruh ikizi de denebilir, klişe bile olsa) yanına değil de, yalnızlığına döndüğü aklıma geliyor. İnsan yeteneğini niçin sergiler; topluma faydalı olmak için mi? inanmam. Bu belki çok ilerisi için doğru olabilir.
İnsan ruh ikizini arar evet! özlenen insan/lar/lık doğsun diye. Ve bunu isteyebilen: yeteneklerini sergileyerek bulmak/bulunmak ister.
„evlilik diye ben, iki kişinin tüm var ettiklerinden daha üstün bir varlık yaratma güçlerine derim“ diyen amcam, herhalde bir karga ile ördeği kastetmemiştir.
Yazar,
Yazılmamışı, omuzunda kartalı, kolunda yılanı ile yazandır. Kanatsızdır.
Yazar/eleştirmen
Yazılanları beğenmeyip; yıkın/yakın diyen deli (var mı bilmiyorum varsa böyleleri, kelaynak kuşları gibi korumaya almalı).
Eleştirmen,
Olmasa da olur denebilir, olması gerekenler olsa.
Not: *bıyıklı amcam dediğim Nietzsche’dir.
YORUMLAR
Yazı, düşündürücü bir yazıydı. Yazara, yazdığı yazının ne faydası olduğunu düşünürsek eğer, şöyle bir seçenek çıkar karşımıza. En azından benim karşıma çıkan bu, bir nevi rahatlamak diyelim. İçinden geçenleri kağıda döküp rahatlamak. iç dökme. Bazen doktorlara onlarca parayı verip rahatlama yolunu seçenlerimiz var. Kalem de aynı şeyi yapar bana göre. Yaşadıklarımızı, yaşamak istediklerimizi, ya da bizi üzen iç sıkıntılarımızı dökmek. Bir nevi terapi. Tabii, bunu da yapmak için biraz yetenek, Allah vergisi de olması lazım.
Değişik bir yazıydı, tebrik ederim. Saygılar.
cahitbozkurt
Emine UYSAL (EMİNE45)
Gül Şehri
Emine UYSAL (EMİNE45)
Anlayana sivri sinek saz misali bir makale... ''Beni en çok, insan yazdığını neden yayınlar'' düşündürdü.. Bir an kaldım acaba ben neden yayınlama gereği duyuyordum? Kime ne faydası olur ki şiirlerimin ya da hissediğim duyguların kaleme alınışını nedendi...
çevabım olmayışına şaşırdım aslında. Belkide vardı derinlerde bir yerlerde bir cevabı ama dile uyaklanmadı bir türlü...
Benlik mi, beğenilmek mi? Birileri nasiplensin, hissesi olan alsın mı? Yoksa sadece paylaşmak mı?
Bana göre yazılanlar , insanların en mahrem yani dile çok da alınamayan duygularıdır... Kendine ya da başkaların dair;kırgınlıkları serzenişleri, istekleri,sevinçleri, sevgileri.. Günlük hayatın içinde her an hissedilirken, anlatılamayan ne varsa... Elbette gerçekten insanlar faydalansın diye de bir şeyler yazılır, öğrendiklerini paylaşır, kendi ile birlikte başkalarına tebliğ eder Bunu anlamak zor değil lakin iç aleminde yaşadıkları çok başka bir şey..
Kendi adıma söylemem gerekirse nedenini anlayamadım , sebep bulamadım belki buldum da söyleyemedim... Paylaşıyorum ve galiba paylaşmaya da Allah izin verirse devam edeceğim... Hayırlı olan neyse o nasip olsun inşallah...
Günün yazısını kutlarım... saygılarla..
cahitbozkurt
Gül Şehri
Derin bir of çektim yazı bitince. Kederlendim. Neyim ben dedim kendi kendime? Kanatlarım yoktu benim. Aslında olmasını çok istedim şu kelimeler dünyasında. Ama sanırım tavuktan başka bir şey de değildim. Kümesinde mutlu mesut otururken ara sıra gıt gıtlayan ve hatta azcık yerden yüksekte tünerken inişlerde uçtuğunu sanan rahata alışmış bir tavuk... Resmen buydum.
Yazdıklarımı düşündüm de, kirlenmeye katkıda bulunuyordum belki de her ağzımdan çıkanı kaleme alarak. Neden sadece okumuyorum ki dedim neden?
Of yazı değil aynaydı sanki. Karşısına geçince kendimi görmeye çalıştım.
Bıyıklı amcaya seslenişlerinize misafir olup, şöyle kenara bir yere ilişmek sonra da nemalanmak derdindeyim.
Selamlarımla efendim.
cahitbozkurt
Angie
Ben de kendime çevirecek kadar okları, çok sevdim yazıyı, çok samimi buldum. Güzeldi yaklaşımlar.
Okumak/okumamak...
Okumamak en kolayıdır ve genelde bizim tercih ettiğimizdir. Okumaksa heves işidir, bir görev/vazife olarak bakıldığında zevk alınmaz. Ki insan zevk almadığı ne işi yaparsa yapsın verimli olamaz.
Yazmak; Varoluşu ispat etmektir, ben de varım demektir. Kişi yazıyorsa eğer, bunun altında mutlak ve mutlak “ben de varım, beni unutmayın, ben de değerliyim” vardır. Aslına bakarsak doğrudur da.
Yazdıktan sonra da... olup olmadığınızı, varlığınızın kanıtını ise okuyucular verir.
Ama senin dediğin gibi eleştirmen olmasa da olur denemez, eleştirmen olur. Lakin verimli olduğu müddetçe olur. Bir eseri eleştiren kişi kesinlikle o konuda yeterli bilgiye sahip olup, eleştirisi de yol gösterici mahiyette olmalıdır. Yani demek istediğim şu; Her ne olursa olsun eleştirmenin asıl amacı o eserin iyi yere gelmesi doğrultusunda kanaat bildirmektir. Sadece olmamış, beğenmedim, iyi değildi, vs. vs. gibi görüşler asla eleştiri değildir. Olmamış, beğenmedim, iyi değildi lerin yanına illa ki nasıl olacağı, nasıl beğenilebileceği, nasıl iyi olacağı da yazılmalıdır.
Niçeye selamlar...
cahitbozkurt
Sen, bir doktorun, bir mühendisin… işini savsaklamasını benimseyebilir misin? Hasta kim, ölen kim?
Evet dediğin gibi eleştirmen olmasa da olmaz, ama, o durumda eleştiri gerekli elbet. Sanırım konusulan da o.
OlgunOnur
Ben sana herkesten bahsetmedim ki, yazanları kastettim.
Not: Bütün bahriyelilerin yüzme bildiğini mi sanıyorsun. :)
"eleştiri"nin irdelendiği bu günlerde güne yakışan bir yazı olmuş ...İsabetli nokta atışları ile...