SOĞUK BİR TAŞ
Soğuk bir taş olmak...Soğuk bir taş,üzerindeki tek sıcaklık gözyaşlarım.Ve Amanoslara çıkarken hasreti bu kadar yakan yüreğimi benim sevda bakışlı anam.Ve bu benim yüreğimdi ayrılığına dayanamayan.Soğuk duvarlar kadar soğuk olmak isterdim.Şimdi onlar gibi bir taş parçası olmak.Bir garibin bekçisi olmak...



Böyle bir taş olsaydım,gelen geçen dost olurdu belki...Benim de başım okşanırdı bu vesileyle.Küçük bir yavru gelirdi belki ben onun başını okşayacakken o bana dokunur okşardı minik parmaklarıyla,yumuşacık elleriyle.Belki bir bayram sabahı olurdu o günlerden ve bir tane yavrucak avucundaki şekeri bırakırdı başucuma.Avuçlarıma bırakır gibi adeta.Kuşların gelip o şekeri yiyeceğini hayal ederek.Ya da bir başkası gelirdi büyüğünün ellerinden tutarak .Başını bana yaslayarak eğilirdi ben geldim diye seslenirdi bekçiliğini yaptığım zata sesini duyurmaya çalışarak.Sesini duyan duyuyordu oysaki, zaten O herşeyi işitendi.Ve ben o yavruya bakarken düyanın en güzel nimeti olduğunu haykırırdım yüzüne o duymasada.Minik avuçlarını açar cennetleri isterdi o.Bense cennetleri onun çehresinde izlerdim.O cenneti hiç görmemişken,ben onunla cennetleri dolaşırdım.



Soğuk bir taş olmak ve tek sıcaklık olsaydı üzerimde ki isme bakıp dökülen gözyaşları.Ve dağlar kadar kabarırken insanların yürekleri,sığdıramazlarken sevdalarını.YÜREKLERİ TAŞIYAMADIĞINDA BU HASRETLERİNİ benimle başlayan benimle biten bir hayal taşır yüzlerinin her kıvrımı.Ozaman belki değerim olurdu şu fani dünyada .Birileri gelirdi yaz kış demeden halimi sorardı.Ey taş sen bir taşsın ama ne zaman gözlerimi kapatsam gözlerimin önündesin derdi belki birileri bana.Onlar duymasa da ben de onlarla konuşurdum inanın.Bugün geç kaldın derdim hergün aynı saatte ziyaret etmeye alıştığım babaya.Aylardır uğramadın derdim yalnız kalmış bir eşe ,yoksa...Ya da hasta mısın derdim solgun gördüğüm vefalı dosta.Dikkat et kendine havalar soğudu derdim ev sahibi adına evladına.Olmadı ,ağlama yine ,hani söz verniştin ona arkandan ağlamayacağım dimdik duracağım diye.Sonra da bilmiyorum soğuk bedenime değen parmakları öperek güneşin doğuşuna batışına aldırmadan bir başka sefer için vedalaşırdım gelip gidenlerle.Sonrası da olmazdı bazen de zaten




Soğuk bir taş olamıyorsam kan kusmak istiyorum Ayşegül.Senin gibi kan kusmak istiyorum.Soğuk kaldırımları kucaklıyorum .Soğuk bir taş olamıyorum ama soğuk beyaz her taşta adını görüyorum .Nereye gitsem buhayal benle geliyor seni çok özlüyorum AYŞEGÜL

ayşemden tuna