Geceyle Derdim Var
Geceyle derdim var. Hem de çok...
Uyutmuyor beni arkadaş. Üzeri Üzerime bilmem ne renk ama daha çok şiir desenli ilham perilerini yolluyor. Onları memnun etmeden yoruldum. Onları ağırlamaktan kendime vakit ayıramıyorum. Onları kırmamak için kılıktan kılığa giriyorum resmen. Başka bir insan yaptılar beni. Ayrılmıyor, gitmiyorlar yanı başımdan. Başımın etini yiyorlar. Bu deyime uygun davranıyorlar...
Ama insanım. Benim de bir hayatım var, kendimce tanımladığım, kendimce onu güzelleştirmeye çalıştığım, kendimce boyadığım, kendimce yap boz oynadığım, kendimce yaşadığım ve kendimce yarınlara sakladığım...
Ama gel de bunu geceye anlat. Gel de kurtul bu eziyetten. Gel de efkarlanla. Gel de arabeks şarkılar dinleme. Gel de yumruklama önündeki duvarları. Gel de suskunluğa gömül. Gel de rahatlık nedir tat... Nerde!..
Gece, benimle uğraşmayı seviyor. Gece, bende ne bulmuşsa artık! Gelen uykumla dalga geçer gibi uykumu bölüyor her hecesinde. Her gün ayrı bir vaziyetle durumumu yerle bir ediyor. Eşkiya’m olmuş. Her seferinde önümü kesiyor. Zoraki misafirim pozisyonda...
Geceden şikayetçiyim. Evet doğru duydunuz. Ş-İ-K-A-Y-E-Ç-İ-Y-İ-M. Tamam edebi yanıma katkı, tamam imge yakalamama yardım ediyor. Ancak, yakamdan ellerini çektiğini daha görmedim. Göreceğimi de sanmıyorum. Çünkü gece beni dinlemiyor. Çünkü gece inatçı keçi. Çünkü gece aşk gibi, bildiğini yapıyor, bildiğini okuyor. Gecenin beni düşündüğü yok. Gecenin beni kaale aldığına, benim için göz yaşı döktüğüne, benim için sızlandığına, benim için kahrolduğuna, benim için tasalandığına şahit olmadım şu yirmi dört ömürlük yaşımda. Varsa yoksa gözlerimi sabahlara taşımak. Varsa yoksa benimle oynaşmak. Manyak karılar gibi. Belalı adamlar gibi. İşi gücü bu olmuş arkadaş...
Geceyle derdim var... Hem de romanlar uzunluğunda...
Sanmıyorum bu derde reçete yazacak bir doktorun yaşadığını. Sanmıyorum bunun ilacının bir bitkide yer aldığına. Anladım, dermanı yok bu yaramın. Anladım çok çaresizim. Yine anladım diyeceğim, bu çaresizliğimle yaşlanacağım galiba.. Öngördüğüm tez bu. Savunabileceğim konu bu...
Oysa tek derdim şu olmalıydı geceye dair:
Gecesi kısa olan bir geceye kalmak...
..................................
Mehmet Selim ÇİÇEK
2 Aralık 2011,,,02.02
Çanakkale
YORUMLAR
Birkaç aylıkken beni alıp götürmüşler doktora. Geceleri uyuyamıyormuşum. Doktor bizimkilere dönerek:
-Bunun hiçbir hastalığı yok! , demiş.
Garipsemişler! 'Nasıl yani Doktor Bey?' demişler. Doktor da sakin bir edayla:
-Uyumayı sevmiyor. Gece uyumayı sevmiyor, demiş.
Demiş ki, demiş..:)) Üçkağat iyi biliyormuş.. Belki de vardır seninde böyle çocukluk arızası.. Mardin'in damlarında...
Hürmetle, gece uykuların bol ve rahat olsun daim...