- 1680 Okunma
- 8 Yorum
- 1 Beğeni
KÖMÜRLÜ ÜTÜ
Yıl 1962.
Amca oğlu ile,bir odada kalarak ortaokula devam ediyoruz.
Babalarımızı ikna edip gömlekciye götürdük.
Ben,açık mavi ve çizgili,amcaoğlu biraz daha koyu çizgili gömleklik kumaşından beğenip terziye ölçü aldırdık.
Terzinin gömlekleri dikeceği günü sabırsızlıkla beklemeye başladık.
Gömleklerimiz harika dikildi.Terziden alıp giymeye başladık.
O zamanlar konfeksiyon olayı yok.
Takım elbiseye ihtiyacın mı var?
Kumaş alıp terziye diktireceksin.
Paltoya ihtiyacın mı var?
Kumaş alıp terziye diktireceksin.
Topu topu iki gömleğimiz var.
Bir hafta ,devamlı giydiğimiz gömlekler kirlendi.Kirlenmiş gömlekleri itina ile leğende yıkayıp kuruttuk.
Terzinin verdiği gibi düzgün değil,kırış kırış duruyorlardı.
Komşudan,kömürle ısıtılan ütüyü rica ederek aldık.
Kömür alacak paramız olmadığı için,içinde odun yakarak ütüyü ısıttık.
Yuvarlak , tahta yemek sofrasını yere serdik.Ütü masamız olmadığı için , onun üzerinde ütüleyeceğiz.
Amca oğlu ütüyü gömleğe değdirip çekmesi bir oldu.
Gömleğin sağ ön tarafı ütünün ucu ile kavruldu ve rengi sarardı.
Eyvah ben ne yaptım diyerek sigara üstüne sigara yakmaya başladı.
Bir iki haftadır ,kar kıştan köyden gelemeyen babası bu hafta gelecek,
-Bakayım gömleğin güzel dikildi mi diye sorduğunda ne diyecekti?
Durumu nasıl kurtaracağımızı düşünmeye başladık.
Sararan yeri tekrar yıkayıp kuruttuk.
Bakıldığında kabak gibi belli oluyordu.
Gömleğin arka tarafında sararma olsaydı,(v )yakalı kazakla gizlemek kolaydı.
Gömlekleri aynı renk ve desen alsaydık,benim gömleğimi giydirir teftişi atlatırdık.
Aklıma bir fikir geldi ve Eureka...Eureka diye haykırdım.
Amca oğlu buluşumu merakla bekliyordu.
-Gömlekten artan kumaşı , terziye götürüp ,sararan yerin üstüne bir cep daha dikmesini şöyle.
Yerinden fırladı.Bana sıkıca sarılıp öptü.
Mehmet sen bir dahisin dedi.
İbrahim amca köyden geldi.
Amca oğlunun ceketinin önünü açarak,
-Aferin,terzi güzel dikmiş dedi.
Teftişi anlımızın akı ile atlatmıştık.
Bilenler dedilerki,kömürlü ütü direk kumaşa temas ettirilmez,araya ütü bezi koyularak ütü yapılırmış.
Ne elbiselerimizi ütüleyecek annemiz, ne kömürlü ütümüz,ne de ütü bezimiz vardı.
Mehmet aktaş
Teknik öğretmen
YORUMLAR
Mehmet Aktaş
Sizin yaşınız genç.O dönemleri yaşamadınız.
Ütü olarak ,içine odun kömürü konularak yakılan,ısınınca
ütü bezi ile ütü yapılan ütüler vardı.
Körolası fakirlik,bizim o ütüden yoktu.
Olsa,pantolon ve gömleklerimizi ütüler,öyle giyerdik.
Yorumunuza çok teşekkür ederim.
Saygılar...
Beşinci sınıftan sonra ebem sokakta köpek mi taşlayacak diye tanıdık terziye üç aylık cırak girdim.Ütü yakması benim gibi yaz çırağı olan arkaşındı.Ütü içine kömür koyup gaz yağı döker yakardık..
OO günlere götürdü yazınız.
Tebrik ederim saygılarımla.
Mehmet Aktaş
Körolası fakirlik.Olsada elbiselerimizi ütüleseydik.
Yorumunuza çok teşekkür ederim değerli arkadaşım.
Saygılar...
SAYIN MEHMET ÖYETMENİM,
SİZİN BU YAZIYI OKUYUNCA TERZİ ÇIRAKLIĞIM AKLIMA GELDİ. YAZINIZI HEM OKUYORUM, HEMDE KIS KIS GÜLÜYORUM. ZİRA BENİM DE BU ÜTÜ İLE HATIRALARIM VAR İNŞALLAN BU SİTEYE YAZARIMDA BELKİ BANA DA KIS KIS GÜLERSİNİZ. HÜRMET VE SAYGILARIMLA SELAMLAR. +5 PUAN.
Hasan Taşdemir tarafından 4/18/2014 1:00:19 AM zamanında düzenlenmiştir.
Mehmet Aktaş
Ah...o kömürlü ütüden bir tane olsa da pantolonlarımızı,
gömleklerimizi ütüleseydik.
Saygılar...
o zamanlar dert olmus kômûrlû ûtû.ama bugun keyifle okudugumuz bir hatira.çok gûzeldi.saygilar.
Mehmet Aktaş
Onlar kıtlık çekmediler.
Pantolonumuzu yün yatağın altına düzgün koyup yatar,sabah
ütülenmiş gibi alıp giyerdik.
Yorumunuza çok teşekkür ederim.
Saygılar...
aysegül atakli
okula ayaginda yun çorap ve tahta takunya ile gittigini okul çantasinin dedemin tahtadan çaktigi kucuk bir valize benzedigini anlatirdi hep.kendi yasadiklarini anlatirdi ki bize ders vermek amaci ile babamin yasadiklari ile hayata tutunmayi ve sahip olduklarimiza sûkretmeyi ôgrendik.o yuzdendir yorumda o gunlerin darda birakan durumu bugununuze bir ani olmus diye sôyleyisimhakkiniz var simdiki gençlere "bizim zamanimizda" diye baslayan bir cûmle kurmaya kalksak cûmleye baslamadan lafimiz agzimizda kalir.kaleminiz daim olsun.saygilar.
Ne elbiselerimizi ütüleyecek annemiz, ne kömürlü ütümüz,ne de ütü bezimiz vardı.
hayatın zor yılları hocam belki çok şeylerimiz olsaydı bu günlere gelemezdik baba malına güvenip okumaz boş gezenin baş kahyası olurduk.... ders veren yazını içim burkularak okudum saygılar
Mehmet Aktaş
Onlar kıtlık çekmediler.
Pantolonumuzu yün yatağın altına düzgün koyup yatar,sabah
ütülenmiş gibi alıp giyerdik.
Yorumunuza çok teşekkür ederim.
Saygılar...
Mehmet kardeşim o eskilerde giyim kuşam azdı kıymet bilirdik sevincimiz çoktu
Vallahi babamız yeni bir şey aldığında baş ucuma koyar yatardık Sabah
olur olmaz dışarı fırlardık konu komsu görsün hayırlı olsun desinler
O sözde hoşumuza giderdi snki giyeceklerin ömrü uzayacak gibi gelirdi o hayırlı sözcük
Heeey gidi günler ne diyemki Allah şimdikilerin gözünü doyursun
Mehmet Aktaş
Onlar kıtlık çekmediler.
Pantolonumuzu yün yatağın altına düzgün koyup yatar,sabah
ütülenmiş gibi alıp giyerdik.
Yorumunuza çok teşekkür ederim.
Saygılar...
Koşullar o zamanlar çok ağırdı.Ama mutluluğumuz vardı, çaresizliği,yokluğu mutluluğa dönüştürme umudumuz vardı....
Güzel anı...Kutladım selamlar dost
Mehmet Aktaş
Yorum yazan ellerinize sağlık.Bu yazıyı Foça'dan yazıyorum.
Havalar çok güzel.Bir haftadır burdayız.Hanım burda daha çok mutlu oluyor.
Siz Menemen'desiniz sanıyorum.
Saygılarımla...
Mehmet Aktaş
Ne kıtlıklar çekerek bu günlere geldik.
Saygılarımla...