Hayattan Kesitler

• 1 Aralık 2011 Perşembe 14:42:48

Evet merhabalar delikanlı bu arada yine ben geldim umarım okumuş olduğun kitabımızın sürükleyici ve akıcıdır şimdi bugün biraz yaşadıklarımdan bahsedeyim sana bugün bursanın bir mevkisindeydim ve kendi kişisel gözlemlerimi yapıyordum bir ara gözüm uludağın yamaçlarında ki yerleşim alanlarına kaydı ve şöyle bir döndüm yeşil bursanın adıyla nam salmış yeşilliğinin tükendiğini farkettim ve biraz garipsedim böylesine doğa harikası yeşilliklerle dolu iklimlerimizi kaybedmenin üzüntüsü içindeyim peki senin bir genç bir okuyucu olarak bu konular hakkında bireysel çalışmaların vardır umarım biraz incelemeye kalkarsak dünyamızı malesef ki biz zeki varlıklar yani insan oğlu kendi ellerimizle kendi sonlarımızı getiriyoruz aslında tabi bu bazıları için geçerli genel olarak ifade etmek tabiki mantıklı olmaz biliyorum şuanda kafanda bir soru işareti aluştu ve kendine soruyorsun dünya için doğal güzellikler için neler yaptım bir fidan ektimmi veya bir çaresizin elinden tuttummu yada kandi adıma insanlık adına bir bırakabileceğim bir eserim oldumu hiç üzülme bilki bir eserin olmadıysa kolayı var mesela şimdi hemen gidip bir fidan alabilirsin güzel bir yerde o fidanı eke bilirsin işte dünyada bir eserin oldu zor değilmiş öyle değilmi ve unutma bir fidan binlerce nefes demek bin nefes binlerce cana can katmak demek onun için aslında kitap okumak çok şeyi öğretir insana anlamak isteyene malesef ki demek zorundayım bu sözü bizler okumaktan kaçtıkça korkuyoruz aslında bu içimizde ki biriktirdiğimiz bu tarifsiz korkularımız bizleri boşluklara itmektedirler mesela aydınlık yarınların ve bilimsel çalışmaların önünü tıkamakta kendimizi bazen silkelememiz gerekir hayata dair ve zaman buldukça Allahın adıyla oku ne okursan oku dememiz gerekir kendimize mesela ben şöyle yapıyorum düşüncelerim biraz dalgın olduğunda alıyorum elime kalemimi yazmaya başlıyorum ne var ne yok bazende uzanıyorum koltuğuma bursayı izliyorum bursa beni izliyor ben bursayı izliyorum ve bir sonra dönüyorum gök yüzüne bakıyorum üzerimde uçuşan güvercinlerin danslarını izlemek bana ilham ve sonsuz bir güzellik veriyor güvercilerin bir birlerine olan aşkını anlayabiliyorum hatta bazen penceremin kıyısına konarlar ben onların her çeşit davranışlarını izlerim ve her defasında onların bir birlerine olan saygısını ve sevgisini ibretlikle izlerim ve kendime şöyle bir soru sordum biz insanların her çeşit canlıdan almamız gereken çok dersler var diye düşündüm ve o günden sonra ben penceremde ki güvercinlerimle dost oldum onlarla konuşur oldum ve zaman buldukça aç kalmasınlar diye biraz ekmek kırıntısı koyardım ve anladım ki zamanla bir çoğu insanın pasif ama benim için insanlık için çok büyük bir şey yaptığımı düşündüm ve güvercinler aslında benim penceremin biraz yanına yavrularını yapacak oldukları yuvalarını gördüm ve dedim ki kuşta olsa bir canlının yuvasını ve karnını doyurmakta vesile oldum unutma sakın bu sözümü değerli okuyucum sana deli kanlı diyorum fakat sanma benimde çok yaşlı olduğumu benim aslında yaşım 29 fakat benim çevremde herkez bir savaşın içinde oldukları için bende zamanla bu sele kapıldım tabi ki ne kadar genç olsamda aslında ne kadar güçlü görselerde dostlarım beni aslında ruh yaşım çok ilerde sanırım buda benim kaderim her kez gibi sakın sen düşüncelerin girdabına dalıp kaybolma olur mu delikanlı tabiki düşünmek güzeldir düşün düşünmek sanattır düşünmesini becerebilene peki şimdi seninle bir düşünce oyunu oynayalım canın sıkılmıştır kitabı okurken diye düşünüyorum ne dersin mesela aklında düşündüklerinin kaçta kaçını uygulamalı yaşıyorsun kaçta kaçını uygulamadan yaşıyorsun burada bir beyin cimlastiği gerek yani seni düşünmeye teşfik ediyorum ki okurken biraz aklını silkelemek adına garip değilmi delikanlı okuyan sensin fakat senin okurken rahat bir şekilde yorulmadan kitabını okumaya devam etmen için gösterdiğim çaba ve ince fikire sayip olmak hoş olsa gerek fakat ben hiç bir zaman anlaşılır olamadım mesela kime kendimi anlatmaya kalksam hep bir yanım yarım kaldı ve o günden sonra sadece yazıyorum yazmak benim hayat felsefem oldu kalemim beni en iyi anlayan oldu sanada tavsiye ederim seni teşfik ediyorum bak kim bilir belkide ilerde çok değerli bir yazar olursun ben sadece üzerime düşen vazifemi yapıyorum şimdi sıra sende mesela bugün neler yaptın ben bugün yaşadığım bir düşünceden kesitler verdim birazda olsa sana mesela bana şöyle bir konu diyebilirim bir çoğu kişinin yapmadığı bir şeyi yaptım şimdi soruyorsun kendine ben ne yaptım acaba ki merak etmeden söyleyin kitap okudun buda bir yetişkin için yeterli olacağını düşünüyorum peki genelde ne tarz yerlerde kitap okumayı seversiniz desem umarım yanlış anlamazsın beni şaka şaka birazda olsa neşe katmak adına bu sohbet içerikli kitap okumamıza biraz son verelim verelimmi sence evet verdim bile şimdi hayatın gerçeklerinden biraz kesintiler anlatalım ne dersin
hani şair ne demiş güzel düşün güzel yaşa tesptlerime göre bu savaş ve kanların bir kaç nedenlerinden birini konu alacam düşünce evrende ki en büyük silahtır düşünce gücünün biz insanlara yaymış olduğu pozitif ve ne gatif enerjilerin bize ve dünyamıza çok zararlar verdiğini düşünüyorum aslında biz insan oğlu kalbimizi ve ziynimizi bozmadan düşüne bilsek herşeye rağmen aslında dünyamız yaşanır hale geleceğine eminim tüm insanlık bir savaşın peşindeler ve gün geçtikçe batağa saplandıklarının farkında değiller onun için ben kendimi güzel düşünceye adadım sanada tavsiye ederim mesela kıyıda bir müzik çaldığını düşün farid farjad golda desin ve kemanın inceliğinde narinliğinde kaybolup gitsek ve ozaman anlayacağız ruhumuzun dinlendiğini herşeyi bir kenarıya atıp tüm dünya koşuturmalarımızdan biraz vaz geçim kendimize ve ruhumuza hakettiği değeri verebilsek bakın neler oluyor dünya bir gül behçesi kadar yaşanır hala gelicek eminim buna sana tek diyebileceğim şudur delikanlı bu günlüklerime bitirmeden önce güzel düşün ve sonsuza dek hak ettiğin gibi yaşa çünkü sen herşeyin iyisini hakadiyorsun çünkü sen evrende ki en zeki ve bir okadarda duyarlı varlıksın çünkü sen bir insansın kendine yakışanı yaşamak yaşatmak ve uygulamak zorundasın görüşmek dileğiyle şimdilik mola.