Atatürk özgürlük, demokrasi, insanlık aşığı bir adamdı. O kadar ki, insanların inanç özgürlüğü olsun diye laiklikte ısrar etti. Din ve mezhebe sığınarak insanın insana yaptığı eziyetler bitsin istiyordu.

Dini kontrolüne almış, nasılsa itiraz kabul etmiyor diye, pervasızca at koşturanlardan, kimsesiz yurttaşı kurtarma azmindeydi.

Tunceli’de alevi okulları açma planları vardı. Ne yazık ki, oranın derebeyleri/ağalar, otoriteleri elden gider diye, direnmiş ve engel olmuşlardır.
Atatürk’ün bütün gayreti, güçlünün güçsüzü, haksızın mazlumu ezmesini ortadan kaldırmaktı.
Evet Atatürk birilerinin başını ezmiştir mutlaka. Ama o birileri hep kötülerdir, insanlara eziyet edenlerdir. Hak yiyenlerdi, insanların inançlarını sömürenlerdi. Hizmete soyunanların önüne takoz koyanlardır.

Şimdi nasıl olur da bazı densizler çıkıp; Atatürk’ü atan-tutan, yıkan yakan, asan kesen, darbeci, din düşmanı göstermeye çalışıyorlar.
Gerçi bu kör fareler 90 yıldan beri yarasa mağaralarında büyüttükleri kinlerini kusmaktadırlar. Yurttaşın ve ülkenin kanını emmektedirler.

Ey.. Acizler..!
Ey.. Bağnaz, ezik, karanlık kafalı sizler..!
Ey.. Yalancılar, kandırıkçılar, lafazanlar..!
Tarikat- cemaat, para-saltanat ve de intikam peşindeki sizler..!
Bugün ağzınıza yakışmayan “ileri demokrasi” naralarıyla, Atatürk’e saldırmanın-sövmenin, içinde palazlandığınız Cumhuriyeti kirletmenin-tüketmeye çalışmanın sonunun nereye varacağını kestiremeyen eçheller..!
Sizler ne anlarsınız demokrasiden.
İstibdadı cumhuriyete, ümmeti millete, cehennemi cennete çevirme azim, cesaret ve basiretindeki Atatürk mü sandınız kendinizi.

Aklınızı başınıza devşiriniz..!
Atatürk balçıkla sıvanmaz. Onun gücüne ulaşamazsınız. Onun yerini dolduracak değer bulamazsınız. Onu eskitemezsiniz.

Siz gaflet ve delalet içindesiniz. Kapasiteniz yok.
Doğru yolda değilsiniz, bir an önce uyanın.
Bu kafalarla tarihin çöplüğünde kokuşmaya mahkumsunuz.

Yarın mizan kurulduğunda, hesap günü geldiğinde şeyhleriniz, şıhlarınız, şefleriniz mercimek beyinleriyle, günahkar yürekleriyle sizi kurtaramayacaklardır.
İnsanların bilgisizliğini ve saf inançlarını sömürerek ayakta duruyorsunuz.
Akıl baliğ-batıl zail olacaktır yarın.

Sizi sıvazlayan-şımartanlar, o önünde yılıştığınız batılı kuklacılarınız da, ağzınızdaki peynir düştüğünde, kim bilir hangi çıkmazda, hangi bodrumda sıkıştırıp birer birer leş edecektir sizi.
Kendinizi yenilmez armada, bükülmez bilek görmeyiniz.
Zıvanadan çıkmayınız. Ayaklarınız yere değsin biraz…!

Zararın neresinden dönülse kardır. Cumhuriyeti yıpratmak değil onarmak, iyileştirmek gerekir. Tamamlanamayan, yanlış uygulanan, dejenere edilen devrimleri iyileştirmeli.
Derebeyliği bitirmeli.
Din düzeni düşüncesi düzmecedir. Dine zarar verir. Dinin kutsallığını ayaklar altına alır. Dini sömürenleri yola getirmeli, bilimin ışığına çekmeli. Dinini sevenleri sevmeli.
Devlet çadırımızın orta direğini, ana fikrini sağlam vurgulamalı, yurttaş olan herkese öğretmeli.
Büyük devlet, onurlu millet yolunda yürümeli.
Miskinliği, vurgunculuğu, dilenciliği, yalancılığı, geçimsizliği değil düzgün ahlakı ve çalışmayı benimsemeli.
İnsanları bölmemeli. Nifak sokmamalı. Bölünmek hepimize zarar verir.

Atatürk, iyi bir değerdir. Herkese nasip olmayan bir değer. Kıymetini bilmeli.
Tanıma, anlama, öğrenme fırsatı olmayanlar kötülüyorlar.
İçte ve dışta birçoklarının sömürü alanı olan Türkiye coğrafyasında özgür bir devlet kurduğu için, vampirlerin işi bozulduğu için Atatürk düşmanlığı sinsice 90 yıldan beri körükleniyor.
-Küresel sömürücüler,
-Arap-islam asimilasyonu peşindekiler,
-İçerdeki muhteris, beleşçi ve satılmışlardır Atatürk düşmanlığını körükleyenler.

Müsadenizle