- 736 Okunma
- 4 Yorum
- 0 Beğeni
AZRAİL’İN SEÇTİĞİ ECEL....
Etrafta cılıklar toz dumana karışmıştı. İnleyen insanlar oluk oluk akan kan unzsuvlar ortalığa saçılmış.Yardım için çırpınan insanlar...
Gece bir etmangalda mola vermişti,canı sıkkındı sevdiğinden ayrılmıştı. Beş yılını ona vermiş ama bir başkasına kaptırmıştı kavuşamamıştı.”Gözü kör olsun şu parasızlığın”diyordu. Gariban diye vermemişlerdi sevdiğini ona istemesede rahat etsin diye kendinden yaşca çok büyük bir adama satılmıştı sevdiği. Gözlerinde iki damla yaş oluştu,kimseye göstermeden siliverdi elinin tersiyle. Garsona bir el işareti yaptı masayı donattırdı içi gittikce daha da sıkılıyordu tekrar garsonu çağırdı. Bir otuzbeşlik söyledi başladı içmeye yetmedi,derken bir şişe daha. Saatine baktı baya ilerlemizşti zaman .Kaltı yerinden ağır ağır, başı dönüyordu kamyonuna bindi radyoyu açtı Hüseyin Altın “Dargınım” diyordu. Şöyle bir arkasına yaslandı güneşliğini indirdi,karşısında sevdiğinin resmi duruyordu elini, uzattaı parmaklarıyla resimde saçlarını okşadı.Derin bir iç çekerek marşa bastı.Dalgındı,yorgundu bastıkca basıyordu gaza sanki yaşadıklarından kaçmak ister gibi. Yorgunluk ve alkol kendini belli etmeye başladı gözleri kapanmaya başladı.... Gözlerini açtığında bir kıyametin ortasındaydı.Direksiyon başında uyumuş ve kırk üç yolcusuyla bir otobüse çapmış,uçuruma yuvarlanmasına sebeb olmuştu.Çığlıkar kulaklarında çınlıyordu kendine geldiğinde ellerini semaya açıp ben ne yaptım diye haykırıyordu. Kendisi yara almamış ama onlarca insanın eceli olmuştu.....
YORUMLAR
Çok güzel bir konuya değinmişsiniz öykünüzde . Nedense kendi bencilliğimiz ön plâna geçiyor ba
zen. Bir kez şoför uyuklama olayı benim , daha doğrusu bir otobüs dolusu insanın da başına geldi
Antalya 'dan Ankara'ya geliyorduk .Geceydi . Ben sürücünün hemen çarprazında ikinci sırada otu
ruyordum . sürücünün uyukladığını takip ediyordum . Uyuklayarak bizi Ankara'ya nasıl getirdi bile-
miyorum . Neden ikinci bir şoför yoktu.. o günden sonra arabada hiç uyuyamam .Uyursam kaza olacak gibi .
Uyarıcı özellikte bir öyküydü . Gönülden kutluyorum .. Selâ ve sevglerimi gönderiyorum..
Bazı meslekler vardır; olası sorunlar, olumsuzluklar karşısında kişinin sergilediği ruhiyattan etkilenmez ya da; etkilenişleri kendi kısıtlı çerçevesinde, yaşayanın özelinde muhafaza eder. Oysa bazı meslekler de var ki, kişiye özel değildir, yaşananlar özel olsa da! Zira o meslek erbabının sosyal, toplumsal sorumluluğu vardır. Bu bazen mal, bazen can, bazen eğitimle alakalıdır. örneğin; sağlık kesimi, öğretmenler, kaptanlar, şoförler, vb. gibi...
Yaşanan sıkıntı sorun her ne olursa olsun;
Öğretmen, o günkü ruhiyatıyla öğrencisinin düşük not almasına yahut dersten uzaklaşmasına neden olabilir!
Doktor veya hemşire, ebe, her ne ise; hastasının canına mal olabilir!
Bir şoför ise, sadece kendi canı ve o can' a bağlı ailesinin değil; mahiyetindeki onca insanla birlikte onların yakınlarının canına, malına karşı sorumlulukla yükümlüdür. Bu sorumluluğa karşı en küçük bir özensizlik, küçük bir esriklik akla hayale gelmeyecek derecede onulmaz yaraların açılmasına neden olacaktır. Bu yüzden, bu tür meslek erbabının taşıdığı sorumluluk çok daha hassas, çok daha fazladır. Salt bu meslekler açısından değil elbette, normal yaşantımızda da olaylar karşısında duygularımızı kontrol edebilmeli; kendimize, sevdiklerimize ve hayata karşı sorumluluklarımızı gözardı etmemeliyiz. Aksi halde çekeceğimiz vicdan azabı, yasaların vereceği cezalardan çok daha ağır, daha yıkıcı olacaktır.
Eğitici, uyarıcı, sorumluluk aşılayan bir paylaşımdı. Değerli kaleme saygıyla...
RefikaDoğan/GülceEdebîAkı tarafından 11/27/2011 7:37:15 PM zamanında düzenlenmiştir.
NURCAN CANDAR UYGUR
anlatmak istediğimi öyle güzel yorumlamışsınız ki yorumunuzu müsaadenizle pembeler içine almak istiyorum
saygılar ....
RefikaDoğan
Malesef yaşamın kıyısında uçurumunda hayatlarımız.Hayatın insana ettiklerinden kendini kaybediyor insanoğlu ve bu bedeli ödemek ağır oluyor.Yapılan hatalar yanlışlar kaç masum cana mal oluyor.Çok güzel paylaşımdı.Kaleminizi yüreğinize sağlık canı gönülden tebrikler efendim
en içten saygı ve selamlarımla her daim..
NURCAN CANDAR UYGUR
saygılar ....