- 1660 Okunma
- 20 Yorum
- 0 Beğeni
NEREYE KADAR ŞİDDET?
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
Şiddete, şiddetle herkes karşı çıkıyor. Ama bakıyorsunuz ki her gün kadına yönelik şiddet yüzünden yeni yeni sığınma evleri açılıyor. Devlet her gün üreteceği yepyeni önlemlerle vatandaşının özellikle kadın ve çocukların şiddetten korunması için gereken ne ise yapmaya çalışıyor. Aile mahkemeleri, aileyi koruma yasaları, şefkat evleri, sığınma evleri, elektronik kelepçeler vesaire önlemler çabalar hepsi insanı insandan koruma, insanı insandan kollama noktasında alınan tedbirler değil mi?
Her şey iyi hoşta nasıl oldu da bu duruma geldik. İçimizden fışkıran bu öfkenin nefretin kaynağı nedir. Birbirini tamamlayıcı iki unsur olan erkek ve kadın arasında ki bu çatışmanın kaynağı nedir? ”Size en büyük eziyetin cehlinizden geleceğini düşünün “ buyuruyor yüce Allah..Ruhların cinsiyeti yoktur sadece bedenin cinsiyeti vardır o da doğurgan merciinin bilinmesi açısındandır ilahi noktadan insanlara sesleniş “nas” kelimesi çerçevesindedir.Ancak biz insanlar tüm bu ilahi mekanizmayı göz ardı edip kendi kurduğumuz saçma sapan kuralların pençesinde yine cehlimizle birbirine iç ve dış olan kadın ve erkek birbirini ezmeye çalışmakta, eziyet etmekte, hakkını çiğnemekte eşitlik noktasında dengeleri alt üst etmektedir.
Kusursuz yaratılan insan kusurlara abone olmuştur. Nikâh iki ayrı cinsin yapabilecekleri çerçevesinde bir nevi anlaşmasıdır. İçinde hukuk vardır. Kadının elinden kadınlığını alır onu harcamasını ister ve onu gücünün ötesinde işlere zorlarsanız haksızlık ettiğiniz bu insandan nasıl anlayış beklersiniz. Haksızlık ettiğiniz insandan zerre kadar insanlığınız varsa, anlayış bekleme hakkınızın da olmadığını bilmeniz gerekir.
Kadına olması gerektiği konumu, yeri sunabilen erkek; aynı zamanda kendi yerini, çocuklarının da saadet ve iyi yetişme hakkını sağlamış ve korumuş olacaktır. İnsan içinde aynı anda iyi ve kötüyü taşır. Önemli olan iyi yönünü aşılayıp geliştirmek ruhunu bu yönde beslemektir. Hiç aşı görmemiş ağaçtan düzgün meyve almak mümkün müdür? İşte aşı gören, İslami terbiye gören insanlar herkesin; eşinin de, çocuğunun da bulunduğu yeri hakkını tanıyan,bilen insanlardır..
“Birbirinize merhametli olun Ben’de size merhamet edeyim “demektedir yüce Allah Merhametin en güzeli kişinin muhtaç olduğu yere oturtularak hakkının kendine verilmesidir.
Bu günün kadını şaşkınlığından eşitlik aramaktadır Ve bunu yine yazık ki yaratılış amacı olarak kendinden farksız olan erkeklerden talep etmek zorunda bırakılmıştır. Hâlbuki erkek kadının oturması gereken yeri bilseydi bu gün kadın bu şaşkınlıklar içinde savrulmayacaktı. Bu gün ki modern toplum kadına eşitlik hakkı vermekten ziyade kadını bir sömürü aracı olarak kullanmaktadır. İnsanların haklarının sömürülmesinden daha büyük haksızlık var mıdır?
Eşitlik; İslam matematiğinin; muhasebesinin bir sonucudur. Her varlığın hakkını alması olması gerektiği konumda tutulmasıdır. Denge ve adalet bu noktada sağlanır. Hayvanlara bakın gücünce aile yaşamlarına ya da birbirlerinin haklarına nasılda riayet etmektedirler fedakârlık ve yavrularının ihtiyaçlarının temininde pek çok insanca ibretle izlenilmesi gereken örnekleri vardır.
İnsan aile hayatını kurarken bir düşünmeli, kurduktan sonra ise hep düşünmelidir. Heva ve isteklerinin peşine takılarak yuva yıkanların yuvası mı olur. Evini yuvasını abuk subuk sebeplerle yıkan annenin annelik görevi veya sözde babanın yaratacağı viranenin ertesinde mutluluğu bulacağını kim garanti edebilir. İnsan zannetmesin ki heveslerinin peşine düşüp yuvasını yıktıktan sonra mutluluğu yakalayacağını.
Bir kadın ilahi noktada buyrulan kadınlık vasıflarını taşımıyorsa analık zevkini duyamaz Meyhane köşelerinden kalkıp gelen bir baba evladından saygı bekleme hakkına sahip değildir. Her türlü yalanı söyleyen eşinin çocuğunun hakkını vermeyen mesuliyetini bilmeyen anne ve babaların insanız demeye de hakkı yoktur.
Bülbülün emeği gülün üzerinde onu alacaklı kılar. Karganın gonca üzerinde hiç hakkı olabilir mi? Hayvanlaşmış duygulardan, kirlenmiş arzulardan, insanlık noktasında içinde bulunduğu israfa kazanç gözüyle bakmaktan, küfre ilim payesi takmaktan vazgeçmedikçe biliyorum ki insanlığın şafağı hiç sökmeyecek ve insanın, insana zulmü hiç bitmeyecek.
Evimiz varsa bunu görecek gözümüz olmalı.. Evimizi muhafaza edecek mutluluğu ve huzuru korumaya yönelik mesuliyetlerimiz olmalı. Evimizi mutlu edecek muhabbet ve sevgimiz olmalı… Şahsen ben ve hemcinslerim bir kadın olarak eşitlik derken bana İlahi noktadan verilen yeri yaratılma maksadımın tanıdığı hakların bize verilmesini istiyoruz. Ve bu hakkımızı bizden alan esirgeyen herkesten yarın huzuru mahşerde davacı olacağımızı da söylemek istiyoruz.
Koca sıfatıyla karısına eziyet eden erkekten kıyamet gününde kadın adına davacı olacağını söylemiştir bizlere, âlemlere rahmet olarak gönderilen o güzel Peygamber…
Son söz;
Çölleşmiş gönüllerimizin susuzluğunu O’nun hayat veren rahmeti ile kandır Ya Rab!
Perihan Tunçok KILIÇ
esmize 27 Kasım 2011
İnsanın ilk rızkıdır sevgi.Muhabbetle alınır insan evladı o en şefkatli kucağa. İlk rızkının ne olduğunu unutmadan muhabbeti İlahi çerçevesinde tüm insanlığın buluşması duasıyla tüm dostlara ve yazımı güne taşıyan seçki kuruluna teşekkürlerimle beraber sevgi ve saygılarımı iletiyorum esen kalınız..
YORUMLAR
şiddet bazı insanların doğasında vardır. Fazla psikolojik kavramlara girmek istemiyorum. Bitiremeyiz ama minimize edebiliriz sanırım. Dünya değişiyor insanlarda öyle ama bazı şeyler biraz yavaş değişiyor kadının toplumdaki yeri... Karamsar olmamak gerekir yinede ilerleme var bilinç artıyor... Güzel bir yazı doğru bir konu yazarı kutluyorum...
Eşitlikte adelet olmadığının farkına vardığımızda ve Hz Aişey'i model aldığımızda kadın oh deyip bir nefes alacaktır...
Kadın
Köpüren tebessüm içimde bade
Ötenin şevkiyle ruhumu sarar
Eşsiz hazinedir lakin dünyada
Vuslatı bilmeyen eş neye yarar
Ömer Ekinci Micingirt
yazmıştım ve sizde
"evet kadınlar Hz. Aişe anamızı, Hz. Fatıma anamızı örnek alırken beylerinde Peygamber ahlakının en yakın takipçileri olması gerekir.Yazık ki çoğu bey eşlerinin birer ashab hatunu olmasını isterken, kendilerinde böyle bir zorunluluk görmüyorlar..kadınlarımız çok daha sabırlı fedakar istisnalar dışında beylerde maalesef bu dirayeti görmek pek de mümkün değil saygımla"
cevap olarak bırakmışsınız...
Altına imza atarım yorumunuzun itirazım yok ki.Hemcins asabiyetten uzak düşünmemiz gerek...Benim sitemim her iki tarafında kadın erkek farkeder mi ? Konu genel bir çürümüşlüğümüz ve ben burda Hz Aişe annemizden kasıt o her kesime örnekti..Sahabe efendilerimizde ondan çok şey öğrenmiştir...Kısaca Allah bize kadın erkek renk ırk demeden gerçek insan olarak rızası doğrultusunda yaşamayı lütfetsin inş...
Esmize - Perihan Kılıç
Siyasette, ekonomide, hasılı aklımıza gelebilecek her işimizde hayatımızın yarısını korsanlık oluşturuyorsa burada özel bir konu başlığı açarak tartışmak çok anlamlı değil..Hoyratlık sokaklarımızdan, kabalık paçalarımızdan akıyor, durup dururken kadına neden güzel davranalım ki ! Her işimizi kötü-berbat yapalım ama, ey kadın seninle güzel geçinelim, bu mümkün mü ? Hepsi biribirinin içine geçmiş olumsuzluklarla yüklü bir düzlem...
Kadına şiddet topraklarımnızda hiç eksik olmadı. Bugün olayları görünür kılan vahametin artmasından çok, kadının da konuşmaya başlamış olması ve haber ağının gittikçe yaygınlaşması.Kadınlar dün sineye çektikleri şeyleri yer yer açığa vuruyorlar artık. Tabi buna hazır olmayan erkeklerde çıldırıyor...Çünkü erkekleimizin eğitim altyapısında böyle bir başlık yok.Yani erkeklerimizde bu anlamda iyi yetiştirilmiyor.
Yapılması gereken bakışımızı önce yenilemek; her bireyin insan olduğunu kafamıza yerleştirmek; sonra kadın ve erkek objeleri anlamlandırmak. Objeden işe başladığınızda, hiçbir şeyi doğru görmeniz ve yapmanız mümkün değildir.
Güzeldi hocam..Yürekten kutladım.Selam,saygı...
hyazici58 tarafından 11/28/2011 9:29:46 PM zamanında düzenlenmiştir.
Esmize - Perihan Kılıç
"biz kadınlar büyük merhale kat ettik ancak erkekler hala babalarının oğlu annelerinin margarini ile besleniyor"espri yollu da olsa ortak nokta ve suçun ucu yine kadında oğullar hala dışarı için yetiştiriliyor.sanki evleri olmayacak evlerinde üstlenecekleri sorumluluğu olmayacak dışarıyı hallet gerisi önemli değil zihniyeti yarım kalmalarına sebep... tabii kadın isyan edince gelsin cinnetler..
Bir de gerçekten Allah korkusunu yaşama dökmüyoruz lafta hepimiz Allah'tan korkuyoruz ama yapacağımızdan da geri kalmıyoruz..Kadın en naif şekilde İslam öğretisinde yerini bulmuştur..Hatta "köse imamın şiiri ışığında dünden bu güne kadın profili" adlı yazımda da bunu yazmıştım şiirin son kısmını yine paylaşayım sizinle
“Karı iş görmiyecek; varsa piçin bakmıyacak;
Çamaşır, tahta, yemek nerde? Ateş yakmıyacak.
Bunların hepsini yapmak sana âid «şer’an!»
Çocuk emzirmeye hatta olacak bir süt anan!
Boşarım, evlenirim bahsini artık kapa da,
Hak ne verdiyse yiyip hoş geçinin bir arada.M.Akif
kadının sanılan bu vazifeleri bile dinimizce mecburiyet değildir yapması ise dinen sadakadır.kadın çocuğuna bakmak zorunda bile değilken erkek dayatması ile annesi babası yedi sülalesine dahi bakanlar var..Hadi baktı bir de kıymeti olsa ...tüm bunları bilen kaç kişi var acaba?
hyazici58
Ümit, elbette ümitvarım. Güzel şeylerde tabi ki oluyor olacak...
Saygıyla...
Eşitlikte adelet olmadığının farkına vardığımızda ve Hz Aişey'i model aldığımızda kadın oh deyip bir nefes alacaktır...
Kadın
Köpüren tebessüm içimde bade
Ötenin şevkiyle ruhumu sarar
Eşsiz hazinedir lakin dünyada
Vuslatı bilmeyen eş neye yarar
Ömer Ekinci Micingirt
Esmize - Perihan Kılıç
Esmize - Perihan Kılıç
Esmize - Perihan Kılıç
Sana yapılmasını istemediğin bir şeyi başkasına yapma.
Bu yazıdan alınması gereken çok güzel sözler ve hadisler var. Ben bu yazının güne ve tüm gönüllere düşmesi dileği ile sizi selamlıyorum
Esmize - Perihan Kılıç
Evet şiddete şiddetle herkes karşı ama herkes ne kadar karşı olsa da aile içinde ki şiddete müdahele çok zor, hatta imkansız.Dört duvar arasında yaşanan kilitli kapılar ardına kim ulaşabiliyor; gece nin bir yarısı sıcak yatağın da kadın yada uyumamış ertesi gün işe gidecek ama sarhoş koca gelir eve düşünmeden kaldırır ,sebepsiz kendi kafasında ne kurduysa sille tokat, kime gitsin kimin kapısını çalsın yada herkes kan uykusunda kim duyup gelip kurtarsın kadını. ? Polis gelse aile kavgası deyip barıştırmaya uğraşır sanki barıştır diye çağırılmıştır bu böyle sürer kadının ekonomik özgürlüğü yoksa hayat özgürlüğü de yok demektir.Yazacak yazılacak o kadar çok şey var ki aslında ama kısaca böyle.Yazı içeriği çok güzel toplumsal olarak düşünülmüş yazılmış şiddet ama isterdimdi ki bu yazıyı bir erkek yazsın .Toplumda en çok şideti kadınlar görüyor yaşıyor o yüzden de genel olarak biz kadınlar ele alıyoruz.Duyarlı yüreğinize tüm kalbimle teşekkürlerimi gönderiyorum Perihan hanım.Saygımla.
Esmize - Perihan Kılıç
Yazı yazmak sadece mvcut sorunları anlatmak değildir...En önemli kısmı eksik gördüğün bu sorunlara alternatif üretmektir...Sizin yazılarınızda bu var ve keyif verici...yine güzeldi ve bulunduğu yeri hak etmiş....Selamlar
Esmize - Perihan Kılıç
Güne gelen yazınızı kutlarım cesaretli yüreginize saglık saygılarımla...
Esmize - Perihan Kılıç
"Merhamet etmeyene merhamet olunmaz" hadisi şerifindeki anlamı hayatımıza geçirebilseydik mesele kalmazdı. İçimizdeki iyi ile kötüyü dengelemek .............. ne kadar zorlaştı.............
Önemli hatırlatmalarla dolu bir yazıydı. Kaleminize sağlık.
Esmize - Perihan Kılıç
siddet duygusu insanin icinde saklanan kocaman bir canavar.Neremize saklandigi belli degil.Firsat bulupda disari cikabilmek icin firsat kolluyor.Zaman,mekan vede insan.Bu üclü birbirini tamamliyor.Cocogu yetisdiren ana babanin tutumu o cocuga sekil veriyor.Eger birisinden birisinde siddete egilim varsa ve onu dört duvarlarin arasinda yasatiyorsa, kacinilmaz bir sondur o cati altinda yetisen cocugunda ileride siddete eglimi dahada fazla olacakdir diger insanlara göre.Biz cocuklarimiza siddet uygulayinca onlarda otomatikman baskalarina uygulamaya kalkiyorlar.Ailede basliyor siddetin temeli.Ekonomik yönden,ruhsal yönden,v.s cogaltmak kolay ama siddetin karsisina gecmek cokda zor degil.Biz toplum olarak kaba kuvvete karsi bir ilgimiz var.Yamuk ve omuzlar terazinin kefesi gibi asagi yukari bi sekilde yolda yürüyen Vatandasda az degil.Filimlerde siddet nakis gibi isleniyor insanlarin beynine.Üzüm üzüme baka baka kararimis ya,hah iste bizde birbirimize baka baka örnek ala siddete yöneliyoruz.Cüneyt vururda ben vuramazmiyim alsanaaa..vurduk kirdik ve gecirdik dogduk dogali.Allahim sonumuzu hayirli etsin insallah.Uyaran vede düsündüren vede hatirlatan bir yaziydi.ellerinize vede ruhunuza saglik hanfendicim..saygilar,
yaban gülü(gurbetbaci) tarafından 11/28/2011 2:34:49 AM zamanında düzenlenmiştir.
Esmize - Perihan Kılıç
Esmize - Perihan Kılıç
Esmize - Perihan Kılıç
Başkasın...
Yüreğindeki çağlayanı hem edebi, hem insani hem de evrensel bir dille aktaracak kadar da zenginsin...
Tebrikler...
Esmize - Perihan Kılıç
Her zaman olduğu gibi bu sefer de yazınızı büyük bir beğeniyle okudum. Önemli konulara oldukça akılcı ve gerçek çözümler gösteriyor her yazınız. Her yazınız ayrı bir dersin konusu ve her birinde nice kıssadan hisseler var. Anlayana tabii ki demeyeceğim çünkü anlatabilene kadar anlatmaya devam edeceğiz. Kalemden başka silahımız olmadığına göre bı silahı sonuna kadar kullanacağız.
Selam ve saygılarımla.
sami biberoğulları
Değerli arkadaşım bu cümlede bir eksik kelime var gibi geldi bana. Sanırım ''oturması gereken yeri bilseydi '' olacaktı?
Esmize - Perihan Kılıç
degerli perihan kardeşim ne güzel duyarlılık....
öncelikle teprik ediyorum..
her şey boş ne söylesekte tek çaresi egitim...özellikle din eğitimi...din eğitimi olmayan yerde her şey olur...Ne demişler kork Allahtan kormayandan.....zaten Allah tan tam anlaamıyla korkan kimseden hiç bir zaman zarar gelmez...ama bu çağda korkan kimselerin adı gerici yobaz ...eski çağ insanı olarak yorumlanıyor...ne diyeyim....Allah hakkımızda hayırlısını versin..benim şeytanca plan adlı öykümü okursanız daha iyi anlarsınız...ve ben çoğunlukla şiir ve yazılarımda önemli konuları işlerim...ama işleyene ne bir ödül verilir nede yorum yapılır....ama bazı boş şeyler varki sanki yağmur misali yorum alırlar...önce kendimizi eğitmemiz gerekir..sevgi saygı dadakat ve hoş görü ilkesini tam bilmek gerekir...ve bu konu ile iilgili şiirimi arz ediyorum....ve her birer üstüne düşen görevi yaparsa birlik ve beraberlik daha çabuk oluşacagı aşikardır.
Mutluluğun dört anahtarı...
Sevdiğimiz en güzel dört duygu
Yaratanda sever bu dört huyu
sevgi,saygı sadakât ve hoşgörüdür bunlar
İnsanlık yolunda eşi bulunmaz güzel duygullar.
Söyleyin var’mı var’mı bundan ilerisi?..
Varsa söyleyin bu duygulardan güzeli?..
Bu anahtarlarla açılır mutluluğun güzel kapısı.
Söyleyin var’mı bu güzel duygulardan başkası...
Sevgi en güzel aşkların sevdaların başlangıcıdır..
Saygı mutluluklara giden yolun ilk adımıdır..
Sadakât mutlu birliktelerin devam etmesi
Hoşgörü sevenlerin sevenlere bitmez anlayışı
Söyleyin var’mı var’mı bundan ilerisi?..
Varsa söyleyin bu duygulardan güzeli?..
Bu anahtarlarla açılır mutluluğun güzel kapısı.
Söyleyin var’mı bu güzel duygulardan başkası...
Sevgi ,saygı ,sadakât ve hoşgörü
Hepimiz sevmeliyiz bu dört güzel duyguyu
Dört güzel hazinedir bu eşsiz duygular
Bu duygularla başlar bütün mutluluklar...
Söyleyin var’mı var’mı bundan ilerisi?..
Varsa söyleyin bu duygulardan güzeli?..
Bu anahtarlarla açılır mutluluğun güzel kapısı.
Söyleyin var’mı bu güzel duygulardan başkası...
Sevdalılar sevdiğine sevgi ile yaklaşırlar..
Nice ömürler saygı ile devam ederler..
Birbirlerine sadakât ile kalpten bağlanırla..
Hoşgörü ile sâdetin devamını sağlarlar..
Söyleyin var’mı var’mı bundan ilerisi?..
Varsa söyleyin bu duygulardan güzeli?..
Bu anahtarlarla açılır mutluluğun güzel kapısı.
Söyleyin var’mı bu güzel duygulardan başkası...
İnsan oğluyuz bazen güleriz, bazende ağlarız
Bu duygular olmazsa mutluluk yolunda yaya kalırız
Bu güzel dört dyyguya sahip çıkmazsak
Dünya ve ahirette yalnız biçare kalırız...
Söyleyin var’mı var’mı bundan ilerisi?..
Varsa söyleyin bu duygulardan güzeli?..
Bu anahtarlarla açılır mutluluğun güzel kapısı.
Söyleyin var’mı bu güzel duygulardan başkası...
Günün sözü: mutluluk bizi bulamaz ,
biz mutluluğu bulmaya çalışmalıyız..
Mehmet Ali Ünsal
ADANA pozantı
..saygılarımla..selamlar...
mehmet ali unsal tarafından 11/27/2011 11:59:39 AM zamanında düzenlenmiştir.