- 412 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Dıştan Bir İnşa 6
6-]Elindeki kapılan yiyeceği, kişiyi; çeşitli eylemsel davranış türü içine sokacaktır. Kişinin sağlayamadığı zenginlikler (takıntı) kişinin rüyalarının konusu olacaktır. Kişinin doyurulamayan fetişti cinselliği (tapıncak takıntısı) kişinin hayali içinde fantezi kurgularıyla aşılmağa çalışılacaktır. Kişinin kaygılarını gidermeğe dönük olan, bu gibi kişiler merakına değin eylemlerindeki somut sağlanır giderilmelerle doldurulmayan boşluklu tanecikli alanlar, yine hayali vehimlerle doldurulurlar. Yani grotesk ti fetiş yansımalar da böylece kaçınılmaz olurlar. Şimdiki sos yo toplumsa yapı, bu fetişlerin üzerine; eşitsiz sos yo toplumsa gelişmelerinin kendine özgü olan takıntılarını da boca etmiştirler.
Sosyal yapıya (sosyale) dek ilişkin girişmeler de; topluma dek bilimsel girişmeler de; kendilerine özgü tabudurlar. Kutsallar, toteme bağıntılayımla ortaya çıkarlardı hep. Tabumsa totem, toplumlar içinde nesnel ve bilimsel olanla tabudurlar. Sosyale dek totemler de, kişi özel ve öznelliği olanların, groteski yansımaların bir zemin alanıdırlar. Bunların meşru oluşu da, iç ego yapılaşmasının (hayatın), temel düzlemindeki belirmelerden gelmektedirler.
Bilim, tabumsak ve totemi olmakla; grotesk değildir. Kişi alanlı grotesk yapılırlar. Bilim, grotesk olana indirgenmez, ancak groteski olan ütopya, zamanla; bilimsel olana doğru dönüştürülürler. Bir birlerine indirgenemezler. Bilimin ve grotesk olanın; alan devinmeleri, aynı bencillikti zemin noktadan hareket ederler. Ama farklı kola gidişlerle; niceleyim ve nitelik ayrışımına uğrarlar. Fakat ikisi de aynı noktaya (zemine) hizmetle, aynı devinme alanını beslerler.
Groteski olan; bilimsel olanın, ön merakını yapar olacakla bir ön deyi teori sınamaları içinde varlar. Bu halleriyle deneyin içinde yokturlar. Groteski olan, zaman içinde deney destekleriyle, genel yasa olurla; ortaya konabilirler. Böylece groteski olan kimi fetişti ütopyalar bilimsel totemi anlayış olurlar. Bilimsel izaha kavuşan kesikli sınırlı ütopi yapı, tekrar hayalin konusu olacakla ileri doğru bir grotesk süreçler olmaya devam eder.
Başlangıcın totemi düzlemi, dıştaki insan-insanlar girişmeli birlikler oluşla, sağlayışlar yapan düzendi totemi yapıdırlar. Değilse arkaikti totemler, toplumsa düzenin totemleri gibi üretimse güç değildirler. Sosyal birliğin, sos yo öznel-bilinçli oluş vardı. Ancak ön sosyal birlikti yaşamlar, kişilerin egolarına dek temel düzlem sağlatılanlarını üreten bir yapı değildiler. Aksine ortak çaba içindeydiler. Ortak çaba içinde doğada bulduklarıyla yetiniyorlardı. Ve yine ortak çabanın güç birliği ile avlanıyorlardı.
Kişi ego düzlemin karşılanmasını yapan, sosyal eylemli özneyle; toplumsal öznellik birbirinden ayrılır. Başlangıçtaki sosyal birlikti, sosyal özne doğada bulduğu ile yetinmeli bir yapıydı. Toplumsa öznellik sosyal birliğin doğada bulduğuyla yetindiği safhasını terk edip, sağlanışları kendisi üretir olmakla sos yo öznel güçten ayrılırlar. Sosyal birliğin ilk öznel görünüm biçimi, bugün halk alan içinde bir özel yaşamlı tüketim alanı haline gelmiştir.
Doğada bulunanla yetinilen dönemlerin, benler arası ilişkisi; dil, totemi anlayışlar gibi kültür öznellik ortaklayımı olacakla düzenlenmeleri o günkü sosyal öznel birlik gücün muktedirliğidirler. İnsanların araç kullanan girişmeleriyle, kişi hünerli birleşmesinin etkinliği, olan üretim ilişkisi de; toplumsa birlik gücün, apayrı bir muktedirliğidirler.
Vücut, hücrelerle; organsa inşanın, organizeler birliğidir. İnsanlar; nasıl vücutsal organizmalarına dek kişilikti benliğini (öznesini) ortaya koymuşlarsa; her bir kişi ve kişilere dek organize birlikler de; sosyal ve toplumsal kurumlaşmaların bir birliği olan; sosyal özneyi ve toplumsal özneyi, ortaya çıkartmıştılar. Biz bu sos yo toplumsal yapıya dek organik devinmeli girişen öznellikleri göremez sek, sosyal yaşamı ve toplumsa yaşamı anlayamayız.
Size hastanede hizmet veren kurum, toplumsa öznenin bir organıdır. Sizin bir toplumunuz olmadan, hastane gibi toplumsa organlarınız da olamazdı. Sizi özel hayatın her alanında kuşatan gelenekleriniz ve totemi inançlarınız vardır. Yine özel hayatınız içinde öznel bir sosyal dayanışma olan dernekleriniz ve eğlence sektörleriniz vardırlar. Bunlar sosyal yapının, öznel kültürlü bir organıdırlar. Sosyal birlikti özne olmadan, sosyal organların da olması olanaksızdır.
Kişi öznesi, kişi ömrünce sürekli korunan ve gelişen bir yapıdır. Öznel yapılar da, korunup; sürekli gelişmesi içinde olmak zorundadırlar. Sosyal özne, belli bir süre kendisini tekrarlayan bağ ilişkisidirler. Sosyal öznenin, kontak yapan bağları geleneklerinizdir. Bu yüzden sosyal özneler, sosyal yinelemeli bir bağın, bağıntısıdırlar. Sosyal özne, toplumsal özne ile girişen birikmenin gelişmesi olan bir yapıdırlar.
Sosyal özne, toplumsal yansımasını soyut imlere çevirir ve böylece toplumsal yapı sosyal yapı içinde korunan bir alaka olmaya başlar. Nasıl ağaç yazısı, ağacı niteleyemezdi. Hatta ağaç yazısını görmenizle ağaçlara dek bir kısım gerçekliğin sizde hakiki bilgi olan anlamalarınız yoksa ağaç yazısı size hiçbir şey de ifade etmez olacaktır. Ama ağaçla, ağaç yazısı arasında dönüşen çağrışan kategorik bağca bir bilişti anlama içinde iseniz, ağaç yazısı sizde öznel devinimlere içte ve dışta girişmelere neden olacaktır.
Yani sosyal özneler somutta karşılığı ile ancak bir anlam ilişki ve girişme devinmesi bulmakla korunan bir özellikti, yapı olacaktır. Ağaca değin anlamalarınız, bilgileriniz geliştikçe; ağaç yazısını görmek ya da ağaç sesini duymak, sizde; bu çağrıştırıcılarıyla giriştirme yaptırmaya başlar. İşte geleneğin dünü, ağaç sözcüğünün öz karşılığı, tam bilinmez oluşla; somuttaki ağaç karşılığını tam ifade etmeyen bir tanımlar içinde olması vardır.
Ama ağaç yapının süreç içinde devreden bir zemin devinmesi alanı olması nedeniyle de; devreden bu kabil insan anlamasına konu olan giriştirmelerle, korunan bir sosyal özne, olmalı yapısı vardır. Kesikli ve her gün yeniden ilişkilendirilen sosyal özne; sosyal bağdı anlamalı özne gücüdür. İşte sosyal olan öznellikler de, süreç içinde değişen, gelişen, yeni içeriklerle tanımlara kavuşan bir korunan öz yapısı vardır.
7-]Sosyal yapılı, özne eylemli topluluk, cemaat, grup gibi ilişkiler; kurulup dağılan bir sosyal özneliktirler. Kimi sosyal özneli oluşlar bir amaç gerçekleşene değin oluşur ve dağılırlar. Otobüs yolculuğu, kahve arkadaşlığı gibi ilişkidirler. Bu kabil sosyal özneli ilişkileriniz, en asgariden iletimle kurulurlar. “İyi günler, günaydın, merhaba, nasılsınız? Gibi giriştiricilerle bu ilişkiler tekrar tekrar başlatılırlar.
Yani sosyal öznellikler; geçici ama aynı kişilerle ya da farklı kişi ve grup bağlantılarıyla devamlı dağılıp kurulmalarıyla, sürekli olmalarının bir özel yaşantı olması vardır. Dün kahvede çay içtiğiniz biriyle, bu gün yeniden merhaba demek, girişmek; ona çay ısmarlamak veya onun çayını içmekle, sosyal özne bağıntısını kurmak zorundasınız. Dün merhabalaşıp çay içtiğiniz biri, bu günkü sosyal özne ilişkiniz içinde olabilir de, olmaya bilir de. Sosyal öznelliklerin seçimi çoğu kez keyfi olabilen bir kullanımdırlar.
Toplumsal öznenin giriştiren bağ ilişkisi, genelde nesnel yasallıkla ve kurallar düzenlemesiyle oluşan korunan bir ilişkilerle toplumsa öznellik olma durumudur. Her gün buna riayet etmek zorundasınız. Bu bir kişi özne ve kişiler nesne üretim ilişkisi olacaklarıyla, toplumsa ruh karakterli öznellik olurlar. Üretim ve paylaşım ilişkili bir toplumsal özne, toplumsa öznellikle karakter işleyiş bağı ve bağıntısını taşırlar.
Toplumsa öznellikler, insan ömrüyle sınırlı oluşla ve ortalama söyleyişle geçici ve dağılan birlikler olmayıp, üretim tüketim ilişkilerinin değişmesi ile yeniden kurallaşan; ama bir insanın üretim gücü dayanma sınırını aşmakla yeniden ve yeniden 24 saat üreten bir toplumsal özne gücüdür. Toplum, sürekli üreten bir öznedir. Toplumsa inşa yapının bütünse işleyişi, bir toplumsa özne devinmesidir. Sosyal inşa yapının bütünsel işleyişi, kişi özneli, grup ve gruplar özneli, grup ve sürü yaşam yansımalı sanal totemi kurgulu simbiyotik düzenlemeyi ifade eder.
09.10.2011
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.